06 Haziran 2023
17 Zi'l-ka'de 1444
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ POSTA KODLARI ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






T harfiyle başlayan bebek isimleri


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Tüzemen :TürkçeErkek1. Adaletli kimse.
2. Yasa adamı, hukukçu.
Tutuk :TürkçeErkek1. Akıcı, rahat konuşamayan.
2. Eski işlevini göremez duruma gelmiş.
3. Kısılmış, tutulmuş, kesik.
4. Kapalı, tıkalı.
5. Çekingen, sıkılgan.
6. Sıkıntılı.
Tanır :TürkçeErkek1. Anımsayan.
2. Bilip ayıran, seçen.
Tuhfe :ArapçaKız1. Armağan, hediye.
2. Hoşa giden, güzel şey.
Telek :TürkçeErkek1. Armağan.
2. Dilek.
3. Kuş vb. hayvanların kanat tüyleri.
Teberdar :FarsçaErkek1. Baltacı.
2. Yeniçeriler arasında baltalı asker sınıfı.
Tevsen :FarsçaErkek1. Başı sert at.
2. Dik başlı, inatçı.
Tuğlu :TürkçeErkek1. Bayraklı, sancaklı.
2. Şımarık.
Tuğ :TürkçeErkek1. Bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca tüy, sorguç.
2. Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs.
Tulum :TürkçeErkek1. Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi.
2. Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda.
3. Şişman, tombul.
Topa :TürkçeErkek1. Beceriksiz.
2. Kötü.
Tahsin :ArapçaErkek1. Beğenme, alkışlama.
2. Güzelleştirme.
Tepel :TürkçeErkek1. Bir şeyin en üstteki kısmı.
2. Küçük dağ.
Temel :Rum.Erkek1. Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler.
2. En önemli, belli başlı, ana, esas.
3. Dayanıklı.
4. Bir yapının sağlam dayanak buluncaya kadar toprak içinde aşağıya doğru uzatılan dip duvarları.
Tekçe :TürkçeErkek1. Bir topluluk oluşturan şeylerin her biri.
2. Tek başına, yalnız.
3. Yegâne, eşsiz, benzersiz.
Tatar :TürkçeErkek1. Bir Türk kavmi.
2. Posta sürücüsü.
3. Gül, zambak vb. çiçeklerin açılmamış goncaları.
Toktamış :TürkçeErkek1. Bir yere yerleşmiş, oturmuş kimse.
2. Dinmiş, sakinleşmiş kimse.
Tek :TürkçeErkek1. Biricik, eşi olmayan.
2. Sessiz, hareketsiz, uslu.
Tevhide :ArapçaKız1. Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme.
2. Allah’ın birliğine inanma.
Tongar :TürkçeErkek1. Büyük, güçlü.
2. Yaşlı.
Tın :TürkçeErkek1. Can, ruh, öz.
2. Nefes, soluk.
Tutuş :TürkçeErkek1. Çekişme, tartışma.
2. Savaş, mücadele.
3. Tamam, hepsi, bütün.
Tevir :ArapçaTavr’danErkek1. Çeşit, tür.
2. Renk.
Topaç :TürkçeErkek1. Çocukların sicim sarıp salarak çevirdikleri armut biçimindeki oyuncak.
2. Sağlıklı, gürbüz çocuk.
Titiz :TürkçeErkek1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse.
2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse.
3. Huysuz, öfkeli kimse.
Tuna :TürkçeKız1. Çok, bol.
2. Yavru.
3. Görkemli, gösterişli.
Taşkın :TürkçeErkek1. Coşkulu, coşkun.
2. Su baskını.
Tekir :TürkçeErkek1. Daire, yuvarlak.
2. Çevre, etraf, dolay.
3. Postu siyah çizgili ve benekli, kül renkli kedi.
4. Aralık ayı.
Tayak :TürkçeErkek1. Dayanılacak şey, destek.
2. Koruyan, koruyucu.
Tarçın :FarsçaKız1. Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç.
2. Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla baharat gibi kullanılan kabuğu.
Tur :TürkçeErkek1. Delikanlı, genç.
2. Gelir, kazanç, verim.
3. Ar. Dağ.
4. Fr. Devir, dolaşma.
Talay :Moğ.Erkek1. Deniz, büyük nehir.
2. Çok, fazla.
Taplı :TürkçeErkek1. Doğru, düzgün.
2. Uygun, yerinde.
3. Şişman.
Tokuz :TürkçeErkek1. Dokuz.
2. Kalın ve sık dokunmuş kumaş.
Tola :TürkçeErkek1. Dolu, boş olmayan.
2. Güçlü, korkusuz.
3. Keyif, neşe.
Tokay :TürkçeErkek1. Dolunay.
2. Zengin, yiğit dövüşçü.
3. Nehir kıvrımı.
4. Orman.
Tok :TürkçeErkek1. Doymuş, aç olmayan.
2. Kalın ve gür sesli.
3. Kibirli.
Töre :TürkçeKız1. Eğitim, görgü, gelenek.
2. Soyluluk, asalet.
3. Eksiksiz, mükemmel.
4. Geline verilen armağan.
Tömek :TürkçeErkek1. Ekin yığını.
2. Kaba.
3. Alçak, kısa.
4. Top gibi, toprak.
Tonguç :TürkçeErkek1. En büyük çocuk.
2. Bir tür kuş, baykuş.
Tay :TürkçeErkek1. Eşit, denk, yaşıt.
2. Tek, eşsiz.
3. Yan, taraf.
4. Toy.
5. Atın yavrusu.
6. Çift olan şeyin teki.
7. Çocuk.
Teke :TürkçeErkek1. Evcil keçinin erkeği.
2. Mert, sözünün eri.
3. Hazar Denizi´nin doğusunda yaşayan bir Türkmen oymağı.
Toygun :TürkçeErkek1. Genç delikanlı.
2. Çakırdoğan.
Toy :TürkçeErkek1. Genç olduğu için deneyimsiz, beceriksiz.
2. Ziyafet, yemekli eğlence.
3. Göçebe kuşlardan kızıl tüylü, eti yenir bir kuş.
Tuygun :TürkçeErkek1. Genç, güçlü.
2. Çılgın, şımarık.
3. Duygulu, hassas.
Tercan :Türkçe +FarsçaErkek1. Genç, taze, delikanlı.
2. Kırmızı buğday.
Tercan :Türkçe +FarsçaKız1. Genç, taze, körpe.
2. Kırmızı buğday.
Tapınç :TürkçeErkek1. Geniş alan.
2. İn.
3. Kuş veya balık kümeleri.
Tarım :TürkçeErkek1. Göllere, kumluklara dökülen çay kolları.
2. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü.
Tutkun :TürkçeKız1. Gönül vermiş.
2. Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün.
Türe :TürkçeErkek1. Görenek, gelenek, töre.
2. Subay, komutan.
3. Hak ve hukuka uygunluk, adalet.
Tunga :TürkçeErkek1. Görkemli, kuvvetli, muazzam.
2. Yiğit, kahraman.
3. Rütbe, unvan.
4. Bir tür kaplan.
Tecelli :ArapçaKız1. Görünme, belirme.
2. Kader, talih.
3. Allah’ın lütfuna kavuşma.
Tepegöz :TürkçeErkek1. Gözleri yukarı doğru kalkmış kimse.
2. Sağa sola çarpan sakar kimse.
3. Yaramaz çocuk.
4. Herkese çatan, kavgacı.
Türk :TürkçeErkek1. Güç, kuvvet.
2. Güzel, civan.
3. Türk soyundan gelen halk.
4. Adam, insan.
Toran :TürkçeErkek1. Güçlü, kuvvetli, iri yarı kimse.
