18 Mart 2025
18 Ramazan 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






N harfiyle başlayan bebek isimleri


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Nabi :ArapçaErkek1. Haberci, haber veren.
2. Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan.
3. Yüksek, yüce.
Nabia :ArapçaKızYerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan.
Nabiye :ArapçaKızHaberci, haber veren.
Naci :ArapçaErkek1. Kurtulan, selamete kavuşan.
2. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik.
Nacil :ArapçaErkekSoyu sopu temiz olan kimse..
Nadi :ArapçaErkek1. Haykıran, çağıran.
2. Meclis, toplantı.
Nadide :FarsçaKızGörülmemiş, az bulunan, değerli.
Nadim :ArapçaErkekPişmanlık duyan, pişman.
Nadime :ArapçaKızPişmanlık duyan, pişman olan.
Nadir :ArapçaErkekSeyrek, az bulunur.
Nadiye :ArapçaKız1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen.
2. Toplantı, meclis.
Nafi :ArapçaErkek1. Yararlı, kârlı.
2. Tanrı adlarındandır.
3. Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
Nafia :ArapçaKızBayındırlık, bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmaların tümü.
Nafile :ArapçaKız1. İşe yaramayan, boş.
2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.
Nafiye :ArapçaKızYok eden, ortadan kaldıran, süren.
Nafiz :ArapçaErkek1. Delip geçen.
2. İçe işleyen, giren.
3. Etkili, sözü geçen.
Nagehan :FarsçaKızAnsızın, birdenbire, vakitsiz.
Nağme :ArapçaKızGüzel ve uyumlu ses, ezgi.
Nahide :ArapçaKızKörpe, genç kız.
Nahire :ArapçaKızAyın ilk günü veya son gecesi.
Nahit :FarsçaErkek1. Zühre, Venüs gezegeni.
2. Ar. Ergenliğe erişmiş
Naibe :ArapçaKızVekil, birinin yerine geçen.
Nail :ArapçaErkekMuradına eren, kazanmış, ele geçirmiş.
Naim :ArapçaErkek1. Bolluk, varlık içinde yaşayış.
2. Cennetin bir bölümü.
Naime :ArapçaKızNazlı büyütülmüş, güzel ve zarif.
Naip :ArapçaErkek1. Birinin yerine geçen.
2. Kadı.
3. Nöbet bekleyen.
Naire :ArapçaKızAteş, alev, sıcaklık.
Nakıp :ArapçaErkekbk. Nakip
Naki :ArapçaErkek1. Temiz, pak.
2. Çok ince, çok güzel, arif.
Nakip :ArapçaErkek1. Bir kavim veya kabilenin başkanı.
2. Bir tekkede, şeyhin yardımcısı olan en eski derviş veya dede
Nakiye :ArapçaKız1. Temiz, pak.
2. Çok ince, çok güzel, zarif.
Nakşıdil :Arapça +FarsçaKızGönül resmi, gönül süsü.
Nalân :FarsçaKızİnleyen, inleyici.
Namal :Farsça +TürkçeErkek“Adın duyulsun, ün kazan“ anlamında kullanılan bir ad.
Namdar :FarsçaErkekNamlı, ünlü.
Name :FarsçaKız1. Mektup.
2. Aşk mektubu.
3. Kitap, dergi.
Namık :ArapçaErkekYazıcı, yazar, kâtip.
Namıka :ArapçaKızYazıcı, yazar.
Nami :FarsçaErkekÜnlü, namlı, şöhretli.
Namiye :ArapçaKız1. Yetişen, büyüyen, artan.
2. Güç kazanma.
Nardan :FarsçaKız1. Nar taneleri.
2. Gözyaşı damlası.
Nardane :FarsçaKızNar tanesi.
Nargül :Arapça +FarsçaKızAteş renginde, kırmızı gül.
