بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيم
Elhamdülillahi Rabbi’l alemîn vessalâtü vesselâmü alâ rasûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.
Cenâb-ı Hakk, İsra sûresi 79. ayette meâlen şöyle buyuruyor:
وَمِنَ الَّيْلِ فَـتَهَجَّدْ بِه۪ نَافِلَةً لَكَۗ عَسٰٓى اَنْ يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَاماً مَحْمُوداً
“Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud'a ulaştırsın”
Rasûlullah (sav) efendimiz de bir hâdîs-i şeriflerinde; “Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o sizden önceki sâlih kimselerin âdetidir. Şüphesiz gece ibadete kalkmak, Allah’a yakınlıktır. (Bu ibadet) günahlardan alıkoyar, hatalara keffâret olur ve bedenden dertleri giderir.” diye buyurmuşlardır.
Cenâb-ı Rasûlullah teheccüd namazına azami surette ehemmiyet göstermesinden ötürü çeşitli rivayetler nakletmek mümkündür.
Bir rivâyette Rasûlullah (sav):
“–Cennette birtakım köşkler vardır. (Şeffaflık ve güzellikleri sebebiyle) dışları içlerinden, içleri de dışlarından görülür” buyurmuştu.
Bunu işiten bir bedevi ayağa kalkıp:
“–Bu köşkler kimler içindir ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordu.
Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“–Sözünü güzel ve hoş söyleyen tatlı dilli, yemek yediren, oruca devam eden ve gece herkes uyurken Allah için namaz kılan kimseler içindir!” buyurdu.
Bütün bu âyet, hadis ve rivâyetlerden anlaşılacağı üzere teheccüd namazı son derece mühimdir ve elzemdir. Hiçbir Hakk dostu yoktur ki alnı teheccüd nûru ile parlamasın. Sevgiliyle kimseler yok iken buluşmak isteyen, hususî ve müstesna bir muhabbete susayan sâlik, dünya ve içindekilerden daha kıymetli olan bu vakti kaçırmayacaktır. Biliyoruz ki iddia isbat ister. Bu iddia aşk iddiasıdır. Aşık olan da seherlerde uyanık olur. Uyur mu ki? Derler ki eski devirlerde dervişanın en büyük alâmet-i fârikası az uykudan mütevellit kan çanağına dönen gözleri imiş.
Dile kolay gelen bu cümleler, tatbikat sahasında pek de öyle değildir. Teheccüd demek uykudan uyanmak demektir. Gecenin en tatlı, yatağın en sıcak anında yalnız Rabbin için kalkıp abdest almak ve huzurda kıyam durmak… İstidrad kâbîlinden belirtelim; zâhiren de tefekkür etsek, bugün ilmen biliyoruz ki gecenin o saatinde havanın muhtevası değişiyor ve bedenimiz açısından faidesi yüksek bir havayı teneffüs ediyoruz. Yine o saatlerde vücudun uykudan uyanıp abdest almak suretiyle soğuk su ile şoklanmasının, âni kalp sektesinin önüne geçtiği hekimlerce tesbit edilmiştir.
Teheccüd namazının ayetle sabit oluşu ehemmiyeti bakımından hepimize bir fikir veriyor zaten.
Bir nehir hayal edelim. Nehrin yatağının genişlediği kısımlarda su daha dingin daha aheste akarken, yatağın daraldığı kısımlarda ise akış hızı artar, su âdeta hırçınlaşır ve bütün kuvvet küçük bir alanda kesifleşir. Karşısında durmak güçleşir.
Muhabbetlerimiz de böyle değil midir? Umuma yapılan sohbetler daha naif daha şümullü olur. Lâkin hususi muhabbetlerde, çekirdek aile misali sohbet halkası daraldıkça, edilen kelamlar başkalaşır, perdeler çâk olur, kıvam artar, kesifleşir, yutulması zor hâle gelir. Bu nev’îden haller ile kıvam tutan ve fazla suyunu yani masivayı atan gönül; eğer teheccüd namazlarına devam edilirse mevhîbe-i ilâhiyyeye mazhar olacaktır. Ancak burada sabit kadem üzere olmak şartı vardır. Temâdi etmeyen hiçbir iş netice vermez.
Rabbim cümle ihvânı ehl-i teheccüd tâifesine dahil eylesin, Haydar-ı Kerrar Hazretleri gibi günleri sâim geceleri kâim olanlardan eylesin, ehl-i teheccüdün şefaatlerine nail eylesin… Amin!
Vemâ tevfîki illâ billah aleyhi tevekkeltü ve ileyhi ünîb
Vesselâm…
Mehmet YÜZEN
İstanbul, 21 Şubat 2024