14 Mayıs 2025
16 Zi'l-ka'de 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






Y harfiyle başlayan bebek isimleri


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Yabalak :TürkçeErkek1. Yabancı.
2. Issız kır,ova.
3. Dışan, başka ülke, gurbet.
4. Ekin Tarlası.
Yaban :TürkçeErkek1. Yabancı.
2. Issız kır,ova.
3. Dışarı, başka ülke, gurbet.
4. Ekin tarlası.
Yabar :TürkçeErkekGüzel koku, misk.
Yabgu :TürkçeErkekYol gösterici, kılavuz.
Yabız :TürkçeErkekbk. Yavuz
Yada :TürkçeKız1. Büyü,sihir, afsun.
2. Kutsal.
3. Türklerde geçmişte büyü yapımında kullanılan yeşim taşı.
Yadacı :TürkçeErkek1. Büyücü, sihirbaz.
2. Hekim.
Yadigâr :FarsçaKızHatıra, bir kimseyi veya bir olayı anımsatan şey veya kimse.
Yadigâr :FarsçaErkekBir kimseyi ya da bir olayı anımsatan kimse.
Yafes :ArapçaErkekHz. Nuh'un üçüncü oğlu.
Yağan :TürkçeKızYağmur, kar.
Yağan :TürkçeErkekYağmur, kar
Yağın :TürkçeErkekYağmur.
Yağınalp :TürkçeErkekHareketli yiğit.
Yağısıyan :TürkçeErkekDüşmanı yenen, zafer kazanan.
Yağış :TürkçeKızYağmur, kar, dolunun yağması.
Yağız :TürkçeErkek1. Esmer.
2. Doru.
3. Yiğit.
4. Bakımlı hayvan.
Yağızalp :TürkçeErkekEsmer, güçlü yiğit.
Yağızbay :TürkçeErkekEsmer kimse.
Yağızboğa :TürkçeErkekGüçlü, esmer kimse.
Yağızhan :TürkçeErkekEsmer hükümdar.
Yağızkan :TürkçeErkekEsmer bir soydan gelen kimse.
Yağızkurt :TürkçeErkekEsmer, güçlü kimse.
Yağmanaz :FarsçaKızGönülleri çalan, yağma eden güzel.
Yağmur :TürkçeErkekHavadaki su buğusu-nun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
Yağmurca :TürkçeErkek1. Bir tür geyik.
2. Dağ keçisi.
Yahşi :TürkçeKızİyi, güzel, çok güzel.
Yahşibay :TürkçeErkekİyi tanınan, saygın kimse.
Yahşiboğa :TürkçeErkekİyi, güzel, güçlü kimse.
Yahşihan :TürkçeErkekİyi, güzel hükümdar.
Yahşikan :TürkçeErkekİyi, soylu bir sülaleden gelen kimse.
Yahşitay :TürkçeErkekİyi, güzel kimse.
Yahya :İbr.Erkek“Tanrı lütufkârdır“ anlamında bir söz.
Yakup :ArapçaErkek1. Erkek keklik.
2. İbr. Takip eden, izleyen.
Yakut :ArapçaErkekPembe veya kırmızı renkte değerli bir süs taşı.
Yalabuk :TürkçeErkek1. Güzel, yakışıklı, sevimli.
2. Parlak, ışıltılı.
3. Şimşek.
4. Çevik, atik, işgüzar.
5. Kavgada üstün gelen.
Yalap :TürkçeErkek1. Parıltı.
2. İvedi, hızlı, çabuk.
3. Sarı renkli bir kuş.
Yalav :TürkçeKızAlev, ateş.
Yalavaç :TürkçeErkekPeygamber,elçi.
Yalaz :TürkçeErkekAlev.
Yalazabay :TürkçeErkekAlevli, coşkun kimse.
Yalazahan :TürkçeErkekAlevli, coşkulu hükümdar.
Yalazakan :TürkçeErkekAlevli, coşkulu bir soydan gelen kimse.
Yalazalp :TürkçeErkekAlev gibi parlak yiğit.
Yalazan :TürkçeErkekŞimşek.
Yalazay :TürkçeErkekAlev gibi parlak olan.
Yalçın :TürkçeErkek1. Dik, sarp.
