20 Mayıs 2025
22 Zi'l-ka'de 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






T harfiyle başlayan bebek isimleri


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Tabende :FarsçaKızParlayan, ışık veren.
Tabgaç :TürkçeErkekUlu, saygıdeğer.
Tacal :Arapça +TürkçeErkek“Üstün ol, baş ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tacettin :ArapçaErkekDinin tacı.
Tacızer :Arapça +FarsçaKızAltın taç.
Taci :ArapçaErkekTaç takınmış kimse.
Tacim :ArapçaErkekNoktalama, noktalama.
Tacir :ArapçaErkekTicareti meslek edinmiş olan kimse.
Taciser :Arapça +FarsçaKızBaş tacı, en çok sevilen, sayılan kimse.
Tacver :Arapça +FarsçaErkekTaç sahibi padişah.
Taç :ArapçaKız1. Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık.
2. Gelinlerin başlarına takılan süs.
Taçeser :ArapçaKızDeğerli, nitelikli yapıt.
Taçkın :TürkçeErkekGurur.
Taçlı :TürkçeKızTacı olan.
Taçlıyıldız :TürkçeKızTaç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse.
Taçnur :ArapçaKızIşıktan, nurdan taç.
Taflan :TürkçeKızGülgillerden, kışın yaprağını dökmeyen bir bitki.
Tagan :TürkçeKızGüvercin.
Tagangül :Türkçe +FarsçaKızGüvercin gibi uçarcasına hareketli olan güzel.
Tagay :TürkçeErkek1. Silah.
2. Annenin erkek kardeşi, dayı.
Tağ :TürkçeErkekDağ.
Tağalp :TürkçeErkekDağ gibi gösterişli, heybetli, güçlü yiğit.
Tağar :TürkçeErkekKap, çanak, küp, çömlek.
Tağay :TürkçeErkekbk. Tagay
Tağman :TürkçeErkekDağ gibi iri yarı, gösterişli kimse.
Taha :ArapçaErkekKur´an-ı Kerim'in yirminci surenin adı.
Tahir :ArapçaErkekTemiz, pak.
Tahsin :ArapçaErkek1. Beğenme, alkışlama.
2. Güzelleştirme.
Taibe :ArapçaKızTövbe eden.
Takdir :ArapçaErkekBeğenme, değer verme.
Taki :ArapçaErkekGünahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Takiyettin :ArapçaErkekDindar, mümin.
Talas :TürkçeErkek1. Yelin kaldırdığı toz.
2. Fırtına, kasırga.
3. Can sıkıntısı.
4. Köşe.
5. Oğuzların 24 boyundan biri.
Talât :ArapçaKız1. Yüz, surat, çehre.
2. Güzellik.
Talay :Moğ.Erkek1. Deniz, büyük nehir.
2. Çok, fazla.
Talayer :Moğ. +TürkçeErkekDeniz eri, denizci.
Talayhan :Moğ. +TürkçeErkekDenizlerin hükümdarı.
Talaykan :Moğ. +TürkçeErkekDenizci bir sydan gelen kimse.
Talaykoç :Moğ. +TürkçeErkekDenizci yiğit.
Talaykut :Moğ. +TürkçeErkekMutlu denizci.
Talayman :TürkçeErkekDeniz adamı, denizci.
Talaz :TürkçeErkekKasırga, fırtına.
Talha :ArapçaErkekZamk ağacı.
Tali :ArapçaErkekbk. Talih
Talia :ArapçaKızTalih, şans, kısmet.
Talibe :ArapçaKızİsteyen, istekli.
Talih :ArapçaErkekŞans, baht.
Taliye :ArapçaKız1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden.
2. Kur’an okuyan.
Talu :TürkçeErkek1. Seçkin, seçilmiş, güzel.
2. İki kürek kemiği arası.
Taluy :TürkçeErkekbk. Talay
Taluyhan :TürkçeErkekbk. Talayhan
Tamal :Arapça +TürkçeErkek“Bütünüyle ele geçir“ anlamında kullanılan bir ad..
Tamam :ArapçaKızArka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan bir ad.
Tamar :TürkçeErkekbk. Damar
Tamay :Arapça +TürkçeErkekAyın bütün durumu, dolunay.
Tamaydın :Arapça +TürkçeErkekİlerici, her yönüyle aydın kimse.
Tamçelik :Arapça +TürkçeErkekÇelik gibi güçlü kimse.
Tamer :Arapça +TürkçeErkekTümüyle nitelikli kişi.
Tamerk :Arapça +TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli kimse.
Tamgül :Arapça +FarsçaKızGerçekten gül gibi güzel olan kimse.
Tamkan :Arapça +TürkçeErkekSaygın bir soydan gelen kimse.
Tamkoç :Arapça +TürkçeErkekKoç gibi güçlü kimse.
Tamkurt :Arapça +TürkçeErkekKurt gibi güçlü kimse.
Tamkut :Arapça +TürkçeErkekÇok mutlu, talihli kimse.
Tamtürk :Arapça +TürkçeErkekTürklüğün bütün niteliklerini taşıyan kimse.
Tan :TürkçeKız1. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak vakti.
2. Sabah akşam esen serin rüzgâr.
Tanaçan :TürkçeErkekSabah vaktindeki alaca karanlık.
Tanaçar :TürkçeErkekSabah vaktindeki alaca karanlık
Tanak :TürkçeErkekGarip, tuhaf, şaşırtıcı.
Tanal :TürkçeKızŞafak gibi aydınlık insan.
Tanalp :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık yiğit.
Tanaltan :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık hükümdar.
Tanbek :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık bey.
Tanberk :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık, güçlü insan
Tancan :Türkçe +FarsçaErkekÖzü aydınlık kimse.
Tandan :TürkçeKızTan vaktinde doğan kimse.
Tandoğan :TürkçeErkekŞafak vaktinde doğan kimse.
Tandoruk :TürkçeErkekŞafak vaktinde doğmuş gururlu kimse.
Tanegül :FarsçaKızGül tanesi.
Tanel :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık, güçlü eli olan kimse.
Tanelgin :TürkçeKızŞafak gibi aydınlık, gurbette yaşayan kimse.
Taner :TürkçeKızŞafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
Tangör :TürkçeKız“Şafak vaktinin parlaklığını gör“ anlamında kullanılan bir ad.
Tangüç :TürkçeErkekŞafak vakti gibi parlak, güçlü kimse.
Tangül :Türkçe +FarsçaKızŞafak vakti gibi parlak olan güzel.
Tangülü :TürkçeKızbk. Tangül
Tangün :TürkçeKızŞafakla başlayan aydınlık gün.
Tanhan :TürkçeErkekŞafak vakti gibi parlak, güçlü hükümdar.
Tanhatun :TürkçeKızŞafak vakti gibi parlak, güçlü kadın.
Tanık :TürkçeErkekŞahit.
Tanın :TürkçeErkek“Ünlen, herkes adını duysun“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanır :TürkçeErkek1. Anımsayan.
