19 Şubat 2025
21 Şaban 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ



KESRETTE VAHDET, VAHDETTE KESRET


“Kesrette Vahdet, Vahdette kesret” terimini daha iyi anlayabilmemiz için Tehvid kavramını çok iyi anlamamız, analiz etmemiz gerektiğini düşünüyor ve tehvidin gerek lügat anlamını gerekse ilmi hakikat bağlamındaki anlamını arz ederek yazımıza başlamak istiyorum. 

Tevhid; Arapça lisanında, birleşmek anlamında olup; Allah'ın zatını, akılla tasavvur olunan, zihni olarak hayal edilebilen her şeyden uzak tutmak, anlamında ifade etmemiz mümkün olup, kelime olarak ‘birlik’ manasını da ifade eder. En önemlisi de Tasavvuf literatüründe ne anlama gediği çok önemlidir. Tasavvufi manada; Allah’ın zatını, aklen tasavvur edilen ve zihnen tahayyül edilen her şeyden tecrid etmektir, diye tarif etmemiz daha doğru olanıdır.  Yani Allah’ı zihnimizde nasıl tasavvur ve tahayyül edersek edelim, ama bilelim ki bu tasavvur Allah (c.c.) değildir. Tevhidin hakikatine eren her salik BİR’den başkasını unutmalıdır. 

Tehvidi üç ana başlıkta arz edebiliriz. Birincisi, Allah cc. Rububiyetiyle yani Rablığı ile tanımak, ikincisi, Vahdaniyeti ile ikrar etmek, üçüncüsü, Eşi ve benzeri olmadığına iman etmek olarak arz edebiliriz. Tevhid, kul kendi iradesini Hakk'ın iradesinde eritmesi olarak tanımlandığı gibi, insan vücudu anasırını sarıp sarmalayan masivayı silip süpürüp, sadece Cenabı Hakk'ı gönlünde mihman etmesi olarak da arz edebiliriz. 

Değerli gönül dostu kardeşlerim; Gelelim şimdi esas konumuza yani KESRETTE VAHDET, VAHDETTE KESRET bize neler anlatıyor, neler hakikatimize yol bulmamıza vesile oluyor, hakikat bağlamında anlamamız gerekenler nelerdir? Şimdi örnek bir cümleyle konuya girelim.  

Düşünün ki; çayımızı yudumlarken bardağımızı, üzerine koyduğumuz ağaçtan yapılmış bir sehpayı düşünün. Söz konusu sehpanın ham maddesinin her hangi bir ağaç olduğunu farz ederek, “bize ormandan bir ağaç getirin” dense, acaba hangi ağacı diye düşünürüz. Ama; “Şu sehpayı getirin” dense, hemen getiririz. Çünkü; söz konusu obje ağaçtan yapılmış olup, aslı ağaçtır. Ama, mertebesi ve mertebesiyle birlikte ismi de değişmiş, ağaçken sehpa olmuştur. Örnekten de anlaşılacağı üzere; kainatta da Allah'tan gayrı hiç bir şey, hiçbir varlık yoktur, ama gördüğümüz her şey Allah değildir. Görülen her zerrenin mertebesi değişmiş olması nedeniyle, ona verilen isim de değişmiştir. Bu nedenle “Allah” değil, ancak: “Allah'tandır” diye ifade edebiliriz. Tıpkı sehpa “Ağaçtandır” diyebildiğimiz gibi. Tasavvufi düşüncede vahdet; birlik asıl olan, kesret ise, çokluk anlamında olup; izafidir. Var olan ve yok olması asla mümkün olmayan yegane tek varlık Cenab-ı Hakk’tır.  

Arz ettiğimiz hakikatlere ulaşmanın tek yolu, Peygamber Efendimizin bizlere buyurduğu şu duası ile mümkün olup, çok önemlidir. “Allah’ım bana eşyanın hakikatini göster” diye dua buyurmuşlardır.  

Bizim vahdet ve kesret anlayışımızı geliştirecek olan bu hakikattir. Yani eşyanın hakikatidir. Eşya denildiği zaman alemdeki her şey aklımıza gelmelidir. İnsan da buna dahildir. Bu dua ile insan hem kendinin hem de alemdeki her mevcudun hakikatini bilebilir, öğrenebilir.  

Bu hakikate ulaşmanın temel yolu “Nefsini bilen Rabb’ini bilir” hadisinin içinde gizlidir. Buda hakikati asliyemize ulaşıp, Hakikatimizle yaşayarak mümkün olabilir. Ve böylece; Uluhiyet’in tevhidi ile, bütün kesret alemini oluşturan ilahi isim ve sıfatları “Allah” ismi altında cem etmemiz veya tevhid etmemiz mümkündür dostlar.  

Sonuç olarak; Kesret ve Vahdet’ten hareketle, tevhidin hakikatine ulaşmış dervişler kesretten vahdete ulaşarak, her zerrenin Allah cc. un isimlerinin tecellilerinden ibaret olduğunun zevkine varırlar. Tevhidi manada, vahdette Cemal-i ilahi tezahür eder. Vahdetten kesret, kesretten de vahdet zahir olur. Yani birbirlerine karşılıklı ayna olup; birbirlerini aksettirirler, yansıtırlar.  