Narhanım :Farsça +TürkçeKızNar tanesi gibi kırmızı yüzlü kadın.
Narin :FarsçaKızİnce yapılı, zarif.
Nariye :ArapçaKız1. Ateşle ilgili.
2. Cin, peri.
Narkadın :Farsça +TürkçeKızbk. Narhanım
Nart :TürkçeErkekYürekli, yiğit.
Narter :TürkçeErkekCesur, yürekli kimse.
Nas :ArapçaErkekİnsanlar, halk, herkes.
Nasfet :ArapçaKızİnsaf, adaletli olma.
Nasıf :ArapçaErkek1. Bir şeyi iki eşit parçaya bölen.
2. Ekmek.
Nasır :ArapçaErkekYardımcı, yardım eden.
Nasibe :ArapçaKız1. Pay, hisse.
2. Allah’ın kısmet ettiği şey.
3. Yollara nişan için dikilen tas.
Nasih :ArapçaErkekÖğüt veren.
Nasip :ArapçaErkek1. Pay, hisse.
2. Tanrı´nın kısmet ettiği şey.
Nasip :ArapçaKız1. Pay, hisse.
2. Allah’ın kısmet ettiği şey.
Nasir :ArapçaErkek1. Yayan, saçan.
2. Nesir yazan.
Nasiye :ArapçaKızUnutan, unutmuş olan.
Nasrettin :ArapçaErkekDine yardımı dokunan kimse, yardımcı.
Nasri :ArapçaErkekTanrı yardımıyla, üstünlük ve ülke almakla ilgili.
Nasrullah :ArapçaErkekAllah'ın yardımı.
Nasuh :ArapçaErkek1. Öğütçü, öğüt veren.
2. Temiz, saf.
Nasuhi :ArapçaErkekBozulmaz biçimde tövbe eden.
Naşide :ArapçaKızŞiir okuyan, şiir söyleyen, şiir yazan.
Naşir :ArapçaErkek1. Yayan, dağıtan, saçan.
2. Kitap vb. yayımlayan, çıkaran.
Naşire :ArapçaKızDağıtan, yayan, saçan.
Natık :ArapçaErkek1. Söyleyen, konuşan.
2. Düşünen.
3. Bildiren, bildirici.
Natıka :ArapçaKız1. Söz söyleyen, konuşan.
2. Düşünen.
3. Bildiren, bildirici.
Natuk :ArapçaErkekGüzel, düzgün konuşan, söz söyleyen.
Natuvan :FarsçaErkek1. Zayıf, güçsüz.
2. Beceriksiz.
Nayman :Moğ.Erkek1. Sekiz.
2. Batı Moğolistan'da yaşayan sekiz kabileden oluşan topluluk.
Naz :FarsçaKızKendini beğendirmek için yapılan davranış, cilve.
Nazan :FarsçaKızNazlanan, nazlı, cilveli.
Nazar :ArapçaErkek1. Bakma, göz atma.
2. Düşünme.
3. Göz değme.
4. İtibar, saygı.
Nazbike :Farsça +TürkçeKızNazlı kız.
Nazende :FarsçaKız1. Naz eden, nazlanan, nazlı.
2. Sevgili.
Nazenin :FarsçaKız1. Cilveli, nazlı, hoş.
2. Nazlı büyütülmüş, şımarık.
3. Yapısı ince, narin.
Nazıdil :FarsçaKızGönül nazı, gönül cilvesi.
Nazım :ArapçaErkek1. Düzenleyen, tanzim eden.
2. Manzum yazan.
Nazır :ArapçaErkek1. Bakan, gören.
2. Bakan, vekil.
Nazif :ArapçaErkekTemiz, pak.
Nazife :ArapçaKız1. Temiz, pak.
2. Zarif, kibar.
Nazik :FarsçaErkek1. Saygılı davranan.
2. İnce yapılı, narin.
Nazir :ArapçaErkekBenzer, eş, örnek.
