Allah cc., Kerim Kitabımızda Kevser Suresi 1 ve 3 ncü ayetlerinde mealen; “1) Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. 2) O Halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. 3) Doğrusu sana buğz eden, soyu kesik olanın ta kendisidir” diye buyurmaktadır.
Tefsir kaynaklarından anladığımız kadarı ile; Müfessirlerin genel kanaatinin şu doğrultuda olduğu ön görülmektedir. Bazı müşriklerin Peygamber Efendimize, soyunun devam etmeyeceği yönünde dil uzatmaları nedeniyle; Peygamberimiz Sav. Efendimizi teselli etmek üzere bu surenin indirildiği ifade edilmektedir.
Hadis kaynaklarında çok özellikleri olduğu ifade edilen KEVSER, Cennette bir ırmak olduğu ve Cennetin diğer ırmakları Kevser'den kollara ayrıldığı mütefekkirlerimiz tarafından ifade edilmektedir. Kevser’in diğer bir adı ise, HAVZ-I KEVSER’dir. Kevser’den doğan büyük bir su kaynağı veya nehri olan Havz-ı Kevser, aynı zamanda Cennette Peygamberimiz Sav. Efendimize tahsis edilmiş bir ırmak olduğu yine tefsir kaynaklarından anlaşılmaktadır.
Kevser Suresinin ilk ayetinde, Peygamberimiz Sav. Efendimize verildiği ifade edilen KEVSER sözcüğü Arapça bir kelime olup, sözlükte; çokluk, çok şey demektir. Ve ayrıca; Cennette Allah'ın nimetlerinden olan bir ırmak olup, bu ırmağın suyu baldan tatlı, kardan soğuk, bir içen bir daha susamaz.
Peygamber Efendimiz Sav. bir Hadis-i Şeriflerinde Havz’ı şöyle tarif buyurmuşlardır. “İçinde bütün lezzetlerin bulunduğu ve Cennet nehirlerinin en üstünü olan nehir” olduğunu buyuran Peygamberimiz, “Benim havzım, bir aylık yürüyüş mesafesi kadar büyüktür. Suyu sütten daha beyaz, kokusu miskten daha hoştur. Bardakları da semanın yıldızları gibi çoktur. Kim ondan içerse, bir daha ebediyyen susamaz” diye buyurmaktadır.
Peygamber efendimiz diğer bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor: "Kevser, Cennet'te bir nehirdir. İki kenarı altından, mecrası (aktığı yer) inci ve yakuttan, toprağı miskten hoş, suyu baldan tatlı ve kardan beyazdır” diye buyuruyor. Bir diğer Hadis-i Şeriflerinde ise; “Kıyamet günü Sırat köprüsünden geçtikten sonra Peygamber efendimizin ve ümmetinin yanına gelecekleri havz” diye buyurulmaktadır.
Surenin ikinci ayetinde Rab için namaz kılınıp “Nahr” yapılması emredilmektedir. Müfessirler, buradaki namazın farz namazları yahut kurban bayramı namazı veya genel anlamda namaz olduğu müfessirlerce uygun olacağı mütalaa edilmiştir. (Nahr”, boğaz çukuru demektir. “Venhar” kelimesi “elini boğazına götür” anlamına geldiği gibi “boğazla, kes” anlamına da gelir. Kevser Suresi'ndeki bu kelime “boğazla” anlamına gelebildiği gibi “elini boğazına götür” anlamına da gelir.)
Üçüncü Ayet; asıl soyu kesik olanın Peygamber Efendimize kin besleyip ona dil uzatan kimseler olacağı ifade edilmiştir.
Bitmek tükenmek bilmeyen saadet ve hayır kaynağı olan ve geçtiği her yere kupkuru bir çöl dahi olsa, taze hayat sağlayan bir cennet ırmağı olduğu ifade edilen KEVSER SUYU’ nun Kaynağı olan Kevser Sure’sinin ledünni sırlarını dilimin döndüğü, bilgimin müsaade ettiği kadarı ile, Efendim Hazretlerinin himmetleriyle ve yüksek müsaadeleriyle ve ayrıca; Mütefekkir ve Mutasavvıflarımızdan elde ettiğimiz bilgileri siz değerli gönül dostu kardeşlerimle paylaşmayı kendime bir görev addediyorum.
Malumunuz olduğu üzere; Batın ilmi Allah cc. nun sırlarından bir sır olup, hikmetlerinden bir hikmettir. Ve bu sırrı Rabbim kendine dost olan kullarının gönlüne nakş etmiştir. Batın ilmi Hakikat-i asliyesine kavuşan/kavuşma gayretinde olan kullarına mahsustur. İşte bu ilmin adı LEDÜN ilmidir.
Rabbim bizleri, Cenab-ı Hakk’ın ikram buyurduğu KEVSER suyunu içen kullarından eylesin.
Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
Kalın sağlıcakla.
Mustafa AYALTI
Altınoluk, 15 Ağustos 2022