2. Yiğit, kahraman.
Tan :TürkçeKız1. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak vakti.
2. Sabah akşam esen serin rüzgâr.
Torlak :TürkçeErkek1. Güzel, genç, yakışıklı.
2. İyi gelişmiş ağaç fidanı.
Töreli :TürkçeErkek1. Güzel.
2. İyi.
3. Konuk ağırlamayı seven.
4. Soylu.
Tuba :ArapçaKız1. Güzellik, iyilik, hoşluk.
2. Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç.
Tekiş :TürkçeErkek1. Her şeyin sonu, bitimi.
2. Boynuzsuz keçi.
Tozan :TürkçeErkek1. İnce toz tanesi.
2. Tozu çok olan yer.
3. Kar fırtınası.
Taylan :TürkçeErkek1. İnce, kibar, güzel, uzun ve düzgün boylu.
2. Çok yağmur yağmasına karşın işlenebilir durumdaki toprak.
Tansık :TürkçeErkek1. İnsanın aklının alamayacağı şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize.
2. Özlem, hasret.
3. Değerli, kıymetli.
4. Tatlı, nefis.
Tutku :TürkçeErkek1. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras.
2. Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç.
Tarkan :TürkçeErkek1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san.
2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.
Tavlı :TürkçeErkek1. İstekli.
2. Boyun eğmiş.
3. Hızlı.
Tayyibe :ArapçaKız1. İyi, güzel, hoş.
2. Çok temiz.
Tez :FarsçaErkek1. Keskin.
2. Çabuk, hızlı.
Tülin :TürkçeKız1. Kimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale.
2. Ayna.
Temiz :TürkçeKız1. Kirli olmayan, pak.
2. Ahlak yönünden temiz, nezih.
3. Özenle yapılmış, güzel.
Türkân :Türkçe +FarsçaKız1. Kraliçe .
2. Güzel kız.
Terken :TürkçeKız1. Kraliçe.
2. Güzel kız.
3. Bir tür ok.
Teber :FarsçaErkek1. Küçük balta.
2. Dervişlerin kullandıkları uzun saplı küçük balta.
3. Meşin kesmek için kullanılan araç.
Tülek :TürkçeErkek1. Kumaz, açıkgöz, düzenci.
2. Efe.
3. Çok genç, delikanlı.
4. Zengin.
5. Saygın kimse.
6. Sakin.
7. Gururlu.
Tebrik :ArapçaErkek1. Kutlama.
2. Bereket.
Tatlı :TürkçeKız1. Lezzetli.
2. Hoşa giden, şirin.
Tuman :TürkçeErkek1. Nem, çiy.
2. Duman, sis.
3. Şalvar.
Tufan :ArapçaErkek1. Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur.
2. Şiddetli yağmur.
Tüney :TürkçeErkek1. Öğle güneşi alan yer.
2. Güneş battıktan sonraki zaman.
3. Güneşli yer.
Tümen :TürkçeErkek1. On bin.
2. Pek çok.
3. Yığın, küme, sürü.
Tör :TürkçeErkek1. Ön, orun, şeref yeri.
2. Evin veya odanın en önemli, en iyi yeri.
3. Evde veya odada saygıdeğer kişilerin oturduğu başköşe.
Tuti :FarsçaKız1. Papağan.
2. Konuşmayı seven, konuşkan.
Tasvir :ArapçaKız1. Resim, figür.
2. Yazıyla anlatma, betimleme.
Tin :TürkçeErkek1. Ruh, can.
2. Sağlam vücutlu.
3. Tepe, zirve.
Tözüm :TürkçeErkek1. Sabırlı.
2. Alçak gönüllü.
Tevs :ArapçaErkek1. Sakinlik, dinginlik, durgunluk.
2. Barış, sulh.
Tapık :TürkçeErkek1. Saygı, hürmet.
2. İkram, hizmet.
Talu :TürkçeErkek1. Seçkin, seçilmiş, güzel.
2. İki kürek kemiği arası.
Tuyan :TürkçeErkek1. Semiz, şişman.
2. Zengin.
3. Kibirli, gururlu.
Tunay :TürkçeErkek1. Sessiz, sakin.
2. Gece görünen aydınlık.
Tagay :TürkçeErkek1. Silah.
2. Annenin erkek kardeşi, dayı.
Tav :FarsçaErkek1. Şişman.
2. Harlı.
3. Orman
4. Hız.
5. Boyun eğme.
Taliye :ArapçaKız1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden.
2. Kur’an okuyan.
Tarı :TürkçeErkek1. Soy, nesil,
2. Ekin.
3. Darı, tahıl.
4. İyi, güzel.
Turhan :TürkçeErkek1. Soylu ve seçkin kimse.
2. Eski Türklerde vergi ödemeyen, hükümdar huzuruna izinsiz girebilen, saygın kişi.
Taç :ArapçaKız1. Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık.
2. Gelinlerin başlarına takılan süs.
Tepir :FarsçaErkek1. Tahılın taşını ayıklamaya yarayan elek.
2. Ağaç tepesi.
Tükel :TürkçeErkek1. Tam, bütün.
2. Mükemmel.
Tekmil :ArapçaErkek1. Tam, eksiksiz, hep.
2. Kemale erdirme, tamamlama.
Tekin :TürkçeErkek1. Tek, eşsiz.
2. Uyanık, tetikte.
3. Uslu.
4. Şehzade, prens.
5. Uğurlu.
Temelli :TürkçeErkek1. Temeli olan
2. Geçici ve eğreti olmayıp sonuna kadar sürecek olan.
Tecimen :TürkçeErkek1. Ticaret adamı, tüccar.
2. Tutumlu, idareli.
Tor :TürkçeErkek1. Toy, deneyimsiz.
2. Ürkek, çekingen, utangaç.
3. Mağrur, gururlu.
4. Fidan.
5. Tok sözlü.
6. Balık ağı.
Tura :TürkçeErkek1. Tuğra.
2. Kalkan, siper.
Tulca :TürkçeKız1. Tül kadar ince olan.
2. Hayalden de güzel olan.
Turan :TürkçeErkek1. Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı.
2. Türklerin Orta Asya'daki en eski yurtları.
Topuz :TürkçeErkek1. Ucu top biçiminde eski bir silah..
2. Top biçiminde toplanmış saç.
Tapgaç :TürkçeErkek1. Ünlü.
2. Aziz.
Tetik :TürkçeErkek1. Uyanık, açıkgözlü.
2. Çabuk davranan, çevik.
3. Becerikli.
4. Kedi, köpek vb. hayvanların pençeleri.
5. Önder, kılavuz.
6. Ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela.
Tevfik :ArapçaErkek1. Uydurma, uygun düşürme.
2. Başarıya ulaştırma.
3. Tanrı'nın yardımına kavuşma.
Tarım :TürkçeKız1. Uygurlarda kadınlara verilen bir san.
2. Göllere, kumluklara dökülen çay kolları.
3. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü
Talas :TürkçeErkek1. Yelin kaldırdığı toz.
2. Fırtına, kasırga.
3. Can sıkıntısı.
4. Köşe.
5. Oğuzların 24 boyundan biri.
Taylak :TürkçeErkek1. Yeni doğmuş at yavrusu.
2. Biniye gelmiş iki yaşında at yavrusu.
3. Deve yavrusu.
4. Yaramaz çocuk.
Toprak :TürkçeErkek1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü.
2. Ülke, memleket.
3. İşlenmiş arazi.
Talât :ArapçaKız1. Yüz, surat, çehre.
2. Güzellik.
Tongal :TürkçeErkek1. Zengin kimse.
2. Yaşlı erkek.
Tongur :TürkçeErkek1. Zor anlayan, kalın kafalı.
