04 Aralık 2024
3 Cemaziye'l-Ahir 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






I harfiyle başlayan bebek isimleri


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Ilgın :TürkçeErkek1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık.
2. Hafif esen rüzgâr.
3. Kavurucu sıcak.
4. Belli belirsiz, hafif.
5. Serap.
6. Hayal.
7. İnce.
Ilgın :TürkçeKız1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaççık.
2. Hafif esen rüzgâr.
3. Kavurucu sıcak.
4. Belli belirsiz, hafif.
5. Serap.
6. Hayal.
7. İnce.
8. Konya'nın bir ilçesi.
İsa :İbr.Erkek1. Allah’ın yarlıgaması, mağfireti.
2. Dört büyük Peygamberden Hristiyanlığın kurucusu, doğumu Türkiye’de ve Batı’da takvim başlangıcı sayılan peygamber.
İmre :TürkçeErkek1. Âşık, tutkun.
2. Kardeş.
3. Arkadaş.
Ilgaz :TürkçeErkek1. Atın dört nala koşması.
2. Hücum, akın.
Işık :TürkçeErkek1. Aydınlık, ziya.
2. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, yüzde ve gözlerde beliren parıltı.
3. Yol gösteren, aydınlatan, önderlik eden kimse.
İkbal :ArapçaErkek1. Baht açıklığı.
2. Arzu, istek.
İleri :Erkek1. Benzerlerini geride bırakmış.
2. Henüz gelmemiş zaman, gelecek.
İrfan :ArapçaKız1. Bilme, anlama
2. Kültür, ekin.
3. Tasavvufta, evrenin sırlarını bilme gücü.
İrfan :ArapçaErkek1. Bilme, anlama.
2. Kültür, ekin.
3. Tasavvufta evrenin sırlarını bilme gücü.
İlim :ArapçaErkek1. Bilme, biliş, bir şeyin doğrusunu bilme.
2. Bilim.
İnkılâp :ArapçaErkek1. Bir durumdan başka bir duruma dönme, dönüşüm.
2. Devrim.
İnanç :TürkçeErkek1. Bir düşünceye gönülden bağlılık.
2. Allah’a, bir dine inanma, iman.
3. Güven ve inanma duygusu.
Işım :TürkçeKız1. Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti.
2. Simşek.
İpek :TürkçeKız1. Bir tür böceğin ördüğü kozadan elde edilen ve kumaş yapımında kullanılan ince parlak tel ve bundan yapılan kumaş.
2. Zarif, kibar, ince.
İklim :ArapçaErkek1. Bir ülke veya bölgenin ortalama hava koşullarıyla beliren durumu.
2. Ülke, diyar.
3. Çevre, ortam.
İclâl :ArapçaKız1. Büyüklük, ululuk.
2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram.
Ilgarlı :TürkçeErkek1. Çabuk davranan, hızlı.
2. Sözünde duran.
3. Öfkeli.
İrem :ArapçaKız1. Cennete benzetilerek yapılan bahçe.
2. Efsanelerde, masallarda ve edebiyatta adı geçen mutluluk simgesi olan şehir veya bahçe.
3. Eşi benzeri olmayan, özel ve heybetli olan.
İslim :FarsçaKız1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek.
2. Buhar.
İslimî :FarsçaKız1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek.
2. Buharlı.
İba :TürkçeKız1. Çiy, nem.
2. İncelik, nezaket.
Ilgar :TürkçeErkek1. Çok çabuk, hızlı.
2. Hücum, akın.
3. Verilen söz.
4. Havanın parlak, açık olması.
5. Öfke.
İme :TürkçeKız1. Çukur, kuytu yer.
2. Bir tür dağ keçisi veya geyik.
3. İlaç, çare, şifa, deva.
İzzet :ArapçaErkek1. Değer, kıymet.
2. Yücelik, ululuk.
3. Güç, kuvvet.
4. Saygı, ikram.
İhya :ArapçaKız1. Diriltme, canlandırma.
