İsim | Kökeni | Cinsiyet | Anlamı |
---|---|---|---|
Ubeyde : | Arapça | Kız | bk. Übeyde |
Ubeydullah : | Arapça | Erkek | bk. Übeydullah |
Ubeyt : | Arapça | Erkek | bk. Übeyt |
Uca : | Türkçe | Erkek | 1. Sırt, arka. 2. Yüksek, yüce. |
Ucaer : | Türkçe | Erkek | Değerli, yüce kimse. |
Ucatekin : | Türkçe | Erkek | UYücelikte eşsiz kimse. |
Uç : | Türkçe | Erkek | 1. Son, nihayet. 2. Kıyı, kenar. 3. Sınır, hudut. 4. Neden, sebep. |
Uça : | Türkçe | Erkek | bk. Uca |
Uçan : | Türkçe | Erkek | 1. Uçma eylemini yapan. 2. İki yelkenli gemi. |
Uçanay : | Türkçe | Erkek | Çok sevinen insan. |
Uçanok : | Türkçe | Erkek | Ok gibi uçarak giden kimse. |
Uçantekin : | Türkçe | Erkek | Çok sevinen kimse. |
Uçantürk : | Türkçe | Erkek | Çok sevinen Türk. |
Uçar : | Türkçe | Erkek | Uçan, uçucu. |
Uçarlı : | Türkçe | Erkek | Gerçekçi olmayan, hayaller peşinde koşan kimse. |
Uçay : | Türkçe | Erkek | Son ay. |
Uçbay : | Türkçe | Erkek | Son derece zengin olan kimse. |
Uçbeyi : | Türkçe | Erkek | Uçların sivil ve askerî yönetiminden sorumlu olan görevli. |
Uçhan : | Türkçe | Erkek | Sınır beyi. |
Uçkan : | Türkçe | Erkek | Çok uçan, uçucu. |
Uçkara : | Türkçe | Erkek | Bir kuş. |
Uçkun : | Türkçe | Kız | 1. Kıvılcım. 2. Pahalı, yüksek. 3. Uçan, çapkın. 4. Becerikli, eli tez. |
Uçma : | Türkçe | Erkek | 1. Dağın karla örtülmüş dik yamacı. 2. Olay. |
Uçmak : | Türkçe | Kız | 1. Cennet. 2. Yar, uçurum. |
Uçuk : | Türkçe | Erkek | 1. Uçmuş, soluk renk. 2. Çökmüş yer, toprak. 3. İyi. 4. Sivri dağ tepesi. |
Uçur : | Türkçe | Erkek | 1. Vakit, an, 2. Fırsat. 3. Mevsim. |
Uflaz : | Türkçe | Erkek | bk. Oflaz |
Ufuk : | Arapça | Erkek | 1. Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay. |
Ufukay : | Arapça | Kız | Ufuk ve ay. |
Ufukdeniz : | Arapça +Türkçe | Erkek | Ufuk ve deniz. |
Ufuktan : | Arapça +Türkçe | Erkek | Ufuk ve tan. |
Ugan : | Türkçe | Erkek | bk. Ogan |
Uguz : | Türkçe | Erkek | bk. Oğuz |
Uğanbike : | Türkçe | Kız | Güçlü, kuvvetli kadın. |
Uğur : | Türkçe | Kız | 1. Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı. 2. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey. 3. İyilik, şans, talih, baht. 4. Fırsat, tesadüf. |
Uğural : | Türkçe | Erkek | “Uğur al“ anlamında kullanılan bir ad. |
Uğuralp : | Türkçe | Erkek | Uğurlu yiğit. |
Uğurata : | Türkçe | Erkek | Uğurlu ata. |
Uğuray : | Türkçe | Kız | Uğurlu güzel. |
Uğuray : | Türkçe | Erkek | Uğurlu kimse. |
Uğurcan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Uğurlu, hayırlı kimse. |
Uğurel : | Türkçe | Erkek | Eli uğurlu olan kimse. |
Uğurhan : | Türkçe | Erkek | Uğurlu hükümdar. |
Uğurlu : | Erkek | Uğurlu olan, iyilik getirdiğine inanılan; kutlu, kutsal. | |
