18 Mayıs 2025
20 Zi'l-ka'de 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






M harfiyle başlayan bebek isimleri


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Maarif :ArapçaErkekBilgi, kültür.
Macide :ArapçaKızŞan ve şeref sahibi kimse.
Madelet :ArapçaKızAdalet, doğruluk.
Mağfiret :ArapçaKızAllah’ın, kullarının günahlarını bağışlaması.
Mağrip :ArapçaErkek1. Batı.
2. Akşam.
Mağrur :ArapçaErkek1. Gururlu.
2. Kendine çok fazla güvenen.
Mahbube :ArapçaKızSevilen, sevilmiş, sevgili.
Mahçiçek :Far +TürkçeKızAyçiçeği
Mahfer :FarsçaKızAy aydınlığı, ay ışığı.
Mahfi :ArapçaErkekGizli, saklı.
Mahfuz :ArapçaErkek1. Korunmuş, gözetilmiş.
2. Gizlenmiş, saklanmış.
Mahınev :FarsçaKızYeni ay, ayça, hilal.
Mahi :ArapçaErkekMahveden, yok eden.
Mahinur :Farsça +ArapçaKızIşıklı ay.
Mahir :ArapçaErkekHünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.
Mahizar :FarsçaKızAyın çok olduğu gece.
Mahizer :FarsçaKızbk. Mahizar
Mahmude :ArapçaKızÖvülmüş, övülmeye değer.
Mahmur :ArapçaErkek1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik.
2. Uyku basmış göz, baygın göz.
Mahnur :Farsça +ArapçaKızbk. Mahinur
Mahpare :FarsçaKızbk. Mehpare
Mahperi :FarsçaKızAy gibi, peri kadar güzel.
Mahpeyker :FarsçaKızAy yüzlü, güzel.
Mahra :ArapçaErkek1. Değerli kimse.
2. Elverişli uygun şey.
Mahru :FarsçaKızAy yüzlü, yüzü ay gibi olan güzel.
Mahrur :ArapçaKızHararetli, ateşli.
Mahser :ArapçaErkekHuy, tabiat.
Mahsun :ArapçaErkekGüçlendirilmiş, güçlü.
Mahsure :ArapçaKızKuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.
Mahsut :ArapçaErkek1. Hasat edilmiş, ekini biçilmiş.
2. Biçilmiş ekin.
Mahten :FarsçaKızAy gibi beyaz, ışıklı, parlak teni olan.
Mahya :FarsçaErkekRamazan gecelerinde, camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil veya elektrik ampulleriyle yazılan yazı veya yapılan resim.
Maide :ArapçaKız1. Yemek, ziyafet.
2. Üzerinde yemek bulunan sofra.
3. Kur’an-ı Kerim'in bir suresinin adı.
Mail :ArapçaErkek1. Hevesli, istekli.
2. Eğik, eğri.
Makal :ArapçaErkek1. Söz, lakırtı.
2. Söyleme, söyleyiş.
Makbul :ArapçaErkek1. Kabul olunmuş, alınmış.
2. Beğenilen, hoş karşılanan.
Maklûbe :ArapçaKızTers çevrilmiş, devrilmiş.
Maksude :ArapçaKızUlaşılması istenen şey, istek, emel.
Maksum :ArapçaErkekTaksim edilmiş, ayrılmış, bölünmüş.
Maksume :ArapçaKızTaksim edilmiş, bölünmüş.
Maksur :ArapçaErkek1. Kısaltılmış.
2. Alıkonulmuş.
3. Bir şeye ayrılmış.
Maksut :ArapçaErkekUlaşılması istenilen şey, istek, emel.
Makul :ArapçaErkekAkla uygun iş gören, anlayışlı, mantıklı.
Malik :ArapçaErkekBir şeye sahip, bir şeyi olan.
Malkoç :TürkçeErkekKale muhafızı, koruyucu.
Malkoçoğlu :TürkçeErkekKale koruyucusunun oğlu.
Mançer :TürkçeErkekAşısız kiraz ağacı ve meyvesi.
Manço :TürkçeErkekManda yavrusu.
Mançu :TürkçeErkekKuzeydoğu Çin´de yaşayan Moğol asıllı halktan olan.
Mançuhan :TürkçeErkekMançuların hükümsarı.
Manga :TürkçeErkekOn kişilik askerî birlik.
Mangalay :TürkçeErkek1. Alın.
2. Binici, süvari.
Manolya :Fr.KızÇok iri, beyaz çiçekler açan, yaprakları almaşık, parlak yeşil renkte süs bitkisi.
Mansur :ArapçaErkekTanrı’nın yardımıyla galip, üstün gelmiş.
