Yeni Mesaj Yaz
Şifremi Unuttum
Tüm Mesajlar
Enver Efe 08.01.2021 10:43 İstanbulÖlmezden önce ölme esrarının hakkını verebildinse eğer, hiiiç korkma, ölmek, bir daha hiç ölmemek üzere dirilmektir.
Hayırlı cumalar dostlar.
Selim Bekdemir 08.01.2021 08:05 İstanbulCümle alem terkin uram, ben Dost terkin urımazam
Andan ayrı buçuk saat, ben ansızın durumazam
Andan ayrı dirliğim, dirlik değildir benim
Koyam ol dirgüre beni, bu ölü dirgürimezem
Sevgili dostlar Cuma mız mübarek ola.... aşk ile... sağlık ile...
Huri gelip eydür ise, gönlün bana vergil deyu
Dost'tan artık kimseye, ben gönlümü verimezem
Dost deyu geçti ömrüm, başarmadım Dost kulluğun
Koyam ol başara beni, ben hiç iş başarımazam
Bir gezden ol oldum, dahi benden ümit yoktur bana
Ben ol isem pes ol kani, bu sırra erimezem
Değmeler eydür Yunus'a, katlan bu gün yarın deyu
Ceht edüben bu günümü, yarına irgürimezem
Enver Efe 02.01.2021 14:09 İstanbulVarlık dağın yerinde durdukça "Rabbim bana görün" sözünün cevabı "lenterani" sen beni göremezsin ! sözüdür. (Gülşen-i)
Enver Efe 01.01.2021 01:32 İstanbulOrucu namazı fevt olan onları kaza eder
Sensiz geçen zamanın günlerin kazası yok.
Fevt= Fırsatı kaçırma
Selim Bekdemir 25.12.2020 09:07 İstanbulEy merhameti sonsuz olan Rabbim, bizlere kereminle muamele eyle. Sevginle bizleri meşgul eyle. Gönlümüzü, aşkınla ve muhabbetinle inşa eyle. Bizleri Ehlibeyt'in sevgisinde ve hizmetinde daim eyle.
Ey Rabbim, senin rızana ulaşmadan, senin muradın olmadan, kemâlat bulmadan ve sende ebed olmadan bu canı bu tenden ayırma.
Mevlâ, cümlemizi hayatını Allah için yaşayanlardan, yaptıklarını ve varlığını Hakka vakfeyleyenlerden, kendi gerçeğine erenlerden ve alemde Rahmâni izler bırakanlardan eylesin.
Mevla'm, cümlemizi hayatı idrak ederek yaşayanlardan, geldiği ve gideceği yeri bilen ariflerden eylesin.
Dua ediyor ve diliyoruz ki bütün ihvan-ı mübini bu ilahi sevgiden, niyazdan, Hüseyni kıyamdan ve muhataplık imtiyazından uzaklaştıracak olan bütün olumsuzluklardan Rabbim muhafaza buyursun,
Rabbim, yar ve ayanımız olsun.
Selam olsun hidayete tabi olanlara (amin)
Sevgili dostlar Cuma mız mübarek ola aşk ile.... sağlık ile...
Selim Bekdemir 21.12.2020 08:40 İstanbul.....Tasavvufi bilgi, yakıni bilgi apayrı bir şeydir. Tasavvufi bilgi ontolojik bilgidir ve kişinin şahsında açığa çıkar. Vücûdi bilgidir, sizde varsa o şey vardır, yoksa yoktur. Siz hırsız, yankesici, mürayi, ikiyüzlü, yalancı veya haset içerisinde olarak "Ben de bunlar var, aynı zamanda hikmete de sahibim" diyemezsiniz. Bunlar birbirini iten şeyler. Bu sıfatlara sahip olarak çok iyi bir mühendis olunabilir belki. Bunlar sizin
ahlaki ve etik duruşunuzdur, fakat birisi size sipariş verdiği zaman mesleğinizle ilgili çok güzel projeler hazırlayabilirsiniz. Ama tasavvufi bilgi böyle bir bilgi değildir. Tasavvufi bilgi denilen şey, bu kötü ahlak ortadan kalktığında oluşan bir hâlden ibarettir.
Sizde var olan ama tozlanmış, çamurlanmış olan güzellikleri açığa çıkarmaktır. Hz. Peygamber(sav) diyor ki; "Onunla senin aranda yetmiş bin perde var:" Yetmiş bin perdenin hepsini tek tek sayan Sufiler var: ucub, kibir, riya, süm'a vs. Bunların hafifleri var, ağırları var. Hepsi birbirine domino taşları gibi bağlı, bir tanesini çektiğin zaman bir anda onbin perde birden kalkabiliyor. İrade sahibi ol, mürid ol ve Allah'a teslim ol, ondan sonrasını bekle gör....