Uğurlu : | Kız | Uğuru olan, iyilik getirdiğine inanılan, kutlu. | |
Uğurlubay : | Türkçe | Erkek | Uğurlu- kimse. |
Uğurlubey : | Türkçe | Erkek | Uğurlu bey. |
Uğurol : | Türkçe | Erkek | “Mutlu ve bereket getir“ anlamında kullanılan bir ad. |
Uğursal : | Türkçe | Kız | “Uğur dağıt, uğur sal“ anlamında kullanılan bir ad. |
Uğursan : | Türkçe | Erkek | Uğuruyla tanınan kimse. |
Uğursay : | Türkçe | Erkek | “Uğur olarak kabul et“ anlamında kullanılan bir ad. |
Uğursel : | Türkçe +Arapça | Kız | Uğuru çok olan kimse. |
Uğurser : | Türkçe | Kız | “Uğur dağıt“ anlamında kullanılan bir ad. |
Uğursoy : | Türkçe | Erkek | Uğurlu soydan gelen kimse. |
Uğurtan : | Türkçe | Erkek | Tan vakti gibi uğurlu olan. |
Uğurtay : | Türkçe | Erkek | Benzersiz biçimde uğurlu olan kimse. |
Uğuş : | Türkçe | Kız | bk. Ukuş |
Uğut : | Türkçe | Erkek | 1. Baygın, kendinden geçmiş. 2. Renksiz, solgun. 3. Kuru. 4. Yağmuru bol yılların buğdayı. |
Uhuvvet : | Arapça | Erkek | Kardeşlik, dostluk, arkadaşlık. |
Ukuş : | Türkçe | Erkek | 1. Anlayış, zekâ. 2. Benzeyiş. 3. Soy sop, kabile, soy. |
Ulaç : | Türkçe | Erkek | 1. Bağlayan, bağlayıcı. 2. Sınır. |
Ulaçhan : | Türkçe | Erkek | İnsanları birbirine kaynaştıran hükümdar. |
Ulaçkan : | Türkçe | Erkek | İnsanları birbirine kaynaştıran bir soydan gelen kimse. |
Ulak : | Türkçe | Erkek | 1. Haber götüren kimse, postacı. 2. Yardımcı. 3. Amaç, hedef. 4. İri yarı, güçlü kimse. 5. Ek, yama. 6. At. |
Ulakbey : | Türkçe | Erkek | Yardım eden, yardımcı olan bey. |
Ulam : | Türkçe | Erkek | 1. Kesintisiz, sürekli. 2. Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü. 3. Yetenekli, becerikli. 4. Grup, demet, topluluk, kategori. |
Ular : | Türkçe | Erkek | Erkek keklik. |
Ulaş : | Türkçe | Erkek | Amacına ermiş, isteğine kavuşmuş kimse. |
Ulcan : | Türkçe | Erkek | bk. Oğulcan |
Ulcay : | Moğ. | Erkek | bk. Olcay |
Uldız : | Türkçe | Erkek | bk. Yıldız |
Ulu : | Türkçe | Erkek | 1. Erdemleri bakımından çok büyük, yüce. 2. Zengin. 3. Saygın. |
Ulualp : | Türkçe | Erkek | Çok erdemli, yüce yiğit. |
Uluant : | Türkçe | Erkek | Kutsal, büyük yemin. |
Ulubaş : | Türkçe | Erkek | Yüce, saygın kişi. |
Ulubay : | Türkçe | Erkek | Yüce, saygın, erdemli kişi. |
Ulubek : | Türkçe | Erkek | Erdemli, saygın bey. |
Uluberk : | Türkçe | Erkek | Erdemli, saygın, güçlü kimse. |
Ulubey : | Türkçe | Erkek | Yüce, saygın, değerli bey. |
Uluca : | Türkçe | Erkek | Üstte, üst derecede bulunan kimse, önder. |
Ulucan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Erdemli, saygın, yüce kişi. |
Uluç : | Türkçe | Erkek | Yüce, saygın kimse. |
Uluçağ : | Türkçe | Erkek | Hayırlı, uğurlu dönem. |