Mansure :ArapçaKızAllah’ın yardımıyla üstün gelen, galip gelen.
Manzur :ArapçaErkek1. Görünen, görülmüş.
2. Beğenilen.
Maral :Moğ.Erkekbk. Meral
Marifet :ArapçaKızBeceriklilik, el uzluğu.
Martı :İt.KızMartıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı.
Maruf :ArapçaErkek1. Herkesçe bilinen, tanınmış, belli.
2. Ünlü.
Marziye :ArapçaKızHoşa giden, beğenilen.
Masum :ArapçaErkek1. Günahsız, suçsuz.
2. Küçük çocuk.
3. Temiz, saf.
Maşallah :ArapçaErkek1. “Tanrının istediği gibi“ anlamında kullanılan bir ad.
2. “Tanrı nazardan saklasın“ anlamında kullanılan bir ad.
3. Hayret ve memnunluk anlatan söz.
Maşuk :ArapçaErkekSevilen, sevilmiş kimse.
Matlup :ArapçaErkekİstenilen, aranılan, talep edilen şey.
Matuk :ArapçaErkekAzat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış.
Mavi :ArapçaKızGökyüzünün rengi.
Mavisel :ArapçaKızSel gibi coşkun, coşkulu olan.
Maviş :TürkçeKızMavi gözlü, sarışın kız.
Maya :FarsçaKız1. Asıl, öz, kendi, yaradılış.
2. İktidar, güç.
3. Bilgi.
4. Para, mal.
5. Dişi deve.
6. Uzun hava, türkü.
Mazhar :ArapçaErkek1. Bir şeyin göründüğü çıktığı yer.
2. Şereflenme, onurlanma.
Mazlum :ArapçaErkek1. Sessiz, sakin, yumuşak kimse.
2. Zulüm görmüş.
Mazlume :ArapçaKız1. Sessiz, sakin, yumuşak kimse.
2. Zulüm görmüş kimse.
Mebruk :ArapçaErkek1. Kutlanacak kimse, tebriğe layık kimse.
2. Kutlu.
Mebruke :ArapçaKız1. Kutlanacak kimse, tebriğe layık kadın.
2. Kutlu.
Mebrur :ArapçaErkekHayırlı, beğenilmiş, makbul.
Mebus :ArapçaErkekl. Gönderilmiş, yollanmış.
2. Milletvekili.
Mebuse :ArapçaKız1. Gönderilmiş, yollanmış.
2. Milletvekili.
Mecdi :ArapçaErkekBüyüklük, ululuk, şan ve şerefle ilgili.
Mecdut :ArapçaErkekTalihi açık, mutlu, şanslı kimse.
Mecide :ArapçaKız1. Büyük, ulu.
2. Şan ve şeref sahibi.
Mecit :ArapçaErkek1. Büyük, ulu.
2. Şan ve şeref sahibi.
3. Tanrının adlarındandır.
Mecittin :ArapçaErkekDinin ululuğu, büyüklüğü.
Mecnun :ArapçaErkek1. Çılgın, deli, divane.
2. Çılgınca seven, tutkun.
Medar :ArapçaKız1. Dayanak, yardımcı.
2. Neden, sebep, vasıta.
Medayin :ArapçaErkekŞehirler, kentler.
Medeni :ArapçaErkek1. Uygar.
2. Şehirli, şehir halkından olan.
3. Terbiyeli, görgülü, kibar, ince.
Medet :ArapçaErkekYardım, imdat.
Medide :ArapçaKızUzun, uzun süren.
Medih :ArapçaErkekÖvme.
Mediha :ArapçaKızÖvülen, beğenilen kadın.
Medine :ArapçaKız1. Kent, şehir.
2. Hicaz’da Hz. Muhammed’in türbesinin bulunduğu şehir.
Mefhar :ArapçaErkek1. Övünme.
2. Övünmeyi gerektiren şey.
Mefkûre :ArapçaKızÜlkü, ideal.
Meftun :ArapçaErkek1. Gönül vermiş, tutkun.
2. Hayran olmuş, şaşırmış.
Mehabet :ArapçaKız1. Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı.
2. Büyüklük, ululuk, yücelik.
Mehcur :ArapçaErkek1. Bırakılmış, unutulmuş.
2. Uzaklaşmış, ayrılmış.
Mehdi :ArapçaErkekDoğru yolu bulan, hidayete eren.
Mehip :ArapçaErkek1. Heybetli, azametli.
2. Aslan.
Mehir :FarsçaKızAy.
Mehlika :Farsça +ArapçaKızAy parçası, çok güzel kadın.
Mehmet :TürkçeErkekbk. Muhammet
Mehmetçik :TürkçeErkekTürk ulusunun sevgi duygusuyla Türk askerine verdiği ad.
