28 Mayıs 2023
8 Zi'l-ka'de 1444
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ POSTA KODLARI ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






Rüyada Deniz Suyu İle Abdest Almak Görmek





A B C D E F G H İ J K LM N O P R S T U V W X Y Z




  • Rüyada deniz suyu ile abdest almak görmek tabiri

    Rüyada deniz suyu ile abdest almak görmek bu sayede uzun bir zamandan beri çektiği sıkıntıların yakında biteceğine, hedefleri daha net hale getirip, ticaret ehli kimse haline gelerek daha profesyonel olacağı işler yapacağına, ancak herhangi bir sorun yaşamadan olayların yatışacağına, sevilen bir kişinin kalbinin kazanılacağına, tabir olur.

    Ayrıca rüyada deniz suyu ile abdest almak görmek bir bebek sahibi olunacağına ya da evlilik konusunda bir adım atılacağına ve büyük bir huzura erileceğine, işlerinin problemsiz şekilde ilerleyeceğine, kem gözlü insanlardan uzak, bol rızık elde edeceğine, işveren koltuğunda oturacağına, ilim irfan öğreneceğine, yorumlanır.

    • sonra da içine düştüğü zor durumu olgunca kabul edeceğine tabir edilir.
    • bazı başka desteklere kavuşacağına delalet eder.
    • hayırlı gelişmeler yaşayacağına alamet eder.
    • yeni bir işe gireceğine yorulur.

    Dini olarak rüyada deniz suyu ile abdest almak görmek tabiri

    Dini olarak rüyada deniz suyu ile abdest almak görmek eşi ve çocukları ile mutluluğunun da daim olacağına, sorunları, çalışma esnasında gösterilecek başarı sayesinde yönetimden çok büyük övgüler geleceğine, kuruntularından ve kafa karışıklığından kurtulacağına rahat edeceğine, ekmeğinin ve kazancının kesilmeyeceğine, maddi sıkıntılarından kurtulacağına, delalet eder.

    Psikolojik olarak rüyada deniz suyu ile abdest almak görmek yorumu

    Psikolojik olarak rüyada deniz suyu ile abdest almak görmek az ama öz insanla görüşme kararı alacağına, yetenekleri ile ön plana çıkacağına, geçim derdi olmadan rahatlık içinde yaşayacağına ve hayatından razı geleceğine, hayal ettiği ve uzun zamandan beri başka bir şey düşünmediği bir şeyi gerçeğe çevireceğine, yorumlanır.

  • Deniz Suyu İle Abdest Almak Görmek Yorumları
    (0) yorum 


    İlk yorumu siz yapın
  • Rüyada Deniz görmek:


