Değerli Müminler! Genç nesillerimiz için en önemli tehlikelerden biri de hayatın anlamını, var oluşun gayesini kaybetmeleri, beden ve ruh sağlığının en büyük düşmanı olan zararlı alışkanlıklara ve teknoloji bağımlılığına müptela olmalarıdır. Göz aydınlığımız, sevincimiz, ümidimiz olan yavrularımız genç yaşta elimizden kayıp gitmektedir. Yüce dinimiz İslam’a, hidayet rehberi Kur’an’a, âlemlere rahmet ve en güzel örnek olarak gönderilen Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in sünnetine sımsıkı sarılmak, gençlerimize sahip çıkmak önceliğimiz olmalıdır.
Aziz Müminler! Gençler bir milletin geleceği, en büyük imkânı ve zenginliğidir. Gençliğine sahip çıkıp onları eğitimli ve güzel ahlaklı bir şekilde yetiştiren toplumlar geleceklerini inşa etmiş demektir. Peygamber Efendimiz (sav.), “Allah Teâlâ’nın İslam yolunda kendisine itaat eden nice fidanlar yetiştirmeye devam edeceğini” müjdelemektedir. Aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in bekası için gençlerimizi anlamalı, onlara değer vermeliyiz. Düşüncesini, hayat tarzını, giyim kuşamını yargılayarak dışlamak yerine, hepsine kucak açmalıyız. Kendilerini keşfetmelerini sağlayacak bir rol model de biz olmalıyız. Şuurlu nesiller için gençlerimizi sahih din bilgisiyle ve kültürümüzle donatmalıyız. Çağımızın gençlerine Resul-i Ekrem gibi yaklaşabilir, O’nun metodu ile İslam’ı temsil ve tebliğ edebilirsek bu asırda da ashabın gençlerine dost olacak yiğitler çıkacağını asla unutmamalıyız.”
Sevgili Anne ve Babalar; yukarıda Diyanet İşleri Başkanlığımızın gençlere yönelik Cuma hutbesini sizlerle paylaşma gayretinde oldum. Bir büyük abileri olarak, benim de birkaç cümle arz etmem gerekirse çocuklarımızı en önemli yatırım aracı olarak görelim ve şu anda nefes aldığımız dergahımızda ve çevremizde manevi nefes almalarını sağlayalım. Onların en mükemmel şekilde eğitilmeleri için gayret sarf edelim.
Gençlerimize de bir şeyler söylemem gerekirse sevgili gençler; hem madde aleminde hem de manevi alemde yapılan tüm uğraş ve çalışmalarımızın ana hedeflerinden birisi de sizlerin toplum içerisinde, gelecekte daha güçlü söz sahibi bireyler olmanız ve bu tehvid bayrağını daha ileriye taşımanızdır. Toplum içinde aklını, vicdanını, mantığını etkin kullanabilen, bilinçsizce yönetilen değil karar verme aşamasında söz sahibi olan ve yöneten bireyler haline gelmenizdir. Sizlerin içinde olmadığı madde ve mana alemi “Balsız Bal Kovanına Benzer.’’ Sizler, okuyup doktor, avukat, iş adamı ya da siyasette önemli bir yerde olabilirsiniz. Fakat geçmişinizle kopuk olursanız geleceğe doğru bakamazsınız. “HALVETİ” kültürünü daha ileriye taşımanız imkânsız olur.
Rabbim cümlemizden razı ve hoşnut olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Mustafa AYALTI
Altınoluk, 05 Ocak 2021