Nazire :ArapçaKızBenzer, örnek, eş.
Nazlan :Farsça +TürkçeKız“Naz yap, kendini beğendir, nazlı, cilveli ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Nazlı :Farsça +TürkçeKızNaz yapan, kendini ağıra satan, işveli, edalı.
Nazlıcan :Farsça +TürkçeKızNazlı kimse.
Nazlıgül :Farsça +TürkçeKızNazlı güzel.
Nazlıhan :Farsça +TürkçeKızNazlı hükümdar.
Nazlım :Farsça +TürkçeKız“Sevdiğim, değer verdiğim, üstüne titrediğim, edalım“ anlamında kullanılan bir ad.
Nazmi :ArapçaErkek1. Nazımla, sözle, şiirle ilgili.
2. Sıralı, tertipli.
Nebahat :ArapçaKızŞan, şeref, onur.
Nebahattin :ArapçaErkekDinin şanı ve şerefi.
Nebi :ArapçaErkek1. Haberci.
2. Peygamber.
Nebih :ArapçaErkekNamlı, ünlü, şerefli.
Nebil :ArapçaErkek1. Yüksek nitelikli ve onurlu.
2. Akıllı, anlayışlı.
3. Bilgili ve erdemli.
Nebile :ArapçaKız1. Yüksek nitelikli ve onurlu.
2. Akıllı, anlayışlı.
3. Bilgili, erdemli.
Nebiye :ArapçaKızHaberci, haber veren, elçi.
Necabet :ArapçaErkekSoy temizliği, soyluluk.
Necabettin :ArapçaErkekDinin soyluluğu.
Necat :ArapçaErkekKurtuluş, kurtulma.
Necati :ArapçaErkekKurtulmuş.
Neccar :ArapçaErkek1. Dülger.
2. Marangoz.
Necdet :ArapçaErkekKahramanlık, yiğitlik, kuvvetli ve gözü pek olma.
Necibe :ArapçaKızSoyu temiz, soylu.
Neclâ :ArapçaKız1. Çocuk, evlat.
2. Kuşak, soy, nesil.
3. Güzel gözlü kadın.
Necmeddin :ArapçaErkekbk. Necmettin
Necmettin :ArapçaErkek1. Dinin yıldızı.
2. Erkek adı.
Necmi :ArapçaErkekYıldızlarla ilgili, yıldızlara ait.
Necve :ArapçaKızTümsek ve yüksek yer
Nedim :ArapçaErkek1. Sohbet arkadaşı.
2. Güzel öykü anlatan, tatlı konuşan.
Nedime :ArapçaKız1. Sohbet arkadaşı.
2. Güzel öykü anlatan, güzel konuşan.
3. Kadın arkadaş.
Nedret :ArapçaErkekAzlık, seyreklik, az bulunma.
Nefaset :ArapçaKız1. Hoşluk, güzellik.
2. Değerlilik.
Nefer :ArapçaErkek1. Bir adam, tek kişi.
2. Er, asker.
Nefi :ArapçaErkekYararlı.
Nefis :ArapçaErkekHerkes tarafından beğenilen, çok güzel.
Nehar :ArapçaErkekGündüz.
Nehip :ArapçaErkek1. Dehşet, korku.
2. Yağmacı, çapulcu.
Nehir :ArapçaKız1. Akarsu, ırmak.
2. Çok, bol, fazla.
Nehire :ArapçaKızÇok, bol, fazla.
Nehri :ArapçaErkekNehirle ilgili olan.
Nejat :FarsçaErkek1. Soy, nesil.
2. Doğa, yaradılış, yapı.
Nejlâ :ArapçaKızbk. Neclâ
Nemutlu :TürkçeErkekİyi bir olay, mutlu bir durum karşısında söylenen bir söz.
Neptün :Fr.KızGüneşe yakınlığı bakımından sekizinci olan gezegen.