    Arzuların gerçekleşmesine, mala, işe, sanata; bitimsiz ihtirasa, tehlikeli iş ve dünya münasebetlerine; Denize girmek devlet yönetimine yakınlık peydah etmeye, denizin ortasında yatmak devlet hizmeti görmeye, Deniz suyundan içmek mülke, uzun ömre ve kuvvvete, ilim ve edep öğrenmeye, Denizde yıkanmak günahlardan arınmaya, Denizden su almak Allah Teala'dan gelecek ihsana, Denizi uzaktan şöyle bir görmek sıkıntıya düşmeye, onu dolasıya seyretmek kalp huzuruna, Denize işemek hatalı bir davöranışta bulunmaya ve nimete nankörlük etmeye, Denizi geçmek mal ve mülke, Deniz suyunun azalması yahut çekilmesi devlet hazinesinin durumuna ve ekonomik zorluklara, Denizin üzerinde suya batmadan durmak devletten gelecek bir iyiliğe, Bulanık deniz suyunu tiksinerek içmek hüzün ve kedere, Denizi baştan sona yarmak esenliğe ulaşmaya, Denizde rahat bir şekilde yüzmek maddi ve manevi başarıya, Denizde boğulmak şehid olmaya yahut günaha batmaya, Denizin derinliklerine inip sonra çıktığını görmek dünya nimetlerine, onun derinliklerinden ince vs. çıkarmak rızka, Denizden su avuçlayıp bir kaba yahut gemi, tekne vs. içene koymak uzun ömürlü çocuğa, Çalkantılı deniz cehenneme, ıstırap ve fitneye, Denizde abdest almak yahut yıkanmak herkes için hayra ve güzel gelişmelere, Okyanuslar zahiri ve batıni ilimlerde ilerlemeye, Deniz zikrullaha, tesbih ve tehlile; suyu tatlı ve berrak, hafif dalgalı deniz mümine, acı sulu, dalgalı ve tasvetli deniz kafire, Deniz yemin etmeye, kafir için imana, günahkar için tövbeye, İnsanın içini daralRüyada deniz görmek beklenenlerin gerçekleşmesine ve hoşnutluklara işaret eder. Deniz rüyaları iyiye yorumlanır. Masmavi engin deniz, insanın yaşamına anlam katacak olgunlaşmasını sağlayacak uzun bir yoldur. Dalgalı bir deniz mutluluğun sıkıntıların atlatılmasından sonra gerçekleşeceğini belirtir. Denizde yüzdüğünü gören kişi peş peşe yolculuklara çıkar demektir. Uzaktaki dalgaları dinlemek, yalnız bir hayatınız olacağı ve hayallerinizi gerçekleştiremeyeceğiniz anlamına gelir. Sakin deniz, mutluluk ve başarı işaretidir.Masmavi, engin deniz, kişinin hayatına anlam katacak, olgunlaşmasını sağlayacak uzun bir yoldur. Denizde fırtına hayatın tamamen değişeceğine, birbirini izleyecek olaylardan sonra huzura kavuşacağına işaret eder. Tekneyle denize açılan kimsenin hayat tarzında değişmeler olur. Deniz köpük köpük ise mirastır. Denizin rengi güzel değilse iyi sayılmaz. Deniz kıyısında durduğunu ve güzel suya baktığını gören kimse aşık olur. Denize düştüğünü gören kimse, beklenmedik bir olay sonunda umduğundan fazla para alır.Danyal Aleyhisselama göre: rüyada deniz görmek, mutlaka bir devlet büyügü ile tabir olunur. Denizi saf, sakin, düzgün ve dalgasiz olarak görmek, adaletli bir baskana, dalgali ve çirpintili görmek, zalim bir baskana isarettir. Denizden su içtigini gören, devlet büyüklerinden hayir ve menfaat görür. Bütün denizin suyunu içip bitirdigini gören, büyük bir makama nail olur ve hayir ve iyilik görür. Denizin üzerinde gezindigini gören, yolculuga çikar. Keder ve sikintidan kurtulur. Kendisi ile gidecegi yer arasinda denizin engel oldugunu gören, eger yolcu ise yolundan kalir; yahut hükümet tarafindan islerinde bir engel çikarilir. Suyu tuzlu veya aci ve bulanik bir denizde