Mehru :FarsçaKızAy yüzlü güzel.
Mehtap :FarsçaKız1. Ay ışığı.
2. Dolunay.
Mehti :ArapçaErkekbk. Mehdi
Mehtiye :ArapçaKızbk. Mehdiye
Mehveş :FarsçaKızAy gibi güzel kadın.
Mekin :ArapçaErkek1. Vakarlı, temkinli, güç sahibi kimse.
2. Oturan, yerleşen.
Mekki :ArapçaErkek1. Mekkeli.
2. Mekke'yle ilgili.
Melâhat :ArapçaKızGüzellik, yüz güzelliği.
Melda :ArapçaKızÇok genç, körpe.
Melek :ArapçaKız1. Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık.
2. Terbiyeli, uysal kimse.
Meleknaz :Arapça +FarsçaKızTerbiyeli, uysal, nazlı kadın.
Meleknur :ArapçaKızTerbiyeli, uysal, güzel kadın.
Melekper :Arapça +FarsçaKızMelek kanatlı.
Melekru :Arapça +FarsçaKızMelek yüzlü.
Melen :TürkçeErkekİşlenmemiş, kıraç toprak.
Melih :ArapçaErkekGüzel, şirin, sevimli.
Melik :ArapçaErkek1. Hükümdar, hakan.
2. Tanrı adlarındandır.
Melike :ArapçaKız1. Kadın hükümdar.
2. Padişah karısı.
Melikhan :Arapça +TürkçeErkekHükümdar.
Melis :Rum.Kız1. Bal, tatlı şey, sevgili, can.
2. Bal arısı.
3. Çayır, çayırlık.
4. Oğul otu.
Melisa :Rum.Kızbk. Melis
Meliz :Kızbk. Melis.
Melodi :Fr.KızBelli bir kurala göre yaratılan, kulağa hoş gelen ses dizisi.
Meltem :TürkçeKızYazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı.
Melûl :ArapçaKız1. Usanmış, bıkmış.
2. Hüzünlü, mahzun.
Memduh :ArapçaErkekÖvülmüş, övülecek.
Memik :TürkçeErkekMehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
Memiş :TürkçeErkekMehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimlerinden biri.
Memnun :ArapçaErkek1. Sevimli, sevinçli.
2. Razı olan, kabul eden.
Memnune :ArapçaKız1. Sevinmiş, sevinçli.
2. Razı olan, kabul eden.
Memun :ArapçaErkekKorkusuz, tehlikesiz, sağlam.
Menaf :ArapçaErkek1. Dağın sivri tepesi.
2. Arap tarihinde Kureyş kabilesini oluşturan boylardan biri.
Menderes :Rum.ErkekBir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım.
Menekşe :FarsçaKızMor renkli, güzel kokulu çiçekler açan, çok yıllık otsu bir bitki.
Menevşe :FarsçaKızbk. Menekşe
Mengi :TürkçeErkekbk. Mengü
Mengli :TürkçeKızBenli, beni olan.
Mengûş :FarsçaKızKüpe.
Mengü :TürkçeKızÖlümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş.
Mengüalp :TürkçeErkekÖlümsüz yiğit.
Mengübay :TürkçeErkekÖlümsüz kimse.
Mengüberti :TürkçeErkek“Tanrı verdi“ anlamında kullanılan bir ad.
Mengücek :TürkçeErkekErzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar´ı içine alan bölgeyi fethederek XIII. yy.´ın ilk yarısına kadar elinde tutan Türk sülalesi.
Mengüç :TürkçeErkekYaşlı.
Mengüer :TürkçeErkekAdı ölümsüzleşmiş kimse.
Mengütaş :TürkçeErkekÖlümsüz anıt.
Mengütekin :TürkçeErkekAdı ölümsüzleşmiş hükümdar.
Mennan :ArapçaErkek1. Çok ihsan eden, veren.
2. Tanrının adlarındandır.
Mensup :ArapçaErkekBir kimseyle, bir şeyle ilgisi veya bağıntısı bulunan.
Mensur :ArapçaErkek1. Saçılmış, dağılmış.
2. Ölçüsüz, uyaksız, manzum olmayan söz.
Mensure :ArapçaKızSaçılmış, dağılmış.
Menşur :ArapçaErkek1. Dağıtılmış, yayılmış, neşrolunmuş.
2. Eskiden padişahların verdiği vezirlik.
Menşure :ArapçaKızDağıtılmış, yayılmış, neşrolunmuş.
Menzur :ArapçaErkek1. Adanmış, söz verilmiş.
2. Adak olarak belirtilmiş.
Meral :Moğ.KızGeyik, ceylan.
