Çerezler, içeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sağlamak ve trafiğimizi analiz etmek için kullanılmaktadır. “Kabul Et” seçeneği ile tüm çerezleri kabul edebilirsiniz veya “Çerez Ayarları” seçeneği ile ayarları düzenleyebilirsiniz.Çerez Politikası
Çerez Ayarları
Zorunlu Çerezler
Her zaman aktif
Bu çerezler, web sitesinin çalışması için gereklidir ve sistemlerimizde kapatılamaz. Web sitesinde dolaşmanıza ve gizlilik tercihlerinizi belirleme, giriş yapma veya formları doldurma gibi hizmet talebine karşılık gelen eylemlere gibi özelliklerini kullanmanıza olanak sağlamaktadır.
Performans Çerezleri
Bu çerezler, web sitesinin çalışma şeklini geliştirmek için kullanılmaktadır. Ziyaretçiyi tanımlayan bilgileri toplamaz. Ziyaretçilerin web sitesini nasıl kullandıklarına (Örneğin web sayfalarında hata mesajı alıp almadıkları) ilişkin bilgileri içermektedir.
Reklam veya Hedefleme Çerezleri
Bu çerezler reklamcılık alanındaki iş ortaklarımız tarafından kullanılabilirler. Bu reklam şirketleri sizin ilgi alanlarınıza göre profilleme yapabilir ve diğer gezindiğiniz web sitelerinde sizin ilginizi çekebilecek reklamları size gösterebilirler. Doğrudan kişisel bilgi saklamazlar, fakat sizin tarayıcıdaki ve internet cihazınızdaki sizi tanımlayan tekil kimliği kullanırlar. Eğer bu çerezlere izin vermezseniz, daha az hedefli pazarlamaya maruz kalırsınız.
Analitik Çerezler
İnternet sitelerinde kullanıcıların davranışlarını analiz etmek amacıyla istatistiki ölçümüne imkân veren çerezlerdir. Bu çerezler, sitenin iyileştirilmesi için sıklıkla kullanılmakta olup bu duruma reklamların ilgili kişiler üzerindeki etkisinin ölçümü de dâhildir. İnternet sitesi sahipleri tarafından, tekil ziyaretçilerin sayısını tahmin etmek, bir internet sayfasına götüren en önemli arama motoru anahtar kelimelerini tespit etmek veya internet sitesinde gezinme durumunu izlemek için kullanılmaktadırlar.
Kişiselleştirme Çerezleri
Bu çerezler web sitesini dolaşımımız, web sitesinin güvenli alanlarına erişimin sağlanması ve izinlerin ortaya konulması için önemlidir. Bu çerezler olmadan, sitemizde bulunan alışveriş sepeti veya ödeme sayfası gibi talep ettiğiniz hizmetler sağlanamaz.
Ezel sırlarını ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen çözersin ne de ben
Perdenin gerisinde seni beni bir konuşturan var.
Perde kalkarsa ne sen kalırsın ne de ben
Ebu'l Hasan Harakani
Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Şol göz yumup açmış gibi
Yunus Emre
Vasıl olmaz kimse Hakk'a cümleden dur olmadan
Kenz açılmaz şol gönulde ta ki pür-nur olmadan
Sür çıkar ağyarı dilden ta tecelli ide Hakk
Padişah konmaz saraya hane ma'mur olmadan
Şemseddin-i Sivasi Hz
İş bu söze Hak tanıktır
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide
Kafesten kuş uçmuş gibi
Yunus Emre
Zat-ı Hakk'da mahrem-i irfan olan anlar bizi
İlm-i sır'da bahr-i bi-pâyan olan anlar bizi
Bu fena gülzârına tâlip olanlar anlamaz
Vech-i bâki hüsnüne hayran olan anlar bizi
Niyâzî-i Mısrî
Bir kez gönül yıktınısa
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Yunus Emre
Ârifin her bir sözünü duymaya insan gerek
Bu cihanda sanmayız hayvan olan anlar bizi
Ey Niyâzi katremiz deryaya saldık biz bu gün
Katre nice anlasın ummân olan anlar bizi
Niyâzî-i Mısrî
Bir gönülü yaptınısa
Er eteğin tuttunusa
Bir kez hayır ettinise
Binde bir ise az değil
Yunus Emre
Resulullah (sav)'a muhrimin giyeceği şeylerden sorulmuşta şu cevabı verdi: "Muhrim ne kamis (gömlek), ne sarık, ne bürnus, ne şalvar, ne de vers veya zaferan bulaşmış bir giysi taşımaz. Ayağında da mest (ve benzeri ayakkabı) yoktur. Ancak nalın bulamazsa, mestlerin topuktan aşağı kısmını kesmelidir." Buhari'de şu ziyade var: "İhramlı kadın yüzünü örtmez, eldiven de giymez."
