Yaşar Kaya
27.05.2022 08:27
|
Lokman Hâkim oğluna şöyle dedi: Ey oğul! Ateş gelirken ondan nasıl emin olunur? Dünyadan ayrılmak muhakkak iken, ona nasıl meyledilir? Ölüm nasıl akıldan çıkar? Onun geleceğinden asla şüphe edilmez. Nasıl uyku varsa, ölüm de vardır. Uyuyan uyanabilir; fakat ölen uyanamaz. Dirilerek uyanınca da iş işten geçmiş olur. Allahü teâlâ, cesaret ve atılganlıkla günah işleyip de; O bizi affeder diyen kullarını sevmez. Günahları küçük görmekten daha zararlı bir şey yoktur. Günahların küçüklüğünü değil de, kimin koyduğu yasakları çiğnemekte olduğunu düşünüp, hayâ etmelidir. Hak teâlânın sevdiklerinin yolunda olmakla dünyaya düşkün olmak, bir arada bulunmaz. Bu yolda bulunan bir kimsenin kalbinde, dünyanın zerre kadar kıymeti bulunursa, yağdan kıl çıkması gibi, kolayca bu yoldan çıkar. Allahü teâlâ, dünyayı elimizle terk etmeyi değil, kalbimizle terk etmeyi ister ve beğenir. İşlediğimiz taat ve ibadetleri beğenmemeliyiz. O taat bize hoş gelmemeli, bir lezzet aramamalıyız. İbadetini beğenmek, ucub olur. Yalnız Allahü teâlânın emri olduğu için, buyurulduğu gibi, yani ilmihal kitaplarında bildirdiği gibi yapmalı. Yaptığımız ibadeti Hak teâlâya ısmarlamalı ve kendi beğenmemizi, şeytanın yüzüne çarpmalıdı.Bu vesileyle tüm gönül dostlarımın cuması mübarek olsun sevgi ve saygılarımla.
|