Uluçam : | Türkçe | Erkek | Yüce, erdemli ve saygın olan kimse. |
Uluçkan : | Türkçe | Erkek | Yüce, saygın ve erdemli bir soydan gelen kimse. |
Uludağ : | Türkçe | Erkek | Dağlar kadar yüce, erdemli olan kimse. |
Uludoğan : | Türkçe | Erkek | UDoğuştan yüce, uğurlu olan kimse. |
Uluer : | Türkçe | Erkek | Saygın, uğurlu, yüce kimse. |
Uluerkan : | Türkçe | Erkek | Saygın, yüce, soylu kimse. |
Ulufer : | Türkçe +Farsça | Kız | Saygın ve aydın olan kimse. |
Uluğ : | Türkçe | Erkek | bk. Ulu |
Uluğbey : | Türkçe | Erkek | bk. Ulubey |
Uluhan : | Türkçe | Erkek | Büyük, saygın hükümdar. |
Ulukan : | Türkçe | Erkek | Soylu, yüce soydan gelen kimse. |
Ulukaya : | Türkçe | Erkek | Saygın, erdemli ve güçlü kimse. |
Ulukut : | Türkçe | Erkek | Çok uğurlu, kutlu kimse. |
Ulum : | Türkçe | Erkek | Ululuk, haşmet, büyük gösteriş. |
Uluman : | Türkçe | Erkek | Ulu, yüksek, saygın kimse. |
Ulumeriç : | Türkçe | Erkek | Meriç Irmağı gibi coşkun olan kimse. |
Ulun : | Kız | 1. Büyük, yüce. 2. Temrensiz ok. 3. Buğday, arpa kökü. | |
Ulun : | Erkek | 1. Büyük, ulu. 2. Temrensiz ok. 3. Buğday, arpa kökü. | |
Ulunay : | Türkçe | Kız | Değerli, saygın, erdemli kimse. |
Uluöz : | Türkçe | Erkek | Özü yüce, saygın kişi. |
Ulus : | Erkek | 1. Millet, halk, insan topluluğu. 2. Göçebe. 3. Oba, aşiret kavim. | |
Ulusal : | Türkçe | Erkek | Ulusla ilgili, ulusa özgü. |
Ulusan : | Türkçe | Erkek | Adı yüce tanınmış kişi. |
Ulusoy : | Türkçe | Erkek | Soyu yüce ve saygın olan kimse. |
Ulusu : | Türkçe | Erkek | Su gibi değerli olan kimse. |
Uluşahin : | Türkçe +Farsça | Erkek | Şahin gibi güçlü ve saygın olan kimse. |
Uluşan : | Türkçe +Arapça | Erkek | Yüce, şanlı kişi. |
Ulutan : | Türkçe | Erkek | Yüce, erdemli ve saygın kişi. |
Ulutaş : | Türkçe | Erkek | Değerli, yüce ve güçlü kimse. |
Ulutay : | Erkek | Değerli, yüce ve benzersiz kimse. | |
Ulutekin : | Türkçe | Erkek | Saygın, değerli, yüce hükümdar. |
Ulutürk : | Türkçe | Erkek | Yüce, soylu Türk. |
Ulvi : | Arapça | Erkek | Yüksek, yüce. |
Ulya : | Arapça | Kız | Çok yüce, en yüce. |
Uma : | Türkçe | Erkek | 1. Armağan, hediye. 2. Konuk, misafir. |
Umaç : | Türkçe | Erkek | 1. Amaç, hedef. 2. Umulan şey, umut. |
Umak : | Türkçe | Erkek | Amaç, istek. |
Uman : | Türkçe | Erkek | Umudu olan, bekleyen, umutlu. |
Umar : | Türkçe | Kız | Çare, çıkar yol. |
Umay : | Türkçe | Kız | 1. Orhun Yazıtları´nda geçen, çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan kadın Tanrı. 2. Devlet kuşu. |
Umdu : | Türkçe | Erkek | İstek, dilek. |
Umman : | Arapça | Kız | Ulu, büyük, engin deniz, okyanus. |
Umnise : | Arapça | Kız | Ana kadın, kadınana. |
Umran : | Arapça | Kız | bk. Ümran |
Umu : | Türkçe | Erkek | Umut, istek, arzu, beklenen şey. |