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Buhari, Hacc 21, Cezau's-Sayd 13, 15, İlm 53, Salat 9; Müslim, Hacc 1, (1177); Muvatta, Hacc 8, (1,
Rivayete göre demiştir ki: "Resulullah (sav) kadınları ihrama girdikleri vakit eldiven kullanmaktan, yüzlerini örtmekten ve vers ve za'feran değmiş elbise giymekten yasakladı ve: "Bunlardan gayrı, hoşuna giden elbise çeşitlerinden safranla boyanmış veya ipekli veya zinet veya şalvar veya kamis veya mest giysin" dedi."
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 32, (1827)
Resulullah (sav) ihramlı iken mest giymede kadınlara ruhsat tanıdı.
Ravi: Aişe
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 33, (1831)
Resulullah (sav) hazretleri buyurdular ki: "Kim izar bulamazsa şalvar giysin, kim de nalın bulamazsa mest giysin."
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Buhari, Libas 14, 37, Hacc 132, Cezau's-Sayd 15, 16; Müslim, Hacc 4, (1178); Tirmizi, Hacc 19, (834)
Nafi'nin anlattığına göre, Eslem Mevla Ömer'in, İbnu Ömer (ra)'e şöyle söylediğini işitmiştir: "Ömer (ra), Hz. Talha (ra)'nın üzerinde, ihramlı iken boyalı bir giysi görmüştü. "(Ey Talha) bu boyalı giysi de ne?" diye sordu. (Talha cevaben): "Ey mü'minlerin emiri, bu kızıl toprakla boyanmıştır!" dedi. Ömer (ra): "Ey azizler, sizler halkın imamlarısınız, halk sizlere uymaktadır. Eğer cahil biri bu elbiseyi görse: "Talha İbnu Ubeydillah, ihramda boyalı elbise giymiş" diyecek. Ey azizler, bu boyalı elbiselerden hiçbirini giymeyin!" dedi"
Ravi: Nafi'
Kaynak: Muvatta, Hac 10, (1, 326)
Esma Bintu Ebi Bekr (ra), ihramlı olduğu halde, sarı renkli giysiler giyerdi. Ancak bunlarda za'feran olmazdı.
Ravi: Urve
Kaynak: Muvatta, Hacc 11, (1, 326)
Resulullah (sav) Ciirrane'de iken umre için ihrama girmiş bir adam geldi. Adamın sakal ve saçları sarıya boyanmış, sırtında da za'feran lekeleri bulunan bir cübbe vardı. "Ey Allah'ın Resulü," dedi, "şu gördüğün vaziyette, umre için ihrama girdim!" Resulullah (sav): "Şu cübbeyi çıkar, sarı boyayı da yıka!" diye emretti. (Bu metin, Sahiheyn'deki metindir. Ebu Davud'un rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Umrede iken, hacda yaptığını yap")
Ravi: Ya'la İbnu Umeyye
Kaynak: Buhari, Umre 10, Cezau's-Sayd 16, 17, Megazi, 56, Fedailu'l Kur'an 2; Müslim, Hacc 6, (1180); Muvatt
İbnu Ömer (ra)'in ihramlının mıntıka takmasını mekruh addettiği rivayet edilmiştir.
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Muvatta, Hacc 12, (1, 326)
Bana, el-Ferafisa İbnu Umeyr el-Hanefi haber verdi ki, O, Hz.Osman (ra)'ı, ihramlı iken yüzünü örter görmüş.
Ravi: Kasım İbnu Muhammed
Kaynak: Muvatta, Hacc 13, (1, 327)
İbnu Ömer (ra) demiştir ki: "Başın çeneden yukarısını ihramlı kimse örtemez."
Ravi: Nafi'
Kaynak: Muvatta, Hacc 13, (1, 327)
Biz (kadınlar) ihramlı olarak Resulullah (sav)'la beraber iken, binekliler bize uğrardı. Onlar tam hizamıza gelince, herbirimiz cilbabını başından yüzünün üzerine sarkıtıverirdi. Bizi geçtiler mi tekrar kaldırırdık."
Ravi: Aişe
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 34, (1833)
Biz, bir kısım kadınlar, ihramlı iken, yanımızda Esma Bintu Ebi Bekr (ra) olduğu halde, yüzlerimizi sıkıca örtüyorduk."