Nergis :FarsçaKız1. Çiçekleri ayrı ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, beyaz veya sarı renkte soğanlı bir süs bitkisi.
2. Güzelin gözü.
Nergise :FarsçaKızFil dişi veya kemikten nergis biçiminde oyulmuş tavan süsü.
Nerim :FarsçaErkekPehlivan, yiğit.
Neriman :FarsçaKızPehlivan, yiğit, cesur.
Nermi :FarsçaErkekYumuşaklık, gevşeklik.
Nermin :FarsçaKızYumuşak, nazik, ince.
Nesibe :ArapçaKızSoylu, soyu temiz.
Nesil :ArapçaErkekAynı çağda yaşayan ve hemen hemen aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak.
Nesim :ArapçaErkek1. Yumuşak esinti, yel.
2. Yumuşak huylu.
Nesimi :ArapçaErkekYumuşak huylu.
Nesli :Arapça +TürkçeKızNesligül, Neslihan, Neslişah adlarının kısaltılmış biçimi.
Nesligül :Arapça +Türkçe +FarsçaKızSoyu gül gibi güzel olan.
Neslihan :Arapça +Türkçe +FarsçaKızHan soyundan gelen, soylu.
Neslişah :Arapça +Türkçe +FarsçaKızŞah soyundan gelen.
Nesrin :FarsçaKızBir tür yaban gülü.
Nesteren :FarsçaKızAğustos gülü, yaban gülü.
Neşat :ArapçaKızSevinç, keyif, neşe, şenlik.
Neşe :ArapçaKızSevinç, mutluluk.
Neşecan :Arapça +FarsçaKızNeşeli, sevinçli kimse.
Neşegül :Arapça +FarsçaKızNeşeli, sevinçli güzel.
Neşem :Farsça +TürkçeKız“Sevincim, mutluluğum“ anlamında kullanılan bir ad.
Neşet :ArapçaErkekMeydana gelme, oluşma.
Neşever :Arapça +TürkçeKız“Mutluluk, sevinç ver“ anlamında kullanılan bir ad.
Neşide :ArapçaKız1. Şiir, manzume.
2. Atasözü durumuna gelmiş olan dize veya beyit.
Neşit :ArapçaErkekSevinçli, neşeli, şenlikli.
Neşve :ArapçaKızbk. Neşe
Netice :ArapçaKızSonuç.
Neva :FarsçaKız1. Ses, ahenk, nağme.
2. Refah, mutluluk.
Neval :ArapçaKız1. Talih, kader.
2. Bağış, ihsan.
Nevale :ArapçaKız1. Talih, kısmet.
2. Bağış, ihsan.
3. Yiyecek, içecek şey, azık.
Nevbahar :FarsçaKızİlkbahar.
Nevber :FarsçaKız1. Genç, yeni yetme kız.
2. Turfanda meyve veya sebze.
Nevcan :FarsçaKızYeni doğmuş, küçük, genç.
Nevcivan :FarsçaKızGenç, yeni yetişen.
Nevcivan :FarsçaErkekGenç, delikanlı.
Neveda :Farsça +ArapçaKızYeni tarz, yeni biçim.
Neveser :Farsça +ArapçaKızTürk müziğinde eski bileşik bir makam.
Nevfel :ArapçaErkek1. Deniz.
2. Leyla ile Mecnun hikâyesindeki Mecnun'un adı.
Nevgül :FarsçaKızYeni açmış gül, gonca.
Nevhiz :FarsçaKızYeni yetişmiş, taze, körpe.
Nevide :FarsçaKızİyi, sevinçli haber, müjde.
Nevin :FarsçaKızYeni, çok yeni.
Nevinur :ArapçaKızRenk renk ışık.
Nevir :ArapçaKız1. Parlaklık.
2. Ağaç çiçeği.
Nevnihal :FarsçaKızAğacın taze sürgünü, yeni, körpe fidan.
