02 Kasım 2024
30 Rebiü'l-Ahir 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






SELAM OLSUN HİDAYETE TABİ OLANLARA


Saygı değer gönül dostu kardeşlerim. Yazımıza yine bir ayeti kerime ile başlamak istiyorum. Çünkü; Kur’an’ın ışığında, ayetlerin rehberliğinde aldığımız yol, bizleri mutlaka hidayete götürür ve yolumuz da aydınlık eder. 

Allah cc. Ta’ha Suresi Ayet 47’de, Ona gidin ve şöyle deyin: ‘Şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. Sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selâm, doğru yola uyanlara olsun.’ ” diye buyuruyor.

Yazımızın başlığına arif olabilmemiz için önce kendimizi bilmemiz, tanımamız ve Rabbimizi bilmemiz tanımamız gerekmektedir. Zaten, bunlar kulluğumuzun esaslarındadır.

Kendi gerçeğimize doğru yol alabilmek için, evvela şeriatı ahkamı ve devamında tarikatı, hakikati ve marifeti yaşamak birinci önceliğimiz olmalıdır. Buda ancak; bir mürşidi kamilin bendesi olmakla mümkündür. Hakikate yolculuk veya bütün oluşumlar” LA İLAHE İLLAH” gerçeğinin zuhurundan ibarettir. Toparlayacak olursak; Derviş, makamatı olan tevhidi yedi hal mertebe üzere talim ederek ahadiyet mertebesine ulaşır ve varlığını hakkın varlığında ifna eder. Burada şu hususu dikkatlerinize sunmak istiyorum. Ayet-i Kerime’de Allah cc. enaniyetinden nedamet duyan kimselere SELAM OLSUN HİDAYETE TABİ OLANLARAdiye buyurarak, hakikati asliyesinden uzak olanlara bir uyarı niteliğindedir bu ayeti kerime.

Hakk’ı temsil eden örnek bir insan olabilmek ve aynı zamanda örnek teşkil eden kalıcı izler bırakabilmek adına, Hakk’ı Hak’ta hakça yaşamak çok önemlidir. Amaç; Rahmanın aynası olabilmek, aynadan hakk’ı temaşa etmektir. Cenabı Hakk’ı bu alemde seyredebilmek için çok net, arı, duru olmamız gerekir. Kişi enesi adına herhangi bir iş yapmayıp, Rahmanın adına yola çıkıp, Cenab-ı Hakk’ta ebed olabilmek dervişin önceliği olmalıdır. 

Kişi yaşamını nefsaniyetinin esaretinde sürdürmeyi arzu ederse, ikrarını inkar etmiş olur. O zaman kişi öyle bir yanılır ki, yanlışını doğru zanneder. Eserimizin birinde Sultanımız öyle buyuruyor, “gömleğinizi giyinirken bir düğmeyi yanlış iliklerseniz ondan sonrakiler de yukarıya doğru yanlış düğme iliklemeye devam edersiniz” diye buyuruyor efendim hazretleri. Hakikatte de böyledir. İşte bu tür yanlışlar sonuna kadar yanlışa götürür. Sonrada iki yakamız bir araya gelmez. 

Kişi, yaşadığı süre içerisinde her gününde, her anında her tecellisinde daima Rabb’sinin arzu ettiği doğrultuda istikamet üzere olmalıdır. Yönümüz ve istikametimiz Rahmana dönük olmalıdır. Mürşidine tam bir teslimiyetle, Rabbinin yap dediklerini yapıp, yapma dediklerini de yapmamaktır. Bu halle hallenen Allah dostları tam bir teslimiyet örneği sunarlar. 

Bir kişi teslimiyeti ile, sadakatı ile kulluğu ile insan olması mümkündür. Dervişin gönlünde Muhammedi nur yandığı zaman, o kişi hidayete vasıl olur. Hakikati asliyesinin arayışı içerisinde, Hakk dostu olma gayretinde olan bir kimsenin kendi gerçeğine yol bulması ve aşkı süphan ile Cenabı Hakk’ta mihman ve ebed olabilmesi için, ezel ebed yolculuğunu gözetim altında yani Rabb’sinin himayesinde sürdürmelidir. Bundan sonrada ölmeden önce ölmek ve hakikate uyanmanın sırrına ulaşmak için de gayrette daim olunmalıdır.  Hakk’ı görmeyen gözler amadır diye buyuruyor Sultanlarımız. Hakikat ehlinin boşa geçirecek zamanı, hiç bir anı yoktur. An bu andır deyip, yola devam ve Rabbimin arzu ettiği doğrultuda nefsimizle mücadeleye devam edelim. Bütün mesele zahir alemde her kişi kendi gerçeğine yol bulabilmelidir.  

Hal böyle olunca da sonsuzluğa ve kendi gerçeğimize yol bulabilmek için bu fani alemde var olan bütün mevcudattan ve her zerre-i kürreden istifade etmeliyiz. 

Hazan mevsiminde yere düşen gazeller bile rüzgara tabi olurlar. Tıpkı insanlarda böyledir. Teslimiyetinin gereği Rabbinin emrine amade olur, hazır olur, Rabbi ne derse o olur. Hakikatine ulaşma gayretinde olan her kul bu fani alemde mevcut olan, kendi gerçeğini tarif eden bütün tecellilerden mutlaka istifade etmesi gerekir. Bu anlamda; bizim yapacağımız ve yaşayacağımız sadece gayrette daim olmaktır. Beka alemindeki yaşantımızda dünyada yaptıklarımızın karşılığı olacağına göre, o zaman Rabbimin hoşnut olacağı hallerle hallenmemiz gerekir. Rabia Hatun’un şu nüktedan sözleri ile yazımıza devam edelim inşallah. Rabia Sultan şöyle dua ettiği bilinir. “ Yarabbi, ben senin cennetini itiyorsam, o cehenneminde beni yak, bana seni gerek seni” diye dua ettiği söylenir. Bu cümleden çok büyük dersler çıkarmamız gerekmektedir. 

Değerli dostlar, bütün amacımız, derdimiz; kesrette vahdeti, vahdette kesreti görebilmek zevkine ulaşmaktır, Hakk’ ta ebed olabilmektir. 

Sonuç olarak; her günümüzü son gün, her namazımızı son namaz, her muhabbetin son muhabbetmiş gibi kabul ederek Rabbimize yönelmeliyiz. Rabbimizden umudumuzu kesmeyelim, tevazu sahibi olalım. Rabbimize daima dua edelim diyelim ki, “ Rabbim bizleri hem dünyada hem de ukbada örnek teşkil eden bir kul olmayı, halimizde ve sevgimizde daim olmayı nasip et EY RABBİM. Amin, inşallah. 

Rabbim cümlemizi yaratılış gayemize ulaşanlardan eylesin. 

Kalın sağlıcakla. 



Mustafa AYALTI
İstanbul, 22 Eylül 2024




Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.
(KIYÂMET - 36)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