Ravi: Fatıma Bintu'l'Mümir
Kaynak: Muvatta, Hacc 16, (1, 328)
Resulullah (sav)'a, ihrama gir(ece)ği zaman (ihramı için), keza ihramdan çıktığı zaman da Kabe'yi tavaftan önce hıll'i için, içinde misk bulunan sürünme maddesini şu iki elimle sürdüm."
Ravi: Aişe
Kaynak: Buhari, Hacc 18, 143, Libas 73, 89, 91; Müslim, Hacc 31, 33, (1189); Muvatta, Hacc 17, (1, 328); Tir
Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Önce koku sürünüp sonra ihrama giren kimse hakkında soruldu. Şu cevabı verdi: "Ben (tib sürünerek) ihrama girip koku neşretmeyi sevmem. Katrana bulanmam bunu yapmaktan daha iyidir." Hz. Aişe (ra)'ye, İbnu Ömer'in, bu sözü haber verilince: "Ben, Resulullah (sav)'a ihrama (gireceği) sırada tib sürdüm. Bu halde hanımlarına uğradı. Sonra da ihrama girdi, koku neşrediyordu" dedi.
Ravi: Kaynak: Buhari, Gusl 14; Müslim, Hacc 47, (1192); Nesai, Hacc 42, (5, 139), Gusl 13, (1, 203)
Resulullah (sav), ihrama girmeyi arzu ettiği zaman bulabildiği en güzel yağla yağlanırdı. Öyle ki, yağın parlaklığını başında ve sakalında görürdüm.
Ravi: Aişe
Kaynak: Nesai, Hacc 42, (5, 139-140)
Ben, Resulullah (sav)'a, ihrama gireceği zaman ihramı için, şeytan taşlamasını yaptıktan sonra ve Beytullah'a yapacağı tavaf (-ı ziyaretten önce ihramdan çıkınca da hıil'i (ihramsız hali) için tib'ini sürdüm."
Ravi: Aişe
Kaynak: Nesai, Hacc 41, (5, 137)
Bir diğer rivayette şöyle denir: "Resulullah'ın tib'i (sürdüğü koku) sizin şu tib'inize benzemez." Yani (sizin kullandığınız tib), uzun müddet koku neşretmeye devam etmez, demektir.
Ravi: Aişe
Kaynak: Nesai, Hacc 41, (5, 137)
Biz Resulullah (sav) ile (hacc ve umre için ihrama girip) Mekke'ye giderdik. İhram sırasında alınlarımıza sükk denen bir tib sürerdik. Birimiz terleyecek olsa, yüzüne akardı. Resulullah (sav) bunu gördüğü halde (bize) onu(n sürülmesini) yasaklamazdı.
Ravi: Aişe
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 32, (1830)
Salt İbnu Zübeyd (ra), ailesinin bazı fertlerinden naklen şunu rivayet etmiştir: "Hz. Ömer (ra) Şecere nam mevkide iken, bir tib kokusu hissetti. "Bu koku kimden geliyor?" diye sordu: Kesir İbnu's-Salt: "Bendendir, (saçımın dağılmaması için) süründüm ve tıraş olmamaya karar verdim" dedi. Hz. Ömer (ra): "Su birikintilerinden birine git, başını koku gidinceye kadar ovuştur!" diye emretti. Kesir İbnu's-Salt öyle yaptı."
Ravi: Salt İbnu Zübeyd
Kaynak: Muvatta, Hacc 20, (1, 329)
Ömer (ra), bir tib kokusu hissetmişti. "Bu koku kimden?" diye sordu. Muaviye İbnu Ebi Süfyan (ra): "Ey mü'minlerin emiri! Bendendir!" diye cevap verdi. (Hz. Ömer kızgın bir eda ile): "Allah Allah! Senden mi?" diye çıkıştı. Hz. Muaviye: "Bana Ümmü Habibe sürdü, ey mü'minlerin emiri!" (diye özür) beyan etti. Hz. Ömer: "Allah aşkına geri dön ve şu sürdüğün şeyi yıka!" diye emretti.
Ravi: Eşlem Mevla Ömer
Kaynak: Muvatta, Hacc 19
İhramlı iken Cuhfe'de ölmüş olan oğlu Vakid'i kefenlemiş, bu arada başını ve yüzünü örttükten sonra şöyle demiştir: "Eğer ihramlı olmasaydık, cenazeye tib de sürerdik."
