İnfak, nafaka demektir. Allah’ın rızasını kazanmak için kendi emeğinden ve alın terinden hak sahiplerine (muhtaçlara) vermek demektir.
“İnfak” kelimesinin taşıdığı mana tefekkür edildiğinde bu ibadetin hikmetinin bir yönü ile; insanı ruh, şahsiyet ve karakter bakımından maddenin esaretinden kurtararak maneviyatı maddiyatı hâkim kıldığı görülür.
“Allah yolunda infak ediniz. Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Bakara 195) Allah’a itaat ve ibadet niyeti ile yapılan, İslâm’a ve Müslümanlara faydası olan her harcama Allah yolunda infaktır.
Ehlullahın buyurduğu üzere infakın çeşitleri vardır:
a-Müslümanın infakı: Allah için malından ve kazancından vermektir.
b-Dervişin infakı: Malından ve kazancından başka, kalpten ağyarı çıkarmaktır.
c-Hakikatte infak: Rabbinin bütün güzelliklerini, O’na giden manevi yolun hikmet ve ilm-i hakikatini gerçek Allah ve Resulullah için aşk ehli ile paylaşmaktır.
Bizim bilmediğimiz daha birçok infak çeşitleri de vardır. Bütün bunlardan anlayacağımız, infak temizlik demektir. Madde ile yapılan infak malı temizler, bazı infak kalbi ve bedeni temizler, bazısı ise ruhu temizler.
Bu ibadetler, kişinin Allah’a karşı yaptığı sevgi ve rıza ibadetleridir. İnsan kalbinden olumsuz duygu, düşünce ve fikirler alınır yerine sevgi, merhamet ve hoşgörü ile doldurulur. İnsan, cömertler kervanına katılır da Resulullah’ın özel sevgisine mazhar olur.
Ehlullah: ‘‘Sağ elinin verdiğini sol elin görmeyecek.’’ diye buyuruyor. Yani sevgi ve rıza ile yapılan bu gibi ibadetler kişiyi gurur ve kibire taşımamalıdır.
Cenab-ı Hak, Bakara suresinin ilk ayetlerinde takva sahiplerinin özelliklerini ve vasıflarını sayarken ‘‘İnfak’’ ,“Allah yolunda harcayanlar” olarak gayba inanan ve namaz kılandan sonra üçüncü sırada zikredilmiştir.
Takva sahibi Müminlerin en belirgin vasıfları; 1-Gayba inanırlar, 2- Namaz kılarlar, 3- İnfak ederler.
Değerli dostlar, kısaca özetleyecek olursak; zekât İslam’da yapılması mecbur ibadetlerden olmasına rağmen, infak ve sadaka Allah’ın ve Resulullah’ın iyilik ve güzellik adına kullarına tavsiye ettiği bir ibadet şeklidir. Yani “kurbi nevafil” derecesindedir. Zekâtı, Allah’ın emri olduğu için mecbur verirsin fakat sadaka ve infakı mecbur olmadığın halde can-ı gönülden Allah için severek verirsin ve bundan haz duyup Rabbine şükredersin.
Rabbim, bizlere infak etme sevgisini ihsan eylesin. Kalbimizden Allah’tan başka bütün masivaları temizlememizde cümlemizin gayretini arttırsın ve bu yol da Rabbim cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.
Enver EFE
İstanbul, 20 Aralık 2017