Naçizane olarak; Muhabbetlerimizde de sıkça üzerinde durduğumuz gibi Zikrullahı dilimizden eksik etmeyelim. Tefekkürümüzde daim olalım.
Kendimizi her an huzurdaymışız gibi hissederek yaşayalım. Her muhatap olduğumuzun Rabbimiz olduğunu zevk edelim. Halkın içinde olduğumuz zaman bile Hak ile olduğumuzun zevkini tadalım ve kâinat üzerinde her ne varsa Cenab- Hak’tan ayrı olmadığının zevkinde olalım.
Bu hallerle hallendiğimizde, Rabbimin himmetleriyle yönelişimiz bizi vuslata götürecektir. Yoksa kuru sevdalarla bu güzelliğin tadılması mümkün değildir. Bütün zuhuratlar, Cenab-ı Hakk’ın fiili işleridir.
Tevhid-i Ef’al meratibinde gönül gözünü ve gönül kulağını açamayan bir kişi, fena meratiplerinde ama olur ve hakikatteki varlığına ulaşamaz. Bu şu demek oluyor dostlar; fena meratibini yaşayamayan bir ihvan, beka meratibinde de ama olacak, Ahiret aleminde de ama olacak. (İsra-72) Genel itibariyle bu alemde Hakk’ı görmeyen her gözün kör olduğunu arz etmek isterim.
Varlığın Hak’tan gayri bir varlık olmadığının, her varlığın Hak ile kaim olduğunun arifi olmalıyız ki her fiilde fail olanın, her sıfatta mevsuf olanın, her vücutta mevcut olanın gayri bir varlık olmadığının şuuruna ulaşalım. Aleme baktığımız zaman görünenin Hak olduğunu yani kesrette vahdeti, vahdette de kesreti görmek demek her varlıkta Cenab-ı Hakk’ın varlığını müşahade etmek demektir.
Değerli dostlar; bilmek, görmek, tanımak ve kabul etmek, Hakk’a secdeyi kabul iledir. Alem aynasında gördüğümüzün Hak’tan gayri olmadığını kabul etmektir. Secdeyi de şöyle tarif etmemiz mümkündür: Secde; kullukta yok olmak, Hak’ta ebed olmaktır. Bir başka ifade ile secde; mutlak varlık karşısında varlık iddiasından vazgeçmektir.
Kendi vücudu anasırımıza döndüğümüz zaman; gönül kürsüsünden hükmeden nefis değil, Rahman olmalıdır. O nedenle de enemizde ve benliğimizde hüküm Rabbimizin oluncaya kadar nefsimizle yani enaniyetimizle mücadele etmeliyiz. ‘Fail Allah’tır’ hükmünü yaşamalıyız.
Sonuç olarak; Rabbinin arzu ettiği doğrultuda istikamet üzere olan bir yol ehli kardeşimizin, rıza makamında bütün talepleri biter. Bütün beklentileri biter. Artık yerin cennet de olsa, cehennem de olsa, sen Rabbine hazır durumdasın. Bütün olanlara rıza gösterirsin. Artık yok ile var eşit olur. (Fecr 27-28-29-30)
Rabbim cümlemizi hakikatine ulaşanlardan eylesin.
Rabbim cümlemizin yar ve ayanı olsun.
Mustafa AYALTI
Altınoluk, 28 Kasım 2020