Umur : | Arapça | Erkek | Görgü, bilgi, deneyim. |
Umural : | Arapça +Türkçe | Erkek | “Görgülü, bilgili ol, deneyim kazan“ anlamında kullanılan bir ad. |
Umuralp : | Arapça +Türkçe | Erkek | Görgülü, bilgili yiğit. |
Umurbay : | Arapça +Türkçe | Erkek | Görgülü, bilgili, saygın kişi. |
Umurbey : | Arapça +Türkçe | Erkek | Görgülü, bilgili bey. |
Umut : | Türkçe | Kız | Ummaktan doğan güven duygusu, ümit. |
Umutlu : | Türkçe | Kız | Umudu olan, umut besleyen. |
Unan : | Türkçe | Erkek | 1. Sadakat, bağlılık. 2. Hak. |
Unat : | Türkçe | Erkek | 1. Doğru yol tutan. 2. Akıllı. 3. Ergin. |
Ungan : | Türkçe | Erkek | 1. Onmuş kişi, mutlu. 2. Yürekli, yiğit kişi. |
Ur : | Türkçe | Erkek | 1. Kale hendeği. 2. Şehir, kent. 3. Yüksek ve korunaklı yer. |
Ural : | Türkçe | Erkek | “Kale, şehir, kent al, ele geçir“ anlamında kullanılan bir ad. |
Uralp : | Türkçe | Erkek | Kentli yiğit. |
Uraltan : | Türkçe | Erkek | Şehirli, kentli hükümdar. |
Uraltay : | Türkçe | Erkek | Şehirli saygın kişi. |
Uram : | Türkçe | Erkek | Büyük, geniş yol. |
Uran : | Türkçe | Erkek | Yetenekli, usta, becerikli kimse. |
Uras : | Türkçe | Erkek | bk. Uraz |
Uraz : | Türkçe | Erkek | Talih, şans. |
Uraza : | Arapça | Erkek | 1. Hediye, armağan. 2. Konuğa çıkarılan yiyecek. |
Urazlı : | Türkçe | Erkek | Talihli, kutlu. |
Urbeyi : | Türkçe | Erkek | Kale, şehir beyi. |
Urgun : | Türkçe | Erkek | 1. Vurulan, vurulmuş. 2. Vurgun, âşık. 3. Gizli. |
Urhan : | Türkçe | Erkek | Şehir, kale hükümdarı. |
Urı : | Türkçe | Erkek | 1. Dere, yol. 2. Oğul. 3. Genç, delikanlı. 4. Ses, gürültü. |
Urkan : | Türkçe | Erkek | Şehirli bir soydan gelen kimse. |
Urluk : | Türkçe | Erkek | 1. Aile, soy sop. 2. Tohum. |
Uruk : | Türkçe | Erkek | 1. Tane, tohum. 2. Nesil, kuşak, soy. |
Urun : | Türkçe | Erkek | bk. Orun |
Urundu : | Türkçe | Erkek | 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Hayırlı. |
Urungu : | Türkçe | Erkek | Savaşçı, savaşkan. |
Uruş : | Türkçe | Erkek | Çarpışma, savaş, mücadele. |
Uruz : | Türkçe | Erkek | Hedef, amaç. |
Us : | Türkçe | Erkek | 1. Akıl, zekâ. 2. Yarar, çıkar. 3. Sessiz, yavaş. |
Usal : | Türkçe | Erkek | 1. Gamsız, kedersiz, keyfine düşkün. 2. Önemsiz. |
Usalan : | Türkçe | Erkek | Akıl alan, akıllı. |
Usalp : | Türkçe | Erkek | Akıllı yiğit. |
Usbay : | Türkçe | Erkek | Akıllı, saygın kişi. |
Usberk : | Türkçe | Erkek | Aklı sağlam, akıllı kimse. |
Usbey : | Türkçe | Erkek | Akıllı bey. |
User : | Türkçe | Erkek | Akıllı kişi. |
Ushan : | Türkçe | Erkek | Akıllı hükümdar. |
Uskan : | Türkçe | Erkek | Akıllı soydan gelen kimse. |
Uslu : | Türkçe | Erkek | Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse. |