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Muvatta, Hacc 14, (1, 327)
İbnu Ömer (ra) ihram giyerek Mekke'ye müteveccihen yola çıktığı zaman, güzel kokusu olmayan bir yağ ile yağlanırdı. Sonra Zülhuleyfe mescidine gelir, orada (ihram için iki rek'at) namaz kılar, sonra hayvanına binerdi. Devesi (ayağa kalkıp) onu doğrultunca telbiyeye başlar ve şöyle derdi: "Ben Resulullah'ın böyle yaptığını gördüm."
Ravi: Nafi'
Kaynak: Buhari, Hacc 28; Muvatta, Hacc 32, (1, 333)
(İbnu Ömer) reyhanlanmamış bir yağla yağlanırdı. Yani kokulandırılmamış.
Ravi: Kaynak: Tirmizi, Hacc 114, (962); İbnu Mace, Menasik 88, (3083)
İhramlı reyhan koklayabilir, aynaya bakabilir. Yediği zeytinyağı ve tereyağı ile tedavi olabilir.
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Buhari, Hacc 18, (Bab başlığında, senetsiz olarak kaydetmiştir)
İbnu Abbas ile Misver İbnu Mahreme (ra) Ebva'da ihtilaf ettiler, İbnu Abbas: "Mührim başını yıkar" dedi. Misver ise: "Hayır, yıkayamaz!" dedi. İbnu Abbas, beni Ebu Eyyub el-Ensari (ra)'ye gönderdi. Ben onu iki direk arasına gerilmiş bir perde gerisinde yıkanıyor buldum. Kendisine selam verdim. "Kim o?" dedi. "Abdullah İbnu Huneyn'im. Beni, size İbnu Abbas gönderdi. Sizden, ihramlı iken Resulullah (sav)'ın başını nasıl yıkadığını soruyor" dedim. Bunun üzerine Ebu Eyyüb (ra) elini perde (ipinin) üzerine koyup aşağı doğru bastı ve başı göründü. Üzerine su döken birisine: "Dök!" dedi. O da döktü. Ebu Eyyub (ra) başını elleriyle ileri geri ovalayıp: "Resulullah (sav)'ı böyle yapar gördüm" dedi." (Muvatta dışındaki rivayetlerde şu ziyade mevcuttur: "Misver, İbnu Abbas'a şunu söyledi: "Seninle bir daha münakaşa etmeyeceğim (ne dersen kabulüm).")
Ravi: Abdullah İbnu Huneyn
Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 14; Müslim, Hacc 91, (1205); Muvatta, Hacc 4, (1, 323); Ebu Davud, Menasik 38,
Harice İbnu Zeyd, babası Zeyd (ra)'den naklediyor: "Resulullah (sav) ihrama girmek için soyundu ve yıkandı."
Ravi: Harice İbnu Zeyd
Kaynak: Tirmizi, Hacc 16, (830)
İbnu Ömer (ra) ihrama girmezden önce ihram için, Mekke'ye girmek için, Arafat'ta vakfe için yıkanırdı. (Bir rivayette şu ziyade vardır: "İhrama girdi mi, başını sadece ihtilam olduğu zaman yıkardı.")
Ravi: Nafi'
Kaynak: Muvatta, Hacc 3, (1, 322); Buhari, Hacc 38
Resulullah (sav) yıkandığı su ile saçlarını (dağıtmayacak şekilde) tarayıp nizama soktu.
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 12, (1747, 1748); Nesai, Hacc 40, (5, 136); Buhari, Hacc 19; Müslim, 21, (1184);
İhramlı kimse hamama girer.
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 14 (Tercüme bab başlığı olarak, senedsiz şekilde) kaydedilmiştir.
Resulullah (sav) ihramlı iken hacamat oldu (kan aldırdı). (Bu metin Sahiheyn'in metnidir.) Buhari merhumun bir diğer rivayetinde: "[Resulullah (sav)] oruçlu iken hacamat oldu" denir. Yine Buhari'nin bir diğer rivayetinde: "[Resulullah (sav) ihramlı iken çektiği ağrı sebebiyle başından hacamat oldu" denir. Bir diğer rivayette: "Şakika denen (başının ön kısmındaki) bir ağrı sebebiye, Lahyu Cemel adında Mekke yolu üzerindeki bir su başında, başının ortasından hacamat oldu" denir.
