İslamın en büyük düşmanı olan Kureyşin müslüman olması ve bütün arap kabilelerinin hac ve tavaf yeri olan Kabe'nin, müslümanların eline geçmiş olması, İslamiyetin Arap yarımadasında süratli bir şekilde yayılmasına vesile oldu. Hicretin 9.yılından itibaren etraftan akın akın elçiler gelerek kendi rızaları ile İslam dinini kabul etmekteydiler. Bu durum 10.yılda da devam etti. Yine hicretin 10.yılında Hz.Peygamber Arap yarımadasının bazı yörelerine gelerek İslama davet, gerekse öğretici sıfatıyla memurlar gönderdi. Bütün bu çalışmalar sonucunda Arabistanın tamamı müslüman oldu.
Veda Haccı:
Hicretin 10.yılının Zilkade ayında Hz.Resulullah Efendimiz hacca gideceğini ilan etti. Onunla birlikte hacca gitmek isteyen müslümanlar hazırlanarak Medine'de toplandılar. Zilkade ayının 25.cumartesi günü öğle namazı kılındıktan sonra Mekke'den yola çıkıldı. İkindi namazını Zül Huleyfe'de kılarak geceyi burada geçirdiler. Ertesi gün Ehrama giderek öğle namazını da burada kıldıktan sonra yola çıktılar. Cenabı Resulullah Zilhiccenin 4.pazar günü sabahlayın o büyük hac kafilesi ile Mekke'ye girdi. Kabe'yi usulüne göre tavaf etti. Safa ve Merve arasında say yaptı. O sıralarda Hz.Ali 'de Yemen'den dönerek Hacca iştirak etti. Resulu ekrem Zilhicce'nin 8.perşembe günü sabah namazını Mescidül Haram'da kıldıktan sonra Mina'ya hareket etti. O gün orada kaldı. Cuma sabahı Arafat'a çıktı. Nemire denilen yerde kurulan çadırında bir müddet dinlendikten sonra öğle vaktinde Arafat vadisinin ortasına gelip, orada kendisini dinlemek üzere toplanmış olan müslümanlara çok tesirli bir hutbe irad etti.
Veda Hutbesi:
-”Hamd ve minnet sanadır Ya Rab; her şan ve şeref senin adınadır. Bir tek Allah'dan başka ibadet edilecek yoktur. Onun ortağı olamaz. Bütün mülk Onundur. Ona şükürler olsun. Yaşatan, öldüren Odur, her şeye kadirdir. Sözünü gerçekleştirdi. Kuluna yardım etti. Aleyhinde birleşenleri bozguna uğrattı.
Ey nas, beni dinleyin, belki bu yıldan sonra bu mevkide sizinle bir daha buluşamam. İslamiyetten önceki zamana ait bütün cahiliyet adetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum.
Bir Arap'ın Arap olmayan yabancıya, bir yabancının bir Arap'a üstünlüğü yoktur. Çünkü bütün insanlar Ademoğulları'dır. Adem de topraktandır.
Ey halk! Sözlerimi dinleyin ve anlayın. Her müslüman diğer müslümanın kardeşidir. Bütün müminler kardeştir. Bir kimseye kardeşinin malı helal olmaz, meğer ki gönül rızası ile vermiş ola. Kendinize zulüm etmeyin.
Kölelere gelince onlara kendi yediklerinizden yedirin ve giydiklerinizden giydirin. Affedemiyeceğiniz bir hatayı işlerlerse onlardan ayrılın. Onlarda Allah'ın kullarıdır ve kötü muameleye layık değildirler.
Cahiliyet adetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum. Bütün kan gütme davaları tamamıyla kaldırılmıştır. Bunlar yalan ve uydurma şeylerdir. Ortadan kaldırılan ilk kan davası Abdulmuttalip oğullarından Haris'in kan davasıdır.
Her türlü riba da kaldırılmıştır. Allah, 'riba yoktur' diyor. Ortadan kaldırdığın ilk riba amcam Abdulmuttalip oğlu Abbas'ın ribasıdır. Sermayelerniz yine sizindir. Ne zulm ediniz ne de zulm görünüz. Borçlular alacaklılara ancak aldıkları parayı iade edecektir.
Ey halk! Sizin kadınların üzerinde birtakım ve malı öteki haklarınız vardır. Onlar sizin haklarınıza riayet etmelidirler. Onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Onlara karşı iyi davranınız. Eşlerinize şefkatle muamele edin. Siz onları Allah'ın ahdi ile aldınız. Onlar size Allah'ın ahdi ile helal olmuştur. Ey nas! Sizin kanlarınız ve mallarınız Allah'ınıza kavuşacağınız zamana kadar, bugün nasıl mukaddes bir günse, bu ay nasıl kutsi bir aysa ve bu belde nasıl kutlu bir belde ise, öylece mukaddestir, her birinizin kanı ve malı ötekine haramdır. Kıyamet gününde tanrınızın huzuruna çıkacaksınız. Oda size yaptıklarınızı birbir soracak ve ona göre mükafat ve mücazat verecektir. Sakın bundan sonra kafirler gibi kısım kısım olup birbirinizin boynunu vurmayınız. Nezdinde bir emanet kimse bu emaneti kime ait ise ona vermelidir.