2. Düz, kaygan.
3. Parlak, cilalı.
Yalçıner :TürkçeErkekSert kimse.
Yalçınkaya :TürkçeErkekSert, güçlü kimse.
Yalçuk :TürkçeErkek1. Parlak, parlayan.
2. Elçi.
Yaldırak :TürkçeErkekbk. Yaltırak
Yaldırım :TürkçeErkekbk. Yıldırım
Yaldız :TürkçeKızBir şeye altın veya gümüş görünümü vermek için kullanılan sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş veya bunların benzeri madde.
Yalgı :TürkçeErkek1. Büyü, sihir.
2. Yalnız.
Yalgın :TürkçeErkek1. Serap, ılgın.
2. Alev.
Yalgınay :TürkçeErkekAlev gibi parlayan kimse.
Yalım :TürkçeErkek1. Alev, ateş.
2. Kılıç, bıçak vb.nin kesici yüzü.
3. Kaya.
4. Sarp yer, uçurum.
5. Şimşek.
6. Kuvvet, kudret.
7. Orun, derece.
8. Çalım, gurur; onur.
Yalın :TürkçeKız1. Gösterişsiz, süssüz, sade.
2. Alev, ateş.
3. Taş, büyük kaya.
4. Çıplak, örtüsüz.
Yalınalp :TürkçeErkekGösterişsiz, sade yiğit.
Yalınay :TürkçeErkekGösterişsiz, sade kimse.
Yalkı :TürkçeErkek1. Yalın, tek.
2. Işın
Yalkın :TürkçeErkekbk. Yalgın
Yalmaç :TürkçeErkekKarışık olmayan, sade, yalın, yapılması ve anlaşılması kolay olan.
Yalman :TürkçeErkek1. Kılıç, kama, bıçak, mızrak vb.nin ağzı veya ucu.
2. Sarp, dik.
3. Eğik, eğinik.
Yalt :TürkçeErkekYalçın, sert.
Yaltır :TürkçeErkekParlak, parlayan.
Yaltırak :TürkçeErkek1. Işık, parıltı.
2. Kuyruklu yıldız.
Yaltıray :TürkçeErkekAy gibi parlak olan.
Yalvaç :TürkçeErkekbk. Yalavaç
Yamaç :TürkçeErkek1. Dağın veya tepenin herhangi bir yanı.
2. Karşı.
3. Yan, yakın.
Yaman :TürkçeErkek1. Kötü, korkulan, şiddetli.
2. Cesur, güçlü.
3. Kurnaz, becerikli.
Yamaner :TürkçeErkekCesur, güçlü kimse.
Yamanöz :TürkçeErkekÖzü güçlü olan.
Yamansoy :TürkçeErkekGüçlü soydan gelen kimse.
Yamantürk :TürkçeErkekGüçlü Türk.
Yamanyiğit :TürkçeErkekCesur, güçlü yiğit.
Yamçı :TürkçeErkek1. Sürücü.
2. Bir yüzü uzun tüylü, kalın yün dokumadan yağmurluk.
Yanaç :TürkçeErkekYön, taraf.
Yanal :TürkçeErkek1. Yanda olan, yana düşen.
2. Alaca, değişik renkli.
3. Kırmızı, pembe.
4. Nehir yatağı.
Yanar :TürkçeErkek1. Parlayan, parıldayan.
2. Kaplıca.
3. Aralık ve ocak ayı.
Yanbek :TürkçeErkekArkadaşları sağlam olan kimse.
Yanbey :TürkçeErkekArkadaşı bey olan kimse.
Yandil :FarsçaErkekGönül arkadaşı, sevgili.
Yangâr :FarsçaErkekÇok vefalı arkadaş.
Yanık :TürkçeErkek1. Yanmış olan.
2. Duygulu, dokunaklı.
3. Kavruk, gelişmemiş.
4. Âşık.
Yanıker :TürkçeErkekÂşık, vurgun kimse.
Yankı :TürkçeKızSesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması.
Yapalak :TürkçeErkek1. Gürbüz, güçlü.
2. Sevimli, şirin
3. Baykuş, puhu kuşu.
Yapıncak :TürkçeKızSeyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm.
Yaprak :TürkçeKızBitkilerin solunumunu sağlayan, çoğunlukla yeşil ve türlü biçimlerdeki bölümü.