Nevra :ArapçaKız1. Işıklı olma, parlaklık.
2. Çiçek, özellikle beyaz çiçek.
Nevres :FarsçaKızYeni yetişen, genç, körpe.
Nevreste :FarsçaKızYeni yetişmiş, genç, taze.
Nevrettin :ArapçaErkekDinin ışığı, aydınlığı.
Nevri :ArapçaErkekIşıklı, parlak.
Nevruz :FarsçaErkek1. Yeni gün.
2. Eski İran takvimine göre yeni yılın ve ilkbaharın başlangıç günü.
3. Güneşin koç burcuna girdiği gün.
Nevruz :FarsçaKız1. Yeni gün.
2. Eski İran takvimine göre yeni yılın ve baharın başlangıç günü.
3. Güneşin Koç burcuna girdiği gün.
Nevsal :FarsçaErkekYeni yıl.
Nevsale :FarsçaKızGenç, taze, küçük.
Nevvare :ArapçaKızAğaç çiçeği.
Nevzat :FarsçaErkekYeni doğmuş, yeni doğan çocuk.
Neyire :ArapçaKızbk. Neyyire
Neyran :ArapçaKızbk. Niran
Neyyire :ArapçaKız1. Işıklı, aydınlık.
2. Işık veren cisim, cisme dönüşmüş, cisimleşmiş nur.
3. Güneş.
Neyyiri :ArapçaErkek1. Nurlu, parlak.
2. Işıklı cisim.
3. Güneş
Neyzen :FarsçaErkekNey çalan kimse.
Nezafet :ArapçaKızTemizlik, paklık.
Nezahat :ArapçaKızbk. Nezahet
Nezahattin :ArapçaErkekDinin temizliği.
Nezahet :ArapçaKızTemizlik, ahlak temizliği.
Nezaket :ArapçaKızİncelik, kibarlık.
Nezih :ArapçaErkek1. Temiz, lekesiz, masum.
2. Rahat ve huzur veren.
3. Güzel, kibar.
Nezihi :ArapçaErkekTemiz, saf, ince.
Nezir :ArapçaErkek1. Kendini Tanrı'ya ve ibadete adayan.
2. Bir dilekte bulunan, adak adayan.
Nida :ArapçaErkekBağırma, seslenme.
Nidai :ArapçaErkekBağıran, seslenen.
Nigâr :FarsçaKız1. Resim gibi güzel, sevgili.
2. Put.
3. Resim.
Nihade :FarsçaKızKonulmuş, bırakılmış.
Nihai :ArapçaErkekSonuncu.
Nihal :FarsçaKız1. Fidan, taze sürgün.
2. İnce ve düzgün vücutlu sevgili.
Nihan :FarsçaKız1. Gizli, saklı.
2. Sır, giz.
Nihat :FarsçaErkekDoğa, huy, yaradılış.
Nihayet :ArapçaErkekSon, bitim, uç.
Nil :FarsçaKız1. Mavi, lacivert.
2. Mısır’dan geçip Akdeniz’e dökülen nehir.
Nilay :Farsça +TürkçeKızAyın parlaklığı.
Nilberk :Farsça +ArapçaKızParıltı, ışık.
Nilgûn :FarsçaKızbk. Nilgün
Nilgün :FarsçaKızKoyu mavi renkli, çivit renginde olan.
Nilhan :Farsça +TürkçeErkekNil ve han.
Nili :FarsçaKızLacivert renkli.
Nilsu :Farsça +TürkçeKızNil ve su.
Nilüfer :FarsçaKızYaprakları uzun saplı, çiçekleri büyük, beyaz, su yüzeyinde açan, göl ve su birikintilerinde yetişen su bitkisi
Nimet :ArapçaKız1. İyilik, bağış, lütuf.
2. Mutluluk, saadet.
3. Yiyecek, içecek, azık.
Nimetullah :ArapçaErkekTanrının verdiği nimet.