2. İyilik, lütuf.
3. Uyandırma, canlandırma, tazelik verme.
İmam :ArapçaErkek1. En önde bulunan, önder.
2. Namazda kendisine uyulan kimse.
3. Müslümanlıkta mezhep kuran kimse.
4. Halife olan kimse.
Idıkut :TürkçeErkek1. Eski Türklerde bir san.
2. Devlet yönetme gücü.
İstikbal :ArapçaErkek1. Gelecek zaman, gelecek.
2. Karşılama.
İlvan :TürkçeErkek1. Gösteriş, çalım.
2. Süs.
İdi :TürkçeErkek1. Güç, kuvvet.
2. Sahip.
İshak :İbr.Erkek1. Gülen.
2. Kutsal kitaplarda adı geçen İbrani peygamberi.
Itır :ArapçaKız1. Güzel koku.
2. Itır çiçeği.
İyimser :TürkçeKız1. Her olayı umutla karşılayan ve her şeyin sonunu iyi gören.
2. İyiliksever kimse.
İlhan :TürkçeErkek1. Hükümdar, imparator.
2. Eskiden Moğol İmparatorlarına verilen san.
İslâm :ArapçaErkek1. Hz. Muhammed´in yaydığı din, Müslümanlık.
2. Müslüman dininden olan kimse, Müslüman.
İlham :ArapçaErkek1. İçe, gönle doğma, esin.
2. İçe, gönle doğan şey.
3. Allah’ın Peygamberlerin yüreğine doğdurduğu Tanrısal âleme özgü duygu ve düşünceler.
İkrami :ArapçaErkek1. İkram ile ilgili, saygı ve ağırlamayla ilgili.
2. İkramı seven.
İman :ArapçaErkek1. İnanma, inanç.
2. İslam dinini kabul etme.
İzgü :TürkçeErkek1. İyi, güzel.
2. Akıllı, adaletli.
İhsan :ArapçaKız1. İyilik etme, iyilik.
2. Bağış, bağışlama.
3. Bağışlanan şey.
İbik :TürkçeErkek1. Köşe, kenar, uç.
2. Tavuk, kuş vb. hayvanların gagası.
İbat :ArapçaErkek1. Kullar, insanlar.
2. İbadet edenler.
İlyas :İbr.Erkek1. Kutsal kitaplarda adı geçen, yağmurlara hükmeden İsrail Peygamberi.
2. Mersin ağacı.
İsmet :ArapçaErkek1. Masumluk, günahsızlık, temizlik.
2. Haramdan çekinme, namus.
İdris :ArapçaErkek1. Meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü.
2. Kur’an-ı Kerim’de adı geçen, ilk kez giysi dikip giydiği için terzilerin, ilk kez kalem kullandığı için yazarların piri sayılan İdris Peygamberin adı.
İskit :Yun.Erkek1. Milattan önce Orta Asya’dan Güney Rusya’ya göç ederek burada imparatorluk kuran kavim.
2. Koşuda dördüncü gelen at.
İris :Yun.Kız1. Mitolojide geçen, Tanrıların elçisi ve gökkuşağının simgesi olarak bilinen kızın adı.
2. Çiçek adı.
3. Gözün bir tabakası.
Ira :TürkçeErkek1. Öz yapı, karakter.
2. Yüz, çehre, görünüş.
İskender :ArapçaErkek1. Padişah.
2. M.Ö. 356-323 arasında yaşayan, Yunanistan, İran, Anadolu, Suriye ve Hindistan’ı ele geçirmiş olan büyük kumandan.
Ildır :TürkçeKız1. Parıltı, parlayış.
2. Alaca karanlık.
3. Ege Denizi kıyısında Karaburun yarımadasının batısında arkeolojik nitelikte bir köy.
Ildır :TürkçeErkek1. Parıltı, parlayış.
2. Alacakaranlık.
3. Ege denizi kıyısında Karaburun Yarımadasının batısında arkeolojik nitelikte bir köy.
Işılak :TürkçeErkek1. Parlak.
