İsim | Kökeni | Cinsiyet | Anlamı |
---|---|---|---|
Fetih : | Arapça | Erkek | 1. Açma. 2. Alma, zaptetme. |
Fakih : | Arapça | Erkek | 1. Anlayışlı, zeki kimse. 2. Fıkıh bilgini. |
Ferah : | Erkek | 1. Ar. Gönül açıklığı, sevinç, sevinme. 2. Far. Açık, aydınlık. | |
Fırat : | Arapça | Erkek | 1. Asurca. Geniş akarsu. 2. Far. Geçit veren, üstünden geçmeye uygun. 3. Türkiye ve Suriye’nin doğu bölgelerini sulayan, Irak’ı aşan, Dicle ırmağıyla birleşerek Basra körfezine dökülen büyük nehir. |
Faris : | Arapça | Erkek | 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili. |
Fer : | Farsça | Erkek | 1. Aydınlık, ışık. 2. Güç, kuvvet. |
Faiz : | Arapça | Erkek | 1. Başarı kazanan. 2. Taşan, coşan. |
Falih : | Arapça | Erkek | 1. Başarılı ve mutlu kimse. 2. Toprağı süren, eken kimse. |
Feyyaz : | Arapça | Erkek | 1. Bereket ve bolluk veren. 2. Allah. |
Fuzuli : | Arapça | Erkek | 1. BFaziletli, erdemli. 2. Boşboğaz, gereksiz işlerle uğraşan. 3. XVI. yy.'da yaşamış en büyük Divan Edebiyatı şairlerinden biri. |
Ferzane : | Farsça | Kız | 1. Bilge, filozof. 2. Bilgili kimse. |
Feda : | Arapça | Erkek | 1. Bir amaç uğruna değerli bir şeyi gözden çıkarma. 2. Kurban. |
Feyiz : | Arapça | Erkek | 1. Bolluk, bereket. 2. Suyun taşıp akması. 3. Bilim, bilgi. |
Feyzan : | Arapça | Erkek | 1. Bolluk, bereket. 2. Taşma, taşkın. |
Feyza : | Arapça | Kız | 1. Bolluk, çokluk. 2. Coşma, taşma. |
Feyzi : | Arapça | Erkek | 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili. |
Ferman : | Farsça | Erkek | 1. Buyruk, emir. 2. Tanrı buyruğu. |
Fahim : | Arapça | Erkek | 1. Büyük, ulu. 2. Onurlu, saygın. 3. Anlayışlı, akıllı. |
Fehamet : | Arapça | Erkek | 1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygınlık, değer, onur. |
Füsunkâr : | Farsça | Kız | 1. Büyüleyici. 2. Sihirbaz, büyücü. |
Firdevsi : | Farsça | Erkek | 1. Cennete ait, cennetle ilgili. 2. İran’ın ünlü şairi, Şehname’nin yazarı. |
Fatma : | Arapça | Kız | 1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatice’den doğan kızının adı. |
Feriser : | Farsça | Kız | 1. Çok ışıklı, aydınlık. 2. Çok güçlü. |
Fikret : | Arapça | Erkek | 1. Düşünce, fikir. 2. Zihin, akıl. 3. Kuruntu. |
Fikir : | Arapça | Kız | 1. Düşünce. 2. Anlayış. 3. Zihin, us. |
Fermude : | Farsça | Kız | 1. Emir, buyruk, ferman. 2. Emrolunmuş, buyurulmuş. |
Feridun : | Farsça | Erkek | 1. Eşi olmayan, tek. 2. İran'da Pişdâdiyan sülâlesinin hükümdarı (M.Ö. 750). |
Farabi : | Arapça | Erkek | 1. Farap adlı ilden olan kimse. 2. 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk İslâm düşünürünün adı. |
Fatih : | Arapça | Erkek | 1. Fetheden, zafer kazanan. 2. Açan, kapılar açan. 3. Osmanlı Padişahı II. Mehmet'in lakabı. |
Felek : | Arapça | Erkek | 1. Gökyüzü. 2. Dünya, âlem. 3. Talih, baht, şans. |
Ferhun : | Farsça | Erkek | 1. Güçlü, şanlı soydan gelen kimse. 2. Sevinçli. |
