Her bir uzvunda mevcut olan sayısız nimetleri ve onların şükrünü muhasebe ederek gafletle tükettiği zamanlar için tövbekar olmalıdır. Diğer bir ifadeyle “İbnü’l-Vakt” yani ömrünün ve hatta fiilen içinde yaşadığı vaktin kıymetini bilen ve onunla en güzel şekilde ahiretine hazırlık yapan kamil bir mü’min olmalıdır.
Zamanını israf eden kimseler; anı yaşayabilmek adına ahseni imana ulaşmalı, ahseni insan olmalı, varlığın birliğine ermeli, bir varis-i Nebinin bendesi olmalı, ariflerin, salihlerin ve sadıkların meclislerinde nefes almalıdırlar.
Sonuç olarak; hayat ırmağı çok hızlı bir şekilde akıp gitmektedir. İlahi irade ile tahdid edilmiş olan fani ömrümüzün günleri, bir bardağı dolduran damlalar gibidir. Her geçen gün, sınırlı hayatımızın bitme noktasına doğru ilerlediğimizi, dünyadan bir gün daha uzaklaşıp kabre bir gün daha yaklaştığımızı unutmamalıyız. Ecel vakti bize meçhul olduğundan, her an Azrail (as.) ile karşılaşabileceğimizi hatırımızdan çıkarmamalıyız. BOŞA HARCANAN ZAMAN, TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN ACI BİR KAYIPTIR. İsraf edilen zamanları, nedametle ‘AN BU AN’dır’ diyerek değerlendirenlerden olalım inşallah.
Kulluğumuza mani olan ne varsa, önce o prangalardan kendimizi kurtaralım inşallah. “Haydi yeni bir yolculuk başlat hayatında” sloganı ile AN’ı yaşayalım inşallah. Sırtımızdaki gereksiz yüklerden, her türlü olumsuzluklardan vazgeçelim ki önümüz açılsın. Bütün gayemiz; nefsi prangalardan kurtulup gemiyi selamet limanına ulaştırmaktır.
Rabbim bizleri zamanını israf edenlerden eylemeyip, hoşnut olacağı şekilde değerlendirip yaşayanlardan eylesin.
Rabbim cümlemizden razı ve hoşnut olsun.
Mustafa AYALTI
Altınoluk, 15 Aralık 2020