2. Bilip ayıran, seçen.
Tanırcan :Türkçe +FarsçaErkekAnımsayan, bilip ayıran, seçen kimse.
Tanış :TürkçeErkekBildik, tanıdık, dost.
Tanju :TürkçeErkekTürk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen san.
Tankan :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık, temiz soydan gelen kimse.
Tankoç :TürkçeErkekŞafak vakti gibi aydın, güçlü kimse
Tankut :TürkçeKızŞafak vakti gibi parlak, mutlu kimse.
Tanla :TürkçeErkekŞafak.
Tanlak :TürkçeErkekbk. Tanla
Tanören :TürkçeErkekŞafak vaktinde de çalışan kimse.
Tanpınar :TürkçeErkekŞafak vakti gibi parlak, temiz kimse.
Tanrıkorur :TürkçeErkekTanrı'nın koruduğu kimse.
Tanrıkul :TürkçeErkekbk. Tanrıkulu
Tanrıkulu :TürkçeErkekAllah'ın kulu.
Tanrıöver :TürkçeErkekTanrı'nın övdüğü, Tanrı'nın beğendiği kimse.
Tansal :TürkçeErkekŞafakla ilgili, şafağa ait.
Tansan :TürkçeErkekTan gibi aydınlık, temiz adı olan kimse.
Tansel :Türkçe +ArapçaKızŞafak seli, ışık seli.
Tanseli :Türkçe +ArapçaKızbk. Tansel
Tansen :TürkçeErkek“Sen şafak gibi aydınlık ve parlaksın“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanser :TürkçeErkek“Şafak vakti gibi aydınlık saç“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanses :TürkçeKızSesi güzel olan kimse.
Tansev :TürkçeKız“Tan vakti gibi olan parlaklığı ve güzelliği sev“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanseven :TürkçeErkekSabahı, ışığı, aydınlığı seven.
Tansever :TürkçeErkekSabahı, ışığı, aydınlığı seven kimse.
Tansı :TürkçeErkekŞafak vaktini andıran.
Tansığ :TürkçeErkekbk. Tansık
Tansık :TürkçeErkek1. İnsanın aklının alamayacağı şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize.
2. Özlem, hasret.
3. Değerli, kıymetli.
4. Tatlı, nefis.
Tansoy :TürkçeErkekŞafak gibi aydınlık soyu olan.
Tansu :TürkçeKızŞafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan.
Tantuğ :TürkçeErkekTan ışığı gibi çevresini aydınlatan kimse.
Tantürk :TürkçeErkekTan ışığı gibi çevresini aydınlatan Türk.
Tanuğur :TürkçeErkekUğurlu şafak vakti.
Tanver :TürkçeErkek“Şafak gibi ışık saç, aydınlat“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanyel :TürkçeErkekbk. Tanyeli
Tanyeli :TürkçeKızŞafak vakti esen rüzgâr.
Tanyer :TürkçeErkekbk. Tanyeri
Tanyeri :TürkçeKızGüneş doğmak üzereyken ufukta hafifçe aydınlanan yer.
Tanyıldız :TürkçeKızÇoban yıldızı.
Tanyol :TürkçeKızbk. Tanyolu
Tanyolaç :TürkçeErkekAydınlığa götüren, yol açan.
Tanyolu :TürkçeErkekAydınlık yol.
Tanyu :TürkçeKızbk. Tanju
Tanyücel :TürkçeErkek“Şafak gibi temiz ve parlak ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tanyüz :TürkçeKızYüzü şafak gibi aydınlık ve parlak olan.
Tanzer :Türkçe +FarsçaKızSarı altın rengindeki tan yeri.
Tanzer :Türkçe +FarsçaErkekSarı altın renginde tan yeri.
Tapduk :TürkçeErkekbk. Taptuk
Tapgaç :TürkçeErkek1. Ünlü.
2. Aziz.
Tapık :TürkçeErkek1. Saygı, hürmet.
2. İkram, hizmet.
Tapınç :TürkçeErkek1. Geniş alan.
2. İn.
3. Kuş veya balık kümeleri.
Taplı :TürkçeErkek1. Doğru, düzgün.
2. Uygun, yerinde.
3. Şişman.
Taptuk :TürkçeErkekDoğumuna çok sevinilen çocuklara “bulduk“ anlamında konulan bir ad.
Tarancı :TürkçeErkekÇiftçi, rençper.
Tarçın :FarsçaKız1. Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç.
2. Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla baharat gibi kullanılan kabuğu.
Tardu :TürkçeErkekArmağan, hediye.
Tarduk :TürkçeErkekbk. Tardu
Targan :TürkçeErkekbk. Tarkan
Tarhun :ArapçaErkekHekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki.
Tarı :TürkçeErkek1. Soy, nesil,
2. Ekin.
3. Darı, tahıl.
4. İyi, güzel.
Tarık :ArapçaErkekSabah yıldızı, Venüs.
Tarım :TürkçeKız1. Uygurlarda kadınlara verilen bir san.
2. Göllere, kumluklara dökülen çay kolları.
3. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü
Tarım :TürkçeErkek1. Göllere, kumluklara dökülen çay kolları.
2. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü.
Tarıman :TürkçeErkekTarımla uğraşan kimse, rençper.
Tarımbike :TürkçeKızTarımla uğraşan kadın.
Tarımer :TürkçeErkekTarımla uğraşan kimse.
Tarik :ArapçaErkekTerk eden, bırakan, vazgeçen.
Tarkan :TürkçeErkek1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san.
2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.
Tarman :TürkçeErkekbk. Tarıman
Tartış :TürkçeErkekArmağan.
Taru :TürkçeErkekDarı.
Tasvir :ArapçaKız1. Resim, figür.
2. Yazıyla anlatma, betimleme.
Taşan :TürkçeKızCoşkulu, taşkın kimse.
Taşar :TürkçeErkekCoşkulu, coşkun kimse.
Taşboğa :TürkçeErkekTaş gibi sert, boğa gibi güçlü kimse.
Taşcan :Türkçe +FarsçaErkekTaş gibi sağlam kimse.
Taşdemir :TürkçeErkekTaş ve demir gibi sağlıklı, sağlam kimse.
Taşdöven :TürkçeErkekİş bilen, becerikli, kuvvetli kimse.
Taşel :TürkçeErkekSağlam, güçlü eli olan kimse.
Taşer :TürkçeErkekSağlam, güçlü kimse.
Taşgan :TürkçeErkekPınar, kaynak.
Taşhan :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli hükümdar.
Taşkan :TürkçeErkekSağlam, güçlü soydan gelen kimse.
Taşkent :TürkçeErkekTaş-kent. Özbekistan´ın başkenti.
Taşkın :TürkçeErkek1. Coşkulu, coşkun.
2. Su baskını.
Taştan :TürkçeErkekTaş gibi güçlü.
Tatar :TürkçeErkek1. Bir Türk kavmi.