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 11, Tıbb 12, 15; Müslim, Hacc 88, (1203); Ebu Davud, Menasik 36, (1835-1836); T
Resulullah (sav) ihramlı iken ayağının sırtından çektiği bir ağrı sebebiyle hacamat oldu. (Nesai'nin rivayetinde "...Maruz kaldığı incinme sebebiyle (ayağının sırtımdan hacamat oldu)" denmiştir.)
Ravi: Enes
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 36, (1837); Nesai, Hacc 94, (5, 194)
İbnu Ömer (ra) dedi ki: "İhramlı kimse kaçınılmaz bir sebepten dolayı mecbur kalmadıkça hacamat olamaz."
Ravi: Nafi'
Kaynak: Muvatta, Hacc 75, (1, 350)
Ömer İbnu Ubeydillah İbni Ma'mer, ihramlı iken gözünden hastalandı. Bunun üzerine gözlerine sürme çekmek istedi. Ancak Eban İbnu Osman onu bundan men etti ve gözlerine sabır basmasını tavsiye etti. İllaveten: Hz. Osman (ra)'ın Resulullah'ın böyle yaptığını rivayet ettiğini söyledik. (Ebu Davud'un rivayetinde şu ziyade var: "Eban hacc emiri idi.")
Ravi: Nübeyh İbnu Vehb
Kaynak: Müslim, Hacc 89, (1204); Ebu Davud, Menasik 37, (1838); Tirmizi, Hacc 106, (962); Nesai, Hacc 45, (5
Rivayet edilmiştir ki, ihramlı iken, gözüne gelen bir rahatsızlık sebebiyle aynaya bakmıştır.
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Muvatta, Hacc 93, (1, 358)
Resulullah (a.s) Meymune validemizle (ra) ihramlı iken tezevvüc buyurdular. (Buhari'nin bir rivayetinde şu ziyade var: "Umretü'l-kaza sırasında, ihramsız olarak Meymune ile gerdek yaptı. Meymune Serefte vefat etti." Ebu Davud der ki: İbnu Müseyyeb demiştir ki: "İhramlı iken Resulullah'ın Meymune ile evlenmesi meselesinde İbnu Abbas (ra) vehme düşmüştür." Nesai'ye ait bir başka rivayette: "İhramlı iken Resulullah (sav) evlendi" denir. Meymune ile evlendiği zikredilmez.)
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 12, Meğazi 43, Nikah 30; Müslim, Nikah 46, (1410); Ebu Davud, Menasik 39, (1844
Resulullah (sav) ihramsız iken Meymune (ra) ile evlendi. İhramsız olduğu halde onunla gerdek yaptı. İkisinin evlenmesinde aralarında ben elçilik yapmıştım.
Ravi: Ebu Rafi'
Kaynak: Tirmizi, Hacc 23, (841)
Her ikimiz de Seref'te ihramsız iken, Resulullah (sav) benimle evlendi. (Bu metin Ebu Davud'daki dir. Müslim'de şöyle denmiştir: "Kendisi ihramsız olduğu halde O'nunla Meymune evlendi.Rai -ki Yezi İnu'l-Esamm'dır- der ki: "Meymune hem benim teyzemdi, hem de İbnu Abbas'ın teyzesi idi." Tirmizi'de şu ziyade vardır: "Meymune (ra) ile gerdek yaptığında ihramsız idi. Meymune Seref'te öldü. Onu, Resulullahın kendisiyle gerdek yaptığı çadırda defnettik.)
Ravi: Meymune
Kaynak: Müslim, Nikah 48, (1411); Ebu Davud, Menasik 39, (1843); Tirmizi, Hacc 24, (845)
Resulullah (sav), azadlısı Ebu Rafi'yi Ensar'dan bir başkasıyla birlikte (Meymune'ye) gönderdi. Onlar, Resulullah (sav)'ı Meymune bintu'l-Haris (ra) ile evlendirdiler. (O vakit) Resulullah (sav) henüz Medine'de idi (ve umretu'l-kaza için yola) çıkmamıştı.
Ravi: Süleyman İbnu Yesar
Kaynak: Muvatta, Hacc 69, (1, 348)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İhramlı ne evlenir, ne evlendirir, ne de dünür gönderir."
Ravi: Osman
Kaynak: Müslim, Nikah 41, (1409); Muvatta, Hacc 70, (1, 348, 349); Ebu Davud, Menasik 37, (1841); Tirmizi, H
İbnu Ömer (ra) şöyle hükmetmiştir: "İhramlı evlenmez, evlendirmez, ne kendisi için kız ister, ne de başkası için."