Yâr :FarsçaKız1. Sevilen, sevgili.
2. Dost, arkadaş.
3. Yardım eden, destekleyen.
Yararer :TürkçeErkekFaydalı kimse.
Yaraşık :TürkçeKız1. Yakışır, uygun, layık.
2. Yakışıklı.
3. Süs, ziynet, güzellik.
Yârcan :FarsçaKızÇok sevilen, sevgili.
Yardak :TürkçeErkekYardımcı, arkadaş.
Yâren :FarsçaErkekArkadaş, yakın dost.
Yargan :TürkçeErkekbk. Yarkan
Yargı :TürkçeErkek1. Hüküm, muhakeme.
2. Adalet.
Yârıdil :FarsçaKızGönül dostu, sevgili.
Yarkan :TürkçeErkekYüksek devlet mahkemesi.
Yarkaya :TürkçeErkekSarp, uçurumlu kaya.
Yarkın :TürkçeKız1. Şimşek, ışık
2. Işıklı.
Yarlık :TürkçeErkek1. Buyruk, ferman.
2. Yasa, kanun.
3. Yoksul.
4. Bağış, lütuf.
Yarluk :TürkçeErkekbk. Yarlık
Yarpuz :TürkçeKızNane türünden, güzel kokulu bir bitki.
Yaruk :TürkçeErkekIşık, aydınlık, parlaklık, parıltı.
Yasa :TürkçeErkekKanun, düzen, töre.
Yasan :TürkçeErkek1. Tertip, düzen.
2. İm, belirti.
3. Bir işi yapma isteği, karar.
4. Öngörü.
Yasavul :TürkçeErkek1. Koruyucu, muhafız.
2. İlhanlılar devrinde ordu müfettişliği görevini yapan kimse.
Yasemin :FarsçaKızBeyaz, kırmızı veya sarı renkli, kokulu çiçekler açan bir ağaççık.
Yaser :ArapçaErkekBolluk, varlık, zenginlik, varsıllık.
Yasin :ArapçaErkekKur'an surelerinden biri.
Yasun :TürkçeErkek1. Tarz, üslup.
2. Töre
2. Doğa, tabiat.
Yaşa :TürkçeErkek“Sağlıklı ol, varlığını sürdür, rahat bir yaşamın olsun“ anlamında kullanılan bir ad.
Yaşam :TürkçeKızDoğumdan ölüme kadar geçen süre, hayat.
Yaşanur :Türkçe +ArapçaErkek“Aydınlık ve huzur içinde yaşamını sürdür“ anlamında kullanılan bir ad.
Yaşar :TürkçeErkek1. Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konulan bir ad.
2. Yaşında.
Yaşartürk :TürkçeErkekYaşayan Türk.
Yaşdaş :TürkçeErkekYaşıt, akran.
Yaşık :TürkçeKızIşık, parıltı, parlaklık.
Yaşıl :TürkçeKızYeşil.
Yaşın :TürkçeKız1. Işık, parlaklık.
2. Şimşek.
3. Gizli.
Yaşıyan :TürkçeKızIşıldayan, parlayan.
Yaşlak :TürkçeErkek1. Yaşlı, ömürlü, ihtiyar.
2. Gizli.
Yatman :TürkçeErkekBoyun eğen, uysal, yumuşak başlı kimse.
Yatuk :TürkçeErkek1. Kanun, santur vb. sazların genel adı.
2. Saklanan, kullanılmayan şey.
3. Tembel.
Yavaş :TürkçeErkek1. Ağırbaşlı, yumuşak huylu, sakin.
2. Şefkatli, sevecen.
Yaver :FarsçaErkekYardımcı.
Yavuz :TürkçeErkek1. İyi, güzel.
2. Mert, cesur.
3. Becerikli, hamarat.
4. Yumuşak huylu.
Yavuzcan :Türkçe +FarsçaErkekGüçlü kişiliği olan kimse.
Yavuzer :TürkçeErkekCesur, güçlü erkek.
Yavuzhan :TürkçeErkekCesur, güçlü hükümdar.
Yavuzsoy :TürkçeErkekCesur, güçlü soydan gelen kimse.