2. Posta sürücüsü.
3. Gül, zambak vb. çiçeklerin açılmamış goncaları.
Tatarhan :TürkçeErkekTatar soyundan olan han.
Tatarkan :TürkçeErkekTatar soyundan olan kimse.
Tatlı :TürkçeKız1. Lezzetli.
2. Hoşa giden, şirin.
Tatu :TürkçeKızBarış, sulh.
Tav :FarsçaErkek1. Şişman.
2. Harlı.
3. Orman
4. Hız.
5. Boyun eğme.
Tavgaç :TürkçeErkekÇekicilik, cazibe.
Tavlan :TürkçeErkekŞişman.
Tavlı :TürkçeErkek1. İstekli.
2. Boyun eğmiş.
3. Hızlı.
Tavus :ArapçaKızSülüngillerden, erkeğinin tüyleri uzun, kuyruğu parlak, güzel renkli, acı ve tiz sesli, süs hayvanı olarak beslenen bir kuş
Tavuş :TürkçeErkekSes, hafif gürültü, tıkırtı.
Tay :TürkçeErkek1. Eşit, denk, yaşıt.
2. Tek, eşsiz.
3. Yan, taraf.
4. Toy.
5. Atın yavrusu.
6. Çift olan şeyin teki.
7. Çocuk.
Taya :FarsçaKızDadı, sütnine.
Tayak :TürkçeErkek1. Dayanılacak şey, destek.
2. Koruyan, koruyucu.
Tayanç :TürkçeErkekDayanma gücü, sabır.
Tayaydın :TürkçeErkekAydınlık, parlak yüzlü çocuk.
Taybars :Türkçe +FarsçaErkekbk. Taypars
Taybek :TürkçeErkekGüçlü kuvvetli çocuk.
Taycan :Türkçe +FarsçaErkekGenç ve güçlü kimse.
Taydaş :TürkçeErkekYaşıt, akran.
Taydemir :TürkçeErkekGüçlü kuvvetli kimse.
Tayfun :İng.ErkekÇin Denizi'nde ve Hint Denizi'nde görülen güçlü kasırga.
Tayfur :ArapçaErkekKüçük bir kuş türü.
Taygan :TürkçeErkekTek, eşsiz.
Taygun :TürkçeErkekÇocuk, torun.
Tayguner :TürkçeErkekYaşlı kimse.
Tayhan :TürkçeErkekGenç hükümdar.
Taykara :TürkçeErkekEsmer, kara yağız çocuk.
Taykoç :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli çocuk.
Taykut :TürkçeErkekKutlu, uğurlu çocuk.
Tayla :TürkçeErkekbk. Taylak
Taylak :TürkçeErkek1. Yeni doğmuş at yavrusu.
2. Biniye gelmiş iki yaşında at yavrusu.
3. Deve yavrusu.
4. Yaramaz çocuk.
Taylan :TürkçeErkek1. İnce, kibar, güzel, uzun ve düzgün boylu.
2. Çok yağmur yağmasına karşın işlenebilir durumdaki toprak.
Taylaner :TürkçeErkekİnce, kibar, güzel, uzun ve düzgün boylu kimse.
Tayman :TürkçeErkekGenç, taze, toy kimse.
Taymaz :TürkçeErkekDüşmeyen, kaymayan, dengeli kimse.
Taypars :Türkçe +FarsçaErkekPars gibi güçlü kimse.
Tayuk :TürkçeErkekİnce, kibar genç.
Tayyar :ArapçaErkekUçucu, uçan.
Tayyibe :ArapçaKız1. İyi, güzel, hoş.
2. Çok temiz.
Taze :FarsçaKızYeni, körpe, genç.
Tazegül :FarsçaKızGenç, körpe güzel.
Teber :FarsçaErkek1. Küçük balta.
2. Dervişlerin kullandıkları uzun saplı küçük balta.
3. Meşin kesmek için kullanılan araç.
Teberdar :FarsçaErkek1. Baltacı.
2. Yeniçeriler arasında baltalı asker sınıfı.
Teberhun :FarsçaErkekKızıl söğüt, tarhun.
Teberrük :ArapçaKızKutsal ve uğurlu sayma.
Tebessüm :ArapçaKızGülümseme.
Tebrik :ArapçaErkek1. Kutlama.
2. Bereket.
Tecelli :ArapçaKız1. Görünme, belirme.
2. Kader, talih.
3. Allah’ın lütfuna kavuşma.
Tecen :TürkçeErkekMağrur, gururlu.
Tecer :TürkçeErkekBecerikli.
Teceren :TürkçeErkekBecerikli, tasarruflu.
Tecim :TürkçeErkekTicaret.
Tecimen :TürkçeErkek1. Ticaret adamı, tüccar.
2. Tutumlu, idareli.
Tecimer :TürkçeErkekTüccar.
Tecir :TürkçeErkekSürü hayvanlarının alım satımını yapan kimse.
Tedü :TürkçeErkekBilge, zeki, anlayışlı kimse.
Tegin :TürkçeErkekbk. Tekin
Tek :TürkçeErkek1. Biricik, eşi olmayan.
2. Sessiz, hareketsiz, uslu.
Tekal :TürkçeErkek“Bir tane al“ anlamında kullanılan bir ad.
Tekalp :TürkçeErkekEşsiz, benzersiz yiğit.
Tekant :TürkçeErkekBüyük yemin.
Tekay :TürkçeErkekEşsiz ay.
Tekbay :TürkçeErkekÇok değerli, eşsiz, saygın kimse.
Tekbey :TürkçeErkekBiricik, eşsiz bey.
Tekbir :ArapçaErkekAllah büyüklüğünü hatırlama ve “Allahu ekber“ deme.
Tekcan :Türkçe +FarsçaErkekÇok değerli, eşsiz kimse.
Tekçe :TürkçeErkek1. Bir topluluk oluşturan şeylerin her biri.
2. Tek başına, yalnız.
3. Yegâne, eşsiz, benzersiz.
Tekdoğan :TürkçeErkekEşsiz, benzersiz doğmuş olan.
Teke :TürkçeErkek1. Evcil keçinin erkeği.
2. Mert, sözünün eri.
3. Hazar Denizi´nin doğusunda yaşayan bir Türkmen oymağı.
Tekebaş :TürkçeErkekMert, sözünün eri olan kimse.
Tekebey :TürkçeErkekMert, sözünün eri olan bey.
Teker :TürkçeErkekBiricik, eşsiz kimse.
Tekeş :TürkçeErkekCenkçi, savaşkan.
Tekgül :Türkçe +FarsçaKızBiricik güzel.
Tekil :TürkçeErkekTek, bir.
Tekin :TürkçeErkek1. Tek, eşsiz.
2. Uyanık, tetikte.
3. Uslu.
4. Şehzade, prens.
5. Uğurlu.
Tekinal :TürkçeErkekTek ve eşsiz kimse.
Tekinalp :TürkçeErkekTek ve eşsiz yiğit.
Tekinay :TürkçeErkekBiricik ve uğurlu kimse.