Ferhat : | Arapça | Erkek | 1. Güçlüğü yenip bir yeri ele geçiren. 2. Sevinç, neşe. 3. Ferhat ile Şirin efsanesindeki erkek kahramanın adı. |
Faruk : | Arapça | Erkek | 1. Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli. 2. Keskin. 3. Hz. Ömer’in lakabı. |
Furkan : | Arapça | Erkek | 1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim. |
Faysal : | Arapça | Erkek | 1. Keskin kılıç. 2. Hâkim. 3. Kesin hüküm, karar. |
Ferve : | Farsça | Kız | 1. Kürk. 2. Zenginlik, servet. |
Ferhunde : | Farsça | Kız | 1. Kutsal, kutlu, uğurlu. 2. Mutlu, mesut. |
Ferişte : | Farsça | Kız | 1. Melek. 2. Günahsız, masum. 3. İyi ve yumuşak huylu. |
Fütüvvet : | Arapça | Erkek | 1. Mertlik, yiğitlik. 2. Soy temizliği. 3. Cömertlik. |
Firuz : | Farsça | Erkek | 1. Mutlu, sevinçli, uğurlu. 2. Bahtlı, talihli. |
Fani : | Arapça | Erkek | 1. Ölümlü. 2. Geçici. 3. Yaşlı. |
Fahri : | Arapça | Erkek | 1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet. |
Fahriye : | Arapça | Kız | 1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet. 3. Divan şairlerinin kendi erdemlerini övmek için yazdıkları şiir. |
Fahir : | Arapça | Erkek | 1. Şanlı, şerefli, onurlu. 2. Övünen, iftihar eden. 3. Parlak, gösterişli, güzel. |
Ferhan : | Arapça | Erkek | 1. Sevinçli, neşeli. 2. Memnun. |
Ferdi : | Arapça | Erkek | 1. Tek olan şey. 2. Fertle ilgili, bireysel. |
Ferdiye : | Arapça | Kız | 1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel. |
Filiz : | Rum. | Kız | 1. Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün. 2. İnce uzun, zayıf, narin kız. |
Ferruh : | Farsça | Erkek | 1. Uğurlu, kutlu. 2. Aydınlık yüzlü. |
Fettah : | Arapça | Erkek | 1. Üstün gelmiş, zafer kazanmış. 2. Fetheden, açan. 3. Allah'ın adlarındandır. |
Feza : | Arapça | Erkek | 1. Uzay. 2. Geniş alan. 3. Geniş ova. |
Füruzende : | Farsça | Kız | 1. Yanıcı, yakıcı. 2. Parlatan, parlayın, aydınlatan. |
Ferda : | Farsça | Kız | 1. Yarın. 2. Gelecek zaman. 3. Öbür dünya, ahiret. |
Ferda : | Farsça | Erkek | 1. Yarın. 2. Gelecek. 3. Öbür dünya, ahiret. |
Fidan : | Rum. | Kız | 1. Yeni yetişen ağaç veya ağaççık. 2. Ağacın kökünden çıkan. 3. İnce uzun, narin, zarif. |
Fakir : | Arapça | Erkek | 1. Yoksul. 2. Zavallı, garip. 3. Derviş. |
Fedai : | Arapça | Erkek | 1. Yüksek bir ülkü uğrunda her türlü tehlikeyi göze alan kimse. 2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan, muhafız. |
Firaz : | Farsça | Kız | 1. Yüksek, yukarı. 2. Yokuş, çıkış. |
Fereç : | Arapça | Erkek | 1. Zafer, utku. 2. Sevinç, teselli. |
Firuze : | Arapça | Kız | Açık mavi renkli, değerli bir süs taşı. |
Feyman : | Farsça | Erkek | Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme. |
Feribe : | Farsça | Kız | Aldanmış. |
Feyzullah : | Arapça | Erkek | Allah’ın bereketi. |
Fazlullah : | Arapça | Erkek | Allah’ın erdemi, üstünlüğü. |
Fethullah : | Arapça | Erkek | Allah’ın fethi. |
