Bayrak inmesin, Ezan dinmesin diyenlere, Bu topraklar için toprağa düşenlere, Kanlarıyla Tevhid’i kurtaranlara, Bedr’in aslanları gibi olanlara, Başta Müslüman büyük Türk milletine minnettarlarımızı sunarız. Tüm Şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyoruz.
Değerli dostlar; yazımıza EZAN ne demektir? Ne anlama geliyor? İzninizle buradan başlayalım inşallah. Ezan; lügat anlamı itibariyle "bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilan etmek" anlamlarına gelen ezan, dini bir terim olarak, farz namazlarımızın vaktinin girdiğini belli sözlerle ve özel bir şekilde ilan etmek, bildirmek demektir. Tehvid’in anlamını yayınlanmış diğer yazılarımızda arz etmiştik.
Birlik ve beraberliğimizin sembolü olan tehvid inancımız olmasa idi acaba durumumuz ne olurdu? İşte Filistin bu soruya canlı bir örnektir. İlmi hakikat bağlamında tehvid kavramını çok iyi tefekkür edelim aziz dostlarım.
Ezan, öncelikle özgürlük ve güvenliğimizin simgesidir. Bayrak özgürlüğümüzün somut simgesi olup, ezan ise soyut bir göstergesidir. Ezan en yüksek perdeden tevhidin ilanı, yani birlik ve beraberliğimizin simgesidir. Tevhidin ilanı demek; sahte ilahların, firavunların ebu mülcemlerin, ebu cehillerin idam fermanıdır.
Eğer şayet Ezan ve tehvid olamayıp da, düşmanlara karşı ümmet olarak direnmekten vazgeçersek, geri durursak; tevhidi duruşumuzu ebediyyen kaybederiz. Ebu Cehil’lerin devri yeniden geri döner. Mehmet Akif’ Ersoy bu topraklarda ezana karşı sürdürülen düşmanlık hususunda Müslümanları şöyle uyarır; Ezanı okuyanın sesi mü’minin sesidir, imanın sesidir.
Ezan, aynı zamanda özgürlüğün sembolüdür, gür sedasıdır. Ezan, okunduğu beldenin özgürlüğünü, bağımsızlığını da haykırır. Bu yüzdendir ki merhum Mehmet Akif ERSOY; “Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli” derken bu gerçeği dile getirmektedir. Bununla birlikte gerçek özgürlük, imandadır. Gerçek hürriyet, Allah’a kulluktadır. Gerçek özgürlük, fani olanın esiri değil, hakimi olabilmektir. Ezan, dünya üzerindeki herkesi her daim, Alemlerin Rabb’ine kulluğa ve hakiki özgürlüğe davetidir.
Her milletin kendine özgü sembolleri vardır. Bu sembollerle varlıklarını idame ettirirler. Müslümanlarında kendine özgü sembolleri vardır. Bu sembollerle mevcudiyetlerini idame ettirirler. İslami esaslarla yaşamlarını idame ettirmek isteyen müslüman kardeşlerimizin, Rabbine layık bir kul olmanın gerekliliğini hatırlatan en önemli nişaneleri, sembolleri TEVHİDİN SESİ EZAN’DIR.
Değerli ihvan kardeşlerim; ezan, insanlığı Allah’a kul olmaya çağıran nebevi bir nidadır. Tevhidin gür sedasıdır. Müezzin, Allah’tan başka ilah olmadığını, Hz. Muhammed Mustafa SavEfendimizin son peygamber olduğunu günde beş defa insanlara ezanla hatırlatır. Rabbimizin rahmetine ve affına ezanla davet eder. Huzura ve kurtuluşa, güvene ve barışa ezanla çağırır. Ezan, vahdetin, yani ümmetin birliğinin ilanıdır. Özgürlüğümüzün beyanıdır; bağımsızlığımızın sembolüdür. İstiklal Marşımızda bu husus ne de güzel ifade buyurulmuştur.
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli
Değmesin ma’bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli. Diye buyuruyor M. AKİF ERSOY.
Ezanın aslı, Kur’an-ı Kerim gibi Arapçadır. Sözleri, Müslümanların ortak dilidir. Ümmet-i Muhammed’in evrensel parolası ve ortak değeridir. Onu, bugün okunan şekliyle bize bizzat Peygamber Efendimiz Sav. öğretmiştir. Dolayısıyle aslı gibi okunmadıkça ezan ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Rabbimiz kıyamete kadar minarelerimizden şehadetleri dinin temeli olan ezandan bizleri mahrum bırakmasın.
"Kim gönülden inanarak okunan ezanı tekrar ederse cennete girer." hadisinde ifade edildiği gibi ezan, bize cennet müjdecisidir. Minarelerden gönüllerimize yansıyan, hayatımızın her alanını kuşatan eşsiz bir değerdir. Dilimiz, rengimiz, mezhep ve meşrebimiz ne olursa olsun, Müslümanlar olarak hepimiz, ezanı işitince aynı heyecanı hissederiz. Çocuklarımızın dünyaya gözlerini ilk açtığı anda sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okuruz ve onlara İslami bir kimlik kazandırmış oluruz.
Netice olarak; Kardeşlerim, ne mutlu günde beş defa yapılan bu kutlu çağrıya rüku ile, secde ile icabet edebilenlere. Ne mutlu günde beş defa, “Evet, Ya Rabbi, sadece seni yüceltiyoruz. Senden başka ilah olmadığına, Muhammed Mustafa Sav. Senin Resulün olduğuna, kurtuluş ve mutluluğun bu çağrıya uymakta olduğuna inanıyor ve şahitlik ediyoruz. Ne mutlu şahitlik edebilenlere, ne mutlu tevhid-i inançlarına sahip çıkanlara.
Ey Rabbim; %99’u Müslüman olan eşsiz vatanımızda minarelerimizi ezansız bırakma. Bayrağımızı gönderde daima dalgalandır. Tehvid inancıyla birlik ve beraberliğimizi daim eyle.
Kalın sağlıcakla
Mustafa AYALTI
İstanbul, 05 Ekim 2024