Tekindağ :TürkçeErkekUğurlu dağ.
Tekinel :TürkçeErkekEli uğurlu olan kimse.
Tekiner :TürkçeErkekTek, eşsiz ve uğurlu kimse.
Tekinhan :TürkçeErkekTek, eşsiz ve uğurlu hükümdar.
Tekinsoy :TürkçeErkekUğurlu soydan gelen kimse.
Tekir :TürkçeErkek1. Daire, yuvarlak.
2. Çevre, etraf, dolay.
3. Postu siyah çizgili ve benekli, kül renkli kedi.
4. Aralık ayı.
Tekiş :TürkçeErkek1. Her şeyin sonu, bitimi.
2. Boynuzsuz keçi.
Tekiz :TürkçeErkekKar üzerindeki adım adım yol.
Tekmil :ArapçaErkek1. Tam, eksiksiz, hep.
2. Kemale erdirme, tamamlama.
Tekmile :ArapçaKızEk, eklenmiş.
Teknur :Türkçe +ArapçaKızBiricik, ışık saçan güzel.
Tekok :TürkçeErkekOk gibi hızlı harekete eden biricik kimse.
Tekol :TürkçeErkek“Tek ve benzersiz ol“ anlamında kullanılan bir ad..
Teköktem :TürkçeErkekGüçlü, gururlu biricik kimse.
Teköz :TürkçeErkekÖzü benzersiz nitelikler taşıyan kimse.
Teközer :TürkçeErkekÖzü benzersiz nitelikler taşıyan erkek.
Teksen :TürkçeErkek“Sen teksin, eşsizsin“ anlamında kullanılan bir ad.
Teksoy :TürkçeErkekEşsiz bir soydan gelen kimse.
Tekün :TürkçeErkekÇok ünlü kimse.
Tekyay :TürkçeErkekGüçlü ve kuvvetli biricik kimse.
Telek :TürkçeErkek1. Armağan.
2. Dilek.
3. Kuş vb. hayvanların kanat tüyleri.
Telim :TürkçeErkekKibirli.
Telimer :TürkçeErkekKibirli kimse.
Telli :TürkçeErkekNazlı, alıngan, çabuk küsen kimse.
Tellibey :TürkçeErkekNazlı, alıngan, çabuk küsen bey.
Telmize :ArapçaKızÖğrenci, talebe.
Telvin :ArapçaKızRenk verme, boyama.
Temel :Rum.Erkek1. Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler.
2. En önemli, belli başlı, ana, esas.
3. Dayanıklı.
4. Bir yapının sağlam dayanak buluncaya kadar toprak içinde aşağıya doğru uzatılan dip duvarları.
Temelli :TürkçeErkek1. Temeli olan
2. Geçici ve eğreti olmayıp sonuna kadar sürecek olan.
Temenni :ArapçaKızDileme, arzulama, dilek.
Temime :ArapçaKızNazarlık, nazar boncuğu.
Temir :TürkçeErkekDemir.
Temirbay :TürkçeErkekDemir gibi sağlam kimse.
Temircan :Türkçe +FarsçaErkekbk. Demircan
Temirhan :TürkçeErkekbk. Demirhan
Temirkan :TürkçeErkekbk. Demirkan
Temirkut :TürkçeErkekbk. Demirkut
Temirtaş :TürkçeErkekbk. Demirtaş
Temiz :TürkçeKız1. Kirli olmayan, pak.
2. Ahlak yönünden temiz, nezih.
3. Özenle yapılmış, güzel.
Temizalp :TürkçeErkekİyi ahlaklı yiğit.
Temizcan :Türkçe +FarsçaErkekİçi temiz olan kimse.
Temizel :TürkçeErkekDürüst kimse.
Temizhan :TürkçeErkekDürüst hükümdar.
Temizkal :TürkçeErkek“Her zaman doğru ve dürüst ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Temizkan :TürkçeErkekDoğru ve dürüst soydan gelen.
Temizol :TürkçeErkek“Doğru ve iyi ahlaklı ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Temizöz :TürkçeErkekÖzü temiz, dürüst olan kimse.
Temizsan :TürkçeErkekDoğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.
Temizsoy :TürkçeErkekTemiz ve dürüst soydan gelen kimse.
Temre :ArapçaKızBir tek hurma.
Temren :TürkçeErkekOk, kargı gibi silahların ucundaki sivri demir.
Temuçin :TürkçeErkekbk. Timuçin
Temürlenk :Türkçe +FarsçaErkekbk. Timurlenk
Temürşah :Türkçe +FarsçaErkekbk. Demirşah
Tenay :Farsça +TürkçeKızAy gibi beyaz, parlak tenli.
Tendü :Moğ.ErkekYiğit, cesur.
Tendübay :Moğ. +TürkçeErkekYiğit, cesur kimse.
Tendürek :TürkçeErkekYanardağ ağzı.
Tengir :TürkçeErkekCimri.
Tengiz :TürkçeErkekbk. Deniz
Tengizalp :TürkçeErkekbk. Denizalp
Tenigül :Farsça +TürkçeKızTeni gül gibi güzel olan.
Tennur :Farsça +ArapçaKızTeni nur gibi aydınlık, berrak olan, güzel.
Tennure :ArapçaKızMevlevi dervişlerinin sema ayini sırasında giydikleri giysi.
Tenvir :ArapçaErkekAydınlatma, ışıklandırma.
Teoman :TürkçeErkekHun İmparatoru Mete´nin babası.
Tepedelen :TürkçeErkekYalçın kayalar üstüne yapılmış şato.
Tepegöz :TürkçeErkek1. Gözleri yukarı doğru kalkmış kimse.
2. Sağa sola çarpan sakar kimse.
3. Yaramaz çocuk.
4. Herkese çatan, kavgacı.
Tepel :TürkçeErkek1. Bir şeyin en üstteki kısmı.
2. Küçük dağ.
Tepir :FarsçaErkek1. Tahılın taşını ayıklamaya yarayan elek.
2. Ağaç tepesi.
Tercan :Türkçe +FarsçaErkek1. Genç, taze, delikanlı.
2. Kırmızı buğday.
Tercan :Türkçe +FarsçaKız1. Genç, taze, körpe.
2. Kırmızı buğday.
Terek :TürkçeErkekl. Raf, sergen.
2. Merdiven gibi set set olan dağ.
Terem :TürkçeErkekKıl keçisi ile tiftik keçisinin çiftleşmesinden doğan oğlak.
Terim :TürkçeKızİnce, kibar.
Terken :TürkçeKız1. Kraliçe.
2. Güzel kız.
3. Bir tür ok.
Terlan :TürkçeErkekSarı renkli, büyük pençeli, kartala benzeyen bir kuş.
Teşrif :ArapçaErkekŞereflendirme, onurlandırma.
Tetik :TürkçeErkek1. Uyanık, açıkgözlü.
2. Çabuk davranan, çevik.
3. Becerikli.
4. Kedi, köpek vb. hayvanların pençeleri.
5. Önder, kılavuz.
6. Ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela.
Tetiker :TürkçeErkekUyanık, çevik, becerikli kimse.
Tevekkül :ArapçaErkekHerhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma.
Tevfik :ArapçaErkek1. Uydurma, uygun düşürme.
2. Başarıya ulaştırma.
3. Tanrı'nın yardımına kavuşma.
Tevhiddin :ArapçaErkekDinin birliği, birleştiriciliği.
Tevhide :ArapçaKız1. Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme.
2. Allah’ın birliğine inanma.
Tevil :ArapçaErkekYorumlama.
Tevir :ArapçaTavr’danErkek1. Çeşit, tür.
2. Renk.
Tevrat :İbr.KızDört kutsal kitaptan, Hz. Musa’ya indirilen, Allah’ın emirlerini kapsayan kitap.
Tevs :ArapçaErkek1. Sakinlik, dinginlik, durgunluk.
2. Barış, sulh.
Tevsen :FarsçaErkek1. Başı sert at.
2. Dik başlı, inatçı.
Teymur :TürkçeErkekbk. Timur
Tez :FarsçaErkek1. Keskin.
2. Çabuk, hızlı.
Tezal :Farsça +TürkçeErkek“Çabucak al“ anlamında kullanılan bir ad.
Tezalp :Farsça +TürkçeErkekÇabuk, hızlı yiğit.
Tezay :Farsça +TürkçeErkekHızlı, çabuk kimse.
Tezcan :FarsçaErkekTelaşlı, heyecanlı, beklemeye dayanamayan, sabırsız.
Tezcanlı :Farsça +TürkçeErkekAceleci.
Tezel :Farsça +TürkçeKızÇabuk iş gören, becerikli.
Tezer :Farsça +TürkçeKızÇabuk, hızlı, çevik kimse.
Tezeren :Farsça +TürkçeErkekÇabuk ulaşan.
Tezerol :Farsça +TürkçeErkek“Çabuk iş gören, becerikli biri ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tezgül :FarsçaKızAceleci güzel.
Tezkan :Farsça +TürkçeKızKanı kaynayan, heyecanlı kimse.
Tezok :Farsça +TürkçeErkekAcele eden güçlü, kuvvetli kimse.
Tezol :Farsça +TürkçeErkek“Çabuk davran, daima hareketli ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Tezveren :Farsça +TürkçeErkekÇabucak veren.
Tıflıgül :Arapça +FarsçaKızGül tomurcuğu.
Tın :TürkçeErkek1. Can, ruh, öz.
2. Nefes, soluk.
Tınal :TürkçeErkek“Soluk al, yaşamını sürdür“ anlamında kullanılan bir ad.
Tınaz :TürkçeErkekOt veya saman yığını.
Tibet :TürkçeErkekÇin´in batısında özerk bir bölge.
Ticen :FarsçaKızTaçlar.
Tijen :FarsçaKızbk. Ticen
Tilbe :TürkçeKızAbdal, derviş, gezginci ozan.
Tilmaç :TürkçeErkekbk. Dilmaç
Timuçin :TürkçeErkekKatı, sağlam demir.
Timurlenk :Türkçe +FarsçaErkekBir ayağının aksak olması nedeniyle “Aksak Timur“ anlamındaki bu adla anılan Timurlular Hanedanı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı (1336-1405).
Timuröz :TürkçeErkekbk. Demiröz
Tin :TürkçeErkek1. Ruh, can.
2. Sağlam vücutlu.
3. Tepe, zirve.
Tiner :TürkçeErkekSağlam, güçlü, canlı kimse.
Tinkut :TürkçeErkekÖzü uğurlu, kutlu, şanslı kimse.
Tipi :TürkçeErkekKar fırtınası.
Tiraje :FarsçaKızGökkuşağı.
Titiz :TürkçeErkek1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse.
2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse.
3. Huysuz, öfkeli kimse.
Toğan :TürkçeErkekbk. Doğan
Toğay :TürkçeErkekbk. Doğay
Toğuş :TürkçeErkekbk. Doğuş
Tok :TürkçeErkek1. Doymuş, aç olmayan.
2. Kalın ve gür sesli.
3. Kibirli.
Tokal :TürkçeErkekErişkin, olgun.
Tokalan :TürkçeErkekOlgunlaşmış, erginleşmiş.
Tokalp :TürkçeErkekDoymuş, gözü tok yiğit.
Tokay :TürkçeErkek1. Dolunay.
2. Zengin, yiğit dövüşçü.
3. Nehir kıvrımı.
4. Orman.
Tokcan :Türkçe +FarsçaErkekGönlü tok olan.
Tokdemir :TürkçeErkekDemir gibi sağlam ve güçlü olan kimse.
Tokel :TürkçeErkekEli açık, cömert kimse.
Toker :TürkçeErkekGözü tok kimse.
Tokgöz :TürkçeErkekAçgözlü olmayan.
Tokhan :TürkçeErkekGözü tok hükümdar.
Tokkan :TürkçeErkekGözü tok bir soydan gelen kimse.
Toköz :TürkçeErkekGözü ve gönlü doymuş olan kimse.
Tokta :TürkçeErkek“Dur, yerleş, uzun süre kal“ anlamında kullanılan bir ad..
Toktahan :TürkçeErkekSürekli olan hükümdar.
Toktamış :TürkçeErkek1. Bir yere yerleşmiş, oturmuş kimse.
2. Dinmiş, sakinleşmiş kimse.
Toktaş :TürkçeErkekGözü tok sağlam yapılı ve güçlü kimse.
Toktimur :TürkçeErkekbk. Tokdemir
Toktuğ :TürkçeErkekGözü tok, savaşçı kimse.
Toku :TürkçeErkekTokmak, değnek.
Tokuş :TürkçeErkekSavaş.
Tokuşhan :TürkçeErkekSavaşçı hükümdar.
Tokuz :TürkçeErkek1. Dokuz.
2. Kalın ve sık dokunmuş kumaş.
Tokuzer :TürkçeErkekDokuz kişi.
Tokuztuğ :TürkçeErkekDokuz tane tuğ.
Tokyay :TürkçeErkekGözü tok, kuvvetli ve sağlam yapılı kimse.
Tokyürek :TürkçeErkekYürekli, cesur kimse.
Tokyüz :TürkçeErkekAçgözlü olmadığı yüzünden anlaşılan kimse.
Tola :TürkçeErkek1. Dolu, boş olmayan.
2. Güçlü, korkusuz.
3. Keyif, neşe.
Tolay :TürkçeErkekTopluluk, cemiyet.
Tolga :TürkçeErkekSavaşçıların başlarına giydikleri demir başlık.
Tolgahan :TürkçeErkekSavaşa hazır hükümdar.
Tolgan :TürkçeErkekDolanan, dolaşan.
Tolgay :TürkçeErkekÇevre, dolay.
Tolgunay :TürkçeKızDolunay.