Ravi: Nafi'
Kaynak: Muvatta, Hacc 72. (1, 349)
Ebu Gatafan el-Mürri'nin anlattığına göre, babası Tarif, ihramlı iken bir kadınla evlenmiş ise de Hz. Ömer (ra) bu nikahı reddetmiştir.
Ravi: Ebu Gatafan el-Mürri
Kaynak: Muvatta, Hacc 71, (1, 349)
Hudeybiye Sulhu yapıldığı sene, bir gün Resulullah (sav)'ın ashabından bir grupla birlikte, Mekke yolu üzerinde bir yerde oturuyordum. Resulullah (sav), bizden ileride (konaklamış) idi. Ben hariç herkes ihramlıydı. Halk vahşi bir eşek gördü, ben o sırada meşguldüm, ayakkabımı tamir ediyordum. Gördüklerinden beni haberdar etmediler, onu kendiliğimden görmüş olmamı istiyorlardı. Bir ara aralarında bir gülüşme oldu. Birden etrafıma bakındım (ve bu esnada) hayvanı gördüm. Hemen (Cerade adındaki) atıma gidip eğerledim ve bindim. (Acelemden) kamçıyı ve mızrağı unutmuştum. "Kamçı ve mızrağımı bana verin!" diye seslendim. "Hayır, dediler, vallahi bu işte sana yardımcı olmak istemeyiz." Öfkelendim. İnip onları aldım. Tekrar binip, eşeğe doğru hızla gittim, (yetişip) avladım. Beraberimde getirdim, ölmüştü. Arkadaşlarım etinden yediler. Ancak sonradan ihramlı iken yeyip yememe hususunda şekke düşüp (yediklerine pişman oldular). Yürüdük, ben bir parça ayırdım. Resulullah'a kavuşunca, bu meseleyi sorduk. "Beraberinizde birşeyler kaldı mı?" dedi. Ben: "Evet!" diyerek parçayı uzattım, ihramlı olduğu halde, ondan yedi. Ve: "Bu bir taamdır. Onunla Allah size ikramda bulunmuştur."dedi." (Bunlarda gelen bir ziyade şöyledir: "(Resulullah:) "O helaldir, yiyin (dedi)." Bir diğer rivayette: "Resulullah (sav) onlara şunu söyledi: "Sizden biri (hayvanı yakalamak üzere) saldırmasını emretmedi, veya ona hayvanı göstermedi mi?" Onlar: "Hayır!" diye cevap verince, (Resulullah:) "Öyleyse yiyin!" buyurdu." Bir diğer rivayette: "(Resulullah): İşaret ettiniz veya yardım ettiniz veya saldırmasını sağladınız mı? (diye sordu).")
Ravi: Ebu Katade
Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 2, 3, 4, 5, Hibe 3, Cihad 46, 88, Megazi 35, Et'ime 19, Zebaih 10, 11; Müslim,
Sab İbnu Cessame (ra)'nin anlattığına göre, kendisi, Resulullah (sav)'a, Ebva veya Vehdan'da (canlı) bir yaban eşeği hediye etmiştir. Ancak Resulullah bunu kendisine iade etmiş, Sa'b'ın üzüldüğünü yüzünden anlayınca: "Bunu sana iade edişimizin sebebi ihramlı oluşumuzdur" demiştir.
Ravi: Sab İbnu Cessame
Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 6, Hibe 5, 17; Müslim, Hacc 50, (1193); Muvatta, Hacc 83, (1, 353); Tirmizi, Ha
Sa'b İbnu Cessame (ra), Resulullah (sav)'a, ihramlı iken, Kudeyd'de ucundan kan damlayan bir vahşi eşek budu hediye etti. Resulullah, bu hediyeyi Sa'b'a iade etti (kabul etmedi).
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Nesai, Hacc 79, (5, 183-185)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Siz ihramlı iken, bizzat avlamamış iseniz veya (sizin arzunuzla) sizin için avlanmamış ise kara av hayvanları(nın eti) size helaldir."
Ravi: Cabir
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 41, (1851); Tirmizi, Hacc 25, (846); Nesai, Hacc 81, (5, 187)
Biz ihramlı iken Talha ile beraberdik. Bize bir kuş hediye edildi. Bu sırada Talha yatıyordu. Kuş etinden bazılarımız yedi, bazılarımız çekinip yemedi. Talha uyanınca yiyenleri te'yid etti ve: "Biz Resulullah (sav) ile birlikte onu yedik" dedi.