Niran :FarsçaKız1. Ateşler.
2. Cehennem.
Nisa :ArapçaKız1. Kadın.
2. Kur'an-ı Kerim'de IV. sure.
Nisan :ArapçaErkekYılın dördüncü ayı.
Nisani :ArapçaErkekNisan ayında doğan.
Nisvan :ArapçaKızKadınlar.
Nişan :FarsçaErkekİm, iz, belirti.
Nişanbay :Farsça +TürkçeErkekÜnlü, meşhur, tanınmış kimse.
Niyaz :FarsçaKız1. Yalvarma, yakarma.
2. İstek, arzu.
3. Dua.
Niyazi :FarsçaErkekYalvaran, niyaz eden.
Niyet :ArapçaKızBir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat.
Nizam :ArapçaErkek1. Kural.
2. Düzen, tertip, sıra.
3. Kanun.
Nizamettin :ArapçaErkekDinin nizamı, düzeni.
Nizami :ArapçaErkekTertipli, düzenli.
Nizar :FarsçaErkekZayıf.
Nogay :Moğ.Erkek1. Köpek.
2. Kafkasya'da yaşayan bir Türk kavmi.
Noyan :Moğ.Erkek1. Başkomutan.
2. Bey.
Nuh :ArapçaErkek1. Ağlama.
2. İnanışa göre, üçüncü peygamber olup tufanda bütün canlılardan birer çift alarak bir gemide kurtulmuştur.
Nuhbe :ArapçaKızHer şeyin iyisi, seçkini.
Nuhcan :Arapça +FarsçaErkekNuh Peygamber gibi uzun ömürlü olması istenilen.
Nuhkan :Arapça +TürkçeErkekNuh Peygamber soyundan olan.
Numan :ArapçaErkek1. Kan.
2. Gelincik.
Nur :ArapçaErkek1. Aydınlık, ışık, parıltı.
2. Tanrısal bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık.
3. Kur´an-ı Kerim.
Nural :Arapça +TürkçeErkek“Aydınlık, ışık al“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurâlem :ArapçaKızEvreni, âlemi aydınlatan ışık.
Nuralp :Arapça +TürkçeErkekParlak, ışıklı, aydınlık yiğit.
Nuran :ArapçaKızNurlu, ışıklı, aydınlık.
Nurani :ArapçaErkek1. Işıklı, ışık saçan.
2. Saygı uyandıran, nurlu.
Nuratay :Arapça +TürkçeErkekNurlu, ışık saçan tanınmış kimse.
Nuray :Arapça +TürkçeKızAyın parlaklığı, ay ışığı.
Nuraydın :Arapça +TürkçeErkekAydınlık, ışık, parlaklık.
Nurbaki :ArapçaErkekSürekli aydınlık, nurlu, parlak olan.
Nurbanu :Arapça +TürkçeKızIşık saçan, aydınlık yüzlü, nur yüzlü kadın, hanım.
Nurbay :Arapça +TürkçeErkekNurlu, aydınlık kimse.
Nurben :Arapça +TürkçeKız“Nurluyum, ışık saçıyorum“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurbige :Arapça +TürkçeKızGüzel, parlak kadın.
Nurcan :Arapça +FarsçaErkekNurlu, ışıklı, aydın kimse.
Nurcihan :Arapça +FarsçaKızDünyayı aydınlatan nur, âlemin, dünyanın ışığı.
Nurçin :Arapça +FarsçaKızNur toplayan, ışık derleyen.
Nurdağ :Arapça +TürkçeKızAydınlığı dağlara vuran.
Nurdal :Arapça +TürkçeErkekAydınlık, parlak bir soydan gelen.
Nurdan :Arapça +TürkçeKızIşıktan oluşmuş, nurlu, ışıklı, parlak.
Nurdanay :Arapça +TürkçeKızÇok ışıklı, çok parlak.