Meram :ArapçaKızİstek, niyet, amaç.
Mercan :ArapçaKız1. Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan.
2. Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları yapımında kullanılan madde.
3. Açık kırmızı renkte bir balık türü.
Merdan :FarsçaErkekErkekler, yiğitler, mertler.
Merdi :FarsçaErkek1. Mertlik, erlik.
2. Cesaret, yüreklilik.
3. İnsanlık.
Mergen :Moğ.ErkekUsta nişancı.
Mergube :ArapçaKızSevilen, beğenilen, aranılan.
Meriç :TürkçeErkekKuş iskeleti.
Merih :ArapçaKız1. Ateş rengi.
2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.
Mersin :Rum.Erkek1. Yaprakları yaz kış yeşil kalan, beyaz çiçekli bir ağaç.
2. Akdeniz bölgesinde bir şehir.
Mert :FarsçaErkek1. Erkek.
2. Özü sözü doğru olan.
Mertel :Farsça +TürkçeErkekÖzü sözü doğru kimse.
Merter :Farsça +TürkçeErkekSözünün eri kimse.
Mertkal :Farsça +TürkçeErkek“Her zaman sözünün eri ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Mertkan :Farsça +TürkçeErkekMert soydan gelen kimse.
Mertkol :Farsça +TürkçeErkekÖzü, sözü doğru, güvenilir kimse.
Mertol :Farsça +TürkçeErkek“Sözünün eri ol, verdiğin sözü tut“ anlamında kullanılan bir ad.
Merttürk :Farsça +TürkçeErkekSözünün eri Türk.
Merve :ArapçaKız1. Çakıl taşı.
2. Mekke’de hacıların yedi kez gidip geldikleri kutsal dağın adı.
Meryem :ArapçaKız1. Peygamber İsa’nın annesi.
2. Dindar kadın.
3. İbr. İsyan, ayaklanma.
Merziye :ArapçaKızbk. Marziye
Merzuk :ArapçaErkek1. Mutlu.
2. Rızkı verilmiş.
Mesadet :ArapçaKızMutluluk, kutluluk.
Mescur :ArapçaErkek1. Taşkın su, deniz.
2. Alevli ateş.
Meserret :ArapçaKızSevinç, şenlik.
Mesih :ArapçaErkek1. Meshedilmiş, kutsanmış.
2. Başka bir biçime girmiş, şekli bozulmuş.
3. Hz, İsa´nın lakabı.
Mesrur :ArapçaErkekMemnun, sevinmiş.
Mesrure :ArapçaKızSevinmiş, memnun.
Mestan :FarsçaErkek1. Savruk kimse.
2. Sarhoşlar.
Mestinaz :FarsçaKızÇok nazlı, naz sarhoşu.
Mestur :ArapçaErkek1. Örtülü, kapalı, gizli.
2. Namuslu.
Mesture :ArapçaKız1. Örtülü, kapalı, gizli.
2. Açık saçık gezmeyen nazlı kadın.
Mesude :ArapçaKızMutlu, sevinçli, bahtiyar.
Mesure :ArapçaKızRivayet yoluyla öğrenilmiş olan ünlü, önemli haber.
Meşahir :ArapçaErkekÜnlü kimseler.
Meşale :ArapçaKız1. Ucunda alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan aydınlatmaya yarayan değnek.
2. Herhangi bir konuda ışık tutan kimse, önder.
Meşhur :ArapçaErkekÜnlü, şöhretli, tanınmış.
Meşkûr :ArapçaErkek1. Beğenilmiş, övülmüş.
2. Teşekkür edilmeye değer olan.
Meşru :ArapçaErkekYasaya, dine uygun olan.
Mete :TürkçeErkekBüyük Türk-Hun İmparatoru. (M.Ö. 209-174)
Metehan :TürkçeErkekHükümdar olan Mete.
Methiye :ArapçaKız1. Övgü.
2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Metin :ArapçaErkekSağlam, dayanıklı, güçlü.
Metiner :Arapça +TürkçeErkekSağlam, dayanıklı, güçlü kimse.
Meva :ArapçaKızSığınacak yer, yurt, mesken.
Mevcude :ArapçaKız1. Var olan, bulunan.
2. Hazır olan, hazır bulunan.
Mevdut :ArapçaErkekSevilmiş, sevilen.
Mevhibe :ArapçaKızAllah vergisi, ihsan, bağış.
Mevlâna :ArapçaErkek1. “Efendimiz“ anlamında kullanılan bir ad.
2. Hazret anlamında bir san.
Mevlide :ArapçaKız1. Doğma, dünyaya gelme.