Fevzullah : | Arapça | Erkek | Allah’ın üstünlüğü. |
Fehmi : | Arapça | Erkek | Anlayış, kavrayışla ilgili olan. |
Fehim : | Arapça | Erkek | Anlayışlı, zeki, akıllı kimse. |
Feri : | Arapça | Kız | Asılla ilgili olmayıp ikinci derecede olan, ayrıntılı. |
Feray : | Farsça +Türkçe | Erkek | Ay ışığı, ayın parlaklığı. |
Ferahnur : | Arapça | Kız | Aydınlık veren, nur veren. |
Fernur : | Farsça +Arapça | Kız | Aydınlık, ışık, nur. |
Fergün : | Farsça +Türkçe | Kız | Aydınlık, ışıklı gün. |
Farik : | Arapça | Erkek | Ayıran, ayırıcı. |
Firkat : | Arapça | Kız | Ayrılık, dostlardan ve sevgiliden ayrılma. |
Fide : | Rum. | Kız | Başka bir yere dikilmek için hazırlanmış körpe çiçek. |
Ferzan : | Farsça | Erkek | Bilim ve hikmet. |
Ferdaniye : | Arapça | Kız | Birlik, teklik, eşsizlik. |
Fadik : | Arapça | Kız | bk. Fatma |
Fadıl : | Arapça | Erkek | bk. Fazıl |
Fadıla : | Arapça | Kız | bk. Fazıla |
Feraye : | Farsça +Türkçe | Kız | bk. Feray |
Ferdane : | Arapça | Kız | bk. Ferdaniye |
Fariha : | Arapça | Kız | bk. Feriha |
Fügen : | Farsça | Kız | bk. Figen |
Feruze : | Arapça | Kız | bk. Firuze |
Fitnat : | Arapça | Kız | bk. Fıtnat |
Firuzan : | Farsça | Kız | bk. Füruzan |
Ferahi : | Farsça | Erkek | Bolluk, genişlik, ucuzluk. |
Fermani : | Farsça | Erkek | Buyrukla, fermanla ilgili olan. |
Ful : | Arapça | Kız | Büyük beyaz çiçekleri kokulu, boyu üç metreyi bulabilen bir ağaççık ve bunun beyaz, kokulu çiçeği. |
Feyha : | Arapça | Erkek | Büyük, geniş, engin. |
Feraset : | Arapça | Kız | Çabuk seziş, anlayış. |
Ferican : | Farsça | Kız | Can aydınlığı, ruhun ışığı. |
Firdevs : | Farsça | Kız | Cennet, cennet bahçesi. |
Ferih : | Arapça | Erkek | Çok mutlu, sevinçli. |
Ferdal : | Arapça +Türkçe | Erkek | Dalın tomurcuğu. |
Fersan : | Farsça | Erkek | Derisinden kürk yapılan bir kır sansarı. |
Fikrettin : | Arapça | Erkek | Din düşüncesi. |
Feyzettin : | Arapça | Erkek | Dinin bereketi. |
Fehamettin : | Arapça | Erkek | Dinin büyüklüğü, ululuğu. |
Ferhattin : | Arapça | Erkek | Dinin coşkusu, sevinci. |
Fahrettin : | Arapça | Erkek | Dinin övünç kaynağı. |
Fikri : | Arapça | Erkek | Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili. |
Feriz : | Türkçe | Erkek | Ekini alınmış tarla. |
Fazlı : | Arapça | Erkek | Erdemli, üstün, iyiliksever. |
Fazıl : | Arapça | Erkek | Erdemli. |
Feride : | Arapça | Kız | Eşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün. |
Feritkan : | Arapça +Türkçe | Erkek | Eşi olmayan, soylu kandan gelen kimse. |
Fatmagül : | Arapça +Farsça | Kız | Fatma ve gül. |
Fatmanur : | Arapça | Kız | Fatma ve nur. |
Fenni : | Arapça | Erkek | Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili. |
Ferahfeza : | Arapça +Farsça | Kız | Ferah artıran, ferahlatan. |
Feriha : | Arapça | Kız | Ferah, rahat, sevinçli. |
Fethi : | Arapça | Erkek | Fethetme, alma ile ilgili olan. |