2. Göz.
3. Temiz.
4. Geniş yapraklarının bir yüzü parlak olan bir tür ot.
İncilâ :ArapçaKız1. Parlaklık, ışık.
2. Parlama, aydınlanma.
3. Görünme, ortaya çıkma.
Işılar :TürkçeErkek1. Parlayan, ışıldayan.
2. Neşeli, canlı, şen.
İsabet :ArapçaKız1. Rast gelme, yerini bulma.
2. Doğru bir fikir söyleme.
İhvan :ArapçaErkek1. Sadık, candan dostlar.
2. Bir tarikata mensup kişiler.
İrtek :TürkçeErkek1. Şafak vaktinde doğan.
2. Masal, efsane.
İtibar :ArapçaKız1. Saygı gösterme, önem verme.
2. Onur, şeref.
İkram :ArapçaKız1. Saygı gösterme.
2. Ağırlama.
3. Bir şeyi armağan olarak verme
İkram :ArapçaErkek1. Saygı gösterme.
2. Ağırlama.
3. Bir şeyi armağan olarak verme.
Ilgım :TürkçeErkek1. Serap, belli belirsiz görünme.
2. Gök erimi, ufuk.
Ilgım :TürkçeKız1. Serap, belli belirsiz görünme.
2. Göz erimi, ufuk.
Ilıcak :TürkçeErkek1. Sıcak su kaynayan yer.
2. Ilıkça.
3. Yoğurt yapmak için yeni mayalanmış süt.
Ilgı :TürkçeErkek1. Soy sop.
2. Sürü.
3. Çoban.
4. Hısım, akraba.
İsmail :İbr.Erkek1. Tanrı'yı işiten.
2. Kutsal kitaplarda adı geçen, İbrahim Peygamberin oğlu olan İbrani peygamberi.
İmdat :ArapçaErkek1. Tehlikede veya güç durumda olana yapılan yardım.
2. Yardım için gelen kuvvet.
İlke :TürkçeErkek1. Temel düşünce, temel kanı.
2. Temel bilgi.
3. Davranış kuralı.
İlke :TürkçeKız1. Temel düşünce, temel kanı.
2. Temel bilgi.
3. Davranış kuralı.
İhlâs :ArapçaErkek1. Temiz, doğru sevgi.
2. Gönülden gelen dostluk, içtenlik, bağlılık.
İffet :ArapçaErkek1. Temizlik.
2. Namus.
İdil :TürkçeKız1. Volga Nehri'ne Türklerin verdiği isim.
2. Aşkla ilgili olup köy ve kır yaşayışını anlatan kısa şiir veya yazı.
3. Yun. İçten ve saf aşk.
İnayet :ArapçaErkek1. Yardım, ihsan, iyilik, lütuf.
2. Gözetme, kayırma.
3. İnsanları rahata kavuşturmak için Allah’ın yapmış olduğu doğaüstü bağış veya yardım.
Ildız :TürkçeKız1. Yıldız.
2. Gün dönümünden on gün önceki gün.
Ildız :TürkçeErkek1. Yıldız.
2. Gündönümünden 10 gün önceki zaman.
İvecen :TürkçeErkekAceleci, canı tez.
İnsaf :ArapçaKızAcımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet.
İsmigül :Arapça +Türkçe +FarsçaKızAdı da kendi gibi güzel olan.
İsmican :Arapça +Türkçe +FarsçaKızAdı da kendi gibi sevimli olan.
İsminaz :Arapça +Türkçe +FarsçaKızAdı gibi kendi de nazlı olan.
İsmihan :Arapça +TürkçeKızAdı hükümdar adı gibi olan.
Ilgazcan :Türkçe +FarsçaErkekAkıncı, savaşçı kimse.
İbadullah :ArapçaErkekAllah'ın kulları, insanlar.
İbadet :ArapçaErkekAllah’ın buyruklarını yerine getirme, tapınma.