Ravi: Abdurrahman İbnu Osman
Kaynak: Müslim, Hacc 65, (1197); Nesai, Hacc 78, (5, l82)
Hz. Osman (ra)'a Arc'ta iken bir av eti getirildi. Arkadaşlarına: "Yiyiniz!" dedi. Onlar: "Sen yemiyor musun?" diye sordular. "Ben," dedi, "sizin durumunuzda değilim, bu hayvan benim için avlandı."
Ravi: Abdullah İbnu Amir İbni Rebia
Kaynak: Muvatta, Hacc 84, (1, 354)
Hz. Aişe (ra)'e: "Bir av hayvanı benim için avlanmamışsa bu bana helal mi, haram mı?" diye sormuştum, şu cevabı verdi: "Ey kızkardeşimin oğlu, o (ihram müddeti) on gündür. İçinde bir seğrime (rahatsızlık, şüphe) hissedersen bırakıver (yeme)."
Ravi: Urve
Kaynak: Muvatta, Hacc 85, (1, 354)
el'Behzi (ra) -ki ismi Zeyd İbnu Ka'b'dır- anlatıyor: "Resulullah (sav) Mekke ye gitmek düşüncesiyle ihramlı olarak (Medine'den) çıktı. Ravha nam mevkiye varınca orada kesilmiş bir vahşi eşekle karşılaştılar. Resulullah (sav)'e bundan bahsedildi: "Bırakın onu, dedi, sahibi hemen gelebilir!" Derken hayvanın sahibi Behzi geldi ve Resulullah (sav)'ı bularak: "Ey Allah'ın Resulü, bu eşeği (size bıraktım) dilediğiniz gibi tasarruf edin!" dedi. Resulullah derhal Hz. Ebu Bekir'e emrederek, "yol arkadaşları arasında taksim etmesini" söyledi. Sonra yola devam edip İsaye nam yere geldi. Burası Ruveyse ile Arc arasında bir yer idi. Sıcak bir gölgede kıvnlıp uyumakta olan bir ceylan vardı. -Ravi der ki- "Resulullah (sav) bir şahsa, herkes geçinceye kadar orada bekleyip kimseye hayvanı rahatsız ettirmemesini emretti.
Ravi: Zeyd İbnu Ka'b
Kaynak: Muvatta, Hacc 79, 1, (351); Nesai, Hacc 78, (5, 182,183), Sayd 32, (7, 205)
Zübeyr (ra) ihramlı olduğu halde (yemek üzere yanına) güneşte kurutulmuş ceylan eti dizisini azık olarak alıyordu.
Ravi: Urve
Kaynak: Muvatta, Hacc 77, (1, 350)
Biz, hacc veya umre için Hz. Peygamber (sav)'le birlikte yola çıkmıştık. Yol esnasında bir çekirge sürüsüne rastladık. Kamçı ve yaylarımızla vurmaya başladık. Resulullah (sav): "Bunu yeyin, zira o deniz avından (sayılır)" dedi."
Ravi: Ebu Hüreyre
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 42, (1853); Tirmizi, Hacc 27, (850), 3
Ka'bu'l-Ahbar demiştir ki: "Çekirge deniz avı(ndan sayılmış)dır."
Ravi: Ebu Hüreyre
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 42, (1853); Muvatta, Hacc 82, (1, 352)
Muvatta'da şu ziyade var: Hz. Ömer (ra) Ka'b'a sordu: "Nereden biliyorsun (ki çekirge deniz avıdır)?" Ka'b şu cevabı verdi: "Ey mü'minlerin emiri, nefsimi yed-i kudretinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim, bu (bir nevi) balık hapşırmasıdır, her yıl iki sefer hapşırır."
Ravi: Ebu Hüreyre
Kaynak: Muvatta, Hacc 82, (1, 352)
Esma Bintu Umeys, Muhammed İbnu Ebi Bekir'in doğumu sebebiyle Şecere nam mevkide nifas olmuştu. Resulullah (sav), Hz.Ebu Bekir (ra)'i görüp, kadına yıkanıp ihrama girmesini emretmesini söyledi.
Ravi: Aişe
Kaynak: Müslim, Hacc 109, (1209); Ebu Davud, Menasik 35, (1834); İbnu Mace, Menasik 12, (2911)
Muhammed'i Beyda'da doğurduğunu söylemiş, önceki hadisteki durumu aynen zikretmiştir. (Muvatta'nın bir başka rivayetinde şöyle denir: "(Esma..) Zülhuleyfe'de Muhammed'i doğurdu). Ebu Bekir (ra) ona yıkanmasını sonra da ihrama girmesini emretti." Nesai, bir başka rivayette şu ziyadeyi ilave eder: "...sonra hacc için ihrama girmesini, Ka'be'yi tavaf hariç, herkesin yaptıklarını aynen yapmasını (emretti)." Yine Nesai'nin bir başka rivayetinde (Esma) şöyle demiştir: Resulullah'a (birisini) göndererek: "Ne yapayım?" diye sordurdum. Bana: "Yıkan, (kan gelen kısma) sargı bağla, sonra da ihrama gir" haberini gönderdi.)