Usluer : | Türkçe | Erkek | Akıllı kimse. |
Usman : | Türkçe | Erkek | Akıllı, zeki kimse. |
Usta : | Farsça | Erkek | İşinin eri, becerikli kimse. |
Usuk : | Türkçe | Erkek | Anlayışlılık, çabuk sezme yeteneği. |
Usum : | Türkçe | Erkek | Akıllı. |
Usun : | Türkçe | Kız | Hüzün. |
Usunbike : | Türkçe | Kız | Hüzünlü kadın. |
Uşak : | Türkçe | Erkek | 1. Ufak, küçük. 2. Çocuk. 3. Genç, delikanlı. 4. Erkek hizmetçi. |
Utkan : | Türkçe | Erkek | 1. Zafer kazanmış, muzaffer. 2. Şerefli, onurlu soydan gelen. |
Utku : | Türkçe | Erkek | Üstünlük, zafer. |
Utman : | Türkçe | Erkek | Şerefli, edepli, terbiyeli kimse. |
Uyar : | Türkçe | Erkek | 1. Uygun, yerinde. 2. Boyun eğen, uysal, nazik kimse. |
Uyaralp : | Türkçe | Erkek | Boyun eğen, uysal, nazik yiğit. |
Uyarel : | Türkçe | Erkek | Boyun eğen, uysal, nazik kimse. |
Uyarer : | Türkçe | Erkek | Uyumlu, nazik kimse. |
Uygan : | Türkçe | Erkek | Uyumlu, uyan. |
Uygar : | Türkçe | Erkek | Kültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medeni kimse. |
Uygu : | Türkçe | Erkek | Uyum, uygunluk. |
Uygun : | Türkçe | Erkek | 1. Yakışır, yaraşır, elverişli, yararlı. 2. Oranlı. |
Uygunel : | Türkçe | Erkek | Yakışır, yaraşır, elverişli, yararlı kimse. |
Uygur : | Türkçe | Kız | Uygar, medeni. |
Uyguralp : | Türkçe | Erkek | Uygar, medeni yiğit. |
Uysal : | Türkçe | Kız | 1. Yumuşak başlı, uyumlu, boyun eğen. 2. Terbiyeli. |
Uytun : | Türkçe | Erkek | bk. Oytun |
Uz : | Türkçe | Erkek | 1. İlyi, güzel. 2. Uygun, doğru. 3. Usta. 4. Temir, dikkatli. 5. Becerikli, akıllı, anlayışlı. 6. Yakın, içten. |
Uzalp : | Türkçe | Erkek | İyi, temiz, akıllı, anlayışlı yiğit. |
Uzay : | Türkçe | Erkek | Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk. |
Uzbay : | Türkçe | Erkek | İyi, becerikli, temiz, akıllı ve saygın kişi. |
Uzcan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Uysal, uyumlu, iyi insan. |
Uzel : | Türkçe | Erkek | Usta, becerikli kişi. |
Uzer : | Türkçe | Erkek | Becerikli, akıllı kişi. |
Uzgören : | Türkçe | Erkek | Gerçeği önceden görebilen kimse. |
Uzhan : | Türkçe | Erkek | İyi, temiz, akıllı, anlayışlı hükümdar. |
Uzkan : | Türkçe | Erkek | Erdemli bir soydan gelen kimse. |
Uzman : | Türkçe | Erkek | Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse. |
Uzmen : | Türkçe | Erkek | bk. Uzman |
Uzsan : | Türkçe | Erkek | Becerisi ve diğer iyi nitelikleriyle tanınan kimse. |
Uzsoy : | Türkçe | Erkek | İyi nitelikli soydan gelen kimse. |
Uztan : | Türkçe | Erkek | Yetenekli, becerikli kimse. |
Uztaş : | Türkçe | Erkek | Yetenekli, becerikli ve güçlü kimse. |
Uztekin : | Türkçe | Erkek | Yetenekl, becerikli hükümdar. |
Uztürk : | Türkçe | Erkek | Bütün iyi nitelikleri kendinde toplayan Türk. |