2. Çirkin sesli.
3. Yuvarlak.
4. Düğünleri yöneten kimse.
Tilbe :TürkçeKızAbdal, derviş, gezginci ozan.
Tezok :Farsça +TürkçeErkekAcele eden güçlü, kuvvetli kimse.
Tezgül :FarsçaKızAceleci güzel.
Tezcanlı :Farsça +TürkçeErkekAceleci.
Tokyüz :TürkçeErkekAçgözlü olmadığı yüzünden anlaşılan kimse.
Tokgöz :TürkçeErkekAçgözlü olmayan.
Tüze :TürkçeErkekAdalet, hukuk.
Tüzenur :Türkçe +ArapçaKızAdaletiyle ışık saçan.
Tüzeer :TürkçeErkekAdaletli kimse.
Türksan :TürkçeErkekAdı duyulmuş, Türk gibi ünlü.
Tünaydın :TürkçeErkekAkşamları söylenen iyi dilek ve selâm sözü.
Tünaydın :TürkçeKızAkşamları söylenen iyi dilek ve selâmlama sözü.
Tuncal :TürkçeErkekAl renkli tunç.
Tugay :TürkçeErkekAlayla tümen arasındaki askerî birlik.
Tekbir :ArapçaErkekAllah büyüklüğünü hatırlama ve “Allahu ekber“ deme.
Tanrıkulu :TürkçeErkekAllah'ın kulu.
Tacızer :Arapça +FarsçaKızAltın taç.
Topaz :Fr.KızAlüminyum silikatı ve florinden oluşan, kahverengi veya soluk sarı renkte değerli taş.
Toros :TürkçeErkekAnadolu´nun güney kesiminde Akdeniz kıyıları boyunca uzanan sıradağ.
Tanırcan :Türkçe +FarsçaErkekAnımsayan, bilip ayıran, seçen kimse.
Tören :TürkçeErkekAnma, kutlama gibi amaçlarla yapılan toplantı.
Tamam :ArapçaKızArka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan bir ad.
Türkiz :TürkçeKızArkasında Türk gibi onurlu iz bırakan.
Tardu :TürkçeErkekArmağan, hediye.
Tartış :TürkçeErkekArmağan.
Türkaslan :TürkçeErkekAslan gibi güçlü Türk.
Tenay :Farsça +TürkçeKızAy gibi beyaz, parlak tenli.
Turay :TürkçeErkekAy gibi güzel genç.
Türkay :TürkçeErkekAy gibi parlak, aydınlık Türk.
Türknur :Türkçe +ArapçaKızAydın olan Türk.
Tenvir :ArapçaErkekAydınlatma, ışıklandırma.
Tanyolaç :TürkçeErkekAydınlığa götüren, yol açan.
Tanyolu :TürkçeErkekAydınlık yol.
Tayaydın :TürkçeErkekAydınlık, parlak yüzlü çocuk.
Tamay :Arapça +TürkçeErkekAyın bütün durumu, dolunay.
Tolunbay :TürkçeErkekAyın on dördü gibi güzel olan kimse.
Tolunbike :TürkçeKızAyın on dördü gibi parlak ve güzel olan kadın.
Tolun :TürkçeErkekAyın on dördü, dolun.
Toluntiğin :TürkçeErkekAyon on dördü gibi güzel olan hükümdar.
Turfa :ArapçaKızAz bulunur, nadir, değerli.
Tulgar :TürkçeErkekAzim, irade.
Türkyılmaz :TürkçeErkekAzimli, yılmayan Türk.
Tunca :TürkçeErkekBalkan yarımadasında Meriç ırmağının kolu.
Tatu :TürkçeKızBarış, sulh.
Taciser :Arapça +FarsçaKızBaş tacı, en çok sevilen, sayılan kimse.
Tuğser :TürkçeErkekBaştuğ.
Teceren :TürkçeErkekBecerikli, tasarruflu.
Tecer :TürkçeErkekBecerikli.
Takdir :ArapçaErkekBeğenme, değer verme.
Tanış :TürkçeErkekBildik, tanıdık, dost.
Tunçbilek :TürkçeErkekBileği güçlü olan kimse.
Tedü :TürkçeErkekBilge, zeki, anlayışlı kimse.
Timurlenk :Türkçe +FarsçaErkekBir ayağının aksak olması nedeniyle “Aksak Timur“ anlamındaki bu adla anılan Timurlular Hanedanı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı (1336-1405).
Tomurcuk :TürkçeKızBir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek veya yaprak verecek olan filiz.
Torun :TürkçeErkekBir kimseye göre çocuğunun çocuğu.
Temre :ArapçaKızBir tek hurma.
Tekgül :Türkçe +FarsçaKızBiricik güzel.
Tekinay :TürkçeErkekBiricik ve uğurlu kimse.
Tekbey :TürkçeErkekBiricik, eşsiz bey.
Teker :TürkçeErkekBiricik, eşsiz kimse.
Teknur :Türkçe +ArapçaKızBiricik, ışık saçan güzel.
Tunçaral :TürkçeErkekBirine destek olan güçlü kimse.
Tamar :TürkçeErkekbk. Damar
Temircan :Türkçe +FarsçaErkekbk. Demircan
Temirhan :TürkçeErkekbk. Demirhan
Temirkan :TürkçeErkekbk. Demirkan
Temirkut :TürkçeErkekbk. Demirkut
Timuröz :TürkçeErkekbk. Demiröz
Temürşah :Türkçe +FarsçaErkekbk. Demirşah
Temirtaş :TürkçeErkekbk. Demirtaş
Tengiz :TürkçeErkekbk. Deniz
Tengizalp :TürkçeErkekbk. Denizalp
Tilmaç :TürkçeErkekbk. Dilmaç
Toğan :TürkçeErkekbk. Doğan
Toğay :TürkçeErkekbk. Doğay
Toğuş :TürkçeErkekbk. Doğuş
Tölek :TürkçeErkekbk. Dölek
Tolonay :TürkçeErkekbk. Dolunay
Tağay :TürkçeErkekbk. Tagay
Taluy :TürkçeErkekbk. Talay
Taluyhan :TürkçeErkekbk. Talayhan
Tali :ArapçaErkekbk. Talih
Tangülü :TürkçeKızbk. Tangül
Tanyu :TürkçeKızbk. Tanju
Tanlak :TürkçeErkekbk. Tanla
Tanrıkul :TürkçeErkekbk. Tanrıkulu
Tanseli :Türkçe +ArapçaKızbk. Tansel
Tansığ :TürkçeErkekbk. Tansık
Tanyel :TürkçeErkekbk. Tanyeli
Tanyer :TürkçeErkekbk. Tanyeri
Tanyol :TürkçeKızbk. Tanyolu
Tapduk :TürkçeErkekbk. Taptuk
Tarduk :TürkçeErkekbk. Tardu
Tarman :TürkçeErkekbk. Tarıman
Targan :TürkçeErkekbk. Tarkan
Tayla :TürkçeErkekbk. Taylak
Taybars :Türkçe +FarsçaErkekbk. Taypars
Tegin :TürkçeErkekbk. Tekin
Tijen :FarsçaKızbk. Ticen
Temuçin :TürkçeErkekbk. Timuçin
Teymur :TürkçeErkekbk. Timur
Temürlenk :Türkçe +FarsçaErkekbk. Timurlenk
Toktimur :TürkçeErkekbk. Tokdemir
Tulga :TürkçeErkekbk. Tolga
Tolon :TürkçeErkekbk. Tolun
Tolonbay :TürkçeErkekbk. Tolunbay
Tunguç :TürkçeErkekbk. Tonguç
Törü :TürkçeErkekbk. Töre
Tuğba :ArapçaKızbk. Tuba
Tülün :TürkçeKızbk. Tülin
Tuğluk :TürkçeErkekbk. Tulum
Tunçal :TürkçeErkekbk. Tuncal
Tunçalp :TürkçeErkekbk. Tuncalp
Tunçay :TürkçeErkekbk. Tuncay
Tunçel :TürkçeErkekbk. Tuncel
Tunçer :TürkçeErkekbk. Tuncer
Toygar :TürkçeErkekbk. Turgay
Tuyuk :TürkçeErkekbk. Tuyuğ
Tüzmen :TürkçeErkekbk. Tüzemen
Turgay :TürkçeErkekBoz renkli, küçük, ötücü, tarlalarda yuva yapan bir tür serçe, toygar.