Ravi: Esma Bintu Ümeys
Kaynak: Muvatta, Hacc 1, (1, 322); Nesai, Hacc 26,(5, 127)
İbnu Ömer (ra)'den yapılan bir rivayete göre, hacc veya umre için ihrama giren hayızlı kadın hakkında, "Kadın dilerse umre veya haccı için ihrama girer, ancak Beytullah'ı tavaf edemez, Safa ile Merve arasındaki sa'yi de yapamaz. Bunlar dışındaki bütün menasike insanlarla birlikte katılır. Temizleninceye kadar mescide yakın olamaz."
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Muvatta, Hacc 45
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nifaslı ve hayızlı kadınlar mikata gelince guslederek ihrama girerler ve Beytullah'a olan tavaf hariç bütün menasiki ifa ederler."
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 10, (1744); Tirmizi,Hacc 100, (945)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Beş hayvan vardır, bunların öldürülmesi ihramlıya günah değildir: Karga, çaylak, akrep, fare, kelb-i akur." (Bir rivayette şöyle denmiştir: "Bunları, Harem'de ve ihramda iken öldürene günah yoktur." Ebu Davud ve Tirmizi'nin, Ebu Saidi'l-Hudri'den kaydettikleri bir rivayette: "Adi yırtıcılar" da denmiştir. Bundan maksad insana saldırıp yaralayandır.)
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 7; Müslim, Hacc 72, (1199); Muvatta, Hacc 88,(1, 356); Ebu Davud, Menasik 40, (
Alkame İbnu Ebi Alkame, annesinden rivayet etmiştir ki: "Annesi, Hz. Aişe (ra)'yi ihramlı iken bedenini kaşıyan kimse hakkında soru sorulunca dinlemiştir. Hz. Aişe şu cevabı verir: "Evet, kaşınsın ve şiddetle kaşısın." Sonra Hz. Aişe ilave eder: "Ellerimi bağlasalar, (kaşınmak için ayaklarımdan başka bir imkanım olmasa) ayaklarımla kaşınırım."
Ravi: Alkame İbnu Ebi Alkame
Kaynak: Muvatta, Hacc 93, (1, 358)
Hacc yapmak üzere Hz. Peygamber (sav)'le birlikte çıktık. Arc nam mevkiye kadar geldik. Orada Resulullah (sav) konakladı, biz de konakladık. Hz. Aişe (ra) Resulullah (sav)'ın yanına oturdu. Ben de babam Ebu Bekir'in yanına oturdum. Resulullah'ın binek devesi ile, Hz.Ebu Bekir'in binek develeri tekdi ve o da Ebu Bekir'e ait bir köle ile birlikte (yolda) idi. Ebu Bekir (ra) oturup, kölenin gelmesini beklemeye başladı. Köle geldi ama beraberinde deve yoktu. Hz.Ebu Bekir (ra): "Deven nerde?" diye sordu. Köle: "Sabahleyin onu kaybettim!" dedi. Ebu Bekir (ra): "Tek bir deveyi kayıp mı ettin!" deyip köleye vurmaya başladı. Resulullah bu sırada gülüyor ve şöyle diyordu: "Şu ihramlıya bakın neler de yapıyor!" (İbnu Ebi Rizme der ki: Resulullah: "Şu ihramlıya bakın neler de yapıyor?" deyip gülüyor, (başka bir şey söylemiyordu)."
Ravi: Esma Bintu Ebi Bekr
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 30, (1818); İbnu Mace, Menasik 21, (2933)
Hz. Ömer (ra)'i ihramlı iken (Mekke ile Medine arasındaki Sükya köyünde) devesinin kurtlarını alıp toprağa atarken gördüm.
Ravi: Rebia İbnu Abdillah
Kaynak: Muvatta, Hac 92, (1, 357)
İbnu Ömer (ra), ihramlının, devesinden pire veya güve gibi haşereleri temizlemesini mekruh addederdi.
Ravi: Nafi'
Kaynak: Muvatta, Hacc 95, (1, 358)