Kameri takvimde yer alan Recep, Şaban ve Ramazan ayları, halk arasında 3 aylar olarak bilinip çokça rağbet edilen aylardır. İslâm âlemince kabul edilen mübarek gün ve gecelerin hemen hemen hepsi bu aylara isabet eder. Bu yüzdendir ki bu aylar gelince Müslümanları ayrı bir heyecan kaplar. Çünkü bu aylar da insanlar ibadetlerine daha bir iştiyakla sarılır, bugünlerin feyiz ve bereketinden huşu içinde faydalanırlar. Bu aylarda insanların merhamet duyguları artar. İyiliklerini, hayır-hasenatlarını ve sadakalarını daha bir cömert yaparlar.
Doğrusu ayların sayısı Allah indinde on ikidir. Gökleri ve yeri halk ettiği günden beri dördü haram aydır. Bunların üçü peş peşe, biri diğerlerinden ayrıdır. (Bkz. Tevbe, 36) Haram olan ayrı ay, Recep ayıdır ki cahiliye devrinde dahi Arap kavimleri bu aya verdikleri önemden dolayı savaş veya kavga etmezler, huzur ve barış içinde yaşarlardı.
Recep; saygı, onur ve itibar edilen manasınadır. Bu ayda hem Regaib hem de Miraç kandillerinin olması bu ayın önemini bir kat daha fazlalaştırır. Regaib kandili, Recep Ayı’nın ilk cuma gecesidir ki bu gelmiş, geçmiş ve gelecek Recep aylarında bile günü değişmeyen tek kandil gecesidir. Hz. Peygamberimiz bu kandilde gündüzüni oruçlu, gecesini ise ibadetle geçirirdi. Bu sünnetinin yapılmasını bütün Müslümanlarına tavsiye etmiştir.
Regaib; rağbet edilen, ihya edilen, gaybın ortaya çıktığı gece demektir. Bu gaybı ortaya çıkaran sevgili Peygamberimiz için Kuran-ı Kerim’de “Andolsun, O’nu Sidret-ül Münteha’nın yanında önceden bir defa daha görmüştü.” diye açıklamaktadır. (Necm, 13-14) Bundan sonra gelen Miraç kandilinde Cenab-ı Resulullah, Cenab-ı Hakk’ı ikinci defa gördüğünde yine Kuran-ı Kerim “Gördüğünü kalbi yalanlamadı.” diye buyuruyor. (Bkz. Necm, 11)
Şaban; dağılmış, yayılmış, artmış manasına gelen bereketli ve feyzi bol bir aydır. Bu ayın on beşinci gecesi “Beraat” gecesidir. Manası günahlardan kurtulma, azad edilme, affa uğrama manalarına gelmekle birlikte, “Müberra” olma halidir. Bundan dolayıdır ki, Recep Ay’ı Alah’ın, Şaban Ay’ı Resulullah’ın, Ramazan Ay’ı ise kulların ayı olarak bilinmektedir.
Peygamberimiz, Şaban Ayı’na o kadar çok hürmet ederdi ki bu aylarda bol bol oruç tutar, çokça sadaka verirdi. Bu aya hürmeten yaptığımız ibadetlerle biz de gönlümüzde Resulullah’ın sevgisinin artmış ve tüm bedenimize yayılmış, ahlâk olarak da etrafımıza dağılmış olduğunu fark ederiz. Böyle mübarek günler ve aylar kulluk bilincimizin farkındalığı ile daima rabıtada kalmamıza vesile olur.
Beraat gecesinin diğer bir önemi de insanların amel defterlerini eline alacağı gece olmasıdır. O gecenin sabahı, kimilerinin mutlu ve bahtiyar, kimilerinin ise üzgün ve mahcup olduğu zamandır. Bu mahcubiyetin farkına varırsak Ramazan Ayı bizim için bulunmaz bir fırsattır.
Ramazan; yanma, sıcak olma demektir. Kişinin hata ve günahlarından nedamet duyması o kişinin gönül yanmalarına vesile olur. Hatalarımız ve kusurlarımız, ben ve bencilliklerimizin yanmalarına ve hazan yaprağı gibi dökülmelerine vesile olur. Mutlu ve bahtiyar olanlar ise şükür secdelerini arttırıp Allah’a daha iyi kulluk yapabilmenin gayreti içinde olurlar.
Ramazan Ayı ki o ayda insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an indirilmiştir. “Bakara, 185” ayeti kerimesinin hikmetine şahit oluruz. Tek bir komutla (imsak) oruca başlar, yine tek bir komutla (ezan) iftar ederek tevhid birliğini yaşarız.
Kuran-ı Kerim’in bu ayda inmesine hürmeten mukabelelerimiz çoğalır, hatimler ederiz. Fitre ve zekâtlarımızı bu ayda verir, Hakk’ın rızasına nail oluruz. Yine bu ayda bin aydan hayırlı Kadir gecesi vardır ve adı o sure ile anılan tek kandil gecesidir.
Bizlere Recep Ayı’nda gönlümüze ihsan edilen tecellileri (Tecelli ef-al) bütün sıfatlarımızdan seyrederek (Tecelli sıfat) Ramazan ay’ında bütün vücudumuzla kemâl-i İlahi ile tatbik ederek (Tecelli zat) fıtratımızın kemalât bulması ile bayram edenlerden oluruz.
Bu duygu ve düşüncelerle bizlerin Hak katında iyi bir kul olabilmemiz için Cenab-ı Resulullah’ın, ‘Allah’ım Recep ve Şaban’ı mübarek kıldığın gibi bizleri Ram azana ulaştır’ duasına can-ı gönülden AMİN diyelim.
Enver EFE
İstanbul, 22.04.2015