Işınay :TürkçeKızAy gibi parlak yüzlü kimse.
Işıkay :TürkçeErkekAy ışığı.
Işıkkan :TürkçeErkekAydın, ileri görüşlü bir soydan gelen kimse.
Işıkhan :TürkçeErkekAydın, ileri görüşlü hükümdar.
Işıker :TürkçeErkekAydın, ileri görüşlü kimse.
Işıkalp :TürkçeErkekAydın, ileri görüşlü yiğit.
Işıtan :TürkçeErkekAydınlatan, ışık saçan.
İlkay :TürkçeErkekAyın hilal durumu, yeni ay.
İldeş :TürkçeKızAynı ülkeden olanlardan her biri.
İldeş :TürkçeErkekAynı ülkeden olanların her biri.
İstiklâl :ArapçaKızBağımsızlık, özgürlük
İstiklâl :ArapçaErkekBağımsızlık, özgürlük.
İnciser :Türkçe +FarsçaKızBaş inci, en güzel inci.
İyiyürek :TürkçeErkekBaşkaları için hep iyilik düşünen, iyiliksever kimse.
İlimdar :Arapça +FarsçaErkekBilim sahibi, bilgili kimse.
İkiz :TürkçeErkekBir çift, iki tane.
Işın :TürkçeKızBir ışık kaynağından çıkarak her yöne dağılıp giden ışık demeti.
Işın :TürkçeErkekBir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti.
İnan :TürkçeErkekBir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman.
İnan :TürkçeKızBir kimsenin veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman.
İlmen :TürkçeErkekBir ülke halkından olan kimse, yurttaş.
İlbasan :TürkçeErkekBir ülke üzerine yürüyen, o ülkeyi fetheden.
İlbaş :TürkçeErkekBir ülkenin başı, hükümdar.
İmece :TürkçeKızBirçok kimsenin el birliğiyle, bir kişinin veya topluluğun işini yapması.
İlçi :TürkçeErkekbk. Elçi
İlgin :TürkçeKızbk. Elgin
İbad :ArapçaErkekbk. İbat
İbiş :TürkçeErkekbk. İbrahim
İlaldı :TürkçeErkekbk. İlalan
İlbasmış :TürkçeErkekbk. İlbasan
İlbeg :TürkçeErkekbk. İlbey
İltemir :TürkçeErkekbk. İldemir
İlgar :TürkçeErkekbk. Ilgar
İncilây :ArapçaKızbk. İncilâ
İşman :TürkçeErkekbk. İşmen
İzgi :TürkçeErkekbk. İzgü
Iraz :TürkçeKızbk. Raziye
İzem :ArapçaKızBüyüklük, ululuk.
İşcan :Türkçe +FarsçaErkekÇalışkan, becerikli, iş bilen.
Irız :TürkçeErkekCesur, yiğit.
İklil :ArapçaKızÇiçekten taç.
Irmak :TürkçeErkekÇoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir.
İmer :TürkçeErkekÇok zengin, varlıklı.
İmbat :Yun.KızDenizden esen serin rüzgâr.
İlteriş :TürkçeErkekDevleti, ülkeyi derleyip toplayan, birleştiren.
İlmiye :ArapçaKızDinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
İzzettin :ArapçaErkekDinin değeri, gücü ve ululuğu.
İmadettin :ArapçaErkekDinin direği.
İmamettin :ArapçaErkekDinin öncüsü, önderi.
İmat :ArapçaErkekDirek, sütun.
İrşat :ArapçaErkekDoğru yolu gösterme, uyarma.
İyidoğan :TürkçeErkekDoğumu uğur getiren.
İnce :TürkçeKızDüşünce, duygu veya davranış bakımından sevgi ve saygı uyandıran, nazik.
İnce :TürkçeErkekDüşünce, duygu veya davranış bakımından, sevgi ve saygı uyandıran, nazik.
İlgü :TürkçeErkekEngel.