Tolon :TürkçeErkekbk. Tolun
Tolonay :TürkçeErkekbk. Dolunay
Tolonbay :TürkçeErkekbk. Tolunbay
Tolun :TürkçeErkekAyın on dördü, dolun.
Tolunbay :TürkçeErkekAyın on dördü gibi güzel olan kimse.
Tolunbike :TürkçeKızAyın on dördü gibi parlak ve güzel olan kadın.
Toluntiğin :TürkçeErkekAyon on dördü gibi güzel olan hükümdar.
Tomris :TürkçeKızPeçenek Türklerinden bir kadın kahraman. Tarihte, Pers Kralı II. Keyhusrev’le savaşmış olan Massagetlerin ünlü kraliçesi. “Tomur veya temir, demir” kelimeleriyle ilgi kuranlar vardır.
Tomurcuk :TürkçeKızBir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek veya yaprak verecek olan filiz.
Tongal :TürkçeErkek1. Zengin kimse.
2. Yaşlı erkek.
Tongar :TürkçeErkek1. Büyük, güçlü.
2. Yaşlı.
Tonguç :TürkçeErkek1. En büyük çocuk.
2. Bir tür kuş, baykuş.
Tongur :TürkçeErkek1. Zor anlayan, kalın kafalı.
2. Çirkin sesli.
3. Yuvarlak.
4. Düğünleri yöneten kimse.
Topa :TürkçeErkek1. Beceriksiz.
2. Kötü.
Topaç :TürkçeErkek1. Çocukların sicim sarıp salarak çevirdikleri armut biçimindeki oyuncak.
2. Sağlıklı, gürbüz çocuk.
Topak :TürkçeErkekYuvarlak.
Topaz :Fr.KızAlüminyum silikatı ve florinden oluşan, kahverengi veya soluk sarı renkte değerli taş.
Topçam :TürkçeErkekToplu ve düzenli çam türü.
Topçay :TürkçeErkekKıvırıla kıvrıla akan ırmak.
Topdemir :TürkçeErkekYuvarlak demir.
Topel :TürkçeErkekEli sıkı, fazla cömert olmayan kimse.
Toper :TürkçeErkekTopçu asker.
Toprak :TürkçeErkek1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü.
2. Ülke, memleket.
3. İşlenmiş arazi.
Topuz :TürkçeErkek1. Ucu top biçiminde eski bir silah..
2. Top biçiminde toplanmış saç.
Tor :TürkçeErkek1. Toy, deneyimsiz.
2. Ürkek, çekingen, utangaç.
3. Mağrur, gururlu.
4. Fidan.
5. Tok sözlü.
6. Balık ağı.
Toralp :TürkçeErkekGururlu yiğit.
Toran :TürkçeErkek1. Güçlü, kuvvetli, iri yarı kimse.
2. Yiğit, kahraman.
Torcan :Türkçe +FarsçaErkekÇekingen, utangaç kimse.
Torel :TürkçeErkekGururlu kimse.
Torgay :TürkçeErkekSerçe, tarla kuşu.
Torhan :TürkçeErkekGururlu hükümdar.
Torkal :TürkçeErkek“Hep utangaç ve çekingen ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Torkan :TürkçeErkekGururlu ve tok sözlü soydan gelen kimse.
Torlak :TürkçeErkek1. Güzel, genç, yakışıklı.
2. İyi gelişmiş ağaç fidanı.
Toros :TürkçeErkekAnadolu´nun güney kesiminde Akdeniz kıyıları boyunca uzanan sıradağ.
Torumtay :TürkçeErkekYırtıcı bir kuş türü.
Torun :TürkçeErkekBir kimseye göre çocuğunun çocuğu.
Tosun :TürkçeErkekSağlıklı, tıknaz delikanlı.
Tosunbey :TürkçeErkekSağlıklı, tıknaz bey.
Totuk :TürkçeErkekEski Türklerde askerî vali.
Toy :TürkçeErkek1. Genç olduğu için deneyimsiz, beceriksiz.
2. Ziyafet, yemekli eğlence.
3. Göçebe kuşlardan kızıl tüylü, eti yenir bir kuş.
Toyboğa :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli, deneyimsiz kimse.
Toycan :Türkçe +FarsçaErkekÇok genç ve deneyimsiz kimse.
Toydemir :TürkçeErkekÇok genç ve deneyimsiz güçlü kimse.
Toygar :TürkçeErkekbk. Turgay
Toygun :TürkçeErkek1. Genç delikanlı.
2. Çakırdoğan.
Toyka :TürkçeErkekBüyük, kalın sopa.
Tozan :TürkçeErkek1. İnce toz tanesi.
2. Tozu çok olan yer.
3. Kar fırtınası.
Tozun :TürkçeErkekSoylu, asil.
Tökel :TürkçeErkekÇok.
Tölek :TürkçeErkekbk. Dölek
Tömek :TürkçeErkek1. Ekin yığını.
2. Kaba.
3. Alçak, kısa.
4. Top gibi, toprak.
Tör :TürkçeErkek1. Ön, orun, şeref yeri.
2. Evin veya odanın en önemli, en iyi yeri.
3. Evde veya odada saygıdeğer kişilerin oturduğu başköşe.
Töre :TürkçeKız1. Eğitim, görgü, gelenek.
2. Soyluluk, asalet.
3. Eksiksiz, mükemmel.
4. Geline verilen armağan.
Töregün :TürkçeErkekEksiksiz, kusursuz kimse.
Törehan :TürkçeErkekEksiksiz, kusursuz hükümdar.
Törel :TürkçeErkekTöreye uygun olan, töre ile ilgili.
Töreli :TürkçeErkek1. Güzel.
2. İyi.
3. Konuk ağırlamayı seven.
4. Soylu.
Tören :TürkçeErkekAnma, kutlama gibi amaçlarla yapılan toplantı.
Törü :TürkçeErkekbk. Töre
Törüm :TürkçeErkekYaradılış.
Töz :TürkçeErkekKök, asıl, cevher.
Tözüm :TürkçeErkek1. Sabırlı.
2. Alçak gönüllü.
Tuba :ArapçaKız1. Güzellik, iyilik, hoşluk.
2. Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç.
Tufan :ArapçaErkek1. Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur.
2. Şiddetli yağmur.
Tugay :TürkçeErkekAlayla tümen arasındaki askerî birlik.
Tuğ :TürkçeErkek1. Bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca tüy, sorguç.
2. Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs.
Tuğal :TürkçeErkek“Tuğ takın“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuğalp :TürkçeErkekTuğ takınmış yiğit.
Tuğaltan :TürkçeErkekTuğ takınmış hükümdar.
Tuğaltay :TürkçeErkekTuğ takınmış değerli, yüce kimse.
Tuğba :ArapçaKızbk. Tuba
Tuğbay :TürkçeErkekEskiden tugay komutanlığı yapan albay.
Tuğcu :TürkçeErkekOsmanlı döneminde savaşlarda padişahın tuğlarını taşıyan kimse.
Tuğçe :Türkçe +FarsçaKızKüçük tuğ.