(Tasavvufa Giriş-M.Erol Kılıç)
Enver Efe 21.12.2020 08:01 İstanbulArifin bir sohbeti bin halvete kıymet değil
Alagör bin can ile bir cana ol minnet değil
Halvet oldur masivadan kalmaya asla eser
Olmaya rıdvana meylin ahiret cennet değil
Halvet edip kendini halktan cüda tutan kişi
Günde bin kez halvet etse kabil-i kurbet değil
Halvet ettim diye sufi gayra hor bakma sakın
Haktan ayrı yer mi vardır hangi yer halvet değil
Halvet etmekten muradı akıbet vuslat ise
Aynı eşyayım dedi Hakk hangi şey vuslat değil
Hane-i dilde havatır nakşını mahv edene
Sanma kim kesret yüzünden görünen vahdet değil
Gaybiyâ sen halveti gönülde tenha et heman
Çünkü maksudun senin hem afet-i şöhret değil.
Sunullah Gaybi
Selim Bekdemir 18.12.2020 09:00 İstanbulDerviş olan aşık gerek yolunda hem sadık gerek
Bağrı anın yanık gerek can gözleri açık gerek
Alçaktan alçak yürüye toprak içinde çürüye
Aşk ateşinde eriye altın gibi sızmak gerek
Zikr-i Hakka meşgul ola,yana yana ta kül ola
Her kim diler makbul ola tevhide boyanmak gerek
Eyven kişi yol alamaz maksudunu tez bulamaz
Yoğ olmayan var olamaz varını dağıtmak gerek
Dervişlerin en alçağı buğday içinde burçağı
Bu Mısri gibi balçığı her bir ayak basmak gerek
Sevgili dostlar Cuma mız mübarek ola.... aşk ile .... sağlık ile....
Enver Efe 17.12.2020 23:58 İstanbulİnsanın aslı yokluktur. Yokluğun üzerine Var'ın nurları ve Var'ın sıfatları gelmiş olduğu için, yok kendisini var sanmıştır.
İmam-ı Rabbani
Hayırlı cumalar dostlar
Enver Efe 15.12.2020 15:02 İstanbulÇağrıldım hazrete doğruldum yola
Rah-ı erenlere girdim Hu diye
Sanki bülbül oldum aşıkım güle
Gonca-yı emelim derim Hu diye
Zannettim refrefe ben oldum süvar
Baktım Cibril yol gösterir aşikar
Ettim çatal kapı önünde karar
Selâm alıp selâm verdim Hu diye
Bir işaret oldu andan da geçtik
Ol vakit yar ile ağyarı seçtik
İkinci kapıda bir ilaç içtik
Veda etti gitti derdim Hu diye
Üçüncü kapıdır kırklar durağı
Geçtim seyreyledim sol ile sağı
Anladım oradadır cennetin bağı
Cümle Peygambere erdim Hu diye
Dedi Rehber işte Hayyü lâ yenam
Gayrı yoktur benim hizmetim tamam
Sidtet-ül Münteha dördüncü makam
Adab-ı erkânla durdum Hu diye
Bir hitap erişti içeri girdim
Bihüş olup akl-u huşumu verdim
Lâ yakıl yüzümü dizine sürdüm
Göz açtım Şah'ım gördüm Hu diye
Sonra Şahım ile sohbete daldık
Sakahum hamrinden badeler aldık
RIZA ilel ebed birlikte kaldık
Hakk ile Hakk oldum geldim Hu diye
(Rıza Efendi)
Selim Bekdemir 15.12.2020 09:00 İstanbulLem'a; nur, ışık, çerağ demek. Kültürümüzde çıranın yanması
adeti vardır. Bazı Anadolu irfan ocaklarında eğer irfan sohbeti
yapılıyorsa o mecliste irfan konuşulduğunu dışarıdan gelen birinin
anlayabilmesi için köşede bir çerağ yanardı. Bir mum yandığını gören, hariçten gelen kimse "Sohbet başladı" deyip edebiyle en uygun
yere oturur, dinler, sonra giderdi. Çerağ yanmıyorsa o mecliste her
şey konuşulabilir anlamına gelirdi. Çerağ uyandırmak, "Gözünüzü
kapatın; içinizdeki mumu yakın" demektir. Uyandırma... Niye
ışığı uyandırıyorlar? Tasavvufta ışık sönmez ki "Yak!" denilsin;
uyandırılır sadece, mangal ateşini canlandırmak gibi. Alemde nur
yok olmaz. Nur kalkmaz. Nur yok olacak olsa âlem büsbütün çöker.
Yerin ve göğün ışığı, nuru O'dur. Bizim şu an ışık dediğimiz şey
Onun nurunun fizik âlemdeki soğutulmuş, inceltilmiş hâlidir. Işık,
nurun kırk bin derece düşürülmüş hâli. Alemde zahir ve bâtın arasında ayrılık yoktur. Dışta gördüğümüz ne varsa her şey içte olanın
dışa vurumudur. Bir kafa gözüm varsa, muhakkak iç gözüm olduğu
içindir. Zahir, için dışa vurumudur. Arifler geçmişte insan fiziğini
dahi incelerken tek tek uzuvlar üzerinde felsefe geliştirmişlerdir.
Uzuvların hepsi yukarılarda olan mükemmel bir melekenin daha
kayıtlı, sınırlı bir hâle getirilerek aşağı indirilmiş hâlidir. Aşağıda
ne görüyorsanız, ne varsa yukarıdandır.
(Tasavvuf a Giriş - M.Erol Kılıç)