Bahse konu olan kesret ve vahdet tezahürlerini Rabbim bizlere basiret gözünden seyretmeyi naip etsin. 

Rabbim Cümlenizden razı ve hoşnut olsun. 

Kalın sağlıcakla. 



Mustafa AYALTI
İstanbul, 27 Eylül 2024



SON ÇIKAN ESERİMİZ


DÖRT KAPI

Dört kapı; şeriat, tarikat, hakikat ve marifet kapısıdır. Şeriat “bilmek”, tarikat “uygulamak”, hakikat “olmak” yeridir.

Bilmek; okumakla, dinlemekle mümkün olur, bu şeriatın kapısıdır. Uygulamak; ancak müdahil olmak, ihlaslı ve gayrette daim olmakla mümkün olur, bu tarikatın kapısıdır. Neticeye ulaşmak ise birde bir olmak, sâlih amel ile yakîni yaşamakla mümkün olur, bu da hakikat kapısıdır. Bu kapılardan geçebilmek ise marifet kapısıdır.

Şeriat “ilim”, tarikat “amel”, hakikat ise “neticeye’’ ulaşmaktır. Şeriat deniz, tarikat gemi, hakikat ise denizin içindeki inci mercandır. Marifet ise şeriat denizinde tarikat gemisiyle hakikat deryasına ulaşıp oradaki inci mercanı çıkartmaktır.

İncelemek İçin Tıklayınız »


ESERLERİMİZ

halveti Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir HALVETİ RAMAZANİ,ramazani, HALVETİ TARİKATI, halveti ramazani, HALVETİ RAMAZANİ, halvetilik, halveti, halvetiyye, halvet, halveti dergahı, Mehmet Ali İştip, Abdülkadir Bilgili, İbrahim Gülmez Halvet; Hz. Muhammed (s.a.v)'e vahiy gelmeden önce Hira'da uzlete çekilme uygulamasından doğmuştur. Halvetilik, Türk toplumunda en yaygın olan tarikatlardan biridir. Ayrıca mutasavvıflar, halvet'i bir riyazet şekli olarak kabul ederler. halveti Şeyh Mimşad Dineveri (ö.299/912) halveti Şeyh Muhammed Dineveri (ö.340/951) halveti Şeyh Muhammed el-Bekri (ö.380/990) halveti Şeyh Vecihuddin (ö.442/1050) halveti Şeyh Ömer el-Bekri (ö.487/1094) halveti Şeyh Ebu Necib Sühreverdi (ö.598/1201) halveti Şeyh Kutbuddin el-Ebheri (ö.622/1225) halveti Şeyh Rukneddin Muhammed Nehhas el-Buhari (ö.1018) halveti Şeyh Şehabeddin Tebrizi (ö.702/1302) halveti Şeyh es Seyyid Cemaleddin-i Şirazi (ö.760/1358) halveti Şeyh Zahidiyye-i Halvetiyye Tarikatının Piri İbrahim Zahid Geylani (ö.705/1305) halveti Şeyh Ahi Muhammed Nur-ul Halveti (ö.780/1378) halveti Pir Ebu Abdullah Siracüddin Ömer Halveti halveti Şeyh Dede Ömer Rûşenî halveti Şeyh Ali Alaaddîn halveti Şeyh Pir Şükrullah el Ensârî halveti Şeyh Habîb Karamanî halveti Şeyh Muhammed Bahâüddîn el Erzincânî halveti Şeyh İbrahim Kamil Taceddin Kayseri (ö.860/1455-56) halveti Şeyh Kabaklarlı Alaaddin Uşşaki Halveti (ö. 91O/1504) halveti Şeyh Yiğitbaşı Veli Ahmed Şemseddin-i Marmaravi (ö.91O/1504) (Ahmediyye Kolu) halveti Hazret-i Şeyh Hacı İzzettin Karamanî Efendi (ö.902/1496) halveti Hazret-i Şeyh Kasım Çelebi Efendi Karahisarî (ö........) halveti Hazret-i Şeyh Muhammed Muhyiddin Karahisarî (ö.1582) halveti Hazret-i Pir Ramazan Efendi Mahfî Karahisarî (ö.1025/1616) (Ramazaniyye Kolu) halveti Hazret-i Şeyh Mestçi Ali er-Rumî ( ö. 1030/1620) halveti Hazret-i Şeyh Mestçizâde İbrahim İbn-i Ali Rumî (ö. 1036/1626) halveti Hazret-i Şeyh Debbağ Ali er-Rumî Halveti halveti Hazret-i Şeyh Lofçavî Fadıl Ali er-Rumî halveti Hazret-i Şeyh Abdullah bin Fadıl Ali Efendi er-Rumî halveti Hazret-i Pir Eş Şeyh Hüseyin Efendi halveti Hazret-i Pir El Hacc Mehmet Hayati Rumî Halveti (1180/1766-67) (Hayâtiyye Kolu)

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.
(KAF - 16 )
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