2. Doğulan zaman.
Mevlit :ArapçaErkek1. Doğma, dünyaya gelme.
2. Doğulan zaman.
3. Hz. Muhammet´in doğumunu, yaşamını anlatan manzum yapıt.
Mevlûde :ArapçaKız1. Yeni doğmuş bebek.
2. Doğulan zaman veya yer.
Mevlüde :ArapçaKızbk. Mevlide.
Mevlüt :ArapçaErkekbk. Mevlit
Mevsim :ArapçaKızYılın, iklim koşulları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri.
Mevzun :ArapçaErkek1. Biçimli, yakışıklı.
2. Güzel.
Meyil :ArapçaKız1. Eğimli, eğiklik.
2. Sevme, tutulma.
3. Gönül akışı.
Meymun :ArapçaErkekUğurlu, bereketli, kutlu.
Meyransa :TürkçeKızMihrinisa adının bozulmuş biçimi.
Meyyal :ArapçaKız1. Çok istekli, düşkün.
2. Eğilen, meyleden.
Mezide :ArapçaKızZiyadeleşmiş, artmış, büyümüş.
Meziyet :ArapçaKızBir kişiyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik.
Mezun :ArapçaErkek1. İzinli, izin almış.
2. Bir okuldan diploma almış.
Mısır :ArapçaKız1. Bir tarım bitkisi ve taneli ürünü.
2. Afrika’da bir ülke.
Mısra :ArapçaKızBir şiiri oluşturan dizelerden her biri.
Midhat :ArapçaErkekÖvme, methetme.
Mihin :FarsçaErkekBüyük, ulu.
Mihman :FarsçaKızKonuk, misafir.
Mihri :FarsçaErkekGüneşle ilgili.
Mihriban :FarsçaKızŞefkatli, güler yüzlü, yumuşak huylu, dost.
Mihrican :FarsçaErkek1. Sonbahar.
2. İranlılarda bir bayram.
Mihrican :FarsçaKız1. Sonbahar.
2.İranlılarda bir bayram.
Mihrimah :FarsçaKızGüneş ile ay.
Mihrinaz :FarsçaKızÇok nazlı güzel.
Mihrinisa :Farsça +ArapçaKız1. Kadınlığın güneşi.
2. Erdemli, nitelikli kadın.
Mihrinur :Farsça +ArapçaKızGün ışığı, güneş ışığı.
Mihrişah :FarsçaKızGüneş gibi ışık saçan padişah.
Mikâil :ArapçaErkekDört büyük melekten rızkları bölüştürmekle görevli olanı.
Mimoza :Fr.KızSarı, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, yaprakları akasya yaprağına benzeyen bir süs bitkisi.
Mina :FarsçaKız1. Billur, şeffaf.
2. Şarap şişesi.
3. Mine.
4. Gökyüzü.
5. Ar. Liman.
Mine :FarsçaKız1. Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı.
2. İnce ve parlak nakış.
3. Çiçekleri başak durumunda, alacalı, mavi veya menekşe renginde, ıtırlı bir bitki.
Minnet :ArapçaKızİyilik yapana karşı duyulan teşekkür, gönül borcu.
Mir :FarsçaKızBaş, amir, bey.
Miraç :ArapçaErkek1. Yükselme, çıkma.
2. Hz. Muhammet'in göğe yükselmesi.
Miran :FarsçaErkekBeyler.
Miranmir :Arapça + Farsça + Türkçe (Emir'den)ErkekBeyler beyi.
Mirat :ArapçaErkek1. Ayna.
2. Ünlü bir tür lale.
Miray :Farsça +TürkçeKızAy gibi ışık saçan bey.
Mircan :FarsçaKızGerçek dost olan değerli kimse.
Mirhan :FarsçaErkekErkek hükümdar.
Mirhan :FarsçaKızKadın hükümdar.
Mirkelâm :Farsça +ArapçaErkekGüzel, nazik konuşan kimse.
Mirnur :Farsça +ArapçaKızEtrafına ışık saçan kadın hükümdar.
Mirrih :ArapçaKızbk. Merih
Mirza :FarsçaErkek1. İranlılara özgü “beyzade“ anlamında bir soyluluk sanı.
2. Bir yıldızın adı.
Mirzat :FarsçaErkekBeyzade, bey oğlu.
Misal :ArapçaKız1. Örnek.
2. Benzer, eş.
3. Rüya, düş.
4. Masal.
Misli :TürkçeKızMis kokulu, güzel kokan.
Mithat :ArapçaErkekbk. Midhat
Miyase :FarsçaKızYarısı değerli taşlarla süslü bir tür taç.
Mocan :Türkçe +FarsçaErkekSoğukkanlı, güçlü, dayanıklı.