Ey halk! Size öyle bir şey bırakıyorum ki ona sımsıkı sarıldıkça yanlış yola sapmazsınız. O da Allah'ın kitabı ve Resul'un sünnetidir.
Allah her hak sahibinin hakkını vermiştir.Bu sebeple varisler için vasiyet yapmaya lüzum yoktur. Çocuk kimin yatağında doğduysa ona aittir. Zina edenlerin hakettikleri şey haddir, onların hesabı Allah'a aittir. Babasından başkasına ait olduğunu iddia eden, efendilerinden başkalarına katılan köleler, Allah'ın lanetini kazanırlar.
Ey halk! Bir kadının kocasının izni olmadıkça onun malından bir şeyi başkasına vermesi caiz değildir. Borç ödenmelidir. Kiralanan mal geri verilmelidir. Hediyeye hediye ile mukabele etmek yaraşır. Başkalarına kefil olan kimse kefaretin sorumluluğunu yüklenmiş demektir.
Ey halk! Şeytan sizin bu yurdunuzda tapınmaktan ümidini kesmiştir. Mesela, hor gördüğünüz birtakım amellerle hoşnut olur. Dininiz hususunda ondan sakının.
Ey nas! Aşırı olmaktan, ifrattan sakının. Evvelkilerin mahvolmalarına sebep, dinde aşırı olmalarıdır. Nesi küfrün aşırısıdır. Küfredenler onunla saptılar. Onu bir yıl helal sayarak, bir yıl haram sayarak Allah'ın kan dökmeyi yasak ettiği ayları geciktirmek ve böylece Allah'ın haram kıldığını helal kılmak, helal kıldığını haram saymak isterler. Zaman döndü dolaştı, nice devirler yaptı yine Allah'ın yeri, göğü yarattığı sıradaki hali üzere geldi. Allah nezdinde ayların sayısı on ikidir. Dördü haram aylardır, üçü ardarda gelir. Recep ise tektir.
Her katil, suçundan kendisi mesuldür. Hiçbir katilin işlediği suç, çocuklarına şamil olmaz. Hiçbir oğulun ve kızın suçuda babayı sorumlu etmez.
Müslümanları doğru yola yöneten adam, kesik burunlu bir zenci de olsa, ona itaat edin ki cennete giresiniz. Burada hazır bulunanlar, bulunmayanlara sözlerimi tebliğ etsinler. Olabilir ki burada bulunmayanlar içinde bulunanlardan daha fazla bunları hatırlayacak onlar bulunur.
Tebliğ ettim mi?
-Evet, dediler. Bunun üzerine ;
-Şahit ol Ya Rab, dedi ve devesini sürüp yürüdü.
Bilal'e ezan okumasını emretti, ezandan sonra, önce öğle namazı eda edildi. Arkasından tekrar kamed edilip ikindi namazı kılındı. Daha sonra Cenabı Resulullah Vakfe yerine geldi. Burada dua etti.
O gün maide suresinin üçüncü ayetinin vahiy olduğu rivayet edilmiştir.
Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimeti tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçtim. Cenabı Resulullah Müzdelife'ye giderek akşam ve yatsı namazını bir yerde bir ezan ve iki kamed ile eda etti. Diğer hacahkamını da usulüne uygun olarak tamamladı. Birkaç gün daha Mekke'de kaldıktan sonra Medine'ye yola çıktı. Gadir-ül Ham denilen yere gelince konakladılar. Öğlen namazını kıldıktan sonra yüzünü ashaba çevirerek buyudu:
-Ben müminlere canlarından sevgili değil miyim? Sanki beni beka alemine davet ederler. Size iki şey bırakıyorum. Büyüktürler. Biri Kur'anı Kerim diğeri Ehlibeyt'imdir. Bu iki işte göreyim sizi nasıl amel edersiniz. O iki şey birbirinden ayrılmazlar. Kevser havuzunda bana yetişirsiniz.
Sonra buyurdu ki:
-Allah'ı Teala benim mevlamdır ve ben erkek kadın bütün müminlerin mevlasıyım.
Hz.Ali'nin elini tutup:
-Ben kimim mevlası isem Ali'de onun mevlasıdır (sevdiğidir). Ya Rabbi, onu seveni sende sev. Ona düşman olana sende düşman ol. Ona kötülük yapmak isteyene sen kötülük yap. Ona yardım edene sen yardım eyle, buyurdu.
Ashabın çoğu hatta müminlerin anneleri gelip Hz.Ali'ye bu müjde için gözün aydın, mübarek olsun dediler. Daha sonra konaklaya konaklaya Zülhalife'ye geldiler. Burada akşamlayıp, sabahleyin Medine'ye vardılar. Medine'ye döndükten sonra Hz. Peygamber biraz rahatsızlandı. Bu haber etrafa yayılınca Arabistan'ın birçok yerinde Peygamberlik iddiasında bulunan bazı insanlar türedi. Bunların bir kısmı daha sonra tövbe ederek müslüman oldular. Diğerleride İslam kılıcından ecel şerbetini içtiler.