Nurdane :Arapça +FarsçaKızNur tanesi.
Nurdide :Arapça +FarsçaKızGöz nuru, göz ışığı.
Nurdil :Arapça +FarsçaKızNurlu gönül, ışıklı gönül.
Nurdoğan :Arapça +TürkçeErkekNurlu, parlak biri biçimde doğan.
Nurdoğdu :Arapça +TürkçeKız“Nur topu gibi bir çocuk dünyaya geldi“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurefşan :Arapça +FarsçaKızIşık saçan, çevresini aydınlatan.
Nurel :Arapça +TürkçeErkekNurlu, ışık saçan kimse.
Nurer :Arapça +TürkçeErkekNurlu, aydınlık, ışık saçan kimse.
Nurersin :Arapça +TürkçeErkek“Sana nur, aydınlık, ışık ulaşsın“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurettin :ArapçaErkekDinin ışığı, nuru.
Nurfer :Arapça +FarsçaKızIşık, aydınlık.
Nurfeza :Arapça +FarsçaKızIşığı artıran, ışık saçan.
Nurfidan :Arapça +Rum.KızNurlu, aydınlık genç.
Nurfide :Arapça +Rum.KızAydın, ışıklı genç.
Nurgök :Arapça +FarsçaKızGöğün aydınlığı, parlaklığı.
Nurgül :Arapça +FarsçaKızAydınlı, ışık saçan güzel.
Nurgün :Arapça +TürkçeKızGüneş ışığı, aydınlığı.
Nurhan :Arapça +TürkçeErkekIşık saçan hükümdar.
Nurhanım :Arapça +TürkçeKızAydınlık, ışık saçan hanım.
Nurhayal :ArapçaKızHayalleri süsleyen aydınlık, ışık.
Nurhayat :ArapçaKızHayat veren ışık, aydınlık.
Nurhilâl :ArapçaKızAy ışığı, parlaklığı.
Nurışık :Arapça +TürkçeKızIşık, aydınlık, parlaklık.
Nuri :ArapçaErkekIşıklı, aydınlık.
Nurihak :ArapçaErkekTanrının ışığı, nuru.
Nurinisa :ArapçaKızKadınlığın nuru, ışığı.
Nuriş :TürkçeKızNuriye adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
Nurkadın :Arapça +TürkçeKızAydın, parlak kadın.
Nurkan :Arapça +TürkçeKızTemiz, aydınlık soydan gelen kimse.
Nurkut :Arapça +TürkçeKızIşıklı, aydınlık, kutlu, uğurlu kimse.
Nurlan :Arapça +TürkçeKız“Işıklan, ışık saç“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurlu :Arapça +TürkçeKız1. Işıklı, aydınlık, parlak.
2. Saygı uyandıran, temiz.
Nurmah :Arapça +FarsçaKızAy gibi güzel ve nurlu.
Nurmelek :ArapçaKızMelek gibi saf ve temiz güzel.
Nurnigâr :Arapça +FarsçaKızIşıklı, aydınlık sevgili.
Nurol :Arapça +TürkçeKız“Aydınlık ol, ışık saç“ anlamında kullanılan bir ad.
Nuröz :Arapça +TürkçeErkekÖzü, içi aydınlık, nurlu olan.
Nurper :Arapça +FarsçaKızIşık kanatlı.
Nurperi :Arapça +FarsçaKızIşıklı, aydınlık, peri kadar güzel.
Nursabah :ArapçaKızIşıklı, aydınlık sabah.
Nursaç :Arapça +TürkçeKız“Işık saç, aydınlat“ anlamında kullanılan bir ad.
Nursal :Arapça +TürkçeKız“Işık saç, çevreni aydınlat“ anlamında kullanılan bir ad.
Nursan :Arapça +TürkçeErkekAydınlık, temiz adı olan.
Nursel :ArapçaErkekIşık seli, aydınlık seli.