Molu :TürkçeErkekZafer kazanmış.
Moran :TürkçeErkekbk. Müren
Moray :TürkçeKızYüzü mor renkli olan.
Morgül :Türkçe +FarsçaKızMor renkli gül.
Muadelet :ArapçaKızDenklik, eşitlik.
Muaffak :ArapçaErkekbk. Muvaffak
Muallâ :ArapçaKız1. Yüksek, yüce.
2. Onuru yüksek olan kimse.
Muallim :ArapçaErkekÖğreten, öğretmen, hoca.
Muammer :ArapçaKızÖmür süren, yaşayan, yaşamış.
Muarra :ArapçaKız1. Çıplak, soyulmuş.
2. Arı, temizlenmiş.
Muattar :ArapçaKız1. Itırlı, güzel kokulu.
2. Bir tür lale.
Muazzam :ArapçaErkek1. Kocaman, çok büyük.
2. Ulu.
3. Güçlü, önemli.
Muazzez :ArapçaKız1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan.
2. Değerli, kıymetli.
Mubahat :ArapçaKızGünah veya sevap olmayan işler.
Mucide :ArapçaKızYeni bir buluş ortaya koyan, icat eden.
Mucip :ArapçaErkek1. Gerektiren, lâzım kılan.
2. Neden, sebep.
Mucit :ArapçaErkekYeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse.
Mucize :ArapçaKız1. Hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay.
2. İnsan aklının alamayacağı olay.
Muğdat :ArapçaErkekÇorak su.
Muhabbet :ArapçaKız1. Sevgi.
2. Dostça konuşma.
Muhacir :ArapçaErkekGöç eden, göçmen.
Muhaddere :ArapçaKızKapalı, örtülü, namuslu kadın.
Muhammet :ArapçaErkek1. Övülmüş.
2. Hz. Muhammed'in adlarından biri.
Muhar :TürkçeErkekPınar, çeşme.
Muharrem :ArapçaErkek1. Haram kılınmış.
2. Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı.
Muhibbe :ArapçaKızDost, sevgili.
Muhibbi :ArapçaErkekSevgi duyan, dost.
Muhip :ArapçaErkekSeven, sevgi besleyen, dost.
Muhittin :Arapça(Aslı Muhyid­din)ErkekDini canlandıran, dini ihya eden.
Muhlis :ArapçaErkek1. Katkısız, halis.
2. İçten, samimi, dost canlısı.
Muhsin :ArapçaErkekİyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Muhtar :ArapçaErkek1. Seçilmiş, seçkin.
2. Davranışlarında özgür olan, dilediğini yapan.
3. Köy ya da mahalle işlerine bakmak için halkın seçtiği kimse.
Muhterem :ArapçaKızSaygıdeğer, saygın.
Muhteşem :ArapçaKızGösterişli, görkemli.
Muhyi :ArapçaErkekDirilten, canlandıran, yaşam veren.
Muin :ArapçaErkekYardım eden, yardımcı.
Mukaddem :ArapçaErkek1. Sunulan, takdim edilen.
2. Önde olan, önde giden.
3. Değerli, üstün.
Mukadder :ArapçaErkekBeğenilen, değeri bilinmiş, takdir olunmuş.
Mukaddes :ArapçaKızKutsal, mübarek.
Mukbil :ArapçaErkekKutlu, mutlu.
Mukim :ArapçaErkekOturan, ikamet eden.
Muktedir :ArapçaErkekGücü yeten, güçlü, iktidarlı.
Munar :TürkçeErkek1. Pınar, çeşme.
2. Yalnız, kimsesiz.
3. Serap.
Mungan :TürkçeErkekEli açık, cömert.
Munis :ArapçaErkek1. Cana yakın, sevimli.
2. Alışılan, alışılmış.
Munise :ArapçaKız1. Cana yakın, sevimli.
2. Alışılan, alışmış.
Murat :ArapçaErkek1. İstek, dilek, arzu.
2. Amaç.
Murathan :Arapça +TürkçeErkekİsteğini elde etmiş hükümdar.
Murtaza :ArapçaErkek1. Kendisinden razı olunmuş.
2. Hz. Ali´nin lakabı.
Musa :ArapçaErkek1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu.
2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse.
Musaddık :ArapçaErkekOnaylayan, tasdik eden.
Musafat :ArapçaErkekİçten ve gerçek dostluk.
Musaffa :ArapçaKızTemizlenmiş, arıtılmış.
Muslih :ArapçaErkekİyileştiren, düzelten, ıslah eden.
Muslihiddin :ArapçaErkekDini iyileştiren, düzelten, ıslah eden.
Mustafa :ArapçaErkek1. Seçilmiş, seçkin.