Übeyde : | Arapça | Kız | 1. Küçük köle, kölecik. 2. Kul. |
Übeydullah : | Arapça | Erkek | Tanrı'nın kulu. |
Übük : | Türkçe | Kız | 1. İbibik kuşu. 2. İbik. |
Üçe : | Türkçe | Erkek | 1. Yüce, yüksek. 2. Arka. |
Üçel : | Türkçe | Erkek | Üç el. |
Üçer : | Türkçe | Erkek | Üç-er. |
Üçgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Yaban yoncası. |
Üçışık : | Türkçe | Kız | Üç ışık. |
Üçkök : | Türkçe | Erkek | Üç kök. |
Üçok : | Türkçe | Erkek | Oğuz Destanı'na göre sol kolda bulunan 12 Oğuz boyuna verilen ad. |
Üçük : | Türkçe | Erkek | 1. Köşe. 2. Kaymış arazi. 3. Sönmüş. 4. Soluk. |
Üftade : | Farsça | Kız | 1. Tutkun, âşık, sevdalı. 2. Düşmüş, düşkün. |
Üge : | Türkçe | Erkek | Şöhretli, tanınmış, ünlü. |
Ügü : | Türkçe | Erkek | 1. Baykuş. 2. Boş, ıssız. |
Üke : | Türkçe | Erkek | Onur, şeref. |
Ükkaşe : | Arapça | Erkek | bk. Ökkeş |
Üleş : | Türkçe | Erkek | 1. Bölüşme, paylaşma. 2. Pay. |
Ülez : | Türkçe | Erkek | 1. Batmakta olan güneş. 2. Salgın. |
Ülfer : | Arapça | Erkek | Büyük su, ırmak. |
Ülfet : | Arapça | Erkek | 1. Alışma, kaynaşma. 2. Görüşme, konuşma. 3. Dostluk, arkadaşlık. |
Ülgen : | Türkçe | Erkek | 1. Yüce, yüksek, ulu. 2. Eski Türklerde Gök Tanrı'ya verilen ad. |
Ülgen : | Türkçe | Kız | 1. Yüce, üstün, ulu. 2. Eski Türklerde Gök Tanrı'ya verilen ad. |
Ülgenalp : | Türkçe | Erkek | Yüce, ulu yiğit. |
Ülgener : | Türkçe | Erkek | Yüce, ulu kimse. |
Ülger : | Türkçe | Erkek | 1. Şeftali, kumaş vb.ndeki ince tüy. 2. Vecize. |
Ülger : | Türkçe | Kız | 1. Şeftali, kumaş vb.ndeki ince tüy. 2. Vecize. |
Ülgü : | Türkçe | Erkek | 1. Yakışıklı kimse. 2. Pay, hisse. 3. Tutum, tavır. |
Ülgür : | Türkçe | Kız | bk. Ülker |
Ülke : | Türkçe | Kız | 1. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü. 2. Devlet. |
Ülkem : | Türkçe | Kız | “Yurdum, vatanım“ anlamında kullanılan bir ad.. |
Ülken : | Türkçe | Erkek | “Senin yurdun, senin vatanın“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ülkenur : | Türkçe +Arapça | Kız | Yurdu aydınlatan ışık. |
Ülker : | Türkçe | Erkek | Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım. |
Ülkü : | Türkçe | Kız | Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey. |
Ülkücü : | Türkçe | Erkek | Bir ülküye bağlı olan. |
Ülküdeş : | Türkçe | Kız | Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri. |
Ülkühan : | Türkçe | Kız | Bir ülküsü, amacı olan hükümdar. |
Ülkülü : | Türkçe | Erkek | Ülküsü olan kimse. |
Ülküm : | Türkçe | Kız | “Amacım, ulaşmak istediğim şey“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ülkümen : | Türkçe | Erkek | Ülküsü olan, bir ülküye bağlı olan kimse. |