Yay :TürkçeErkek1. Ok atmaya yarayan, iki ucunun arasına kiriş gerilmiş eğri ağaç veya metal çubuk.
2. Yaz, sıcak mevsim.
Yayak :TürkçeErkekYürüyerek giden, yaya, piyade, binitsiz.
Yayalp :TürkçeErkekSert, kuvvetli yiğit.
Yaybörü :TürkçeErkekSert, güçlü, kuvvetli kimse.
Yaybüke :TürkçeErkekGüçlü kimse.
Yaygır :TürkçeErkekGök kuşağı.
Yayla :TürkçeKızDeniz yüzeyinden yüksek, yaz mevsiminde oturulan serin ve yüksek yerler.
Yaylagül :Türkçe +FarsçaKızYaylada oturan güzel.
Yaylak :TürkçeErkekbk. Yayla
Yazan :TürkçeErkekYazar.
Yazar :TürkçeErkekYazın, bilim veya sanat alanında yapıt veren kimse.
Yazgan :TürkçeErkekYazan, yazar.
Yazganalp :TürkçeErkekYazarlık yapan yiğit.
Yazgı :TürkçeErkekKader, talih, alın yazısı.
Yazgül :Türkçe +FarsçaKızbk. Yazgülü
Yazgülü :Türkçe +FarsçaKızBaharın ilk günlerinde doğan kız çocuğuna verilen bir ad.
Yazık :TürkçeErkekGünah.
Yazır :TürkçeErkekOğuzların Bozok kolunun Ayhan soyundan gelen bir Türkmen boyunun adı.
Yedier :TürkçeErkekbk. Yediger
Yediger :TürkçeErkekBüyükayı takımyıldızı.
Yediveren :TürkçeKızYılda birkaç kez çiçek açan gül.
Yegâh :FarsçaKız1. Bir, tek.
2. Türk müziğinde makam adı.
Yegân :FarsçaErkekBir, tek.
Yegâne :FarsçaKızBiricik, tek.
Yeğin :TürkçeErkek1. Zorlu, katı, şiddetli
2. Baskın, üstün.
3. Yiğit, güçlü, çalışkan.
4. Bereketli, bol.
5. İyiliği seven.
6. Yakışıklı, güzel, ince.
Yeğiner :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli kimse.
Yeğrek :TürkçeErkek1. İyiliksever, hayırlı.
2. Güzel.
3. Fazla, çok.
Yekta :FarsçaErkekTek, eşsiz, benzersiz.
Yel :TürkçeErkekEsinti, rüzgâr.
Yelal :TürkçeErkek“Rüzgâra karşı dur, serinle“ anlamında bir ad.
Yelbay :TürkçeErkekRüzgârlı havayı seven kimse.
Yelboğa :TürkçeErkekRüzgâr gibi hareketli ve güçlü kimse.
Yelda :FarsçaKızYılın en uzun gecesi.
Yeldan :TürkçeErkekHızlı, süratli.
Yelen :TürkçeErkek1. Arzu, istek.
2. Fırtına.
Yeler :TürkçeErkekYel gibi hızlı, çabuk kimse.
Yeliz :TürkçeKızGüzel, aydınlık, havadar.
Yemen :ArapçaErkek1. Sağ, sağ taraf.
2. Mutluluk.
Yenal :ArapçaErkekAmacına ulaşan kimse.
Yenay :TürkçeErkekYeni ay, hilal, ayça.
Yenel :ArapçaErkekbk. Yenal
Yenen :TürkçeErkekÜstün gelen, kazanan.
Yeneral :TürkçeErkekYenen, kazanan, üstün gelen kimse.
Yenerol :TürkçeErkek“Her zaman kazan, üstün ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Yengi :TürkçeErkekYenme, alt etme, zafer, utku.
Yenigül :Türkçe +FarsçaKızYeni açan gül.
Yenin :TürkçeErkekÜstün gelen, galip.
Yenisu :TürkçeErkekYeni su.
Yenisü :TürkçeErkekYeni asjer, ordu.
Yepelek :TürkçeKızİnce yapılı, zarif, narin.
Yerel :TürkçeErkekBelirli bir yer ile ilgili olan.
Yergin :TürkçeErkekHüzünlü, tasalı, kaygılı.