İsen :TürkçeKızEsen, esenlikte olan.
İsenbike :TürkçeKızEsenlikte olan kadın.
İsenkutluğ :TürkçeKızEsenlikte ve uğurlu olan.
İlig :TürkçeErkekEski Türklerde hükümdar.
Işkın :TürkçeErkekFiliz, sürgün.
İlginay :TürkçeKızGarip, yabancı, gurbette yaşayan güzel kimse.
İlgazi :Türkçe +ArapçaErkekGazi olan.
İnak :TürkçeErkekGerçek dost, arkadaş, sırdaş.
İstemihan :TürkçeErkekGöktürk Devletinin kurucusu Bumin Kağan'ın kardeşi olan Türk hakanı.
İmren :TürkçeErkekGörülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği.
İmren :TürkçeKızGörünen bir şeyi veya benzerini edinme isteği.
İdikurt :TürkçeErkekGüçlü kimse.
İzboğa :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli bir iz bırakan kimse.
İzgül :Türkçe +FarsçaKızGül gibi güzel etki yapan.
İzgün :TürkçeKızGüneş gibi parlak bir iz bırakan.
İyem :TürkçeErkekGüzellik.
İlgün :TürkçeErkekHalk, ulus, ahali.
İfakat :ArapçaKızHastalıktan kalkma, iyileşme, kurtulma, onma.
İçim :TürkçeKızHoş, güzel
İçimbike :TürkçeKızHoş, güzel kadın.
İçaçan :TürkçeErkekİç açan, gönlü rahatlatan, beğenilen.
İlhami :ArapçaErkekİçe, gönle doğan duygularla, düşüncelerle, esinle ilgili.
İçöz :TürkçeErkekİçi özlü, değerli.
İlgi :TürkçeErkekİki şey arasındaki herhangi bir bağlılık, ilişki.
İlkiz :TürkçeErkekİkiz doğan çocuklarda ikinci doğanın adı.
İlginç :TürkçeErkekİlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çeken.
İlkim :TürkçeErkekİlk doğan çocuklara verilen adlardan biri.
İlkbal :TürkçeKızİlk doğan çocuklara verilen adlardandır.
İlker :TürkçeErkekİlk doğan erkek çocuklara verilen adlardan biri.
İlkgül :Türkçe +FarsçaKızİlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlkyaz :TürkçeKızİlkbahar.
İnanır :TürkçeErkekİnanan, inançlı.
İbrahim :İbr.Erkekİnananların, halkların babası.
İnançlı :TürkçeErkekİnancı olan, imanlı.
İbili :TürkçeKızİnce, narin, nazik
İncifem :Türkçe +FarsçaKızİnci gibi güzel ağızlı.
İncigül :Türkçe +FarsçaKızİnci gibi güzel olan.
İnciden :TürkçeKızİnci gibi güzel, zarif, değerli.
İncinur :Türkçe +ArapçaKızİnci gibi parlak olan.
İncifer :Türkçe +FarsçaKızİnci gibi parlak, güzel.
İsfendiyar :FarsçaErkekİran Mitolojisinde adı geçen hükümdarın adı.
İrfani :ArapçaErkekİrfanla, bilgi ve kültürle ilgili.
İşgüden :TürkçeErkekİş yapan, çalışan.
İşseven :TürkçeErkekİş yapmayı seven kimse.
İşmen :TürkçeErkekİş yapmayı seven, çalışkan kimse.
Işıklı :TürkçeErkekIşığı olan, aydınlık.
Işıl :TürkçeKızIşıldayan, parlayan.
İsrafil :ArapçaErkekİslam inanışında dört melekten, kıyamet kopacağını üfleyeceği boru ile bildirecek olan melek.
İnci :TürkçeKızİstiridye gibi kimi kavkılı deniz hayvanlarının içinde oluşan değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
İşvekâr :Arapça +FarsçaKızİşveli, nazlı, edalı.
İyisan :TürkçeErkekİyi adla anılan, iyi tanınan kimse.