veya gölde battigini gören, siddetli bir sikinti içine düser. Denizde yüzmek için ugrastigini gören, bir ise girerek bununla ugrasir; bir rivayete göre tutuklanir ve mahkemelerde ugrasir. Suyun altinda kaldigini gören öldürülür. Bir rivayete göre günahlarina tövbe etmeden ölür. Abdulgani Nablüsî 'ye göre: Rüyada deniz görmek, kuvvetli, cüsseli, adil ve müsfik bir devlet adami, tüccar için mali, çirak için ustasi olarak tabir olunur. Rüyada denizi gören arzuladigi seylere sahip olur. Denize girdigini gören, büyük bir devlet baskani ile tanisir veya büyük bir mevki sahibi olur. Deniz kenarinda oturdugunu veya yattigini gören, devlet hizmetine girer. Denizden su almak isteyen, hükümetten bir sey ister. Deniz suyunu bir kaba doldurdugunu gören, Allah (C.C.) tarafindan mal ve mülke sahip olur. Devlet ve ikbal ile yasar. Denizin suyunun çekildigini ve dibinin göründügünü görmek, o memlekete bir felaket gelecegine isarettir. Denizin üzerinde durdugunu görmek, ümit etmedigi bir mevkie gelecegine, yüzüp sahile çiktigini görmek, hasta ise iyilesmege,fakir ise zenginlige, keder ve sikintisi varsa feraha çikmaya, bulanik ve çamurlu denizde battigini görmek, musibete, böyle bir denizde yüzmege çalismak zor bir isi tamamlamaya, yüzerek gözden kaybolmak ölüme, denizde bogularak öldügünü görmek, sehit olarak ölmege delalet eder. Ibni Sirin'e göre: rüyasinda denize girip dibine kadar battigini ve kumlara gömüldügünü gören, hükümetten bir kötülük gö-rür. Denize girip yüzemedigini gören hapis olur. Denizde bogul-mak üzere iken kendisini kurtaran kimse olmadigini ve sahili de göremedigini gören, hükümet tarafindan bir musibete ugrar. De-nizde boguldugunu, sonra kurtuldugunu gören, dünya islerinde derdi çok olur ve basi beladan kurtulmaz. Denizi uzaktan gören, bir sey ümit eder fakat onu elde edemez. Denizin üzerinde yürüdügünü ve ayaklarinin islanmadigini gören, cehennem atesinden kurtulur ve dünyada sevilen bir kisi olur. Kirmanî'ye göre: Rüyada denizden su içtigini ve suyun soguk oldugunu gören biri ile mahkemelik olur, rüyayi gören ilim adami ise ilmi artar, hükümet adami ise itibari ziyadelesir. Denizden si-cak su içtigini gören, musibete ve sikintiya düser. Eger içtigi su kö-tü kokulu ve tadi da fena ise, düsmaninin kendisine üstün gelece-gine, bir rivayete göre de hükümet tarafindan isinde zorluga düsecegine delalet eder. Cabir'ül-Magrîbî'ye göre: rüyada denizin kurudugunu gör-mek, devlet baskaninin ölümüne veya siyasi kudretinin azalmasina, denizi bir damla kalmayincaya kadar içtigini görmek, rüya sahibinin islerinde basariya ulasacagina; deniz hayvanlarindan bi-rinin kendisiyle konustugunu görmek, hükümetin sirlarini açiklayacagina; denizin dalgalanip karistigini ve havanin karardigini görmek, isyana, yalanin çogalmasina; denizden yenilecek bir sey çikardigini görmek, helal rizk edinecegine; denizden tuzlu su içti-gini görmek, haram mal kazanacagina; denizden tatli su içtigini görmek, helal mal edinecegine; denizden maden veya kiymetli bir mücevher çikardigini görmek, hayir ve menfaate; çikardigi sey çir-kin ise düsmana karsi üstünlügüne; rüya sahibi ilim adami ise ilminin artmasina, denizden kötü bir sey çikardigini görmek, düs-manin memleketi istilasina delalet eder. Cafer-i Sadik 'a