04 Haziran 2023
15 Zi'l-ka'de 1444
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ POSTA KODLARI ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






Rüyada Cennet Cehennem Kapısı Görmek





A B C D E F G H İ J K LM N O P R S T U V W X Y Z




  1. Rüyada cennet cehennem kapısı görmek tabiri

    Rüyada cennet cehennem kapısı görmek doğru yatırımlar ile maddi olanakların daha iyi hale getirileceğine, aile sahibi olup, yapacağı çalışmalarda kazanacağı başarılar sayesinde çok iyi yerlere geleceğine, berekete ve zenginliğe kavuşacağına, zorluklardan, cesaretinin yerine geleceğine, çok büyük ve çok hayırlı işlere imza atacağına, tabir edilir.

    Ayrıca rüyada cennet cehennem kapısı görmek sevdiği kişiler ile güzel günler göreceğine, ancak bu durumların kısa süre içinde olumlu bir hal alacağına, hayat içinde karşılaşacağı bütün zorlukları ortadan kaldıracağına, iyi yürekli, umutsuzluklarına ve problemlerine karşı çözümlere kavuşacağına, yorumlanır.

    • kimseye muhtaç olmadan ve el açmadan güzel bir yaşam süreceğine tabir edilir.
    • sahip olunan mal varlıklarına yenilerinin ekleneceğine delalet eder.
    • kendisini bu konuda çok şanslı göreceğine ve daha önce hiç yaşamadığı kadar özel duyguları yaşayacağına alamet eder.
    • zahmet çekilerek ve uzun süre üzerinde çalışılarak hazırlanmış olan bir projenin çok büyük kazanç getireceğine yorulur.

    Dini olarak Rüyada cennet cehennem kapısı görmek tabiri

    Dini olarak rüyada cennet cehennem kapısı görmek sıkıntı yaratan durumların düzeltileceğine, sağlam bir kariyer edineceğine, sağlık sorunları ile ilgili olarak kısa bir tedavi sürecine girileceğine, büyük ferahlık yaşayacağına, kısa sürede evlat sahibi olacağına, elindeki imkânları çok iyi bir şekilde kullanacağına, bereketinin artacağına, yersiz tartışmalarla uğraşılan bir işin bırakılacağına, delalet eder.

    Psikolojik olarak Rüyada cennet cehennem kapısı görmek yorumu

    Psikolojik olarak rüyada cennet cehennem kapısı görmek içine düştüğü karamsarlıktan kurtaracağına ve maddi olarak da büyük destek vereceğine, kazancının artacağına ve yaşamına bolluk geleceğine, büyük başarılar kazanacağı ve kendisini çok rahat ve mutlu hissedeceği bir döneme gireceğine, çok yüklü miktarda kazanç elde edileceğine, muradına ereceğine ve yaşamak istediği hayatı bulacağına, işaret eder.

  2. Cennet Cehennem Kapısı Görmek Yorumları

    (0) yorum 


    İlk yorumu siz yapın
  3. Rüyada Cennet görmek:


