Harun As.’ın soyundan gelen Üzeyr As. 50 yaşlarında Nebukadnessar’ın esaretinden kurtulup Kudüs’e geldi. Şehrin yıkılmış, harap olmuş halini görünce üzüldü ve acaba yeniden düzgün hale gelir mi diye Cenab-ı Hakk’ın kudretini düşündü. Yok olup giden bir şeyin, yeniden ihya ve imar edildiğini kendisine göstermek, hatta kendisinden tatbik etmek üzere Allah-u Teala, Üzeyr As’ı öldürdü. 70 yıl sonra hikmeti ilahi gereği Kudüs acem askerlerince yeniden imar edilmeye başladı. Bu arada Babil kralı Nebukadnessar’da ölmüş, İsrailoğulları tamamiyle esaretten kurtulup geri gelmişlerdi. Böylece 30 yıl içinde her şey yenilenmiş Kudüs eski şekline kavuşmuştu.
Ölümünden 100 yıl sonra Allah-u Teala Üzeyir As.’ı yeniden diriltti. Üzeyr As.’a melekler vasıtasıyla;
-“Ne kadar yattın” diye soruldu.
-“Bir gün, yahut bir günden daha az bir zaman yatmış olabilirim.” Dedi.
Uykuya daldığı andan bu yana 100 yıl geçtiği kendisine bildirildi ve etrafındakilere bakması söylendi. Üzeyir As. merkebinin çürümüş olan kemiklerinin etrafa dağılmış olduğunu gördü. Bu arada bir ses:
-“Ey kemikler bir araya gelin” diye seslendi. Kemikler toplanıp birleşti. Merkebin diğer organları ve derisi teşekkül ederek, merkep yeniden can buldu. Üzeyir As. bu olayı hayretle izleyerek.
-“Bildim ki Allah-u Teala her şeye kadirdir.” Diyerek Cenab-ı Hakk’ı tesbit etti.
Cenab-ı Allah Üzeyir As.’a Tevrat’ın tamamını öğretti ve onu peygamberlikle görevlendirdi.
Üzeyir As. Kudüs’e giderek çok yaşlanmış olan cariyesi, kardeşi ve çocuklarını buldu. Başından geçenleri onlara anlattı ve bazı hikmetlerle birlikte kaybolmuş olan Tevrat’ı ezbere okuyunca çevresindekiler Tevrat olduğunu anladırlar. Az bir kısım insan ona iman etti. Pek çoğu Allah-u Teala’nın bu kudreti karşısında “Üzeyir, Allah’ın oğludur” diyerek kafir oldular. (Tevbe-30) Üzeyir As.50 yıl yaşadıktan sonra Ahret alemine göçtü.