Tekant :TürkçeErkekBüyük yemin.
Toyka :TürkçeErkekBüyük, kalın sopa.
Tezveren :Farsça +TürkçeErkekÇabucak veren.
Tezel :Farsça +TürkçeKızÇabuk iş gören, becerikli.
Tezeren :Farsça +TürkçeErkekÇabuk ulaşan.
Tezalp :Farsça +TürkçeErkekÇabuk, hızlı yiğit.
Tezer :Farsça +TürkçeKızÇabuk, hızlı, çevik kimse.
Tavgaç :TürkçeErkekÇekicilik, cazibe.
Torcan :Türkçe +FarsçaErkekÇekingen, utangaç kimse.
Tamçelik :Arapça +TürkçeErkekÇelik gibi güçlü kimse.
Tekeş :TürkçeErkekCenkçi, savaşkan.
Tolgay :TürkçeErkekÇevre, dolay.
Tarancı :TürkçeErkekÇiftçi, rençper.
Tengir :TürkçeErkekCimri.
Tayfun :İng.ErkekÇin Denizi'nde ve Hint Denizi'nde görülen güçlü kasırga.
Tibet :TürkçeErkekÇin´in batısında özerk bir bölge.
Tanyıldız :TürkçeKızÇoban yıldızı.
Taygun :TürkçeErkekÇocuk, torun.
Tekcan :Türkçe +FarsçaErkekÇok değerli, eşsiz kimse.
Tekbay :TürkçeErkekÇok değerli, eşsiz, saygın kimse.
Tümerdem :TürkçeErkekÇok erdemli.
Toydemir :TürkçeErkekÇok genç ve deneyimsiz güçlü kimse.
Toycan :Türkçe +FarsçaErkekÇok genç ve deneyimsiz kimse.
Tümenboğa :TürkçeErkekÇok güçlü ve kuvvetli.
Tamkut :Arapça +TürkçeErkekÇok mutlu, talihli kimse.
Tümkut :TürkçeErkekÇok talihli, kutlu.
Tekün :TürkçeErkekÇok ünlü kimse.
Tümenbay :TürkçeErkekÇok zengin.
Tökel :TürkçeErkekÇok.
Tuğsel :Türkçe +ArapçaErkekÇokça tuğu olan.
Türksel :Türkçe +ArapçaErkekCoşkulu Türk.
Taşar :TürkçeErkekCoşkulu, coşkun kimse.
Taşan :TürkçeKızCoşkulu, taşkın kimse.
Tuğyan :ArapçaKızCoşma, taşma, coşkunluk.
Taya :FarsçaKızDadı, sütnine.
Tağalp :TürkçeErkekDağ gibi gösterişli, heybetli, güçlü yiğit.
Tağman :TürkçeErkekDağ gibi iri yarı, gösterişli kimse.
Tağ :TürkçeErkekDağ.
Taru :TürkçeErkekDarı.
Tayanç :TürkçeErkekDayanma gücü, sabır.
Taçeser :ArapçaKızDeğerli, nitelikli yapıt.
Temirbay :TürkçeErkekDemir gibi sağlam kimse.
Tokdemir :TürkçeErkekDemir gibi sağlam ve güçlü olan kimse.
Temir :TürkçeErkekDemir.
Talayman :TürkçeErkekDeniz adamı, denizci.
Talayer :Moğ. +TürkçeErkekDeniz eri, denizci.
Talaykan :Moğ. +TürkçeErkekDenizci bir sydan gelen kimse.
Talaykoç :Moğ. +TürkçeErkekDenizci yiğit.
Talayhan :Moğ. +TürkçeErkekDenizlerin hükümdarı.
Temenni :ArapçaKızDileme, arzulama, dilek.
Takiyettin :ArapçaErkekDindar, mümin.
Tevhiddin :ArapçaErkekDinin birliği, birleştiriciliği.
Tacettin :ArapçaErkekDinin tacı.
Tulûi :ArapçaErkekDoğan.
Tulû :ArapçaErkekDoğma, doğuş.
Temizkan :TürkçeErkekDoğru ve dürüst soydan gelen.
Temizsan :TürkçeErkekDoğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.
Taptuk :TürkçeErkekDoğumuna çok sevinilen çocuklara “bulduk“ anlamında konulan bir ad.
Tokuzer :TürkçeErkekDokuz kişi.
Tokuztuğ :TürkçeErkekDokuz tane tuğ.
Tolgan :TürkçeErkekDolanan, dolaşan.
Tulun :TürkçeErkekDolun.
Tümay :TürkçeErkekDolunay
Tolgunay :TürkçeKızDolunay.
Tevrat :İbr.KızDört kutsal kitaptan, Hz. Musa’ya indirilen, Allah’ın emirlerini kapsayan kitap.
Tokalp :TürkçeErkekDoymuş, gözü tok yiğit.
Tural :TürkçeErkekDuran, yaşayan.
Temizhan :TürkçeErkekDürüst hükümdar.
Temizel :TürkçeErkekDürüst kimse.
Taymaz :TürkçeErkekDüşmeyen, kaymayan, dengeli kimse.
Tekmile :ArapçaKızEk, eklenmiş.
Törehan :TürkçeErkekEksiksiz, kusursuz hükümdar.
Töregün :TürkçeErkekEksiksiz, kusursuz kimse.
Tokel :TürkçeErkekEli açık, cömert kimse.
Topel :TürkçeErkekEli sıkı, fazla cömert olmayan kimse.
Tekinel :TürkçeErkekEli uğurlu olan kimse.
Tokal :TürkçeErkekErişkin, olgun.
Totuk :TürkçeErkekEski Türklerde askerî vali.
Tuğbay :TürkçeErkekEskiden tugay komutanlığı yapan albay.
Taykara :TürkçeErkekEsmer, kara yağız çocuk.
Tekay :TürkçeErkekEşsiz ay.
Teksoy :TürkçeErkekEşsiz bir soydan gelen kimse.
Tekdoğan :TürkçeErkekEşsiz, benzersiz doğmuş olan.
Tekalp :TürkçeErkekEşsiz, benzersiz yiğit.
Tutun :TürkçeErkekEv, aile.
Tanak :TürkçeErkekGarip, tuhaf, şaşırtıcı.
Tüner :TürkçeErkekGece adamı.
Tünay :TürkçeErkekGece ve ay.
Tün :TürkçeKızGece.
Tayhan :TürkçeErkekGenç hükümdar.
Turbay :TürkçeErkekGenç kimse.
Taycan :Türkçe +FarsçaErkekGenç ve güçlü kimse.
Turalp :TürkçeErkekGenç, delikanlı yiğit.
Turcan :Türkçe +FarsçaErkekGenç, delikanlı.
Tazegül :FarsçaKızGenç, körpe güzel.
Tayman :TürkçeErkekGenç, taze, toy kimse.
Tümhan :TürkçeErkekGerçek hükümdar.
Tümerkin :TürkçeErkekGerçek özgür.
Tümcan :Türkçe +FarsçaKızGerçekten dost olan kimse.
