Peygamberimiz Sav. Efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve bir Hadis-i Şeriflerinde de şöyle buyururdu, "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi. Bu Hadis-i Şerif’ten hareketle;
Çok saygı değer ehli dost kardeşlerim. Öyle müstesna zamanlar ve mekanlar vardır ki, bu zaman ve mekanlar insanı farklı bir huzur iklimine götürür. İşte bunlar sırası ile, Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Ulvi geceler, “Regaib, Miraç, Beraat ve Kadir” geceleridir. Mekanlardan ise; Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa olarak adlandırabiliriz. Birde manevi huzurun ve nurani ışıkların çepeçevre yansıdığı ve yansıtıldığı mekanlarımız vardır ki; bizlerin istifadelerine en üst düzeyde sunulmuştur. Sultanımın Himmetleri daim olsun.
Bizlere Ramazan ayının yaklaştığını müjdeleyen, bizi bu mübarek aya hazırlayan, motivasyonumuzu artıran üç ayların ilki olan Recep ayına girdik/girmiş bulunuyoruz. Giriş paragrafında da arz ettiğimiz duayı bir kez daha tekrar edecek olursak; Peygamberimiz Sav. Efendimiz üç aylara eriştiğinde, “Allah’ım, Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır” diye, dua ettiği hadis Alimlerince bizlere nakledilmiştir.
Mübarek gecelerin veya kandillerin geceleyin ihya edilmesinin sebebi şudur dostlar; geceler vahdeti, gündüzler ise kesreti remzeder. Bu dip notu düştükten sonra; çok önemli olduğuna inandığım ve aynı zamanda üç ayların ana temasını teşkil eden miraç ve diğer gecelerin ulviyetlerini kısa metraj içerisinde arz etmemiz mümkün olmamasına karşın, affınıza sığınarak yine de devam edelim üç ayların anlam ve hikmetlerine.
Üç ayların ilk ayı olan Recep ayı içerisinde, “Regaib ve Miraç” gibi iki önemli ve faziletli geceler vardır. Recep ayının ilk Cuma gecesinde “Regaib Kandili”ni idrak ettik/edeceğiz. Bu aydaki önemli gecelerden birisi de “Miraç Kandili”dir. Kelime anlamı olarak “İsra”, gece yürüyüşü, gece yolculuk etmek anlamında olup, “MİRAÇ” ise yükselmek, yükseğe çıkmak anlamlarına gelmektedir. İsra ve Miraç hadisesi, Peygamberimiz Sav. Efendimizin peygamberliğinin on ikinci yılında, Mekke’de vuku bulmuştur.
Hadise özetle şöyle cereyan etmiştir: Receb ayının 27 nci gecesi Cenab-ı Hakk’ın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselamın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Sav. Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa'ya, oradan semaya, yüce alemlere, İlahi huzura yükselmiştir.
İsra Suresi, adını ilk ayetin konusu olan “İsra” olayından almıştır. “Geceleyin yürümek” anlamına gelen “İsra”, Miraç yolculuğunda, Peygamber Efendimizin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Bakınız ayeti kerime ne buyuruyor?
Allah cc. İsra Suresi 1 nci Ayet-i Kerimesinde; “Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir” diye buyuruyor.
Peygamber Efendimiz Sav. Miraç gecesinde, “Beş vakit namaz, Bakara Suresi’nin son üç ayeti (Amenerresulü) ve bu ümmetten Allah’a şirk koşmayan kimselerin günahlarının bağışlanacağı” müjdesinin verildiğini bildirmiştir.
Bundan dolayıdır ki “Namaz müminin miracı”dır
Mübarek ayların ikincisi Şaban ayı da yine affa ve mağfirete ulaşmak için fırsatların olduğu bir aydır. Şaban ayının onbeşinci gecesi “Beraat Gecesi”dir ve bu gecenin, fecre kadar rahmet, bereket ve tövbe imkanıyla dolu olduğunu müjdeleyen Peygamber Efendimiz Sav. şöyle buyurmuştur; “Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğunda o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü yüce Allah, bu gece güneşin batışından fecre kadar olan sürede, dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Şifa isteyen yok mu, şifa vereyim. Başka isteği olan yok mu, ona da istediğini vereyim, buyurur.” Malumunuz olduğu üzere; Kadir Suresi 1 ve 3 ncü Ayet’lerde “Şüphesiz Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi nedir? Bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır” diye buyurmaktadır Allah cc. Mübarek üç aylardan Ramazan ayı ve bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen Kadir Gecesi’nin faziletlerini saymakla bitiremeyiz.
Değerli dostlar; buraya kadar anlattıklarımız Şeriat-ı ahkama daha yakın ifadeler olduğunu arz etmek isterim. Üç Ayları Hakikat bağlamında arz etmem gerekirse;
“RECEP” Ayının Hakikatine geçmeden önce; Zariyat Suresinde “Düşünüp ibret alasınız diye biz her şeyi çift çift yarattık.” diye buyuruyor Allah cc. (Bakınız Ayet 49). Ayette de buyurulduğu üzere; Efendim Hazretleri, kainattaki her şeyin zıttı ile görünür olduğunu, batın olmasa zahirin olmayacağını, zahirin batının gölgesi olduğunu, afakta görünen her şeyin insanın enfüsinde de var olduğunu, hakikatin içten dışa doğru tecelli ettiğini, dolayısıyla aslolanın iç dünya olduğunu belirterek; artık devrin zahiri kırıp, batına ulaşma devri olduğunu buyurmuştur. Hal böyle olunca da;
Hakikat ehli olabilmek adına, Recep ayının bir zahiri boyutu olduğu gibi, birde manevi boyutu vardır ki; buda kişiye ait veya kişiye özel batıni boyutu yani Muhammedi ahlakı içeren bir yaşama boyutunun var olduğunu görürüz.
Arapça kökenli bir sözcük olan “Recep” kelimesinin, “saygı, tanzim, hürmet, heybet, azamet” manalarını içerdiğini, kelimenin içerisindeki “R” harfinin “rağbet edilen”i, “C” harfinin “Cemalullah”ı, “B” harfinin ise “birlik ve vahdaniyet”i temsil ettiğini; bu bağlamda, Peygamberimiz Sav. Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde "Kim ki Allah'ın birliğine rağbet ederse, Cenab-ı Hakk'ın cemalini de görecektir" diye buyurmaktadır. Söz konusu Hadis-i Şerif’den yola çıkarak, bu dünyaya gelmekten maksadımızın, Cenab-ı Hakk'ın cemalini görme bahtiyarlığına erebilmek olduğunu arz etmek isterim.
Mustafa AYALTI
Altınoluk, 02 Şubat 2022