Yerik :TürkçeErkekUygun, elverişli, yaraşan.
Yersel :TürkçeErkekYerle ilgili, yere ait.
Yertan :TürkçeErkekŞaşılacak kadar güzel olan yer.
Yesari :ArapçaErkek1. Sol, solla ilgili, sol tarafa ait.
2. Zenginlikle ilgili.
Yesügey :TürkçeErkekCengiz Han´ın babası. Kubilay Han´ın kardeşi olan Türk-Moğol hükümdarı.
Yeşil :TürkçeKız1. Sarı ile mavinin karışmasından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk.
2. Genç, taze.
Yeşil :TürkçeErkek1. San ile mavinin karışımından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk.
2. Genç, taze.
Yeşim :ArapçaKızAçık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş.
Yeşne :TürkçeKızŞimşek, yıldırım.
Yeten :TürkçeErkek1. Yetişen, ulaşan.
2. Olgun, olgunlaşan
3. Süresi dolan, günü gelen.
4. Tüm canlılar, herkes.
Yetener :TürkçeErkekOlgun erkek.
Yeter :TürkçeErkekSonuncu olması istenen çocuklara verilen bir ad.
Yeterkız :TürkçeKızArka arkaya doğan kız çocuklarından sonra erkek çocuk olması dileğiyle verilen bir ad.
Yetik :TürkçeErkek1. Yetişmiş, erginleşmiş, büyümüş.
2. Bilgili, olgun.
3. Güç işleri başaran, becerikli.
4. Delikanlı.
5. İri, büyük.
Yetim :ArapçaErkek1. Babası ölmüş çocuk.
2. Yalnız, tek, eşsiz.
Yetiş :TürkçeErkek“Amacına ulaş, isteğine kavuş“ anlamında kullanılan bir ad..
Yetişal :TürkçeErkek“Yetiş de al“ anlamında kullanılan bir ad.
Yetişen :TürkçeErkekUlaşan, kavuşan.
Yetkin :TürkçeErkekGerekli olgunluğa erişmiş, olgun, ergin.
Yetkiner :TürkçeErkekGerekli olgunluğa erişmiş, olgun, ergin kimse.
Yezdan :FarsçaErkek1. Zerdüştlerin iyilik Tanrısı.
2. Allah.
Yıbar :TürkçeErkekbk. Yıpar
Yılay :TürkçeKızYıl ve ay.
Yılbay :TürkçeErkekYılın zengini olan kimse.
Yıldanur :Türkçe +ArapçaKızYılın en parlak, güzel kızı.
Yıldıku :Moğ.KızYıldız.
Yıldır :TürkçeErkekParlak, parlayan, ışıklı, ışık.
Yıldıralp :TürkçeErkekYıldız gibi parlayan yiğit.
Yıldıran :TürkçeErkekParlayan, ışıldayan, ışık saçan.
Yıldıraner :TürkçeErkekParlayan, ışıldayan, ışık saçan kimse.
Yıldıray :TürkçeErkekParlak, ışık saçan ay.
Yıldırer :TürkçeErkekParlak, ışık saçan kimse.
Yıldırım :TürkçeErkek1. Gök gürültüsü ve şimşekle görülen, hava ile yer arasındaki elektrik boşalması.
2. Çok hızlı, canlı.
Yıldız :TürkçeKız1. Gökyüzündeki ışıklı gök cisimlerinin her biri.
2. Baht, talih, yazı.
Yıldızhan :TürkçeErkekTalihi güzel olan hükümdar.
Yılgül :Türkçe +FarsçaKızYılın en güzel gülü.
Yılgün :TürkçeKızYıl ve gün.
Yılhan :TürkçeErkekYılın hükümdarı.
Yılkan :TürkçeErkekYılan, çekinen kimse.
Yılma :TürkçeErkek“Vazgeçme, korkma, doğru bildiğin yoldan yürü“ anlamında kullanılan bir ad.
Yılmaz :TürkçeErkekYılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı.
Yılmazok :TürkçeErkekYılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı kimse.
Yılşen :TürkçeKızYılın en şen insanı.
Yıpar :TürkçeKızMisk, güzel koku.
Yiğit :TürkçeErkek1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp.