Tümkurt :TürkçeErkekGerçekten güçlü olan kimse.
Tamgül :Arapça +FarsçaKızGerçekten gül gibi güzel olan kimse.
Tümkoç :TürkçeErkekGerçekten yiğit olan kimse.
Tümbay :TürkçeErkekGerçekten zengin olan kimse.
Tiraje :FarsçaKızGökkuşağı.
Tokcan :Türkçe +FarsçaErkekGönlü tok olan.
Tun :TürkçeErkekGönül rahatlığı.
Tunahan :TürkçeErkekGörkemli, gösterişli hükümdar.
Tunacan :Türkçe +FarsçaErkekGörkemli, gösterişli kimse.
Tunakan :TürkçeErkekGörkemli, gösterişli soydan gelen kimse.
Tuğrultekin :TürkçeErkekGözü pek hükümdar.
Tokkan :TürkçeErkekGözü tok bir soydan gelen kimse.
Tokhan :TürkçeErkekGözü tok hükümdar.
Toker :TürkçeErkekGözü tok kimse.
Toktaş :TürkçeErkekGözü tok sağlam yapılı ve güçlü kimse.
Tokyay :TürkçeErkekGözü tok, kuvvetli ve sağlam yapılı kimse.
Toktuğ :TürkçeErkekGözü tok, savaşçı kimse.
Toköz :TürkçeErkekGözü ve gönlü doymuş olan kimse.
Taybek :TürkçeErkekGüçlü kuvvetli çocuk.
Taydemir :TürkçeErkekGüçlü kuvvetli kimse.
Tunçkan :TürkçeErkekGüçlü soydan gelen kimse.
Tekyay :TürkçeErkekGüçlü ve kuvvetli biricik kimse.
Tunçdemir :TürkçeErkekGüçlü ve kuvvetli kimse.
Tunçkılıç :TürkçeErkekGüçlü ve kuvvetli olan kimse.
Tunçkaya :TürkçeErkekGüçlü ve sağlam yapılı kimse.
Teköktem :TürkçeErkekGüçlü, gururlu biricik kimse.
Taykoç :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli çocuk.
Taşhan :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli hükümdar.
Tamerk :Arapça +TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli kimse.
Toyboğa :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli, deneyimsiz kimse.
Tuvana :FarsçaKızGüçlü, kuvvetli.
Tunçöven :TürkçeErkekGüçlüleri öven kimse.
Tanegül :FarsçaKızGül tanesi.
Tıflıgül :Arapça +FarsçaKızGül tomurcuğu.
Taflan :TürkçeKızGülgillerden, kışın yaprağını dökmeyen bir bitki.
Tebessüm :ArapçaKızGülümseme.
Taki :ArapçaErkekGünahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Tanyeri :TürkçeKızGüneş doğmak üzereyken ufukta hafifçe aydınlanan yer.
Türgün :TürkçeErkekGünün töresi.
Taçkın :TürkçeErkekGurur.
Torhan :TürkçeErkekGururlu hükümdar.
Torel :TürkçeErkekGururlu kimse.
Torkan :TürkçeErkekGururlu ve tok sözlü soydan gelen kimse.
Toralp :TürkçeErkekGururlu yiğit.
Tagangül :Türkçe +FarsçaKızGüvercin gibi uçarcasına hareketli olan güzel.
Tagan :TürkçeKızGüvercin.
Tuzer :TürkçeErkekGüzel, şirin kimse.
Türeli :TürkçeErkekGüzel.
Tuz :TürkçeErkekGüzellik, şirinlik.
Türkü :TürkçeKızHece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk.
Tarhun :ArapçaErkekHekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki.
Tevekkül :ArapçaErkekHerhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma.
Tezay :Farsça +TürkçeErkekHızlı, çabuk kimse.
Türel :TürkçeErkekHukukla ilgili, hukuksal.
Teoman :TürkçeErkekHun İmparatoru Mete´nin babası.
Temizcan :Türkçe +FarsçaErkekİçi temiz olan kimse.
Tamaydın :Arapça +TürkçeErkekİlerici, her yönüyle aydın kimse.
Tülen :TürkçeKızİlk kez çocuk doğuran genç kadın.
Tülay :Fr. +TürkçeKızİnce ruhlu güzel.
Tülcan :Fr. +FarsçaKızİnce ruhlu insan.
Tayuk :TürkçeErkekİnce, kibar genç.
Taylaner :TürkçeErkekİnce, kibar, güzel, uzun ve düzgün boylu kimse.
Terim :TürkçeKızİnce, kibar.
Taşdöven :TürkçeErkekİş bilen, becerikli, kuvvetli kimse.
Tünak :TürkçeErkekIşıklı, mehtaplı gece.
Taçnur :ArapçaKızIşıktan, nurdan taç.
Talibe :ArapçaKızİsteyen, istekli.
Temizalp :TürkçeErkekİyi ahlaklı yiğit.
Tuğkun :TürkçeErkekİzinsiz yanına varılmayan; varlıklı, saygın.
Tezkan :Farsça +TürkçeKızKanı kaynayan, heyecanlı kimse.
Tümkan :TürkçeErkekKanlı canlı, sağlıklı.
Tağar :TürkçeErkekKap, çanak, küp, çömlek.
Tipi :TürkçeErkekKar fırtınası.
Tekiz :TürkçeErkekKar üzerindeki adım adım yol.
Talaz :TürkçeErkekKasırga, fırtına.
Timuçin :TürkçeErkekKatı, sağlam demir.
Turaç :TürkçeErkekKeklik cinsinden eti yenir bir av kuşu.
Turaç :TürkçeKızKeklik cinsinden, eti yenen bir av kuşu.
Telimer :TürkçeErkekKibirli kimse.
Telim :TürkçeErkekKibirli.
Terem :TürkçeErkekKıl keçisi ile tiftik keçisinin çiftleşmesinden doğan oğlak.
Tülinay :TürkçeKızKimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale
Topçay :TürkçeErkekKıvırıla kıvrıla akan ırmak.
Turhatun :ArapçaKızKız çocuk doğumuna son vermek için konulan bir ad.
Teberhun :FarsçaErkekKızıl söğüt, tarhun.
Tamkoç :Arapça +TürkçeErkekKoç gibi güçlü kimse.
Töz :TürkçeErkekKök, asıl, cevher.
Tunçsoy :TürkçeErkekKöklü, güçlü soydan gelen kimse.
Turgut :TürkçeErkekKonut, oturulacak yer.
Turkan :TürkçeErkekKoruyucu, muhafız.
Tunç :TürkçeErkekKoyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz.
Tayfur :ArapçaErkekKüçük bir kuş türü.
Tuğçe :Türkçe +FarsçaKızKüçük tuğ.
Tamkurt :Arapça +TürkçeErkekKurt gibi güçlü kimse.
Taha :ArapçaErkekKur´an-ı Kerim'in yirminci surenin adı.
Tükelay :TürkçeErkekKusursuz insan.
Tükelalp :TürkçeErkekKusursuz yiğit.
Taykut :TürkçeErkekKutlu, uğurlu çocuk.
Teberrük :ArapçaKızKutsal ve uğurlu sayma.
Terek :TürkçeErkekl. Raf, sergen.
2. Merdiven gibi set set olan dağ.
Tecen :TürkçeErkekMağrur, gururlu.
Tekebey :TürkçeErkekMert, sözünün eri olan bey.
Tekebaş :TürkçeErkekMert, sözünün eri olan kimse.
Tennure :ArapçaKızMevlevi dervişlerinin sema ayini sırasında giydikleri giysi.
Talaykut :Moğ. +TürkçeErkekMutlu denizci.
Temime :ArapçaKızNazarlık, nazar boncuğu.
