İsim | Kökeni | Cinsiyet | Anlamı |
---|---|---|---|
Padişah : | Farsça | Erkek | Hükümdar, sultan. |
Pak : | Farsça | Kız | 1. Temiz, arı. 2. Saf, katışıksız. 3. Kutsal, mübarek. |
Pak : | Farsça | Erkek | 1. Temiz. 2. Saf, katışıksız. 3. Kutsal, mübarek. |
Pakalın : | Far +Türkçe | Erkek | Dürüst, doğru, iyi tanınmış kimse. |
Pakân : | Farsça | Erkek | Ermişler, azizler. |
Pakbaz : | Farsça | Erkek | 1. İçten bağlı, vefalı. 2. Aziz. |
Pakel : | Farsça +Türkçe | Erkek | İyi işler yapan, doğru kimse. |
Paker : | Far +Türkçe | Erkek | Temiz, dürüst, iyi kimse. |
Paki : | Farsça | Erkek | Temizlik, saflık. |
Pakize : | Farsça | Kız | 1. Temiz, lekesiz. 2. Halis, saf. |
Pakkan : | Farsça +Türkçe | Erkek | Temiz soydan gelen kimse. |
Pakman : | Farsça +Türkçe | Erkek | Temiz, dürüst, soylu kimse. |
Paksan : | Farsça +Türkçe | Erkek | Temiz, doğru, namuslu tanınmış kimse. |
Paksu : | Farsça +Türkçe | Kız | Su gibi temiz ve saf olan kimse. |
Paksüt : | Farsça +Türkçe | Kız | Temiz süt emmiş, soyu temiz kimse. |
Pamir : | Türkçe | Kız | Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşki eden sıra dağların adı. |
Pamuk : | Türkçe | Kız | 1. Koza biçimindeki meyvesi, üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi. 2. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş, ince, yumuşak tellerin adı. 3. Yumuşak huylu, ince kişi. |
Papatya : | Rum. | Kız | İlkbaharda çiçek açan, taç yaprakları beyaz, ortası sarı kömeçli bir kır çiçeği. |
Parla : | Türkçe | Kız | “Işık saç, ışılda, ün kazan, tanın“ anlamlarında kullanılan bir ad. |
Parlak : | Türkçe | Kız | 1. Parlayan, ışıldayan. 2. Temiz. 3. Çok başarılı. |
Parlanur : | Türkçe +Arapça | Kız | “Nur gibi parla, ışık saç“ anlamında kullanılan bir ad. |
Parlar : | Türkçe | Kız | Işık saçan, ışıldayan, aydınlık veren. |
Payan : | Farsça | Kız | 1. Son, nihayet. 2. Uç, kenar. |
Paye : | Farsça | Kız | 1. Aşama, rütbe, derece. 2. Basamak, merdiven basamağı. 3. İkizlerin bir yıldızı, Cevza burcu. |
Payende : | Farsça | Kız | 1. Duran, sürekli, daimî. 2. Destek, dayanak. |
Payidar : | Farsça | Kız | 1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı. |
Pek : | Türkçe | Kız | 1. Sert, katı. 2. Sağlam, dayanıklı. 3. Hızlı. |
Pekak : | Türkçe | Kız | Çok temiz, çok ak. |
Pekay : | Türkçe | Kız | Çok parlak, çok güzel. |
Pekbal : | Türkçe | Kız | Çok tatlı, çok sevimli. |
Pekdeğer : | Türkçe | Kız | Çok değerli, çok kıymetli. |
Pekkan : | Türkçe | Kız | Sağlam, temiz soydan gelen. |
Peköz : | Türkçe | Kız | Özü sağlam kimse. |
Peksu : | Türkçe | Kız | Çok saf ve temiz. |
Pekşen : | Türkçe | Kız | Şen, neşeli, mutlu kimse. |
Pelin : | Rum. | Kız | Bileşikgillerden, yapraklarında acı, ıtırlı bir madde bulunan, hekimlikte ve içki yapımında kullanılan bir bitki. |
Pelit : | Arapça | Kız | Çınar, meşe vb. ağaçların meyvesi. |
Pembe : | Türkçe | Kız | Beyaz ile kırmızının karışmasından oluşan açık renk. |
Pembegül : | Türkçe +Farsça | Kız | Pembe rekli gül. |
Perçem : | Farsça | Kız | 1. Kâkül. 2. Yele. 3. Mızrak, bayrak gibi şeylerin başlarına konan püskül. |
Peren : | Farsça | Kız | Ülker yıldızı. |