2. Delikanlı, genç erkek.
3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Yiğitcan :Türkçe +FarsçaErkekGüçlü, korkusuz, kahraman kimse.
Yiğithan :TürkçeErkekGüçlü, korkusuz, kahraman hükümdar.
Yiğitkan :TürkçeErkekGüçlü, korkusuz, kahraman bir soydan gelen kimse.
Yinanç :TürkçeErkekbk. İnanç
Yipek :TürkçeKızbk. İpek
Yoğun :TürkçeErkek1. Oylumuna oranla ağırlığı çok olan.
2. Dolu, sık.
3. Kalabalık.
4. İri, kaba, kalın.
Yoğunay :TürkçeErkekİri yarı kimse.
Yola :TürkçeErkekGelenek, örf, âdet.
Yolaç :TürkçeErkekYol gösteren, kılavuz.
Yolal :TürkçeErkek“Mesafe katet, yüksel“ anlamında kullanılan bir ad.
Yolbul :TürkçeErkek“Gideceğin yolu ara, bul“ anlamında kullanılan bir ad.
Yoldaş :TürkçeErkek1. Arkadaş, dost, yol arkadaşı.
2. Ortak bir görüşü benimseyenlerden her biri.
Yoma :TürkçeErkekEfsane.
Yomut :TürkçeErkekYenen, üstün gelen.
Yonca :TürkçeKızBaşak durumundaki çiçekleri kırmızı veya mor renkli, çayır bitkisi.
Yordam :TürkçeErkek1. Kılavuz, rehber.
2. Beceri, yatkınlık.
3. Gelenek, görenek.
4. Anlayış, yerinde davranış.
5. Kural, yöntem, düzen.
Yordamlı :TürkçeErkek1. Yakışıklı, gösterişli.
2. Giyimli kuşamlı.
3. Eğitim görmüş, incelikli.
4. Becerikli.
Yoruç :TürkçeErkekKomutan, kumandan.
Yosma :TürkçeKız1. Zarif, kıymetli.
2. Edalı, işveli.
3. Şen, güzel.
Yosun :TürkçeKızÇoğu sularda yetişen, ilkel yapıdaki bitkilerin genel adı.
Yön :TürkçeErkek1. Yüz, cephe, taraf.
2. Neden, sebep.
3. İyi.
Yönal :TürkçeKız“Bir tarafa git“ anlamında kullanılan bir ad.
Yöner :TürkçeErkekBir tarafa yönelen kimse.
Yönet :TürkçeErkek1. Uygun, doğru.
2. İyi, güzel.
3. Uysal.
4. Becerikli, yatkın.
5. Biçim, tarz, usul.
Yönetken :TürkçeErkek1. Yönetme yeteneği olan, becekli.
2. Düzenli, tertipli.
Yönetmen :TürkçeErkek1. İdareci, yönetici.
2. Bir kuruluşu yönetme yetkisi olan kimse.
Yöntem :TürkçeErkek1. Yol, tarz, metot.
2. Yetenek.
3. Uygun, kolay.
Yörük :TürkçeErkek1. Göçebe.
2. Çabuk yürüyen, hızlı.
Yula :TürkçeErkekMeşale.
Yuluğ :TürkçeErkek1. Mutlu, mesut.
2. Hak, adalet.
Yumlu :TürkçeErkek1. Uğurlu, kutlu.
2. Kutsal, mübarek.
Yumuk :TürkçeKız1. Açılmamış çiçek, gül goncası.
2. Uysal, sessiz, ağırbaşlı.
Yumuş :TürkçeErkekİş, güç, çalışma.
Yunt :TürkçeErkek1. At, kısrak.
2. At sürüsü.
3. Orman.
Yunus :ArapçaErkekIlık ve sıcak denizlerde yaşayan etçil memeli hayvan.
Yura :TürkçeErkekDağ sırtı.
Yurdaal :TürkçeKız“Yurda kabul et“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurdaay :TürkçeErkekYurdu aydınlatan kimse.
Yurdacan :Türkçe +FarsçaErkekYurda canlılık veren kimse.
Yurdaer :TürkçeErkekYurdu için doğmuş kimse.
Yurdagül :Türkçe +FarsçaKızYurduna güzellik katan kimse.
Yurdakul :TürkçeKızYurdu için canını veren kimse.