Tellibey :TürkçeErkekNazlı, alıngan, çabuk küsen bey.
Telli :TürkçeErkekNazlı, alıngan, çabuk küsen kimse.
Tacim :ArapçaErkekNoktalama, noktalama.
Telmize :ArapçaKızÖğrenci, talebe.
Tekok :TürkçeErkekOk gibi hızlı harekete eden biricik kimse.
Temren :TürkçeErkekOk, kargı gibi silahların ucundaki sivri demir.
Tokalan :TürkçeErkekOlgunlaşmış, erginleşmiş.
Türev :TürkçeErkekOluşan, ortaya çıkan, türeyen.
Tuğcu :TürkçeErkekOsmanlı döneminde savaşlarda padişahın tuğlarını taşıyan kimse.
Tuğra :TürkçeErkekOsmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret.
Tınaz :TürkçeErkekOt veya saman yığını.
Tancan :Türkçe +FarsçaErkekÖzü aydınlık kimse.
Teközer :TürkçeErkekÖzü benzersiz nitelikler taşıyan erkek.
Teköz :TürkçeErkekÖzü benzersiz nitelikler taşıyan kimse.
Temizöz :TürkçeErkekÖzü temiz, dürüst olan kimse.
Tinkut :TürkçeErkekÖzü uğurlu, kutlu, şanslı kimse.
Türköz :TürkçeErkekÖzü, aslı Türk olan.
Tabende :FarsçaKızParlayan, ışık veren.
Taypars :Türkçe +FarsçaErkekPars gibi güçlü kimse.
Tomris :TürkçeKızPeçenek Türklerinden bir kadın kahraman. Tarihte, Pers Kralı II. Keyhusrev’le savaşmış olan Massagetlerin ünlü kraliçesi. “Tomur veya temir, demir” kelimeleriyle ilgi kuranlar vardır.
Tüngür :TürkçeKızPeri.
Taşgan :TürkçeErkekPınar, kaynak.
Tutuhan :TürkçeErkekRehin alan hükümdar.
Tutu :TürkçeErkekRehin.
Telvin :ArapçaKızRenk verme, boyama.
Tanaçar :TürkçeErkekSabah vaktindeki alaca karanlık
Tanaçan :TürkçeErkekSabah vaktindeki alaca karanlık.
Tarık :ArapçaErkekSabah yıldızı, Venüs.
Tansever :TürkçeErkekSabahı, ışığı, aydınlığı seven kimse.
Tanseven :TürkçeErkekSabahı, ışığı, aydınlığı seven.
Tansu :TürkçeKızŞafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan.
Tanbek :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık bey.
Tanaltan :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık hükümdar.
Tanal :TürkçeKızŞafak gibi aydınlık insan.
Tansoy :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık soyu olan.
Tanalp :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık yiğit.
Tanel :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık, güçlü eli olan kimse.
Tanberk :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık, güçlü insan
Tanelgin :TürkçeKızŞafak gibi aydınlık, gurbette yaşayan kimse.
Tankan :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık, temiz soydan gelen kimse.
Tansel :Türkçe +ArapçaKızŞafak seli, ışık seli.
Tanyeli :TürkçeKızŞafak vakti esen rüzgâr.
Tankoç :TürkçeErkekŞafak vakti gibi aydın, güçlü kimse
Taner :TürkçeKızŞafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
Tangül :Türkçe +FarsçaKızŞafak vakti gibi parlak olan güzel.
Tanhan :TürkçeErkekŞafak vakti gibi parlak, güçlü hükümdar.
Tanhatun :TürkçeKızŞafak vakti gibi parlak, güçlü kadın.
Tangüç :TürkçeErkekŞafak vakti gibi parlak, güçlü kimse.
Tankut :TürkçeKızŞafak vakti gibi parlak, mutlu kimse.
Tanpınar :TürkçeErkekŞafak vakti gibi parlak, temiz kimse.
Tanören :TürkçeErkekŞafak vaktinde de çalışan kimse.
Tandoğan :TürkçeErkekŞafak vaktinde doğan kimse.
Tandoruk :TürkçeErkekŞafak vaktinde doğmuş gururlu kimse.
Tansı :TürkçeErkekŞafak vaktini andıran.
Tanla :TürkçeErkekŞafak.
Tangün :TürkçeKızŞafakla başlayan aydınlık gün.
Tansal :TürkçeErkekŞafakla ilgili, şafağa ait.
Tunçtürk :TürkçeErkekSağlam ve güçlü Türk.
Taşel :TürkçeErkekSağlam, güçlü eli olan kimse.
Taşer :TürkçeErkekSağlam, güçlü kimse.
Tunçboğa :TürkçeErkekSağlam, güçlü olan kimse.
Taşkan :TürkçeErkekSağlam, güçlü soydan gelen kimse.
Tiner :TürkçeErkekSağlam, güçlü, canlı kimse.
Tosunbey :TürkçeErkekSağlıklı, tıknaz bey.
Tosun :TürkçeErkekSağlıklı, tıknaz delikanlı.
Tanık :TürkçeErkekŞahit.
Talih :ArapçaErkekŞans, baht.
Tanzer :Türkçe +FarsçaErkekSarı altın renginde tan yeri.
Tanzer :Türkçe +FarsçaKızSarı altın rengindeki tan yeri.
Terlan :TürkçeErkekSarı renkli, büyük pençeli, kartala benzeyen bir kuş.
Tuğsavaş :TürkçeErkekSavaş için tuğunu takınmış olan kimse.
Tokuş :TürkçeErkekSavaş.
Tolgahan :TürkçeErkekSavaşa hazır hükümdar.
Tokuşhan :TürkçeErkekSavaşçı hükümdar.
Tolga :TürkçeErkekSavaşçıların başlarına giydikleri demir başlık.
Tamkan :Arapça +TürkçeErkekSaygın bir soydan gelen kimse.
Torgay :TürkçeErkekSerçe, tarla kuşu.
Teşrif :ArapçaErkekŞereflendirme, onurlandırma.
Tavuş :TürkçeErkekSes, hafif gürültü, tıkırtı.
Tanses :TürkçeKızSesi güzel olan kimse.
Tumay :TürkçeErkekSessiz, sakin.
Türkcan :Türkçe +FarsçaErkekSevilen Türk.
Türkşen :TürkçeErkekSevinçli Türk.
Tuyuğ :TürkçeErkekŞiir, şarkı, türkü.
Tümkor :TürkçeErkekSıkıntılara göğüs geren kimse.
Tavlan :TürkçeErkekŞişman.
Tüzüner :TürkçeErkekSoylu kimse.
Tüzünkan :TürkçeErkekSoylu, asil kandan gelen.
Tüzüntürk :TürkçeKızSoylu, asil Türk.
Tozun :TürkçeErkekSoylu, asil.
Tuğkan :TürkçeErkekSoyu savaşçı olan kimse.
Tavus :ArapçaKızSülüngillerden, erkeğinin tüyleri uzun, kuyruğu parlak, güzel renkli, acı ve tiz sesli, süs hayvanı olarak beslenen bir kuş
Toktahan :TürkçeErkekSürekli olan hükümdar.
Tecir :TürkçeErkekSürü hayvanlarının alım satımını yapan kimse.
Tacver :Arapça +FarsçaErkekTaç sahibi padişah.
Taci :ArapçaErkekTaç takınmış kimse.
Taçlıyıldız :TürkçeKızTaç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse.
Taçlı :TürkçeKızTacı olan.
Ticen :FarsçaKızTaçlar.
Talia :ArapçaKızTalih, şans, kısmet.
Tümer :TürkçeErkekTam erkek, yiğit.
