Çerezler, içeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sağlamak ve trafiğimizi analiz etmek için kullanılmaktadır. “Kabul Et” seçeneği ile tüm çerezleri kabul edebilirsiniz veya “Çerez Ayarları” seçeneği ile ayarları düzenleyebilirsiniz.Çerez Politikası

11 Ekim 2024
8 Rebiü'l-Ahir 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






İNSAN İLAH DEĞİLDİR


İnsan elbette ki ilah değildir. Bizler, ilah olmadığını dilimiz ile ikrar ettik. “La ilahe illallah’’ dedik ve asliyetimize ulaştıkça kalbimiz ile de tasdik ettik. Çünkü varlığımızın ondan ayrı bir varlık olmadığını biliyoruz. Efendim Hazretleri “VESSELAM’’ adlı eserimizde: “İnsan, ilah değil ama ilahi bir varlıktır.” diye buyurmaktadır. Yazımıza konu olan bu hususu, müsaade ederseniz sultanımın da himmetleriyle biraz daha açalım.  

İnsanın manevi yapısını, hakikat boyutunda incelediğimizde iki hal mertebeden oluştuğunu görürüz. Bunlardan biri beşeriyet, diğeri ise ruhaniyet yönüdür. Bahse konu mertebeleri insan vücud-u anasırında tahlil ve tekik ettiğimizde ise beşeriyet yönümüzün arza, ruhaniyet yönümüzün de semaya mahsus olduğunu anlarız.

Bir insanın münferitliği ve enesi yani benliği adına yapmış olduğu icraatların bir tamamı beşeriyet yönünü temsil eder. Bu gibi insanlar, zaten Allah’tan müstağnidirler. Beşeriyet yönümüz, bizleri hiçbir zaman Rahman’a ulaştırmaz. Çünkü bu türlü bir egoizm, Rabbimizin arzu ettiği hakikat anlayışı veya yaşayışı değildir. Bir insan, benliğinin, diğer bir ifade ile nefs-i emaresinin esaretinde yaşamayı tercih ederse bu insan ilahlaşır, sonucu da esfel-i safilin olur. 

Allah (cc.) Fatır Suresi Ayet 3’te Ey insanlar! Allah’ın üzerinizdeki bunca nimetini kalbinizle hatırlayın; dilinizle anın. Sizi gökten ve yerden rızıklandıracak Allah’tan gayri bir yaratan var mı? Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl tevhidden küfre çevriliyorsunuz?” diye buyuruyor.

Arz ettiğimiz ayetten de anlaşılacağı üzere; tehvidin sırrına eren ve tehvid penceresinden ‘’la ilahe İllallah’ı’’ gören bir salik, varlığının Hakk’ın varlığından ayrı bir varlık olmadığını  müşahade eder ve bu bağlamda kendisinin ilahi bir varlık olduğunu anlar.

Zira insan, yeryüzünde Allah’ın halifesidir. Allah (cc.), Kur’an-ı Kerim’inde “İnsanı, diğer varlıklardan ayıran ve şerefli kılan “İlahi ruhtur.” diye buyurmaktadır. Bakara suresi, ayet 30 ve  En’am suresi ayet 165’te buyurulduğu üzere; insanın, böyle bir ilahi kaynağa sahip olması nedeniyle, Allah’ın yeryüzündeki halifesi olduğunu anlarız. 

İnsanın, Allah’ın halifesi olarak yaratılmasından maksat; yaratılma gayesine arif olan bir kimsenin, Allah (cc.)’ın mazhariyetinin kendisinden açığa çıktığını, birinci önceliğinin bu fani alemde Allah (cc.)’a kulluk etmesi için var olduğunu ve bunun  için halk edildiğini bilmesidir. Allah (cc.) Ben cin ve insleri, ancak bana kulluk etsinler diye halk ettim. diye buyurmakla insanın yaratılış amacını açık bir şekilde belirtmektedir. (Bkz. Zariyat, 56)

İnsan, yaratılmış varlıklar içerisinde en mükemmel bir varlıktır. Ahsen-i takvim üzere yarattığı İnsan, Allah (cc.)’ın sıfatları ile sıfatlanmıştır.               

