ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ)

(1926-1977)



Baba adı Memiş, ana adı Havva olan ve 1926 yılında Sinop ilinin Ayancık ilçesine bağlı Sakarabaşı Köyü’nde dünyaya gelen Abdülkadir Bilgili mümtaz bir ailenin çocuğudur. Anne, baba, yakınları ve çevresine karşı yumuşak başlı, kendi nispetince herkesin yardımına koşan, sevgiye terbiyeye ve insanlık kurallarına son derece bağlı erdemli bir yaradılışı bulunuyordu.

İlkokul tahsilini doğum yeri olan Sakarabaşı Köyü’nde yapmış ve okul çağından sonra takriben 12 yaşlarında Ayancık ilçe merkezine gelerek bir müddet marangozluk işiyle meşgul olmuştur.

Maddi hayatın ilk basamağını teşkil eden bu mücadele içerisinde iken; babasını kaybetmiştir. Ayancık’taki bu mücadeleyi yeterli bulmamasından ve devamlı arayış içerisinde olmasından dolayı Ayancık’tan ayrılmıştır. Türkiye’nin ilim, irfan ve sanayi merkezi olan İstanbul’a yerleşerek Beykoz Kundura Fabrikası'nda çalışmaya başlamıştır.

İstanbul’da bulundukları sırada, Edirne iline bağlı Keşan ilçesinde vatanî görevini ifa edip dönüşünde aynı fabrikada bir müddet daha çalışmıştır.

İstanbul’da maddi çalışma ile kalmayıp, insanın manen yetişmesinde son derece gerekli olan Muhammedî Ahlak'a özel ilgi duymuştur. Aynı zamanda tasavvuf musikisi ve hattatlık gibi birçok sanat dallarıyla da ilgilenmiştir. İnsanın manevi ve ahlâkî eğitiminde tasavvuf musikinin çok önemli ve gerekli olduğunu vurgulamıştır. Tasavvuf musikisine kendisi özel ilgi gösterdiği gibi müntesiplerinin de uygulamasını teşvik etmiştir.

Hz. Şeyh Abdulkadir Bilgili “Sebati” Rahmetullahi Aleyh hiçbir zaman din adına tefrik yapmamış; bütün dinlere, ırklara, düşüncelere, saygılı ve hoşgörülü yaklaşmıştır.

1947 yılında Enternasyonel fuarını ziyaret etmek maksadıyla İzmir’e gelişine müteakip Piyan Fabrikası’nda ateşçi olarak çalışmaya başlamıştır.

Piyan Fabrikası’nda çalıştığı süre içerisinde gerek çalışması ve gerekse iyi ahlakı ile dikkati çekip, şubesinde rasyonel çalışma sistemini kurarak işçi ve işveren arasında kilit noktası haline gelmiştir. İş hususunda da birçok yeniliklere öncülük etmiştir. Bu nedenle çalışmakta olduğu fabrikanın emniyet teşkilatını düzenlemek ve verimli hale getirmek için emniyet teşkilatının birim amiri olarak görevlendirilmiştir.

İzmir’in İkiçeşmelik semtinde, aslen Simav doğumlu, baba adı Ali, anne adı Halise olan Kadriye Hanım ile 1949 senesinde evlenmişlerdir. Hz. Şeyh Abdülkadir Bilgili “Sebati” Rahmetullahi Aleyh daha sonra Gürçeşme Çukurmahalle semtine yerleşmiştir. Bu evliliklerinden de sırasıyla; Kemal, Süleyman, Mehmet Ali, Seher ve Semra isimlerindeki evlatları dünyaya gelmiştir. Bunlardan Mehmet Ali 1958 yılında 1 yaşındayken vefat etmiştir.

Hayat mücadelesinde maddi-manevi bütün güçlükleri aşarken, eşi Kadriye hanımefendinin her konuda büyük desteğini ve yardımını görmüştür. Bu esnada muhitinde mukim bulunan Bilâl Hoca Efendi’den Kur’an-ı Kerim dersleri almıştır.

Aynı zamanda Kur’an’ı Kerim’in zahir ve batın yönünü tasavvufî ilim olarak tahsil arayışı içerisinde iken, nihayet uzun zaman arzu ettiği bu ilmi, Devlet Demiryolları’nda istasyon şefi olarak görev yapan ve manevi ilimlerde çok değerli bir şahsiyet olan Halveti Şeyhi Mehmet Ali İştip “Vahdetî” Rahmetullahi Aleyh'den inabe alarak tahsil ve talim etmeye başlamıştır.