Tansan :TürkçeErkekTan gibi aydınlık, temiz adı olan kimse.
Tantuğ :TürkçeErkekTan ışığı gibi çevresini aydınlatan kimse.
Tantürk :TürkçeErkekTan ışığı gibi çevresini aydınlatan Türk.
Tandan :TürkçeKızTan vaktinde doğan kimse.
Tanrıkorur :TürkçeErkekTanrı'nın koruduğu kimse.
Tanrıöver :TürkçeErkekTanrı'nın övdüğü, Tanrı'nın beğendiği kimse.
Tarımbike :TürkçeKızTarımla uğraşan kadın.
Tarıman :TürkçeErkekTarımla uğraşan kimse, rençper.
Tarımer :TürkçeErkekTarımla uğraşan kimse.
Taştan :TürkçeErkekTaş gibi güçlü.
Taşcan :Türkçe +FarsçaErkekTaş gibi sağlam kimse.
Taşboğa :TürkçeErkekTaş gibi sert, boğa gibi güçlü kimse.
Taşdemir :TürkçeErkekTaş ve demir gibi sağlıklı, sağlam kimse.
Taşkent :TürkçeErkekTaş-kent. Özbekistan´ın başkenti.
Tatarhan :TürkçeErkekTatar soyundan olan han.
Tatarkan :TürkçeErkekTatar soyundan olan kimse.
Tekinal :TürkçeErkekTek ve eşsiz kimse.
Tekinalp :TürkçeErkekTek ve eşsiz yiğit.
Tekil :TürkçeErkekTek, bir.
Tekinhan :TürkçeErkekTek, eşsiz ve uğurlu hükümdar.
Tekiner :TürkçeErkekTek, eşsiz ve uğurlu kimse.
Taygan :TürkçeErkekTek, eşsiz.
Tezcan :FarsçaErkekTelaşlı, heyecanlı, beklemeye dayanamayan, sabırsız.
Tümel :TürkçeErkekTemel.
Temizsoy :TürkçeErkekTemiz ve dürüst soydan gelen kimse.
Tahir :ArapçaErkekTemiz, pak.
Tenigül :Farsça +TürkçeKızTeni gül gibi güzel olan.
Tennur :Farsça +ArapçaKızTeni nur gibi aydınlık, berrak olan, güzel.
Türek :TürkçeErkekTepeliklerin ortasındaki çıkıntı.
Tarik :ArapçaErkekTerk eden, bırakan, vazgeçen.
Tecim :TürkçeErkekTicaret.
Tacir :ArapçaErkekTicareti meslek edinmiş olan kimse.
Toku :TürkçeErkekTokmak, değnek.
Toper :TürkçeErkekTopçu asker.
Topçam :TürkçeErkekToplu ve düzenli çam türü.
Tolay :TürkçeErkekTopluluk, cemiyet.
Türabi :ArapçaErkekTopraktan yaratılmış.
Türehan :TürkçeErkekTörelere bağlı hükümdar.
Törel :TürkçeErkekTöreye uygun olan, töre ile ilgili.
Taibe :ArapçaKızTövbe eden.
Tecimer :TürkçeErkekTüccar.
Tuğtay :TürkçeErkekTuğ takınmış benzersiz kimse.
Tuğaltay :TürkçeErkekTuğ takınmış değerli, yüce kimse.
Tuğtaş :TürkçeErkekTuğ takınmış güçlü kimse.
Tuğaltan :TürkçeErkekTuğ takınmış hükümdar.
Tuğalp :TürkçeErkekTuğ takınmış yiğit.
Tuğtekin :TürkçeErkekTuğ takmış hükümdar.
Turatekin :TürkçeErkekTuğralı hükümdar.
Tuğhan :TürkçeErkekTuğu olan hükümdar.
Tuğsav :TürkçeErkekTuğuyla ünlenmiş kimse.
Tuğsan :TürkçeErkekTuğuyla ünlü olmuş kimse.
Tamer :Arapça +TürkçeErkekTümüyle nitelikli kişi.
Tuncel :TürkçeErkekTunç gibi güçlü eli olan kimse.
Tuncer :TürkçeErkekTunç gibi güçlü kimse.
Tuncalp :TürkçeErkekTunç gibi güçlü, kuvvetli yiğit.
Tuncay :TürkçeKızTunç renginde ay.
Türkine :FarsçaKızTürk gibi güzel.
Tanju :TürkçeErkekTürk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen san.
Türkdoğan :TürkçeErkekTürk olarak doğan.
Türkkan :TürkçeErkekTürk soyundan gelen.
Türkili :TürkçeErkekTürk yurdu.
Türkiye :TürkçeKızTürkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Tamtürk :Arapça +TürkçeErkekTürklüğün bütün niteliklerini taşıyan kimse.
Türkoğlu :TürkçeErkekTürkün oğlu.
Türkmen :TürkçeKızTürk’e benzer, Türk’e benzeyen.
Turna :TürkçeKızTurnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş
Tüzel :TürkçeKızTüzeye uygun, hukuksal.
Tayyar :ArapçaErkekUçucu, uçan.
Tekindağ :TürkçeErkekUğurlu dağ.
Tanuğur :TürkçeErkekUğurlu şafak vakti.
Tekinsoy :TürkçeErkekUğurlu soydan gelen kimse.
Tabgaç :TürkçeErkekUlu, saygıdeğer.
Tetiker :TürkçeErkekUyanık, çevik, becerikli kimse.
Tepedelen :TürkçeErkekYalçın kayalar üstüne yapılmış şato.
Tendürek :TürkçeErkekYanardağ ağzı.
Törüm :TürkçeErkekYaradılış.
Türemen :TürkçeErkekYasa adamı, hukukçu.
Taydaş :TürkçeErkekYaşıt, akran.
Tayguner :TürkçeErkekYaşlı kimse.
Taze :FarsçaKızYeni, körpe, genç.
Türkalp :TürkçeErkekYiğit Türk.
Tendübay :Moğ. +TürkçeErkekYiğit, cesur kimse.
Tendü :Moğ.ErkekYiğit, cesur.
Tümerkan :TürkçeErkekYiğit.
Torumtay :TürkçeErkekYırtıcı bir kuş türü.
Tuğrul :TürkçeErkekYırtıcı bir kuş.
Tevil :ArapçaErkekYorumlama.
Tüzünalp :TürkçeErkekYumuşak başlı, asil, sakin yiğit.
Tüzün :TürkçeErkekYumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse.
Tokyürek :TürkçeErkekYürekli, cesur kimse.
Topdemir :TürkçeErkekYuvarlak demir.
Topak :TürkçeErkekYuvarlak.
Tanyüz :TürkçeKızYüzü şafak gibi aydınlık ve parlak olan.
Tunççağ :TürkçeErkekZamanının sağlam ve güçlü kimsesi.
Talha :ArapçaErkekZamk ağacı.
Tekal :TürkçeErkek“Bir tane al“ anlamında kullanılan bir ad.
Tamal :Arapça +TürkçeErkek“Bütünüyle ele geçir“ anlamında kullanılan bir ad..
Tezal :Farsça +TürkçeErkek“Çabucak al“ anlamında kullanılan bir ad.
Tezol :Farsça +TürkçeErkek“Çabuk davran, daima hareketli ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tezerol :Farsça +TürkçeErkek“Çabuk iş gören, becerikli biri ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Temizol :TürkçeErkek“Doğru ve iyi ahlaklı ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tokta :TürkçeErkek“Dur, yerleş, uzun süre kal“ anlamında kullanılan bir ad..
Tutel :TürkçeErkek“El tut, yardım et“ anlamında kullanılan bir ad.
Tünal :TürkçeErkek“Geceleyin al“ anlamında kullanılan bir ad.