Peri : | Farsça | Kız | 1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın. |
Perican : | Farsça | Kız | Peri gibi güzel olan. |
Periçehre : | Farsça | Kız | Peri yüzlü, peri kadar güzel. |
Peride : | Farsça | Kız | 1. Uçmuş. 2. Soluk, solmuş. |
Perihan : | Farsça | Kız | 1. Büyücü, perileri davet eden. 2. Periler hükümdarı. |
Perinişan : | Farsça | Kız | Peri gibi, periye benzeyen. |
Perinur : | Farsça +Arapça | Kız | Nur yüzlü, peri kadar güzel. |
Periru : | Farsça | Kız | Peri yüzlü, çok güzel. |
Periveş : | Farsça | Kız | Peri gibi, çok güzel. |
Perizat : | Farsça | Kız | 1. Peri çocuğu. 2. Güzel, çok güzel. |
Perize : | Farsça | Kız | 1. Kırmızı altın. 2. Ateşte pişirilen ekmek. |
Permun : | Farsça | Kız | Bezek, süs. |
Perran : | Farsça | Kız | Uçan, uçucu. |
Pertev : | Farsça | Erkek | Işık, parlaklık. |
Peruze : | Kız | bk. Piruze. | |
Pervane : | Farsça | Kız | Geceleri ışık çevresinde döner küçük kelebek. |
Perver : | Farsça | Kız | Büyüten, yetiştiren, besleyen, koruyan, eğiten. |
Pervin : | Farsça | Kız | Ülker yıldızı, Süreyya. |
Perviz : | Farsça | Kız | 1. Üstün, galip. 2. Güzellik. 3. Cilve. |
Pesen : | Türkçe | Kız | 1. Kırağı, çiy. 2. Sis. 3. İnce ince yağan kar, çisenti. |
Pesent : | Farsça | Kız | 1. Beğenen, beğenmiş. 2. Beğenme, seçme. |
Petek : | Türkçe | Kız | 1. Arıların yumurtalarını bırakmak ve bal depo etmek için yaptığı bal mumu yuvacıklar. 2. Arı kovanı. 3. Topraktan, çamurdan yapılan tahıl ambarı. |
Peyker : | Farsça | Kız | Yüz, surat. |
Peyman : | Farsça | Kız | Yemin, ant. |
Pınar : | Türkçe | Kız | Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak. |
Pırıl : | Türkçe | Kız | 1. Çok parlak, çok ışıklı. 2. Çok temiz 3. Eksiksiz. |
Pırıltı : | Türkçe | Kız | Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık. |
Pırlanta : | İt. | Kız | Değerli bir tür elmas. |
Pıtırca : | Türkçe | Kız | Koyu pembe renkli bir bahar çiçeği. |
Pıtrak : | Türkçe | Kız | 1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışan bir ot. 2. Ağaç dallarında kuruyup dikenleşen küçük budaklar. |
Piran : | Farsça | Kız | Yaşlılar, ulu erenler, ermişler. |
Piraye : | Farsça | Kız | Süs, ziynet. |
Piruze : | Farsça | Kız | Mavi renkli, değerli bir süs taşı, firuze. |
Polat : | Farsça | Erkek | 1. Çelik. 2. Güç, kuvvet. |
Poyraz : | Rum. | Erkek | 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü. |
Prenses : | Fr. | Kız | Hükümdar ailesinden olan kadın. |
Pullu : | Türkçe | Kız | 1. Pulla işlenmiş, pulla süslenmiş. 2. Süslü, bezenmiş. |
Punar : | Türkçe | Kız | bk. Pınar |
Pürçek : | Türkçe | Kız | 1. Şakaklardan sarkan saç, zülüf. 2. Ağaç ve bitkilerin saçak gibi ince kökleri. 3. Oya, püskül, saçak. |
Püren : | Türkçe | Kız | 1. Kimi ağaçlarda, yapraklardan ayrı olarak süren ince yaprak. 2. Çalılık ve sık otlu yerler. 3. Sarı, kırmızı çiçek açan ufak yapraklı, arıların çok sevdiği bir tür ot. 4. Meşe ağacı filizi. |
Pürfer : | Farsça | Kız | Çok parlak, aydınlık. |
Pürşan : | Farsça +Arapça | Kız | Şanlı, şerefli. |
Pürşen : | Farsça +Türkçe | Kız | Neşe dolu, hayat dolu. |
Pütün : | Türkçe | Kız | Olgun, yetkin. |