Çerezler, içeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sağlamak ve trafiğimizi analiz etmek için kullanılmaktadır. “Kabul Et” seçeneği ile tüm çerezleri kabul edebilirsiniz veya “Çerez Ayarları” seçeneği ile ayarları düzenleyebilirsiniz.Çerez Politikası

14 Eylül 2024
10 Rebiü'l-Evvel 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






Hikmetli Sözler


Kendine böyle bir arkadaş bul

* Elektrik, ampulde parlayarak belli olur. Aslında ampulde elektrik yoktur, ancak orada varlığı ortaya çıkar. İnsanda da Allahü teâlâ, yürek denilen et parçasında aynen o ampuldeki elektrik gibi kalb denilen görünmeyen kuvveti yaratmıştır. İnsanın içinden, dışından gelen her şey ama her şey bu kalbde toplanır. Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, kötü düşünceler, akıldan, nefsten, duygu organlarından gelen her şey burada toplanır. Kalb bu kadar karışık tesirler içinde ne yapacağına karar verecektir. Çünkü dimağ kalbden ne emir gelirse onu yaptırır. İyi olsun, kötü olsun, hayır olsun şer olsun dimağ peki efendim der ve kalbin söylediğini yaptırır. Ne emredersiniz onu yaparım der. İşte kalbin bu karışık duygular, fikirler içinde doğru karar verebilmesi için kuvvetli, sağlam olması lazımdır. Allahü teâlâ insanın içine nefsi koymuş. 24 saat her nefes, her an, bütün ömür bu kâfir, hep Allahü teâlâya düşmanlık yapacaktır. Bunu böylece bilmek lazımdır. Bütün bu kötülüklerin aslı içimizde. Bunu böylece bileceğiz, kabul edeceğiz.

Peki Allahü teâlâ niye nefsi yarattı, niye bu kadar kötü şeyi içimize soktu? Nefsin bu kadar kötülüğü yanında faydaları da vardır. Çünkü nefs olmazsa kimse iş yapamaz, çalışmaz, üremez, evden çıkmaz, hiçbir şeye karışmaz. Bütün bunların olması için nefs lazımdır. Mesela elektrik ne kadar faydalı, insanları imha eden silahları ateşleyen, geceleri fuhşu yaptıran, kötü yayınları yaptıran da bu. Su da çok faydalı, susuz hayat olmaz. Seller, boğulmalar, evleri yıkan harap eden de hep su...

İşte Allahü teâlâ içimize böyle bir nefsi koydu, ama bunun yanında insana her zaman doğruyu gösterecek, iyiyi-kötüyü, eğriyi-doğruyu tartacak bir miyar, ölçü aleti verdi. Bu da akıldır. Aklın vazifesi; içerden dışardan gelen karmakarışık şeylerin eğrisini doğrusunu kalbe bildirmek. Aklın da doğruyu bulabilmesi için, bu karışık şeylere dalmaması için, sağlam sıhhatli olması lazımdır. Akıl nasıl sıhhatli olur. Aklın sağlam olması için kefen giymesi lazımdır. Peygamber efendimiz, (Yürüyen ölü görmek isteyen Ebu Kuhafe’nin oğluna [Ebu Bekir’e] baksın) buyurdu. Çünkü Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh) kendini her an kefen içinde görürdü. Eshab-ı kiramın en akıllısı idi. Çünkü kendini bir an kefenin dışında görmedi. İşte aklın doğru karar verebilmesi için ölümü ve ölümden sonrasını hiç unutmaması lazımdır. Eğer ölümü unutursa o zaman dünyaya göre hareket eder. Halbuki ahiret sonsuzdur. İşte bu bozuk akla (ahireti, ölümü unutmuş, dünyaya dalmış akla) akl-ı meaş denir, bu yanılır. Ölümü unutmayan, ahirete göre karar veren akla, akl-ı muad denir. Akl-ı selim budur. Bunun için de doğru yazılmış ilm-i hâl kitapları okumalıdır.

Akıl kalbe doğrusu budur, böyle yap der. Evet hepimiz, bunları ilimleri biliyoruz, her şeyi öğrendik, ama netice, bildiğimiz gibi olamıyoruz, bildiğimizi yapamıyoruz. Peki, şimdi ne yapacağız? Çare? Her şeyin çaresi vardır. İki şeyin çaresi yoktur. İhtiyarlık ve ölüm..

İmam-ı Rabbani hazretleri bunun çaresini, çok kolay, herkesin anlayacağı şekilde iki üç kelime ile özetliyor:
(Kendine böyle bir arkadaş bul.) [Yani kurtulmuşlarla beraber ol]
Bu arkadaş zengin, mevki sahibi değil, çöpçü de olur. Bu takva işi. Sen onu bul, bırakma yapış...

* İnsanın nefsi, Allah’la kul arasında en büyük engeldir. İnsanın nefsi, Allahü teâlânın rızası ile kendisi arasında en büyük duvardır. Bu duvarı delmek lazım. Bu duvar nedir? Bu duvar şöhrettir, Allah korusun. Bu duvar âmir olmaktır, emir vermek arzusudur. Tehlikeli. Bu duvar kibirdir, Allah korusun çok tehlikeli, çok tehlikeli, çok tehlikeli... Çünkü Cenab-ı hak bir hadis-i kudside “Bütün günahların cezasını affederim, Azamet ve Kibriya bana mahsustur. Kim bunda bana ortak olmak isterse, hiç acımam, Cehenneme atarım” buyuruyor. Bütün günahlara Allahü teâlâ, sıfatları ile düşmandır. Kibirliye ise zatı düşmandır. Bu duvarların yıkılması için aletler farklıdır. Bunun ilacı ibadet değildir. Bunun ilacı, imam-ı Rabbani hazretleri gibi bir Allah dostunu sevmek, onunla beraber olmaktır. Onları seven, kitaplarını okuyup yollarında olan, onunla beraber olmuş demektir.


  • Tüm Hikmetli Sözler

  • 
    Derneğimiz
    Mekke Canlı Yayın
    Medine Canlı Yayın
    Eserlerimiz
    İlahiler
    Sure ve Namaz
    Namaz Kılmayı Öğreniyorum
    Tecvid Dersleri
    SON EKLENENLER
    GÜNÜN AYETİ
    Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.
    (KAF - 16 )
    ÖZLÜ SÖZLER
    • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
    • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
    • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
    • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
    • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
    • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
    • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
    • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
    • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
    • Mutaşabih ayetler ledünidir.
    NAMAZ VAKİTLERİ