    cennet görmek camiye, zikir meclisine, hacca, cihada, salih amellere, gerçek ilme ve çarşı-pazara; Cennete girdiğini görmek sevincç ve sürura ermeye, hayır ve berekete, nimet ve güzel rızka nail olmaya, Cennette olduğunu ve oranın meyvelerinden yediğini,, ırmaklarında yüzdüğünü ve gölgesinde oturduğunu görmek salih amellerin güzel sonuçlarını almaya, mutlu evliliğe ve hayırlı evladlara nail olmaya; Cennette gezindiğini görmek hayırlı ve sürekli rızka, şeref ve itbar kazanmaya ve korkudan emin bulunmaya, Cennete girdiği halde oranın nimetlerinden yiyip, sularından içemediığini görmek, alim olduğu, imkanı bulunduğu halde bu ilim ve olanaktan hayırlı yönde istifade etmemeye, Cennetten kovulduğunu görmek fakirlik ve zillete düşmeye, imtihanlara tabi tutulmaya; Cennetin haznedarını görmek sürekli sevince; onun iltifat ve ihsanına nail olmak Allah Teala'nın rızasını kazanmaya, bu meleğin kendile iltifat etmediğini görmek, Cenneti hak ettirecek hal ve davranışları henüz göstermediğine delalet eder.Sizi seven yardımınıza koşan iyi dostlara sahipsiniz demektir. Eğer sağlığınız bozuksa ya da sıkıntı çekiyorsanız, yakında durumunuz düzelecek anlamına gelir. Cennete girmek mutlu ve rahat bir hayat, cennetten kovulmaksa rahatsızlık demektir. Cennet melekleriyle konuşmak işinizde iyi bir yere sahip olarak iyi bir evlilik anlamına da gelir. Sizi seven yardımınıza koşan iyi dostlara sahipsiniz demektir. Eğer sağlığınız bozuksa ya da sıkıntı çekiyorsanız, yakında durumunuz düzelecek anlamına gelir. Cennete girmek mutlu ve rahat bir hayat, cennetten kovulmaksa rahatsızlık demektir. Cennet melekleriyle konuşmak işinizde iyi bir yere sahip olarak iyi bir evlilik anlamına da gelir. Size yardım etmek isteyen sadık dostlarınız var.Rüyasında cennet gören kişi, umduğuna kavuşur, düşlediğinden, umduğundan kat kat üstün duruma gelir.Rüyada cennete girdigini görmek, ferah ve sevince ve Allah (C.C) tarafindan hayra ve selamete ulastirilacagina delalet eder. Cennet meyvelerinden yedigini veya kendisine biri tarafindan verilip, onlari yedigini görmek, hayra, menfaate ve bol-luga isarettir. Eliyle cennet meyvesini toplayip yedigini gören ilim ögrenir, ama ondan kimse faydalanamaz. Cennet hurileri ile bir-likte oldugunu görmek, son nefesine kadar nimet içinde bulunmaya delalet eder. Cennete girmek istedigini, fakat girmekten yasaklandigini görmek, dünyada fesat ve isyana meyil etmege delalet eder. Yüzüne cennet kapisinin kapandigini gören, anne ve babasina isyan eder. Cennete yaklastigini ve sonra yoldan geri döndügünü gören hasta olur ve bu hastaliktan ölür. Bir melegin kendisini elinden tutarak cennete götürdügünü gören, Allahu Teala (C.C.) huzurunda tövbe eder ve yakinda vefat eder. "Cennete gir"denildigi halde girmekten çekindigini gören, din yolunda yürümekten kaçinir. "Cennete girer misin?" diye kendisinden soruldugunu gören miras yer. Kilicini çekerek cennete girdigini gören tövbekar olup, yeni-den ibadete baslar. Tuba agacinin altinda oturdugunu gören kimsenin, dünya ve ahirete ait muradi hasil olur. Cennette serbet veya süt içtigini gö-ren alim ve zengin olur. Cennet nimetlerini görüp de yemek iste-medigini gören, dine karsi ilgisiz olur. Cennette oldugu halde ates-te yakildigini gören, bir baskasinin haram malindan yer. Cennette kendisine büyük bir kösk