Yaşar Kaya
20.08.2021 08:11
|
İnsanlar, Allahü teâlâyı anmaktan ne kadar uzaklaşırlarsa, o kadar büyük felaketlere, bela ve musibetlere uğrarlar. Cemiyet, fert ve aile olarak Allahü teâlânın emirlerinden ve yasaklarından ne kadar uzaklaşırsak, başımıza o kadar sıkıntı gelir. Hâlbuki herkes çareyi başka yerde arıyor. Esas çare Allah demek, dine uymaktır. Felaketler, musibetler, bu çareye başvurulmadan düzeltilemez. Düzeltmeye uğraşmak, boşuna gayrettir. Bu, çok parayla ve kabiliyetle, unvan ve rütbeyle olacak iş değildir. Dibi delik kovanın içine, ne kadar su koyarsak koyalım, kova dolmaz. Bir kovanın suyla dolması için, önce dibinin delik olmaması, sağlam olması gerekir. Cenab-ı Hakkın emir ve yasaklarından uzaklaştığımız zaman, önce şahsımıza, sonra ailemize, çocuğumuza, komşularımıza, şehrimize, sonra da memleketimize, akla gelmedik sıkıntılar mutlaka gelir. Âdem aleyhisselamdan beri böyle olmuştur. Azan kavimler, yerle bir olmuştur. (Önceki ümmetlerin her birine çeşitli fitneler [imtihanlar] verildi. Benim ümmetimin fitnesi, mal, para toplamak olacaktır) hadis-i şerifini düşünmeli, paraya, mala düşkün olmaktan sakınmalıdır.
|