Tuğhan :TürkçeErkekTuğu olan hükümdar.
Tuğkan :TürkçeErkekSoyu savaşçı olan kimse.
Tuğkun :TürkçeErkekİzinsiz yanına varılmayan; varlıklı, saygın.
Tuğlu :TürkçeErkek1. Bayraklı, sancaklı.
2. Şımarık.
Tuğluk :TürkçeErkekbk. Tulum
Tuğra :TürkçeErkekOsmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret.
Tuğrul :TürkçeErkekYırtıcı bir kuş.
Tuğrultekin :TürkçeErkekGözü pek hükümdar.
Tuğsan :TürkçeErkekTuğuyla ünlü olmuş kimse.
Tuğsav :TürkçeErkekTuğuyla ünlenmiş kimse.
Tuğsavaş :TürkçeErkekSavaş için tuğunu takınmış olan kimse.
Tuğsavul :TürkçeErkek“Tuğla uzaklaş“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuğsavun :TürkçeErkek“Tuğunla savun“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuğsel :Türkçe +ArapçaErkekÇokça tuğu olan.
Tuğser :TürkçeErkekBaştuğ.
Tuğtaş :TürkçeErkekTuğ takınmış güçlü kimse.
Tuğtay :TürkçeErkekTuğ takınmış benzersiz kimse.
Tuğtekin :TürkçeErkekTuğ takmış hükümdar.
Tuğyan :ArapçaKızCoşma, taşma, coşkunluk.
Tuhfe :ArapçaKız1. Armağan, hediye.
2. Hoşa giden, güzel şey.
Tulca :TürkçeKız1. Tül kadar ince olan.
2. Hayalden de güzel olan.
Tulga :TürkçeErkekbk. Tolga
Tulgar :TürkçeErkekAzim, irade.
Tulû :ArapçaErkekDoğma, doğuş.
Tulûi :ArapçaErkekDoğan.
Tulum :TürkçeErkek1. Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi.
2. Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda.
3. Şişman, tombul.
Tulun :TürkçeErkekDolun.
Tuman :TürkçeErkek1. Nem, çiy.
2. Duman, sis.
3. Şalvar.
Tumay :TürkçeErkekSessiz, sakin.
Tun :TürkçeErkekGönül rahatlığı.
Tuna :TürkçeKız1. Çok, bol.
2. Yavru.
3. Görkemli, gösterişli.
Tunacan :Türkçe +FarsçaErkekGörkemli, gösterişli kimse.
Tunahan :TürkçeErkekGörkemli, gösterişli hükümdar.
Tunakan :TürkçeErkekGörkemli, gösterişli soydan gelen kimse.
Tunay :TürkçeErkek1. Sessiz, sakin.
2. Gece görünen aydınlık.
Tunca :TürkçeErkekBalkan yarımadasında Meriç ırmağının kolu.
Tuncal :TürkçeErkekAl renkli tunç.
Tuncalp :TürkçeErkekTunç gibi güçlü, kuvvetli yiğit.
Tuncay :TürkçeKızTunç renginde ay.
Tuncel :TürkçeErkekTunç gibi güçlü eli olan kimse.
Tuncer :TürkçeErkekTunç gibi güçlü kimse.
Tunç :TürkçeErkekKoyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz.
Tunçal :TürkçeErkekbk. Tuncal
Tunçalp :TürkçeErkekbk. Tuncalp
Tunçaral :TürkçeErkekBirine destek olan güçlü kimse.
Tunçay :TürkçeErkekbk. Tuncay
Tunçbilek :TürkçeErkekBileği güçlü olan kimse.
Tunçboğa :TürkçeErkekSağlam, güçlü olan kimse.
Tunççağ :TürkçeErkekZamanının sağlam ve güçlü kimsesi.
Tunçdemir :TürkçeErkekGüçlü ve kuvvetli kimse.
Tunçel :TürkçeErkekbk. Tuncel
Tunçer :TürkçeErkekbk. Tuncer
Tunçkan :TürkçeErkekGüçlü soydan gelen kimse.
Tunçkaya :TürkçeErkekGüçlü ve sağlam yapılı kimse.
Tunçkılıç :TürkçeErkekGüçlü ve kuvvetli olan kimse.
Tunçöven :TürkçeErkekGüçlüleri öven kimse.
Tunçsoy :TürkçeErkekKöklü, güçlü soydan gelen kimse.
Tunçtürk :TürkçeErkekSağlam ve güçlü Türk.
Tunga :TürkçeErkek1. Görkemli, kuvvetli, muazzam.
2. Yiğit, kahraman.
3. Rütbe, unvan.
4. Bir tür kaplan.
Tunguç :TürkçeErkekbk. Tonguç
Tur :TürkçeErkek1. Delikanlı, genç.
2. Gelir, kazanç, verim.
3. Ar. Dağ.
4. Fr. Devir, dolaşma.
Tura :TürkçeErkek1. Tuğra.
2. Kalkan, siper.
Turaç :TürkçeKızKeklik cinsinden, eti yenen bir av kuşu.
Turaç :TürkçeErkekKeklik cinsinden eti yenir bir av kuşu.
Tural :TürkçeErkekDuran, yaşayan.
Turalp :TürkçeErkekGenç, delikanlı yiğit.
Turan :TürkçeErkek1. Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı.
2. Türklerin Orta Asya'daki en eski yurtları.
Turatekin :TürkçeErkekTuğralı hükümdar.
Turay :TürkçeErkekAy gibi güzel genç.
Turbay :TürkçeErkekGenç kimse.
Turcan :Türkçe +FarsçaErkekGenç, delikanlı.
Turfa :ArapçaKızAz bulunur, nadir, değerli.
Turgay :TürkçeErkekBoz renkli, küçük, ötücü, tarlalarda yuva yapan bir tür serçe, toygar.
Turgut :TürkçeErkekKonut, oturulacak yer.
Turhan :TürkçeErkek1. Soylu ve seçkin kimse.
2. Eski Türklerde vergi ödemeyen, hükümdar huzuruna izinsiz girebilen, saygın kişi.
Turhatun :ArapçaKızKız çocuk doğumuna son vermek için konulan bir ad.
Turkan :TürkçeErkekKoruyucu, muhafız.
Turna :TürkçeKızTurnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş
Tutel :TürkçeErkek“El tut, yardım et“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuter :TürkçeErkek“Yiğitliği, cesareti sürdür“ anlamında kullanılan bir ad.
Tuti :FarsçaKız1. Papağan.
2. Konuşmayı seven, konuşkan.
Tutku :TürkçeErkek1. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras.
2. Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç.
Tutkun :TürkçeKız1. Gönül vermiş.
2. Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün.
Tutu :TürkçeErkekRehin.
Tutuhan :TürkçeErkekRehin alan hükümdar.
Tutuk :TürkçeErkek1. Akıcı, rahat konuşamayan.
2. Eski işlevini göremez duruma gelmiş.
3. Kısılmış, tutulmuş, kesik.
4. Kapalı, tıkalı.
5. Çekingen, sıkılgan.