Ülküsel : | Türkçe | Erkek | Ülkü ile ilgili, ülkü niteliğinde olan. |
Ülkütan : | Türkçe | Erkek | Ülküsü tan vakti gibi aydın olan. |
Ülküye : | Türkçe | Kız | Ülkü adına yanlış olarak Arapça dişillik getirilerek elde edilmiş bir ad. |
Ülmen : | Türkçe | Erkek | Denizci, deniz adamı. |
Ümek : | Türkçe | Erkek | 1. Asker. 2. Köle. |
Ümit : | Farsça | Erkek | Umut. |
Ümmet : | Arapça | Erkek | 1. Bir peygambere inananların tümü. 2. Müslüman dinine bağlı olanların tümüne verilen ad. |
Ümmiye : | Arapça | Kız | Anneye ait, anneyle ilgili olan. |
Ümmühan : | Arapça +Türkçe | Kız | Hükümdar anası. |
Ümniye : | Arapça | Kız | 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet. |
Ümran : | Arapça | Kız | 1. Bayındırlık, mamurluk. 2. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk. |
Ün : | Türkçe | Erkek | 1. Yüksek ses, ses. 2. Şöhret, şan. |
Ünal : | Türkçe | Kız | “Adın duyulsun, tanın, ün kazan“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünalan : | Türkçe | Erkek | Ün-alan. Adı duyulmuş, ün kazanmış. |
Ünaldı : | Türkçe | Erkek | Ünlü, tanınan, meşhur. |
Ünalmış : | Türkçe | Erkek | Tanınmış, meşhur, şöhretli. |
Ünalp : | Türkçe | Erkek | Tanınmış, ünlü yiğit. |
Ünay : | Türkçe | Kız | Ay gibi tanınmış, ünü parlak, şöhretli. |
Ünek : | Türkçe | Erkek | 1. Kahraman, yiğit. 2. Ünlü, tanınmış. |
Üner : | Türkçe | Erkek | Tanınmış, ünlü kimse. |
Üngördü : | Türkçe | Erkek | Tanınan, şöhretli, ünlü. |
Üngören : | Türkçe | Erkek | Tanınan, ünlü, meşhur. |
Üngörmüş : | Türkçe | Erkek | Tanınmış, ünlü, meşhur. |
Üngür : | Türkçe | Erkek | Mağara. |
Ünkan : | Türkçe | Erkek | Tanınmış soydan gelen kimse. |
Ünkaya : | Türkçe | Erkek | Gücüyle, kuvvetiyle tanınan kimse. |
Ünlem : | Türkçe | Erkek | 1. Ses, seda. 2. Çağrı. |
Ünlen : | Türkçe | Erkek | “Ün kazan, meşhur ol“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünlü : | Türkçe | Kız | Tanınmış, adı duyulmuş, şöhretli, şanlı. |
Ünlüol : | Türkçe | Erkek | “Adın duyulsun, ün kazan“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünsaç : | Türkçe | Erkek | “Adın duyulsun, ünlen“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünsan : | Türkçe | Erkek | Adını duyuran, ünlü. |
Ünsay : | Türkçe | Kız | “Ünlen, adın duyulsun“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünsel : | Türkçe +Arapça | Kız | Çok ünlü, çok meşhur. |
Ünsev : | Türkçe | Erkek | “Ünlü olmayı sev“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünseven : | Türkçe | Kız | Ünlü olmayı, tanınmayı seven kimse. |
Ünsevin : | Türkçe | Erkek | “Ünlü olmayı, tanınmayı sevin“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünsi : | Arapça | Erkek | 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost. |