Tasavvufî istidadı, kabiliyeti ve iştiyakından dolayı kısa sürede hatmi meratip ederek maneviyatta büyük mesafeler kat etmiştir. Bu konuda yaşamış olduğu devrin söz sahibi ve sayılı şahsiyetlerinden biri olmuştur. Ömrünün sonuna kadar bu ilmi arzu edenlere fî sebilillah tahsil ve talim ettirmiştir.

1962 senesinde canından çok sevdiği aziz üstadı, gönül dostu Hazreti Şeyh Mehmet Ali İştip Vahdeti Rahmetullahi Aleyh Hac yolculuğuna çıkmadan önce Hz. Şeyh Abdülkadir Bilgili Sebati Rahmetullahi Aleyh’e icazet vererek irşada görevlendirmiştir. Hazreti Şeyh Mehmet Ali İştip Vahdeti Rahmetullahi Aleyh hac farizasını ifa ettikten sonra Mina’da rahatsızlanarak Hakk’a yürümüş ve oraya defnedilmiştir.

Hz. Şeyh Abdülkadir Bilgili Sebati Rahmetullahi Aleyh her türlü zorluklara rağmen emanet-i Muhammedî'nin gelişmesini ve devamlılığını sağlamıştır. Ehlibeytin sevgi ve muhabbetini her zaman önceleyen olmuş; ilimde, hikmette ve keşifte namütenahi tespit ve görüşler ortaya koymuştur.

Hz. Şeyh Abdülkadir Bilgili Sebati Rahmetullahi Aleyh, gerek yaşam biçimi gerekse ilim ve teknik yönünden zuhura gelen her türlü yenilikten imkânları ölçüsünde istifade etmeye çalışır ve yakınlarını bu konuda aydınlatırdı.

Hz. Şeyh Abdülkadir Sebati Rahmetullahi Aleyh Hazretleri ehli gönül, mutasavvıf, hikmet ve hakikat ehli; meşrep olarak kararlı, cömert, cesaretli ve sözleri hikmetli mümtaz bir şahsiyetti. Hayat felsefesinin ana prensibi, her zaman dürüstlük ve doğruluk olmuştur. Sohbetleri ledunî, zahir-batın bütünlüğünde tevhit merkezli, sevgi ve telkin esaslı idi. Sohbetlerinde kadın-erkek ayrımı yapmazdı.

Hz. Şeyh Abdülkadir Bilgili Sebati Rahmetullahi Aleyh eşi ile birlikte 1969 yılında Hac’ca gidip hac farizasını ifa etmişler, hac dönüşü kısa bir müddet sonra da İzmir’in Şirinyer semtine yerleşmişlerdir.

1976 yılında yakınları ve sevdikleriyle birlikte ikinci kez hacca gitmişlerdir. Bütün yakınlarına ve sevdiklerine imkân dâhilinde hac yolculuğuna çıkmalarını ve o yollardaki hikmetleri temaşa etmelerini tavsiye etmiştir.

Hz. Şeyh Abdülkadir Bilgili Sebati Rahmetullahi Aleyh 1971 yılında İstanbul’da müntesibi olan Sayın İbrahim Gülmez Rahmetullahi Aleyh’e “Kanaati” manevi künyesi ile icazet vererek irşada vazifelendirmiştir. Bilahare de İzmir ve Trabzon bölgelerindeki halifelerini de manevi künyeleri ile birlikte belirleyerek vasiyet etmiştir.

Kendisi 23.10.1977 tarihinde Çiğli-Menemen arası Koyundere Mevkii’nde trafik kazası sonucu Hakk’a yürümüştür. Kabri, İzmir'in Altındağ semtindeki Kokluca Kabristanlığı’nda bulunmaktadır.

Örnek ve sevgi dolu bir insan olan Hz. Şeyh Abdülkadir Bilgili "Sebati" Rahmetullahi Aleyh'in geliştirmiş olduğu yol, onun arzu ettiği şekilde halen devam etmektedir. Himmet ve duaları üzerimize daim ve hazır olsun.