Torkal :TürkçeErkek“Hep utangaç ve çekingen ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Temizkal :TürkçeErkek“Her zaman doğru ve dürüst ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Türkol :TürkçeErkek“Her zaman Türk kal“ anlamında kullanılan bir ad.
Tümkal :TürkçeErkek“Olduğun gibi kal, bozulma“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanver :TürkçeErkek“Şafak gibi ışık saç, aydınlat“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanyücel :TürkçeErkek“Şafak gibi temiz ve parlak ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanser :TürkçeErkek“Şafak vakti gibi aydınlık saç“ anlamında kullanılan bir ad.
Tangör :TürkçeKız“Şafak vaktinin parlaklığını gör“ anlamında kullanılan bir ad.
Tansen :TürkçeErkek“Sen şafak gibi aydınlık ve parlaksın“ anlamında kullanılan bir ad.
Teksen :TürkçeErkek“Sen teksin, eşsizsin“ anlamında kullanılan bir ad.
Tınal :TürkçeErkek“Soluk al, yaşamını sürdür“ anlamında kullanılan bir ad.
Tansev :TürkçeKız“Tan vakti gibi olan parlaklığı ve güzelliği sev“ anlamında kullanılan bir ad.
Tekol :TürkçeErkek“Tek ve benzersiz ol“ anlamında kullanılan bir ad..
Tuğal :TürkçeErkek“Tuğ takın“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuğsavul :TürkçeErkek“Tuğla uzaklaş“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuğsavun :TürkçeErkek“Tuğunla savun“ anlamında kullanılan bir ad.
Türkdoğdu :TürkçeErkek“Türk olarak doğdu“ anlamında kullanılan bir ad..
Tanın :TürkçeErkek“Ünlen, herkes adını duysun“ anlamında kullanılan bir ad.
Tacal :Arapça +TürkçeErkek“Üstün ol, baş ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuter :TürkçeErkek“Yiğitliği, cesareti sürdür“ anlamında kullanılan bir ad.

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.
(RAHMÂN- 26,27)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
  • Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir.
  • Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz.
  • Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir.
  • Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez.
  • Her zorluğun çözümü sevgidir.
  • Allah var gayrı yok sevgi var dert yok.
  • Allah de ötesini bırak.
  • Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız.
  • Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur.
  • Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır.
  • Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.(Mevlana)
  • Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar.
  • Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum"
  • Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır.
  • Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara.
  • Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır.
  • Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin.
  • İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir.
  • Kalıcı dostluklar edinin.
  • İhvan gibi yaşa, gerisine karışma.
  • Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır.
  • İslam dini istişare esaslıdır.
  • Allah için affet, Allah için paylaş.
  • İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın.
  • Kul, iradesini Allah’a teslim edendir.
  • Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun.
  • "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok.
  • Ben merkezli değil, biz merkezli olun.
  • Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır.
  • Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın.
  • Kullukta devamlılık esastır.
  • Önce emin insan olmalıyız.
  • Derviş, halinden belli olmalıdır.
  • Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir.
  • Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır.
  • İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur.
  • Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir.
  • Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır.
  • İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır.
  • Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz.
  • Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir.
  • Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak.
  • Bu âleme kavga için gelmedik.
  • Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır.
  • İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır.
  • Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır.
  • Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır.
  • Kazası olmayan tek şey hayatımızdır.
  • Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır.
  • Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur.
  • Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir.
  • En güzel keramet istikamet üzere olmaktır.
  • Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım.
  • Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz.
  • İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir.
  • Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır.
  • Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır.
  • Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır.
  • Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır.
  • Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır.
  • Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır.
  • Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır.
  • Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir.,
  • Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir.
  • Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz.
  • Hakkı görmeyen gözler amadır.
  • Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz.
  • Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz.
  • Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur.
  • Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir.
  • İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir.
  • İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür.
  • Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz.
  • Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin.
  • Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır.
  • Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız.
  • Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız.
  • Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz.
  • Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir.
  • Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır.
  • Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır.
  • Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur.
  • Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz.
  • Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür.
  • İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır.
  • İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir.
  • İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır.
  • Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır.
  • Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır.
  • İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır.
  • Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır.
  • Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir.
  • İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır.
  • Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur.
  • Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin.
  • Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız.
  • Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın.
  • Kişi tercihinin neticesini yaşar.
  • İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır.
  • İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır.
  • Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak.
  • Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz.
  • Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir.
  • Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez.
  • Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır.
  • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
  • Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir.
  • Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir.
  • Sevginin tezahürü ibadettir.
  • Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız.
  • Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur.
  • Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir.
  • Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir.
  • İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır.
  • İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır.
  • Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir.
  • Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz.
  • İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır.
  • Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez.
  • Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz.
  • Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur.
  • Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir.
  • Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir.
  • Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur.
  • Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir.
  • Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır.
  • İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır.
  • Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır.
  • Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır.
  • Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez.
  • Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik.
  • Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür.
  • Geceleri ve seher vakti çok özeldir.
  • Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir.
  • Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır.
  • Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür.
  • Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız.
  • Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır.
  • Biz eyvallah tacını, ‘sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız.
  • Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur.
  • Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim.
  • Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım.
  • Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır.
  • İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir.
  • Edep ve âdap dışında nefes almayalım.
  • Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız.
  • Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir.
  • Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir.
  • Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar.
  • "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım.
  • Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir.
  • Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır.
  • Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur.
  • Büyük laf etmemeye çalışalım.Tevazu sahibi olalım.
  • Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir.
  • Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir.
  • Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır.
  • Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim.
  • Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir.
  • Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir.
  • Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz.
  • Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır.
  • Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur.
  • Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır.
  • Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır.
  • Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir.
  • Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır..
  • Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır.
  • Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz.
  • Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur.
  • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
  • İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek.
  • İhvanlık, halde örnek olmaktır.
  • Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz.
  • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz.
  • İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız.
  • Kıyas, şeytani sıfatlardandır.
  • Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz.
  • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz.
  • Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir.
  • Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız.
  • Anlayan ve öğrenen olmalıyız.
  • Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız.
  • Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile yaşanır.Sonra hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir.
  • Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir.
  • Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır.
  • Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir.
  • İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir.
  • Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır.
  • Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir.
  • İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır.
  • Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım.
  • İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır.
  • Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir.
  • Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız.
  • İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir.
  • Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur.
  • Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız.
  • Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız.
  • Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz.
  • Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım.
  • Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar.
  • Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır.
  • Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz.
  • Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz.
  • Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir.
  • Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir.
  • Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun.
  • Gayret, kulluğun esasıdır.
  • Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir.
  • Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir.
  • Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım.
  • Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır.
  • Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz.
  • İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur.
  • Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun.
  • Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır.
  • Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır.
  • Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir.
  • Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır.
  • İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur.
  • Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin.
  • Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur.
  • Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız.
  • Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır.
  • Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder.
  • Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır.
  • Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır.
  • Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır.
  • İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir.
  • Her şeye rağmen seveceğiz
  • Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız
  • Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır.
  • Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız.
  • Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız.
  • Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir.
  • Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz.
  • Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir.
  • Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister.
  • Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz.
  • Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır.
  • Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır.
  • Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir.
  • Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır.
  • İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir.
  • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz.
  • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez.
  • Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir.
  • Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir.
  • Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır.
  • Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım.
  • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
  • İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır.
  • İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir.
  • Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek.
  • İnancı olmayanın istikameti olmaz.
  • İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır.
  • Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz.
  • Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir.
  • Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur.
  • Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız.
  • İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur.
  • “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur.
  • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
  • İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır.
NAMAZ VAKİTLERİ