Değerli gönül dostu kardeşlerim; Kerim Kitabımız Kur’an’ı Kerim’i araştırdığımızda çeşitli ayetlerinde, 40 civarında iman ile ilgili ayet görürüz. İman nedir, ne demektir? Buradan başlayalım yazımıza inşallah.
İman; kalp ile tasdik, dil ile ikrar etme anlamındadır. Tasavvufî açıdan baktığımızda ise iman; dil ile ikrar edip, kalb ile marifete ulaşmanın bir terkibi olarak değerlendirmemiz mümkündür.
Zariyat Suresi ayet 56 da da emredildiği üzere; cin ve insanların yalnızca Allah'a ibadet için yaratıldığını, Allah cc. un emirlerini bütünüyle yerine getirme gayretinde olmak, veya diğer bir ifade ile Ubudiyet sorumluluklarını kabullenip, yaşam şeklini buna göre dizayn etme gayretinde olmaya ibadet diyoruz.
Kelime’i Şehadeti müteakip; Namaz, oruç, zekat ve hac öncelikli ibadetlerimizdir. Söz mükemmel, eyvallah. Şerksiz şüphesiz doğrudur. Şurası da bir gerçektir ki; İbadetler böylesine sayı ile kıstaslanmaz, kıstaslanması da doğru değildir. Gerçekte İslam'ın şartları olarak kabul ettiğimiz beş temel esas, ibadetin bir özetidir veya temel esasları olarak kabul edilebilir. İbadet, dinimizin ayrılmaz çok önemli bir özelliğidir. Allah cc, insanı yaratırken, kul olacak fıtratta ve özellikte yaratmıştır. Yukarıdaki ilk paragrafta da arz ettiğimiz üzere; İman, islam dinini dil ile ikrar, kalp ile tasdik etmekten ibaret olduğunu arz etmek isterim.
İnsan vücudu anasırı; et bedeni ve ruhtan ibaret olduğuna göre; insanlar kişiliğine ahenkli, uyum içerisinde ve dengeli bir şekilde özen göstermesi gerekmektedir. Çünkü; Allah cc. bütün varlıkların ibadet halinde olduğunu buyuruyor. Allah cc. İsra Suresi Ayet 44’de; "Hiç bir şey yoktur ki, Allah'ı tesbih etmesin." Diye buyurmaktadır. Yıldızlar, dağlar, kuşlar, hayvanlar ve daha birçok yaratık, hepsi de kendilerine özgü bir şekilde ibadet yaparlar. Kaldı ki; bu fani alemde seçkin bir yeri olan, akıl, fikir ve üstün yeteneklerle donatılan insanın gayesi namütenahidir. Böyle bir mü’min Allah’a iman edip, ibadet ederek kulluğunu icra eder.
Bedenimizin gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da gıdaya ihtiyacı vardır dostlar. Ruhun en önemli gıdası sağlam bir iman, sonra da ibadettir. İbadet ile beslenen iman ağacının meyvesi güzel ahlaktır. Yüce Allah cc, şöyle buyuruyor; "Sana yakin yani ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et." (Hicr, 99). Ruhumuzun gıdası olan ibadetler; imanımızı kuvvetlendirir, içimizi menfi düşüncelerden, dışımızı günah kirlerinden arındırarak, bizi ahlak ve fazilet sahibi olgun bir mü'min haline getirir
Değerli dostlar; Allah cc. biz insanları, kendisine kulluk etmesi için yaratmıştır. Kulluk, Cenab-ı Hakkı tanımak, O'na gönülden bağlanarak, inanıp Cenab’ı Hakk’ın hoşnut olacağı işleri yapmakla mümkündür. Kul olmanın özü, Rabbimize severek ve isteyerek itaat etmek, ihlas ve samimiyetle ibadet etmektir.
İbadet, müminin nişanı, imanın hayata yansımasıdır. Allah’a yakın olma arzusunun ve hayırlı bir kul olma gayretinin göstergesidir. Yüce Rabbimize olan muhabbet ve bağlılığın en güzel tezahürüdür, ibadet.
İbadet eden insan, ecir ve mükafata nail olmanın yanı sıra nice güzel huy ve alışkanlıklar da kazanır. İbadet her şeyden önce kişiye daima Allah’ın huzurunda ve gözetimi altında olduğu bilincindedir. İnsanı iyiye, güzele, doğru olana sevk eder. İbadet; nefsimizi, heva ve hevesimize esir olmaktan, harama el uzatmaktan, kötü konuşmaktan bizi korur. Hakikat Ehli; enaniyetinden nedamet duymayı, Allah katında değerli olanın mal, makam ve mevki değil, yalnızca; iman, ibadet ve güzel ahlak olduğunu idrak etmeyi bilmelidir.
Kul olmak üzere yaratılan insan, farz ve nafile ibadetlerle Allah’a yaklaşmaya çalışır, O’nun rızasını kazanmayı, sevgisini elde etmeyi amaçlar. Nihayetinde Yüce Allah’ın merhametine, yardımına ve korumasına mazhar olur. Bir hadis-i kutsi’de Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Kulum, farz ibadetlerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder. Sonuçta ben onu severim. Sevince de onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden istediğinde ona veririm. Bana sığındığında onu korurum.” Diye buyuruyor Allah cc.
Allah’ın rızasını umarak, iyi niyet ve samimiyetle yapılan her iş aynı zamanda bir ibadettir. Rızkımızı helal yollardan temin etmek için çalışmak, insanlara güzel söz söylemek de ibadettir. Alışverişte dürüst olmak, selamı yaymak, hatta insanlara eziyet veren bir engeli yoldan kaldırmak bile bir ibadettir.
Netice olarak; ruhun en önemli gıdası sağlam bir iman, sonra da ibadettir. İbadetler, imanımızın güçlenmesini ve ahlaken olgunlaşmamızı sağlar. İbadetler ile beslenen iman ağacının meyvesi güzel ahlaktır. İbadete devam eden kimsenin kalbinde iman nuru parlar, Allah korkusu ve sorumluluk duygusu yerleşir. Var oluşumuzun anlamı, dünyaya gelişimizin gayesi olan kulluk, bizim için bir şereftir. Bu şerefe layık olmak için sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirmekle mümkündür. Ömrümüzü ibadetle, salih amellerle ve güzel ahlakla süsleyelim. Allah’ın her an bizimle beraber olduğunun idrakiyle yaşayalım.
Kullukta kıvama gelmemiz ve kulluk kademelerinde ilerleyip yücelmemiz temennisiyle, Yaradan’a yar ve yakin olup, rızasına eren, cennetine giren ve Cemalini gören müstesna müminlerden olmamızı Rabbimden niyaz ediyorum.
Kalın sağlıcakla.
Mustafa AYALTI
İstanbul, 15 Ekim 2024