Ünsoy : | Türkçe | Erkek | Soyu ünlü olan kimse. |
Üntürk : | Türkçe | Erkek | Tanınmış, ünlü Türk. |
Ünübol : | Türkçe | Kız | Ünü yayılmış olan, çok tanınan kimse. |
Ünüçok : | Türkçe | Erkek | Çok ünlü. |
Ünüdeğer : | Türkçe | Erkek | Ününe yakışır nitelikte olan kimse. |
Ünüvar : | Türkçe | Erkek | Ünlü, tanınmış kimse. |
Ünver : | Türkçe | Kız | “Ünlen, tanınmış bir insan ol“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünyay : | Türkçe | Erkek | “Ününü yay, ünün duyulsun“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ünzile : | Arapça | Kız | İndirilmiş, inzal olunmuş. |
Ürek : | Türkçe | Erkek | 1. Çok üreyen, çoğalan. 2. Eli çabuk, çok iş çıkaran, hızlı. 3. At, kısrak sürüsü. |
Ürem : | Türkçe | Erkek | Artma, çoğalma, faiz. |
Üren : | Türkçe | Erkek | 1. Kurak, susuz yer. 2. Şimşek. 3. Soy. |
Üresin : | Türkçe | Erkek | “Çoğalsın, soyu genişlesin“ anlamında kullanılan bir ad. |
Ürgün : | Türkçe | Erkek | bk. Ürkün |
Ürkmez : | Türkçe | Erkek | Korkmaz, yılmaz. |
Ürkün : | Türkçe | Erkek | Korku, çekingenlik. |
Ürmegül : | Türkçe +Farsça | Kız | Sarmaşık. |
Ürpek : | Türkçe | Kız | 1. Ürperen, ürpermiş. 2. Mazı ağaçlarının üstündeki tüylü nesne. |
Ürper : | Türkçe | Kız | Titreme, titreyiş. |
Ürün : | Türkçe | Erkek | 1. Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey. 2. Yapıt, eser. 3. Sık orman. 4. Çokluk, bolluk. |
Ürünay : | Türkçe | Kız | Çok parlak, çok aydınlık olan. |
Üründü : | Türkçe | Erkek | Seçilmiş, seçkin. |
Üründübay : | Türkçe | Erkek | Seçkin nitelikli, saygın kimse. |
Üs : | Türkçe | Erkek | 1. Üst. 2. Asıl, kök. |
Üsgen : | Türkçe | Erkek | 1. Yüksek. 2. Gelişmiş. 3. Birine göre yüksek aşamada olan kimse. |
Üstat : | Farsça | Erkek | 1. Bir bilim veya sanat alanında üstün bir yeri olan kimse. 2. Öğretmen. 3. Usta. 4. Sanatçı. |
Üstay : | Türkçe | Erkek | Ay gibi yüksek, yüce. |
Üster : | Türkçe | Erkek | Saygın, değerli kimse. |
Üstol : | Türkçe | Erkek | “Değerli ol, yücel“ anlamında kullanılan bir ad. |
Üstün : | Türkçe | Erkek | 1. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. 2. Yenen, galip gelen. 3. Sayıca çok, fazla. |
Üstünbay : | Türkçe | Erkek | Seçkin, başarılı kimse. |
Üstüngü : | Türkçe | Erkek | En üstteki, en yüksekteki. |
Ütügen : | Türkçe | Erkek | Üşüyen,çok üşüyen. |
Üveys : | Arapça | Erkek | Kurt, küçük kurt. |
Üye : | Türkçe | Erkek | Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri. |
Üz : | Türkçe | Erkek | 1. Yüz. 2. Ovalık, düzlük. 3. Katı, sert. 4. Sağır. |
Üzek : | Türkçe | Erkek | bk. Özek |
Üzer : | Türkçe | Erkek | 1. Üst. 2. Kaymak. 3. Faiz. 4. Can sıkıcı, üzücü. |
Üzeyir : | Arapça | Erkek | Kutsal kitaplarda geçen bir ad. |