verildigini gören, büyük bir ise girer ve-ya çok iyi bir evlilik yapar. Cabir'ül-Magribi'ye göre; rüyasinda cenneti gören, son de-rece feraha ve bolluga kavusur. Yüksek bir yerde bulundugunu ve orasinin cennet oldugunu sanan kisi, bir bilgine veya zengin birine arkadaslik eder. Elinde cennet kapisinin anahtarlari bulundugu-nu görmek, iman ile vefat edecegine isarettir. Cennette olup, kendisinin oraya layik olmayan bir is isledigini gören, günah isle-mis olur. Bir hastanin cennete girdigini görmesi, onun ölecegine delalet eder. Abdulgani Nablusi'ye göre: rüyada cenneti görmek, daima hayirla yorumlanir. Cennete girdigini, fakat içeriye giremedigini görmek, bu rüyayi gören için bir müjdedir. Cenneti rüyasinda açikça gören, dünyada her seye, her muradina erisir, bükün sikintisi geçer. îbni Kesir'e göre: rüyasinda kendisine "cennete gireceksin" denildigini gören kimse, dünyada bilgi ve ilim sahibi olur. Cennete gülerek girdigini görmek, Allah'i (C.C.) çok ,çok anmaya delalet der. Kendisini cennet bahçelerinde dolasiyor görmek, ferahlik ve sevince; cennet meyvelerini agaçlarindan kopararak yedigini görmek, halk içinde sevilen bir kisi olduguna; cennetin suyundan, serbetlerinden avuçlan ile alip içtigini görmek, dünyanin her türlü nimetinden faydalanacagina isarettir. Cennette meleklerin yanina gelip, onu selamladiklarini görmek, dünyada iken cennete girecek kadar iyi bir sevap isledigine;cennet hurmasini yedigini görmek, dünyada rahat bir ömür sürecegine delalet eder. Bütün dünya insanlarinin cennete girdiklerini görmek, ucuzluga, hükümetin adaletine, ekin ve yiyeceklerinin bolluguna, bereketine isarettir. Cennetten kovuldugunu görmek fakirlige düsmege delildir. Bir baska rivayete görede: Cenneti görüp fakat oraya girmedigini gören kimsenin rüyasi, onun için hayir ameliyle müjdedir. Bazilan, Cenneti açikça gören kimse, arzu ve istedigi seye isarettir ve ondan üzüntü ve keder gider demislerdir. Cennete girmek isteyip fakat bundan menedildigini gören kimse niyet ve kasd ettigi hacc ve cihaddan yahut üzerinde israr ettigi günah ve kusurdan tevbeyi murat ettigi halde, bunlardan menedilir. Cennet kapilarindan birisinin, üzerine kapandigini gören kimsenin anne ve babasindan birisi vefat eder. Cennetin bütün kapilarinin üzerine kapanip açilmadigini gören kimse, anne ve babasina asi olduguna ve ondan razi olmadiklarina isarettir. istedigi kapidan cennete girdigini gören kimsenin anne ve babasinin kendi sinden razi ve hosnut olduklarina isarettir. Cennete girdigini gören kimse her iki dünyada emniyet ve sevince erisir. Cennete girdigini gören kimsenin eceli ve ölümü yakin olur. Cennet meyvelerinden yedigini gören kimse, yedigi meyve kadar ilimle n ziklanir. Cennetin su, sarap ve sülünden içtigini gören, ilim ve zenginlige isarettir. Cennetin sergilerine yaslandigini görenin rüyasi, haniminin iffetli, namuslu ve halinin hos olduguna delildir. Cennete ne zaman girdigim bilmeyen dünyada bulundugu müddetçe izzet ve nimete isarettir. Cennetin meyvelerinden birini yerden alip baskasina verdigini gören kimse, amel etmedigi ilmini amel edecek birisine ögretmeye isarettir. Kevser suyundan içtigini gören kimse bir makarna nail olup, düsmanlanni yener. Kendisini cennet kösklerinden birinde görse, güzel bir kadinla evlenir. Cennetin kapicisini görmek sevinç ve