6. Sıkıntılı.
Tutun :TürkçeErkekEv, aile.
Tutuş :TürkçeErkek1. Çekişme, tartışma.
2. Savaş, mücadele.
3. Tamam, hepsi, bütün.
Tuvana :FarsçaKızGüçlü, kuvvetli.
Tuyan :TürkçeErkek1. Semiz, şişman.
2. Zengin.
3. Kibirli, gururlu.
Tuygun :TürkçeErkek1. Genç, güçlü.
2. Çılgın, şımarık.
3. Duygulu, hassas.
Tuyuğ :TürkçeErkekŞiir, şarkı, türkü.
Tuyuk :TürkçeErkekbk. Tuyuğ
Tuz :TürkçeErkekGüzellik, şirinlik.
Tuzer :TürkçeErkekGüzel, şirin kimse.
Tükel :TürkçeErkek1. Tam, bütün.
2. Mükemmel.
Tükelalp :TürkçeErkekKusursuz yiğit.
Tükelay :TürkçeErkekKusursuz insan.
Tülay :Fr. +TürkçeKızİnce ruhlu güzel.
Tülcan :Fr. +FarsçaKızİnce ruhlu insan.
Tülek :TürkçeErkek1. Kumaz, açıkgöz, düzenci.
2. Efe.
3. Çok genç, delikanlı.
4. Zengin.
5. Saygın kimse.
6. Sakin.
7. Gururlu.
Tülen :TürkçeKızİlk kez çocuk doğuran genç kadın.
Tülin :TürkçeKız1. Kimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale.
2. Ayna.
Tülinay :TürkçeKızKimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale
Tülün :TürkçeKızbk. Tülin
Tümay :TürkçeErkekDolunay
Tümbay :TürkçeErkekGerçekten zengin olan kimse.
Tümcan :Türkçe +FarsçaKızGerçekten dost olan kimse.
Tümel :TürkçeErkekTemel.
Tümen :TürkçeErkek1. On bin.
2. Pek çok.
3. Yığın, küme, sürü.
Tümenbay :TürkçeErkekÇok zengin.
Tümenboğa :TürkçeErkekÇok güçlü ve kuvvetli.
Tümer :TürkçeErkekTam erkek, yiğit.
Tümerdem :TürkçeErkekÇok erdemli.
Tümerkan :TürkçeErkekYiğit.
Tümerkin :TürkçeErkekGerçek özgür.
Tümhan :TürkçeErkekGerçek hükümdar.
Tümkal :TürkçeErkek“Olduğun gibi kal, bozulma“ anlamında kullanılan bir ad.
Tümkan :TürkçeErkekKanlı canlı, sağlıklı.
Tümkoç :TürkçeErkekGerçekten yiğit olan kimse.
Tümkor :TürkçeErkekSıkıntılara göğüs geren kimse.
Tümkurt :TürkçeErkekGerçekten güçlü olan kimse.
Tümkut :TürkçeErkekÇok talihli, kutlu.
Tün :TürkçeKızGece.
Tünak :TürkçeErkekIşıklı, mehtaplı gece.
Tünal :TürkçeErkek“Geceleyin al“ anlamında kullanılan bir ad.
Tünay :TürkçeErkekGece ve ay.
Tünaydın :TürkçeKızAkşamları söylenen iyi dilek ve selâmlama sözü.
Tünaydın :TürkçeErkekAkşamları söylenen iyi dilek ve selâm sözü.
Tüner :TürkçeErkekGece adamı.
Tüney :TürkçeErkek1. Öğle güneşi alan yer.
2. Güneş battıktan sonraki zaman.
3. Güneşli yer.
Tüngür :TürkçeKızPeri.
Türabi :ArapçaErkekTopraktan yaratılmış.
Türe :TürkçeErkek1. Görenek, gelenek, töre.
2. Subay, komutan.
3. Hak ve hukuka uygunluk, adalet.
Türehan :TürkçeErkekTörelere bağlı hükümdar.
Türek :TürkçeErkekTepeliklerin ortasındaki çıkıntı.
Türel :TürkçeErkekHukukla ilgili, hukuksal.
Türeli :TürkçeErkekGüzel.
Türemen :TürkçeErkekYasa adamı, hukukçu.
Türev :TürkçeErkekOluşan, ortaya çıkan, türeyen.
Türgün :TürkçeErkekGünün töresi.
Türk :TürkçeErkek1. Güç, kuvvet.
2. Güzel, civan.
3. Türk soyundan gelen halk.
4. Adam, insan.
Türkalp :TürkçeErkekYiğit Türk.
Türkân :Türkçe +FarsçaKız1. Kraliçe .
2. Güzel kız.
Türkaslan :TürkçeErkekAslan gibi güçlü Türk.
Türkay :TürkçeErkekAy gibi parlak, aydınlık Türk.
Türkcan :Türkçe +FarsçaErkekSevilen Türk.
Türkdoğan :TürkçeErkekTürk olarak doğan.
Türkdoğdu :TürkçeErkek“Türk olarak doğdu“ anlamında kullanılan bir ad..
Türkili :TürkçeErkekTürk yurdu.
Türkine :FarsçaKızTürk gibi güzel.
Türkiye :TürkçeKızTürkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Türkiz :TürkçeKızArkasında Türk gibi onurlu iz bırakan.
Türkkan :TürkçeErkekTürk soyundan gelen.
Türkmen :TürkçeKızTürk’e benzer, Türk’e benzeyen.
Türknur :Türkçe +ArapçaKızAydın olan Türk.
Türkoğlu :TürkçeErkekTürkün oğlu.
Türkol :TürkçeErkek“Her zaman Türk kal“ anlamında kullanılan bir ad.
Türköz :TürkçeErkekÖzü, aslı Türk olan.
Türksan :TürkçeErkekAdı duyulmuş, Türk gibi ünlü.
Türksel :Türkçe +ArapçaErkekCoşkulu Türk.
Türkşen :TürkçeErkekSevinçli Türk.
Türkü :TürkçeKızHece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk.
Türkyılmaz :TürkçeErkekAzimli, yılmayan Türk.
Tüze :TürkçeErkekAdalet, hukuk.
Tüzeer :TürkçeErkekAdaletli kimse.
Tüzel :TürkçeKızTüzeye uygun, hukuksal.
Tüzemen :TürkçeErkek1. Adaletli kimse.
2. Yasa adamı, hukukçu.
Tüzenur :Türkçe +ArapçaKızAdaletiyle ışık saçan.
Tüzmen :TürkçeErkekbk. Tüzemen
Tüzün :TürkçeErkekYumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse.
Tüzünalp :TürkçeErkekYumuşak başlı, asil, sakin yiğit.
Tüzüner :TürkçeErkekSoylu kimse.
Tüzünkan :TürkçeErkekSoylu, asil kandan gelen.
Tüzüntürk :TürkçeKızSoylu, asil Türk.

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.
(BAKARA- 153)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