göre: rüyada deniz görmek alti sekilde tabir olunur: Mülk ve devlet baskani, büyük kimseler, alim, ilim, mal, is. Ebu Sait El-Vaiz'e göre: tatli suyu olan denizin (göl) kurumasi, devlet baskaninin ölümü; taskin bir deniz, keder ve sikinti;denizde bogularak ölmek, Islam dininin disinda olarak öldügüne delalet eder. Denize düstügünü ve bazen batip bazen çiktigini ve ellerini hareket ettirerek yüzdügünü gören, devlette bir makama sahip olur. Denize girdigini ve hemen çiktigini gören dünyada hep din ve ibadetle mesgul olur. Bir rivayete göre bogulma görmek, se-lametle yolculuga isarettir. Denizin üzerinde ayaklari üzerinde durdugunu gören, hükümet tarafindan bir nimete kavusur. Deni-zin yerden kalktigini görmek, zalim bir hükümet baskaninin ölü-mü demektir. Denizin küçülüp bir göl haline geldigini görmek, hükümet baskaninin degisecegine ve halkin onun elinden kurtulacaklarina; denize girip daldigini görmek, hasta ise hastaliginin artacagina; denizden çiktigini görmek, hastaliktan iyilesecegine;denizde yüzdügünü görmek, keder ve sikintiya düsecegine, yahut hastalanmaya; yüzmeden çiktigini görmek, keder ve sikintidan kurtulmaya ve sifaya; denizi yürüyerek karsi sahile çiktigini gör-mek, kurtulusa ve sikintidan uzaklasmaya delalet eder. Bir baska rivayete görede: Bir kimsenin rüyasinda deniz görmesi, arzu ve isteginin yerine gelmesine isarettir. Denize girdigini gören kimse devlet baskaninin huzuruna girer. Denizin bütün suyunu içtigim görse, o kimse dünyaya sahip ve ömrü uzun olur. Deniz suyundan içip kandigini gören kimse mülke nail olarak zengin, uzun ömürlü ve kuvvetli olur. Denizden su almak istedigni gören kimse, almak istedigi su miktannca devlet hizmetinde bulunmayi arzu eder ve o nisbette buna muvaffak olur. Denizden su alip bir kaba doldurdugunu gören kimse çok mal biriktirir. Yahut, Allah o kimseye öyle bir devlet verir ki, o devlet sayesinde denizden daha kuvvetli ve genis bir mal yigar. Bazi tfibirciler demislerdir ki, denizden içilen su, içildigi miktarca ilim ve edeb ögrenmektir. Denizi geçtigini gören, düsmanin malindan ganimet alir. Bir kimse denizin suyunun bir sehire girdigini ve oranin halkina zarar verdigini görse, o sehire devlet baskani girer ve halk da devlet baskani tarafindan mal ve maisete isarettirlar. Denizde yikandigini gören kimse, günahlarindan kurtulur. Denizi uzaktan görüp, ona karismadigini gören kimse, arzu ettigi bir seye yaklasir. Denizden su içtigini görenin ortagi varsa ondan aynlir. Denize isedigini gören kimse hata ve günaha girer. Denizi uzaktan gören, sikinti, fitne ve belfi görür. Denizin suyunun azaldigim, hatta kiyi ve kenarlarinin susuz kaldigini görmek, devlet baskani tarafindan o yere yahut hazineye gelecek belaya, yahut o sehirlerde kitligin çikacagina isarettir. Kendisin denizin kenarinda gören dalgiç, ölür. Eger hasta ise Allah ona sifa ihsan eder. Bir kimse denizi bir bastan diger bir basa yardigini görse, üzüntü ve kederi kalkar ve selamette olur. Denizin suyundan içtigini görene hüzün ve keder isabet eder. Denizde yüzdügünü gören kimse, içinde bulundugu bir isten çikmaya çalisir. Bu isten çikmasi için çekecegi zahmet, yüzmedeki çektigi zahmet kadardir. Bu isin kolayligi ise denizden sahile olan uzakligi ve yakinligi nisbetincedir. Eger