nimete, yasadigi müddetçe temiz yasayisa ve belalardan emin olmaya isarettir. Meleklerin onun yanina girip kendisine cennete selam verdigini gören kimse, onu cennete götürecek bir amel islemis olmasina ve iyi bir sonla ölecegine isarettir. Cennete girmeyi görmek, cennete girmeye vesile olacak amel islemeye delildir. Cennete girmek bazan güçlüklerden, üzüntü ve kederden kurtulusa isarettir. Hasta bir kimse cennete girdigim görse hastaligindan iyislesir. Bazi kere de cennete girmek, helal mala, ailesi için iyilik etmeye ve Allah'tan korkmaya isarettir. Cennete girmek, bag ve bahçeye sahip olmaya faideli ve menfaatli seylerin eline geçmesine ve rizka isarettir. Rüyada insanlarin hepsinin cennete girdiklerim görmek, senenin bolluk ve ucuzluguna, meyve hububat ve ziraata gelecek berekete delildir. Cennete girmek, sehitlik mertebesine ermekle de tabir edilir. Savas aletleri ile cennete giren sehit olarak ölür. Kitapla beraber cennete girdigini görmek ilim ve güzel amele isarettir. Cennete mal ve yürüyen hayvanlarla girdigini gören kimse, malinin zekatim vermek sayesinde cennete girer. Hanimiyla beraber cennete girdigini görmek, dünyada hanimiyla iyi geçinmeye isarettir. Rüyada cenneti görmek, camiiye, zikir medisine, sokak ve pazarda kazanç yapmaya, hacca, cihada, iyilikle emredip kötülükten nehyetmeye, ilme ve güzel amele isarettir. Rüyada cennet nehirlerinden içtigini, meyvelerinden yedigini veya agaçlann gölgesinde gölgelendigini yahut cennetin hurilerinden bir sey gördügünü görse, ilim, hidayet, rizik, mülk, nesil ve uzun ömre nail olmaya, yahut sehit olarak ölmesine isarettir. Cennet nehirlerinden içilen sey tabirce muteber tutulur. Söyle ki, su nehri rizka süt nehri fitrata sarap nehri, Allah sevgisinden meydana gelen sarhosluga ve Allah'in haram kildigi seylere bugzetmeye, bal nehri ise ilim ve Kur'ana isarettir. Cennet meyvelerinden yemek, güzel amellerin neticesine, ese ve hayirli evlada isarettir. Tuba agacinin gölgesinde oturup gölgelenen ve ona dayanarak durdugunu gören kimsenin gidecegi yerin hos ve güzel olmasina isarettir. Bazen de agacin altinda oturmak, kendisini ibadete hasretmeye, arkadas dost ve rütbe makam sahibi kimselerden menfaatlanmaya isarettir. Cennetin kösklerine girdigini görmek, yüksek rütbe elde etmeye, iftihar edilecek ise girmeye, genislik ve zenginlige ve güzel akibete isarettir. Cennetin haznedan Ridvan (R.A.)'i görmek, vaadin yerine getirilmesine, ihtiyaçlarin görülmesine ve duanin kabul edilmesine isarettir. Cennete girip onun meyvesinden yemedigini, nehirlerinden içmedigini gören kimsenin, sahip oldugu ilimden faide gönnemesine isarettir. Cennetten kovuldugunu görmek, Adem (A.S.)'in hikayesinden ötürü fakirlige giriftar olmasina isarettir. Korku halinde olan kimsenin cennete girdigini görmesi korkudan emin olmasina, üzüntü ve kederde ise üzüntü ve kederinden kurtulmasina, eger bekar ise evlenmesine isarettir.Size yardım etmek isteyen sadık dostlarınız var. Eğer hasta veya zor durumdaysanız, yakında hayatınızın yoluna gireceği anlamındadır.Rüyada cenneti görmek; miras kalınacağına, cennete girmek istediği halde engellenirse; hacca gidilemeyeceğine, cennet kapılarından birinin kapandığını görmek; akrabalardan birinin vefat edeceğine, cennete girmek; rahat bir yaşam sürmeye, cennetten kovulmak; hastalığa işarettir.