Yurdal :TürkçeErkek“Kendine yurt edin“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurdanur :Türkçe +ArapçaKızYurdun ışığı olan kimse.
Yurdaser :Türkçe +FarsçaKızVatana önder, lider olan kimse.
Yurdaşen :TürkçeKızYurdu şenlendiren kimse.
Yurdatap :TürkçeKız“Yurduna hizmet et“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurday :TürkçeKızbk. Yurdaay
Yurdum :TürkçeKız“Ülkem, memleketim“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurdusev :TürkçeKız“Yurdunu sev“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurduşen :TürkçeErkekÜlkesi sevinçli olan kimse.
Yurt :TürkçeErkek1. Oturulan yer, ev.
2. Ülke, vatan memleket.
Yurtal :TürkçeErkekbk. Yurdal
Yurtbay :TürkçeErkekÜlkenin zengini olan kimse.
Yurtcan :Türkçe +FarsçaErkekÜlkesine canlılık katan kimse.
Yurter :TürkçeErkekÜlkenin yiğit insanı.
Yurtgüven :TürkçeErkek“Ülkene güven“ anlamında kullanılan br ad.
Yurtkulu :TürkçeErkekÜlkesine hizmet eden kimse.
Yurtkuran :TürkçeErkekÜlkeyi yöneten kimse.
Yurtman :TürkçeErkekYurdunu çok seven kimse.
Yurtsal :TürkçeErkekYurtla ilgili, yurda ait.
Yurtsan :TürkçeErkekÜlkenin en tanınmış kimsesi.
Yurtsay :TürkçeKız“Yurduna değer ver“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurtsev :TürkçeErkek“Ülkeni sev“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurtseven :TürkçeKızÜlkesini seven kimse.
Yurtsevil :TürkçeKız“Ülkendekiler tarafından sevil“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurtsevin :TürkçeKız“Ülkenizi sevin“ anlamında kullanılan bir ad.
Yurttaş :TürkçeErkekYurtları veya yurt duyguları aynı olanlardan her biri.
Yusuf :İbr.Erkek1. İnleyen, ah eden.
2. İnilti.
Yüce :TürkçeErkekYüksek, büyük, ulu.
Yücealp :TürkçeErkekBüyük, ulu yiğit.
Yücebaş :TürkçeErkekYüksek, büyük, ulu kimse.
Yücel :TürkçeErkek“Yüksel, yüce bir duruma gel, başarı kazan, ilerle“ anlamında kullanılan br ad.
Yücelay :TürkçeErkekYükselen, başarı kazanan kimse.
Yücelen :TürkçeErkekYükselen, yüce bir duruma gelen.
Yücelt :TürkçeErkek“Yükselt, yüce bir duruma getir“ anlamında kullanılan bir ad.
Yücelten :TürkçeErkekYükselten, yüce bir duruma getiren.
Yücenur :Türkçe +ArapçaKızAydınlık saçan yüce kimse.
Yücesan :TürkçeErkekSaygın bir adı olan kimse.
Yücesoy :TürkçeErkekSaygın, ulu bir soydan gelen kimse.
Yücetekin :TürkçeErkekKahraman, büyük, ulu hükümdar.
Yücetürk :TürkçeErkekBüyük, ulu, değerli Türk.
Yüğrük :TürkçeErkekÇevik, hızlı giden, koşan.
Yüksel :TürkçeErkek“Yükseklere çık, yücel, başarı kazan, ilerle“ anlamında kullanılan bir ad.
Yükselen :TürkçeKızYükseklere çıkan, yücelen, ilerleyen.
Yülük :TürkçeErkekSaygıyla eğilen, saygılı.
Yümni :ArapçaErkekUğurlu, kutlu.
Yümun :ArapçaErkek1. Uğur, mutluluk.
2. Bereket.
Yürekli :TürkçeErkek1. Kostak, çalımlı, iyi giyinmiş, güzel, yakışıklı.
2. Kendini beğenen, onurlu.
3. Yiğit, kabadayı,
Yürük :TürkçeErkekbk. Yörük
Yürüker :TürkçeErkekHızlı giden, koşan kimse.
Yüzüak :TürkçeErkekDürüst, doğru, namuslu, suçsuz kimse.

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.
(NİSÂ - 136)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