yüzerek denizden çikarsa o isin içinden de çikar. Denizde yüzdügünü ve batarak kayboldugunu gören kimsenin ömrünün bitmesine ve helak olmasina isarettir. Suyun kendisini örttügünü ve orada öldügünü gören kimse, sehid olarak ölür. Denize dalip su üzerine batip çiktigini buna ragmen ölmediginl gören kimse dünya mesgalelerine dalar, Bazen de, o, dünyanin nimetlerine isarettir ve bazi kere de masiyet ve günah isler. Mal arzusundan dolayi inci çikarmak için denize daldigini gören, çikardigi inci veya baska sey miktan mala sahip olur. Denizden avucuyla su alip deniz üzerinde bulunan bir gemiye koydugunu ve onu doldurdugunu görenin uzun ömürlü bir çocugu olur. Denizden su alip içtigini gören, içtigi su kadar mala isarettir, yahut ayni miktarda ilim ve irfana sahip olur. içtigi su bulanik ise o kimseye korku isabet eder. Denizde yikandigini ve abdest aldigini gören hasta ise Allah sifa verir, borçlu ise borcunu öder, sikinti varsa sikintisi kalkar, korktugu seylerden emin olur. Hapiste ise hapisten kurtarir ve iyilikler karsisina çikar. Denizde su üzerinde gezdigini görse iyi niyet ve itikadinin saglam olduguna isarettir. Bazen de deniz rüyasi, iztirap veren ve helak eden bir fitneye isarettir. Deniz, cehenneme dahi isarettir. Bazen de bir kimseyi deniz içerisinde görmek, eger o kimse ölmüsse, cehennemde olmasina alamettir, eger hasta ise hastaligi artar, denize battigini görse o hastaligindan ölür. Bazi tabirciler, deniz üzerinde yürümesi, gizli bir seyin asikareye çikmasina bazilari da tehlike ve tevekküle isaret eder, demislerdir. Rüyada Atlas Okyanusunu görmek, ömrünün kisaligina isaret ettigi gibi, uzun ömre de isarettir. Deniz, yolculuga, savasa ve savas da elde edilecek mala isaret eder. Denizin tatlisi, mü'mine, açisi da inançsiz birisine isaret eder. Deniz bazi kere de gökten yagan yagmur manasina gelir. Deniz, tehlike ve isarettir. Deniz korkuya, bagirmaya ve maksadin geç hasil olmasina, bazen üzüntü ve kederin gitmesine, bazen de ölümüne isarettir. Ayrica pisliklerden temizlenmeye de isarettir. Bu rüya inançsiz için imana, günahkar için tevbeye ve yemine delildir. Deniz kötü ahlakli kadin ve erkege, hile, gayz ve gazab sahibi kimselere de isarettir. Bazen de hapse isarettir. Bazen deniz, haddi ve nihayeti olmayan meslege, kalesi olmayan sehre, cemaati terk edip yalniz bayram namazlarinda bulunmaya, sehvet ve arzusunun ve gönlünün istedigi seyleri yemekten kendisini men eden hastalik manasina gelir. Denizin güzel bir sekilde fazlalastigini görse, o sirada insanlann yagmura ihtiyaçlari varsa yagmur yagar ve o yagmurdan faydalanirlar. Denizin tasip dalgalarinin birbirine vurdugunu gören kimse yolculugunda korkuya ve siddete düser. Bazen de deniz, dünyaya ve dünyanin garib hallerine isarettir. Deniz rüyaları genellikle iyiye yorumlanır. Masmavi engin deniz, insanın yaşamına anlam katacak olgunlaşmasını sağlayacak uzun bir yoldur. Dalgalı bir deniz mutluluğun bazı sorunlardan sonra geleceğine işaret eder. Denizde yüzdüğünü gören insan arka arkaya yolculuk yapar.Deniz rüyaları genellikle iyiye yorumlanır. Masmavi engin deniz, insanın yaşamına anlam katacak olgunlaşmasını sağlayacak uzun bir yoldur. Dalgalı bir deniz mutluluğun bazı sorunlardan sonra geleceğine işaret eder.