İyigün :TürkçeErkekİyi günde doğan.
İyicil :TürkçeErkekİyilik etmeyi seven, iyiliksever.
İzel :TürkçeKızİz bırakan bir ele sahip olan kimse.
Irkıl :TürkçeErkekKâhin, falcı.
İlkehan :TürkçeErkekKendine göre ilkeleri olan hükümdar.
İnalbey :TürkçeErkekKendisine inanılan, güvenilen bey.
İnal :TürkçeErkekKendisine inanılan, güvenilen kimse.
İnalkut :TürkçeErkekKendisine inanılan, güvenilen kutlu kimse.
Itri :ArapçaErkekKokulu; güzel koku ile ilgili.
İçli :TürkçeErkekKolay duygulanan, duygulu, hassas.
İzbörü :TürkçeErkekKurt izi.
İdikut :TürkçeErkekKutlu, saadetli, yüksek rütbeli.
Idık :TürkçeErkekKutsal, mübarek.
İğdemir :TürkçeErkekMarangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç.
İlbudun :TürkçeErkekMemleket halkı.
İlgül :Türkçe +FarsçaKızMemleketin güzeli.
İlcan :Türkçe +FarsçaErkekMemleketin sevimlisi.
İlbey :TürkçeErkekMemleketin, ülkenin hükümdarı.
Irısgül :Türkçe +FarsçaKızMutluluk gülü.
Irıs :TürkçeKızMutluluk, saadet.
İncebey :TürkçeErkekNazik kimse.
İncebay :TürkçeErkekNazik, kibar kimse.
İpekel :TürkçeKızNazik, zafir, kibar kimse.
İlerigün :TürkçeErkekÖnceki gün
İren :TürkçeErkekÖzgür, hür.
İnanöz :TürkçeErkekÖzünde inanç olan, iman eden.
Işıman :TürkçeErkekParlak, aydınlık yüzlü kimse.
Işıldar :TürkçeKızParlak, göz alıcı, ışıldayan.
Işıltı :TürkçeKızParlaklık, aydınlık.
Işılay :TürkçeKızParlayan, ışıldayan ay, ay ışığı.
İrgün :TürkçeKızSabahın erken saatleri.
Işıltan :TürkçeErkekSabahın ilk aydınlığı.
İsvan :TürkçeErkekSacda pişen ekmeği çevirmeye yarayan araç.
Ismık :TürkçeErkekSessiz, utangaç, az konuşan kimse.
Ilıcan :Türkçe +FarsçaErkekSıcakkanlı kimse.
İzbudak :TürkçeErkekSoyu iyi bir iz bırakmış olan kimse.
Işınsu :TürkçeErkekSu gibi parlak ve saf olan.
İncesu :TürkçeErkekSu gibi saf ve temiz olan nazik kimse.
İlayda :TürkçeKızSu perisi.
İzbudun :TürkçeErkekTarihe geçen millet.
İyisoy :TürkçeErkekTemiz ve iyi tanınmış soydan gelen kimse.
İpekten :Türkçe +FarsçaKızTeni ipek gibi yumuşak olan.
İnönü :TürkçeErkekTürkiye Cumhuriyetinin ikinci Cumhurbaşkanı, Kurtuluş Savaşı kahramanı, kumandan ve devlet adamı İsmet Paşanın soyadı.
İlalan :TürkçeErkekÜlke alan, ülke fetheden.
İlbozan :TürkçeErkekÜlkenin altını üstüne getiren kimse.
İltan :TürkçeErkekÜlkenin beğenilen insanı.
İltay :TürkçeErkekÜlkenin benzersiz insanı.
İldeniz :TürkçeErkekÜlkenin denizi.
İlbilge :TürkçeErkekÜlkenin en bilge kişisi.
İlarslan :TürkçeErkekÜlkenin en güçlü insanı.
İlpars :Türkçe +FarsçaErkekÜlkenin en güçlü kimsesi.
İlay :TürkçeKızÜlkenin en güzeli.