Nurselen :Arapça +TürkçeKızÇokça aydınlık, parlaklık.
Nurseli :Arapça +TürkçeKızbk. Nursel
Nursema :ArapçaKızIşıklı, aydınlık gökyüzü.
Nursen :Arapça +TürkçeKız“Sen nur gibi aydınlık, ışıklı, güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
Nursenin :Arapça +TürkçeKız“Aydınlık, parlaklık, ışık senindir“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurser :Arapça +TürkçeKız“Işık ser, çevreni aydınlat“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurseren :Arapça +TürkçeKızIşık seren, aydınlık saçan.
Nursev :Arapça +TürkçeKız“Işığı, aydınlığı, parlaklığı sev“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurseven :Arapça +TürkçeKızAydınlığı, ışığı seven.
Nursevil :Arapça +TürkçeKız“Parlak, aydın güzelller tarafından sevil“ anlamında kullanılan bir ad.
Nursevim :Arapça +TürkçeKızIşık, aydınlık sevgisi.
Nursevin :Arapça +TürkçeKız“Aydınlığı, ışığı, parlaklığı sevin“ anlamında kullanılan bir ad.
Nursim :Arapça +FarsçaKızAydınlık ve gümüş gibi parlak.
Nursima :Arapça +FarsçaKızIşıklı, aydınlık yüz.
Nursine :Arapça +FarsçaKızIşıklı, aydınlık göğsü olan.
Nursu :Arapça +TürkçeKızParlak ve berrak su gibi temiz ve saf olan.
Nursun :Arapça +TürkçeKız“Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurşah :Arapça +FarsçaErkekAydınlık, parak şah.
Nurşen :Arapça +TürkçeKızAydınlık, ışıklı ve mutlu, neşeli kimse.
Nurtaç :ArapçaErkekNurlu, ışıklı taç giymiş olan.
Nurtan :Arapça +TürkçeKızIşıklı, aydınlık tan.
Nurtane :Arapça +FarsçaKızParlak ve ışıklı olan.
Nurtek :Arapça +TürkçeKızNur gibi parlak ve aydınlık olan.
Nurtekin :Arapça +TürkçeErkekNurlu, aydınlık hükümdar.
Nurten :Arapça +FarsçaKızTeni berrak, ışıklı, aydınlık olan.
Nurtop :Arapça +TürkçeKızÇok güzel, ışıktan bir top kadar güzel olan.
Nurullah :ArapçaErkekTanrı'nın nuru.
Nurver :Arapça +TürkçeErkek“Işık, aydınlık ver“ anlamında kullanılan bir ad.
Nurveren :Arapça +TürkçeKızIşık, parlaklık, aydınlık veren.
Nurzat :ArapçaErkekNurlu, aydınlık kişi.
Nurzen :Arapça +FarsçaKızNurlu, ışıklı kadın.
Nurzer :Arapça +FarsçaKızAltın gibi parlak ve değerli olan.
Nusret :ArapçaErkek1. Yardım.
2. Allah’ın yardımı.
3. Üstünlük, başarı.
Nusrettin :ArapçaErkekDinin üstünlüğü.
Nuşabe :FarsçaKızİçene ölümsüzlük vereceğine inanılan su, bengi su, hayat suyu.
Nuşin :FarsçaKızTatlı, lezzetli.
Nuyan :Moğ.Erkekbk. Noyan
Nükhet :ArapçaKızGüzel koku.
Nüvide :FarsçaKızMüjde, hayırlı haber.
Nüvit :FarsçaErkekMüjde, iyi haber.
Nüzhet :ArapçaKız1. Eğlence, neşe.
2. Ferahlık, sevinç.
Nüzhet :ArapçaErkek1. Neşe, eğlence.
2. Ferahlık, sevinç

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok affedici, çok merhametlidir."
(Bkz. Ali İmran, 31)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