Allah (cc.)’ın İnsan varlığına bir misyon yüklendiğini bizlere anlatan bir kaç ayetten bahsetmemiz gerekirse; “Onu düzenleyip insan şekline koyduğum ve ona ruhumdan üflediğim zaman hemen ona secde edin.” (Hicr, 29; Sad, 72), “Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tin, 4), “Allah sizi yeryüzünde halife yaptı.” (En"am, 165), “Gerçekten insanoğlunu şerefli/kerim kıldık.” (İsra, 70).  Bu ayetler, insanın ilahi bir varlık olduğunu bizlere  ifade eden ayetlerden bir kaçıdır. Evren ve insan, Hakk’ın aynasıdır. Onlar birer surettir, suret ise o şeyin kendisi değildir. Efendim Hazretleri eserlerimizin birinde: “Allah (cc.) Rahman’ın Rububiyet adresini insanda veriyor.’’diye buyurmaktadır. 

Yazımıza Hacı Bayram Veli Hazretlerinden bir alıntı ile devam edelim:

Hacı Bayram Veli Hazretlerinin İnsan-ı Kamil Risalesi’nde: “Yaratıcının, kamil insanı zahir ve batın olmak üzere iki yüzlü yarattığını belirtir. Batıni yüzü Hak, zahiri yüzü Halktır. Birincisi vahdet (birlik), ikincisi çokluktur. Kamil insan, Hakk’ın gözüdür. Hak, aleme onunla bakarak rahmetini ulaştırır. O, varlığın ruhudur. Bedenin ruhsuz ayakta duramadığı gibi, alem de bir nefes dahi kamil insansız olamaz. Çünkü bütün eşyanın zuhur ve devamı, kamil insanladır. Kamil insansız, Hak bilinmez… O halde Kamil insana ulaşmak, Hakk’a ulaşmaktır. Onu gören Hakk’ı görmüş, onu seven Hakk’ı sevmiş demektir. Ona itaat Hakk’a itaattir ve onun reddettiği Hak tarafından da reddedilmiş demektir. Onun ilmi, Hakk’ın ilmiyle aynıdır.                                                                     

Kısacası onun zatı Hakk’ın zatı, vücudu Hakk’ın vücudu, ilmi ise Hakk’ın ilmidir. Kamil insandan gayrı Hakk’a varış kapısı yoktur. Hak bütün isim, sıfat ve tecellileriyle, kamil insanın kalbine yerleşmiştir. O halde Hakk’ı isteyen, kalbini Kamil insanın kalbine bağlasın.” diye buyurmaktadır. Rabbim, kendisinden razı olsun.

Sonuç olarak; Allah (cc.), fiil ve esmaları ile bilinir. Bu isimlerin tecelli alanı ise varlık ve olaylardır. İnsan ise varlığın hem nüvesidir, hem çekirdeğidir, hem özüdür, hem de meyvesidir. Aynı zamanda Allah’ın halifesi olan insan, kemal derecesine ulaşınca Allah’ın zat, sıfat ve isimlerinin en mükemmel bir şekilde tecelli ettiği varlık olur. O; Allah ile alem, zahir ile batın arasında bir berzah olduğu gibi, bütün ilahi kemal manaları kendisinde gerçekleştiren kişidir de aynı zamanda. Alem, Allah (cc.)’ın tecelli ettiği bir aynadır. İnsan-ı Kamil ise bu aynanın cilasıdır.

Kadın erenlerden Rabia Sultan’ın bir duası ile yazımızı sonlandıralım inşallah: Allah’ım, Sana cehenneminden korkarak ibadet ediyorsam beni cehennem ateşinde yak. Yahut cennetin için Sana ibadet ediyorsam cennetini bana haram kıl. Yalnız Seni sevdiğimden dolayı Sana ibadet ediyorsam beni ezeli cemalinden mahrum etme ya Rabbi.Bu duayı tefekkürlerinize arz ediyorum.

Rabbim, cümlemizi Hakk’ı Hak’ta Hakça yaşayanlardan eylesin.

Rabbim, cümlemizden razı ve hoşnut olsun.



Mustafa AYALTI
Akçay, 25 Ağustos 2017




Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok affedici, çok merhametlidir."
(Bkz. Ali İmran, 31)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