2. Hz. Muhammed'in adlarından.
Muştu :TürkçeErkekMüjde, sevindirici haber.
Muştubey :TürkçeErkekMüjde veren bey.
Mut :TürkçeErkekKader, talih, kısmet.
Mutahhar :ArapçaKız1. Temizlenmiş, temiz.
2. Kutlu, kutsal, mübarek.
Mutarra :ArapçaKız1. Taze.
2. Güzel kokulu.
3. Cilalı, parlak.
Mutasım :ArapçaErkekGünahtan çekinen.
Muteber :ArapçaErkek1. Hatırı sayılan, saygın.
2. İnanılır, güvenilir.
Mutena :ArapçaKızÖzenle, dikkatle seçilmiş.
Muti :ArapçaErkek1. Boyun eğen, itaat eden.
2. Bağlı, sadık.
3. Rahat.
Mutlu :TürkçeKızMutluluğa ermiş olan, mesut.
Mutlualp :TürkçeErkekMutlu yiğit.
Mutluay :TürkçeErkekMutlu güzel.
Mutlubay :TürkçeErkekMutlu kimse.
Mutluer :TürkçeErkekMutluluğa ermiş kimse.
Mutlugün :TürkçeErkekMutlu günde doğmuş kimse.
Mutluğ :TürkçeErkekMutlu.
Mutluhan :TürkçeErkekMutlu hükümdar.
Mutlukan :TürkçeErkekMutlu soydan gelen kimse.
Mutver :TürkçeErkek“Mutluluk ver“ anlamında kullanılan bir ad.
Muvaffak :ArapçaErkek1. Başarmış olan, başarılı.
2. Tanrının yardımını görmüş.
Muvahhide :ArapçaKızAllah’ın birliğine inanan.
Muvakkar :ArapçaErkek1. Ağırbaşlı, vakarlı.
2. Ağırlanmış, saygı gösterilmiş.
Muzaffer :ArapçaErkekZafer kazanmış, üstün.
Mübahat :ArapçaKızÖvünme, kendini övme.
Mübarek :ArapçaErkek1. Bereketli.
2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Mübeccel :ArapçaKızSaygı gösterilmiş, yüceltilmiş, ulu.
Müberra :ArapçaKızTemize çıkmış, aklanmış.
Mübeyyen :ArapçaKızOrtaya çıkarılmış, açıklanmış, açıkça bildirilmiş.
Mübin :ArapçaErkek1. İyiyi ve kötüyü ayıran.
2. Açık, besbelli.
Mücahit :ArapçaErkekDin uğruna savaşan, uğraşan, savaşçı.
Mücahittin :ArapçaErkekDinin düşmanlarıyla savaşan, din mücahidi.
Mücap :ArapçaErkekDuası kabul edilen kimse.
Müceddet :ArapçaKızYenilenmiş.
Mücellâ :ArapçaKızParlatılmış, parlak, cilalı.
Mücessem :ArapçaKızCisim durumunda olan, cisimlenmiş, somut.
Mücevher :ArapçaKızDeğerli süs eşyası.
Müçteba :ArapçaErkekSeçilmiş, seçkin.
Müderris :ArapçaErkekMedresede ders veren.
Müdrik :ArapçaErkek1. İdrak eden, anlayan, aklı eren.
2. Eren, erişen.
3. Yetişmiş, olgun.
Müdrike :ArapçaKızAnlama gücü.
Müeddep :ArapçaKız1. Eğitilmiş, terbiye edilmiş, uslu.
2. Çok okumuş, bilgili.
Müesser :ArapçaErkekEtkilenmiş, kendisine bir şey tesir etmiş olan.
Müeyyet :ArapçaErkek1. Güçlendirilmiş, sağlam.
2. Yardım gören.
Müferrih :ArapçaKızFerahlık veren, iç açan.
Müfide :ArapçaKız1. Anlatan, ifade eden, anlamlı.
2. Yararlı, faydalı.
Müftü :ArapçaErkek1. Fetva veren.
2. İl ve ilçelerde din işlerine bakan kimse.
Müge :Fr.Kızİnci çiçeği.
Müheyya :ArapçaKızHazır.
Mühibe :ArapçaKızKorku ve saygı uyandıran.
Mühip :ArapçaErkekHeybetli, korku ve saygı uyandıran.
Mühürdar :Arapça +FarsçaErkekBir daire veya bakanlığın resmî mührünü kullanma yetkisi olan kimse.
Müjdat :Farsça +ArapçaErkekMüjdeler, sevinçli haberler.
Müjde :FarsçaKızSevindirici haber.
Müjgân :FarsçaKızKirpik, kirpikler.
Mükâfat :ArapçaKız1. Ödül.