  4. Rüyada Cennet Cehennem Kapısı Görmek konusuna benzer rüya tabirleri




ESERLERİMİZ

  1. Dört kapı
    Halveti
  2. Vesselam
    Halveti
  3. Hiç Olmak
    Halveti
  4. Selam Olsun Hidayete Tabi Olanlara
    Halveti
  5. Derdimiz Aşk Olsun
    Halveti
  6. Rağmen
    Halveti
  7. Aşkı Sübhan
    Halveti
  8. Sensin
    Halveti
  9. Kendi Gerçeğine Seyir
    Halveti

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.
(YÂSÎN – 54)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
  • Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir.
  • Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz.
  • Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir.
  • Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez.
  • Her zorluğun çözümü sevgidir.
  • Allah var gayrı yok sevgi var dert yok.
  • Allah de ötesini bırak.
  • Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız.
  • Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur.
  • Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır.
  • Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.(Mevlana)
  • Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar.
  • Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum"
  • Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır.
  • Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara.
  • Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır.
  • Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin.
  • İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir.
  • Kalıcı dostluklar edinin.
  • İhvan gibi yaşa, gerisine karışma.
  • Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır.
  • İslam dini istişare esaslıdır.
  • Allah için affet, Allah için paylaş.
  • İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın.
  • Kul, iradesini Allah’a teslim edendir.
  • Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun.
  • "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok.
  • Ben merkezli değil, biz merkezli olun.
  • Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır.
  • Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın.
  • Kullukta devamlılık esastır.
  • Önce emin insan olmalıyız.
  • Derviş, halinden belli olmalıdır.
  • Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir.
  • Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır.
  • İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur.
  • Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir.
  • Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır.
  • İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır.
  • Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz.
  • Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir.
  • Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak.
  • Bu âleme kavga için gelmedik.
  • Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır.
  • İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır.
  • Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır.
  • Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır.
  • Kazası olmayan tek şey hayatımızdır.
  • Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır.
  • Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur.
  • Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir.
  • En güzel keramet istikamet üzere olmaktır.
  • Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım.
  • Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz.
  • İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir.
  • Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır.
  • Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır.
  • Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır.
  • Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır.
  • Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır.
  • Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır.
  • Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır.
  • Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir.,
  • Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir.
  • Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz.
  • Hakkı görmeyen gözler amadır.
  • Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz.
  • Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz.
  • Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur.
  • Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir.
  • İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir.
  • İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür.
  • Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz.
  • Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin.
  • Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır.
  • Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız.
  • Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız.
  • Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz.
  • Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir.
  • Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır.
  • Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır.
  • Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur.
  • Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz.
  • Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür.
  • İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır.
  • İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir.
  • İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır.
  • Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır.
  • Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır.
  • İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır.
  • Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır.
  • Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir.
  • İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır.
  • Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur.
  • Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin.
  • Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız.
  • Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın.
  • Kişi tercihinin neticesini yaşar.
  • İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır.
  • İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır.
  • Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak.
  • Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz.
  • Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir.
  • Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez.
  • Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır.
  • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
  • Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir.
  • Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir.
  • Sevginin tezahürü ibadettir.
  • Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız.
  • Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur.
  • Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir.
  • Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir.
  • İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır.
  • İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır.
  • Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir.
  • Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz.
  • İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır.
  • Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez.
  • Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz.
  • Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur.
  • Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir.
  • Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir.
  • Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur.
  • Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir.
  • Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır.
  • İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır.
  • Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır.
  • Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır.
  • Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez.
  • Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik.
  • Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür.
  • Geceleri ve seher vakti çok özeldir.
  • Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir.
  • Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır.
  • Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür.
  • Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız.
  • Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır.
  • Biz eyvallah tacını, ‘sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız.
  • Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur.
  • Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim.
  • Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım.
  • Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır.
  • İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir.
  • Edep ve âdap dışında nefes almayalım.
  • Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız.
  • Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir.
  • Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir.
  • Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar.
  • "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım.
  • Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir.
  • Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır.
  • Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur.
  • Büyük laf etmemeye çalışalım.Tevazu sahibi olalım.
  • Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir.
  • Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir.
  • Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır.
  • Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim.
  • Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir.
  • Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir.
  • Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz.
  • Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır.
  • Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur.
  • Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır.
  • Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır.
  • Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir.
  • Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır..
  • Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır.
  • Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz.
  • Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur.
  • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
  • İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek.
  • İhvanlık, halde örnek olmaktır.
  • Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz.
  • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz.
  • İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız.
  • Kıyas, şeytani sıfatlardandır.
  • Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz.
  • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz.
  • Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir.
  • Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız.
  • Anlayan ve öğrenen olmalıyız.
  • Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız.
  • Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile yaşanır.Sonra hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir.
  • Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir.
  • Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır.
  • Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir.
  • İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir.
  • Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır.
  • Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir.
  • İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır.
  • Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım.
  • İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır.
  • Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir.
  • Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız.
  • İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir.
  • Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur.
  • Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız.
  • Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız.
  • Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz.
  • Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım.
  • Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar.
  • Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır.
  • Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz.
  • Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz.
  • Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir.
  • Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir.
  • Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun.
  • Gayret, kulluğun esasıdır.
  • Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir.
  • Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir.
  • Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım.
  • Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır.
  • Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz.
  • İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur.
  • Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun.
  • Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır.
  • Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır.
  • Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir.
  • Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır.
  • İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur.
  • Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin.
  • Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur.
  • Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız.
  • Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır.
  • Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder.
  • Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır.
  • Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır.
  • Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır.
  • İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir.
  • Her şeye rağmen seveceğiz
  • Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız
  • Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır.
  • Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız.
  • Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız.
  • Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir.
  • Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz.
  • Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir.
  • Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister.
  • Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz.
  • Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır.
  • Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır.
  • Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir.
  • Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır.
  • İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir.
  • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz.
  • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez.
  • Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir.
  • Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir.
  • Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır.
  • Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım.
  • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
  • İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır.
  • İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir.
  • Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek.
  • İnancı olmayanın istikameti olmaz.
  • İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır.
  • Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz.
  • Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir.
  • Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur.
  • Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız.
  • İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur.
  • “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur.
  • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
  • İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır.
NAMAZ VAKİTLERİ