İldemir :TürkçeErkekÜlkenin güçlü kimsesi.
İlbike :TürkçeKızÜlkenin hanımefendisi.
İlkut :TürkçeErkekÜlkenin kutlusu, mutlusu, uğurlusu.
İlkutlu :TürkçeErkekÜlkenin kutlusu, saygın kimsesi.
İlşen :TürkçeKızÜlkenin mutlu ve şen insanı.
İlkutay :TürkçeErkekÜlkenin mutlusu olan kimse.
İltaş :TürkçeErkekÜlkenin sert, güçlü insanı.
İlsu :TürkçeErkekÜlkenin su gibi sar ve temiz insanı.
İltekin :TürkçeErkekÜlkenin tek ve eşsiz insanı.
İltemiz :TürkçeErkekÜlkenin temiz ve dürüst insanı.
İltüzün :TürkçeErkekÜlkenin yumuşak huylu, saygın kimsesi.
İlaydın :TürkçeErkekÜlkenini aydın ve mutlu kimsesi.
İlbars :Türkçe +FarsçaErkekÜlkenini en güçlü kimsesi.
İlergin :TürkçeErkekÜlkenini olgun kimsesi.
İlsavaş :TürkçeErkekÜlkenini savaşçı kimsesi.
İltüze :TürkçeErkekÜlkeninin adaletini sağlayan kimse.
İlseven :TürkçeErkekÜlkesini seven.
İltutmuş :TürkçeErkekÜlkeyi idare altında yöneten kimse.
İlbay :TürkçeErkekVali.
İldem :TürkçeErkekYaptığı işin kötü sonuç vermesinden üzülen, pişmanlık duyan kimse.
İlden :TürkçeKızYaptığı işin kötü sonuç vermesinden üzülen, pişmanlık duyan.
İrfat :ArapçaErkekYardım etme, bir şey verme.
İlkbahar :Türkçe +FarsçaKızYılın ılık mevsimi, bahar.
İpar :TürkçeKızYüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtırak çiçekleri.
İlter :TürkçeErkekYurdu koruyan, gözeten, yurtsever kimse.
İçten :TürkçeErkekYürekten, candan, samimi.
İl :TürkçeErkekYurt, ülke, devlet, halk.
Işınkan :TürkçeErkekYüzü ay gibi parlak bir soydan gelen kimse.
Işınhan :TürkçeErkekYüzü ay gibi parlak hükümdar.
Işınbike :TürkçeKızYüzü ay gibi parlak kadın.
Işıner :TürkçeErkekYüzü ay gibi parlak kimse.
İmge :TürkçeKızZihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal.
Işıkal :TürkçeErkek“Aydınlan“ anlamında kullanılan bir ad.
Işıt :TürkçeKız“Aydınlat, ışık saç, parlaklık ver“ anlamında kullanılan bir ad.
İşkur :TürkçeErkek“Bir iş edin“ anlamında kullanılan bir ad.
Işınsal :TürkçeKız“Etrafı aydınlat, ışık saç“ anlamında kullanılan bir ad.
İyiol :TürkçeErkek“İyi ol, iyi davran“ anlamında kullanılan bir ad.
İlkan :TürkçeErkek“Öncelikle an, hatırla“ anlamında kullanılan bir ad.
İzbul :TürkçeErkek“Soyunu, sopunu araştır“ anlamında kullanılan bir ad.
İlal :TürkçeErkek“Ülke al, fethet“ anlamında kullanılan bir ad.
İlsavun :TürkçeErkek“Ülkeni düşmanlardan koru, savun“ anlamında kullanılan bir ad.
İlsev :TürkçeErkek“Ülkeni sev“ anlamında kullanılan bir ad.
İlbozdu :TürkçeErkek“Ülkenin altını üstüne getirdi“ anlamında kullanılan bir ad.

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Şübhesiz, Allah’ın velî (kul)larına hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun
(da) olmayacaklardır.
(YÛNUS - 62)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