2. Sevindirici haber.
Mükerrem :ArapçaKızSaygıdeğer, sayılan, aziz.
Mükevven :ArapçaKızMeydana getirilmiş, yaratılmış.
Mükremin :ArapçaErkekbk. Mükrimin
Mükrim :ArapçaErkekİkram eden, ağırlayan, konuksever.
Mükrime :ArapçaKızKonuksever, ikram eden, ağırlayan.
Mükrimin :ArapçaErkekAğırlayanlar, konukseverler, ikram edenler.
Mülâyim :ArapçaErkek1. Uygun.
2. Yumuşak huylu, sakin kimse.
Mülâzım :ArapçaErkek1. Ayrılmayan, tutunup kalan.
2. Bir işe girmek için bir süre parasız gidip gelen.
Müldür :TürkçeErkekBerrak, saf, duru.
Mülhim :ArapçaErkekİlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
Mülket :ArapçaErkekÜlke.
Mümin :ArapçaErkek1. Tanımış, iman etmiş.
2. İslam dinine inanmış, Müslüman.
Müminhan :Arapça +TürkçeErkekİnanmış, inançlı hükümdar.
Mümtaz :ArapçaErkek1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş.
2. Seçkin.
Münasip :ArapçaErkekUygun, yerinde, yaraşır, yakışır.
Münci :ArapçaErkekKurtarıcı, kurtaran, önder.
Münevver :ArapçaKız1. Aydınlatılmış, ışıklı, parlatılmış.
2. Aydın.
Münibe :ArapçaKız1. Allah’a yönelen.
2. Güzel yağan, yararlı yağmur.
3. Bahar.
Münif :ArapçaErkekYüksek, ulu, büyük.
Münim :ArapçaErkek1. Nimet veren, yedirip içiren Allah.
2. Velinimet.
Münime :ArapçaKızNimet veren, yedirip içiren.
Münip :ArapçaErkek1. Tanrı´ya yönelen.
2. Güzel yağan, yararlı yağmur.
3. Bahar.
Münir :ArapçaErkekNurlandıran, ışık veren, parlak.
Münteha :ArapçaKızSon, sonuç.
Müren :TürkçeErkekIrmak, nehir, akarsu.
Müride :ArapçaKızİsteyen, arzulayan.
Mürit :ArapçaErkek1. Buyuran, emreden.
2. Bir tarikat şeyhine bağlı kimse.
Mürsel :ArapçaErkek1. Gönderilmiş, yollanmış.
2. Peygamber.
Mürşide :ArapçaKızDoğru yolu gösteren, kılavuz.
Mürşit :ArapçaErkek1. Doğru yolu gösteren, kılavuz.
2. Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi.
Mürüvvet :ArapçaKızİnsanlık, cömertlik, iyilikseverlik.
Müsemma :ArapçaKız1. Adlanmış, adlı, ismi olan.
2. Belirli zaman.
Müsevver :ArapçaKızÇevresine sur, duvar çevrilmiş, korunmuş.
Müslim :ArapçaErkekİslam dininde olan, Müslüman.
Müslüm :ArapçaErkekbk. Müslim
Müslüme :ArapçaKızbk. Müslime
Müstakim :ArapçaErkek1. Doğru, düz.
2. Temiz, namuslu, doğru.
Müstecap :ArapçaErkekDileği kabul edilmiş kimse.
Müstenir :ArapçaErkekIşıklı, parlak.
Müstenire :ArapçaKızIşık saçan, parlak.
Müstesna :ArapçaKızBenzerlerinden farklı, üstün, ayrı tutulan.
Müşahit :ArapçaErkekGören, bakan, izleyen.
Müşerref :ArapçaErkekŞereflendirilmiş, şerefli, onurlu.
Müşfik :ArapçaErkek1. Sevecen, şefkatli.
2. Acıyan.
Müşir :ArapçaErkek1. Haber veren, bildiren.
2. Emir ve işaret eden.
Müşküle :ArapçaKızGüç, zor, çetin.
Müştak :ArapçaErkekÖzleyen, göreceği gelen, can atan.
Müşteba :ArapçaErkekbk. Müçteba
Müştehir :ArapçaErkekÜnlü, şöhretli.
Müveddet :ArapçaKızSevgi, muhabbet, dostluk.
Müyesser :ArapçaKızKolaylıkla olan, kolay yapılan.
Müzdat :ArapçaErkekArtmış, çoğalmış.
Müzehher :ArapçaKızÇiçekli, çiçek açmış.
Müzekker :ArapçaErkekErkek, er.
Müzeyyen :ArapçaKızSüslenmiş, bezenmiş, süslü.

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.
(TEKVÎR - 29 )
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