14 Ekim 2024
11 Rebiü'l-Ahir 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






SEVGİ VE KARDEŞLİK


Hucurat Suresi, Ayet 10’da “Mü’minler, ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan ittika edip korkun ki merhamete ulaşırsınız.” ayet-i kerimesinin meali ile yazımıza başlamakta fayda görüyorum. Arapçada uhuvvet anlamına gelen kardeş, aynı anne ve babadan doğan veya ortak değerlere sahip olan kimselere denir. Kardeşler, arkadaşlar anlamına gelen “ihvan” kelimesi “ahv” kelimesinin çoğuludur.

Dinde kardeşliğin en güzel numunesini, Peygamberimiz SAV. Efendimiz zamanında Peygamberimizle birlikte yaşayan seçkin sahabeler ortaya koymuşlardır. Muhacir-Ensar ilişkisi, kardeşliğin ne anlama geldiğini bizlere öğreten son derece mükemmel bir örnektir. Medineli ensarlar ve Mekkeli muhacirler bizlere tam bir kardeşlik örneği sunmuşlardır. Burayı tefekkür edersek kardeşliği daha net anlamış oluruz.

Yukarıda arz ettiğimiz Âyet-i kerimeden de açıkça anlaşılacağı üzere, ancak iman bağıyla bir araya gelenler kardeş olarak kabul edilmektedir. Buna göre yeryüzünün neresinde yaşıyor olursanız olun, hangi dili konuşuyor olursanız olun, hangi kavme mensup olursanız olun, hangi renge sahip olurlarsanız olun, bütün mü’minler kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin kardeşleridir, yani birbirlerinin sadık dostlarıdır. Hacda da bunun şahidi olduk, elhamdülillah.

Böyle bir kardeşliğin oluşumunu sağlayan nedir acaba? Elbette ki sevgidir. Ehl-i ihvanın bu hallerle hâllenebilmesi için, Muhammedi sevgiyi zahir ve batın bütünlüğü içerisinde yansıtabilmesi gerekir. Ki gerçek sevgiye hicret etmiş olsun.

Sevgi ve kardeşlik, insanoğlunun en çok muhtaç olduğu iki kavramdır. Toplumun mutluluğunun ve huzurunun sevgi ve kardeşlik ile sağlanabileceğini kişilerin bilmesi gerekir. Bu nedenle toplumda sevgiyi yaymak ve kardeşlik bağlarını güçlendirici tutum ve davranışlar sergilemek her insanın öncelik vermesi gereken hususlardan biridir.

Zira yeryüzünde bulunan bütün varlıklar, gereksiz ve gayesiz birer materyal değildir. Hepsi de sevgi ve merhamete layık olan varlıklardır. Her şeyi yaratan ve yaşatan Allah (c.c.) olduğuna göre, bütün varlıklara karşı sevgi ve saygı ile muamele etmenin insanlığın en kutsal görevlerinden biri olduğunu ne hatırımızdan ne de gönlümüzden çıkarmalıyız. “Hiç” adlı eserinde Efendim Hazretleri Ali Bektaş: “Allah ve Resulünü seven âşıkların gönül durağı ancak dostun eşiği olmalıdır.” diye buyuruyor.

Çok seven insana âşık denildiği gibi, malumunuz olduğu üzere sevilene de maşuk deniliyor. Seven ve sevileni tahlil ettiğimizde, bu hususta iki kaynağın var olduğunu görürüz: Bu iki kaynaktan birisi vahdaniyet deryasında Hakk’ın varlığını tesbit etmek, ikincisi ise her varlıkta Hakk’ın Cemalini seyredip, maşukuna vuslat edecek kadar âşık olmaktır. Yoksa gayrileri âşık’a haramdır.

Allah (c.c.), Şura Suresi Ayet 23’ te “İman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.’’

Demek oluyor ki, bazı şeyler sevilmiyor dahi olsa Allah (c.c) için sevmek hakikatin esaslarındandır. Yunus Emre’nin buyurduğu gibi: “Sev Sevileni Yaratandan ötürü!’’

Sevgili Peygamberimiz mü’minler arasında sevginin perçinleşmesini ister ve bu sevginin yayılması içinde gayret sarf ederlerdi. Dün olduğu gibi, bugünde sultanlarımızın sohbet ve muhabbet meclislerimizde ve eserlerinde sevgi ve kardeşlik üzerinde hassasiyetle durdukları görülmektedir. Allah Resulü Peygamberimiz SAV. Efendimiz bir Hadisi-i Şeriflerinde: "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız." diye buyurmaktadır.

İslam’ın birinci esası elbette ki “iman etmektir”. Ancak Hakikat-i asliye esasına göre inanmanın birinci önceliği aynel yakın mertebesinde tespitimizi yapmakla alakalıdır. Çünkü Efendim Hazretleri, ‘Tenzihin, teşbihin ve tespitin insandan talim edildiğini’ bizlere buyurmaktadır. Öyleyse gönül âleminde yaptığımız tespit bizleri sevgiye ve aşka taşıyacaktır. Hakiki manada sevginin istikameti kardeşliğe yolculuktur. Hazreti Ali Efendimizin (Ra.) ‘’ Görmediğim Rabb’e iman etmem’’ diye buyurduğu gibi. Bu manada bizlerin de sevgi ve aşk merkezli yaşayabilmek adına, Hakk’ı görmüş olmamız gereklidir. Ki Rabb’imize vuslat etmiş ve varlığımızı O’nda ifna etmiş olalım.

Sevgi ile dolu bir gönülde kardeşçe yaşayan mü’minler, bu davranışları ile Rabb’inin rızasını da kazanmışlardır. Bir kutsi hadiste yüce Allah (c.c) “Benim rızam için birbirini sevenler, benim rızam için birbiriyle oturup sohbet edenler, birbirine yardım ve birbirini ziyaret edenler, benim sevgimi kazanmışlardır.” diye buyurmaktadır. Bu bağlamda sevginin talim edileceği ilk adres hanelerimiz olmalıdır.

Sonuç olarak; Hakikate vasıl olmuş Aziz kardeşim! Gel hep beraber bir gönül merkezinde bir beden olalım. Var ise zerre-i miskal bir masiva, gel Uhuvvet sarayını bütün ihtişamıyla yeniden inşa edelim. Bütün zahir insanların hayranlıkla temaşa edeceği, ondan bir fert olmak için koşacağı bir fazilet toplumu oluşturalım. Canımız Efendimizin, Sultanımızın izini takip edip O’nun peşine düşelim! Asr-ı Saadet yarenleriyle ile yoldaş, haldeş ve kardeş olalım inşallah.

Rabbim cümlemizi sevgiye ve kardeşliğe ulaşanlardan, gerçek sevgiyi ve ihvanlığı yaşayanlardan eylesin.

Rabbim cümlemizi; sevgisini, kulluğunu, kardeşliğini ve dostluğunu ispat edenlerden eylesin. Bu sevgi ve kardeşliğimiz bizleri hiçliğe vasıl eylesin inşallah.

Rabbim cümlemizin yar ve ayanı olsun.



Mustafa AYALTI
İstanbul, 20.04.2016




Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.
(Bkz. Yasin, 21)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