  • Rüyada Deniz Suyu İle Abdest Almak Görmek konusuna benzer rüya tabirleri




  • ESERLERİMİZ

    
    SON EKLENENLER
    GÜNÜN AYETİ
    İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Rahman onlar için bir sevgi oluşturacaktır.
    (MERYEM - 96)
    ÖZLÜ SÖZLER
    • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
    • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
    • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
    • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
    • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
    • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
    • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
    • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
    • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
    • Mutaşabih ayetler ledünidir.
    • Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir.
    • Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz.
    • Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir.
    • Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez.
    • Her zorluğun çözümü sevgidir.
    • Allah var gayrı yok sevgi var dert yok.
    • Allah de ötesini bırak.
    • Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız.
    • Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur.
    • Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır.
    • Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.(Mevlana)
    • Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar.
    • Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum"
    • Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır.
    • Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara.
    • Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır.
    • Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin.
    • İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir.
    • Kalıcı dostluklar edinin.
    • İhvan gibi yaşa, gerisine karışma.
    • Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır.
    • İslam dini istişare esaslıdır.
    • Allah için affet, Allah için paylaş.
    • İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın.
    • Kul, iradesini Allah’a teslim edendir.
    • Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun.
    • "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok.
    • Ben merkezli değil, biz merkezli olun.
    • Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır.
    • Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın.
    • Kullukta devamlılık esastır.
    • Önce emin insan olmalıyız.
    • Derviş, halinden belli olmalıdır.
    • Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir.
    • Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır.
    • İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur.
    • Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir.
    • Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır.
    • İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır.
    • Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz.
    • Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir.
    • Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak.
    • Bu âleme kavga için gelmedik.
    • Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır.
    • İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır.
    • Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır.
    • Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır.
    • Kazası olmayan tek şey hayatımızdır.
    • Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır.
    • Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur.
    • Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir.
    • En güzel keramet istikamet üzere olmaktır.
    • Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım.
    • Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz.
    • İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir.
    • Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır.
    • Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır.
    • Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır.
    • Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır.
    • Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır.
    • Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır.
    • Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır.
    • Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir.,
    • Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir.
    • Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz.
    • Hakkı görmeyen gözler amadır.
    • Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz.
    • Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz.
    • Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur.
    • Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir.
    • İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir.
    • İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür.
    • Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz.
    • Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin.
    • Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır.
    • Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız.
    • Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız.
    • Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz.
    • Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir.
    • Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır.
    • Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır.
    • Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur.
    • Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz.
    • Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür.
    • İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır.
    • İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir.
    • İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır.
    • Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır.
    • Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır.
    • İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır.
    • Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır.
    • Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir.
    • İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır.
    • Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur.
    • Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin.
    • Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız.
    • Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın.
    • Kişi tercihinin neticesini yaşar.
    • İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır.
    • İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır.
    • Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak.
    • Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz.
    • Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir.
    • Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez.
    • Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır.
    • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
    • Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir.
    • Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir.
    • Sevginin tezahürü ibadettir.
    • Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız.
    • Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur.
    • Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir.
    • Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir.
    • İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır.
    • İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır.
    • Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir.
    • Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz.
    • İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır.
    • Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez.
    • Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz.
    • Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur.
    • Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir.
    • Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir.
    • Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur.
    • Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir.
    • Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır.
    • İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır.
    • Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır.
    • Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır.
    • Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez.
    • Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik.
    • Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür.
    • Geceleri ve seher vakti çok özeldir.
    • Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir.
    • Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır.
    • Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür.
    • Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız.
    • Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır.
    • Biz eyvallah tacını, ‘sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız.
    • Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur.
    • Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim.
    • Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım.
    • Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır.
    • İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir.
    • Edep ve âdap dışında nefes almayalım.
    • Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız.
    • Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir.
    • Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir.
    • Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar.
    • "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım.
    • Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir.
    • Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır.
    • Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur.
    • Büyük laf etmemeye çalışalım.Tevazu sahibi olalım.
    • Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir.
    • Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir.
    • Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır.
    • Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim.
    • Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir.
    • Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir.
    • Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz.
    • Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır.
    • Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur.
    • Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır.
    • Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır.
    • Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir.
    • Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır..
    • Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır.
    • Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz.
    • Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur.
    • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
    • İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek.
    • İhvanlık, halde örnek olmaktır.
    • Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz.
    • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz.
    • İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız.
    • Kıyas, şeytani sıfatlardandır.
    • Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz.
    • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz.
    • Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir.
    • Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız.
    • Anlayan ve öğrenen olmalıyız.
    • Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız.
    • Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile yaşanır.Sonra hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir.
    • Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir.
    • Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır.
    • Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir.
    • İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir.
    • Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır.
    • Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir.
    • İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır.
    • Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım.
    • İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır.
    • Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir.
    • Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız.
    • İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir.
    • Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur.
    • Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız.
    • Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız.
    • Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz.
    • Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım.
    • Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar.
    • Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır.
    • Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz.
    • Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz.
    • Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir.
    • Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir.
    • Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun.
    • Gayret, kulluğun esasıdır.
    • Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir.
    • Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir.
    • Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım.
    • Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır.
    • Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz.
    • İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur.
    • Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun.
    • Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır.
    • Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır.
    • Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir.
    • Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır.
    • İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur.
    • Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin.
    • Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur.
    • Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız.
    • Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır.
    • Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder.
    • Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır.
    • Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır.
    • Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır.
    • İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir.
    • Her şeye rağmen seveceğiz
    • Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız
    • Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır.
    • Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız.
    • Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız.
    • Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir.
    • Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz.
    • Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir.
    • Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister.
    • Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz.
    • Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır.
    • Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır.
    • Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir.
    • Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır.
    • İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir.
    • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz.
    • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez.
    • Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir.
    • Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir.
    • Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır.
    • Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım.
    • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
    • İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır.
    • İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir.
    • Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek.
    • İnancı olmayanın istikameti olmaz.
    • İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır.
    • Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz.
    • Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir.
    • Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur.
    • Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız.
    • İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur.
    • “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur.
    • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
    • İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır.
    NAMAZ VAKİTLERİ