Filizer : | Rum. +Türkçe | Erkek | Genç, toy, delikanlı. |
Fesih : | Arapça | Erkek | Geniş, açık, aydınlık. |
Fuat : | Arapça | Erkek | Gönül, kalp, yürek. |
Ferdar : | Farsça | Erkek | Güce, saygınlığa sahip kimse. |
Fercan : | Farsça | Erkek | Güçlü, parlak, canlı kişiliği olan kimse. |
Ferkan : | Farsça +Türkçe | Erkek | Güçlü, saygın bir soydan gelen kimse. |
Fersoy : | Farsça +Türkçe | Erkek | Güçlü, saygın bir soyu olan, eşsiz. |
Fidangül : | Rum. +Farsça | Kız | Gül fidanı. |
Ferahru : | Arapça +Farsça | Kız | Güler yüzlü, güleç. |
Fasih : | Arapça | Erkek | Güzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse. |
Feragat : | Arapça | Erkek | Hakkından vazgeçme, el çekme. |
Feruzat : | Arapça +Farsça | Erkek | Hayırlı, kutlu. |
Fazilet : | Arapça | Kız | İnsan yaradılışındaki bütün iyi huylar, erdem. |
Figan : | Farsça | Kız | Istırap ile bağırma, inleme. |
Fahrünnisa : | Arapça | Kız | Kadının erdemi, onuru, büyüklük ve ululuğu. |
Feramuz : | Farsça | Erkek | Kale muhafızı, koruyucusu. |
Fedakâr : | Arapça | Erkek | Kendini, kendi çıkarlarını feda etmekten çekinmeyen, özverili. |
Funda : | Rum. | Kız | Kurak yerlerde yetişen çalı türünden bir ağaççık. |
Fevzi : | Arapça | Erkek | Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan. |
Faik : | Arapça | Erkek | Manevi yönden üstün olan, yüksek, yüce. |
Fulya : | İt. | Kız | Nergisgillerden bir bitki ve onun güzel renkli, kokulu çiçeği. |
Ferzend : | Farsça | Erkek | Oğul, çocuk. |
Filbahar : | Farsça | Kız | Ormanlarda yetişen, beyaz, mavi, mor çiçekler açan, tırmanıcı sarılgan bitki. |
Füruzan : | Farsça | Kız | Parlayıcı, parlayan, parlak. |
Fecir : | Arapça | Kız | Sabaha karşı ortalığın aydınlanmaya başladığı zaman, tan vakti. |
Fekahet : | Arapça | Kız | Şakacılık, hoş mizaçlılık. |
Ferahet : | Farsça | Kız | Şan ve şeref. |
Ferahnüma : | Arapça +Farsça | Kız | Sevinç gösteren, sevinçli. |
Ferahnisa : | Arapça | Kız | Sevinçli, rahat kadın. |
Füsun : | Farsça | Kız | Sihir, büyü. |
Felât : | Arapça | Erkek | Susuz çöl. |
Fecri : | Arapça | Erkek | Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili. |
Fakirullah : | Arapça | Erkek | Tanrı’nın büyüklüğü karşısında âciz olan kimse. |
Feramuş : | Farsça | Erkek | Unutma, akıldan çıkma. |
Fezanur : | Arapça | Kız | Uzay gibi parlak ve aydınlık olan. |
Fezai : | Arapça | Erkek | Uzayla ilgili, uzaya ait. |
Figen : | Farsça | Kız | Yaralayan, kıran, düşüren. |
Fâkihe : | Arapça | Kız | Yemiş, meyve. |
Fetanet : | Arapça | Kız | Yüksek zekâ, zihin açıklığı, çabuk anlama ve kavrama yeteneği. |
Fezahan : | Arapça +Türkçe | Erkek | Yükselmeyi amaçlayan hükümdar. |
Fehimdar : | Arapça +Farsça | Erkek | Zekâ, anlayış, kavrayış sahibi kimse. |
Fatin : | Arapça | Erkek | Zeki, akıllı, anlayışlı, kavrayışlı kimse. |
Fakihe : | Arapça | Kız | Zeki, anlayışlı. |
Fıtnat : | Arapça | Kız | Zihin açıklığı, kolay kavrama ve anlama yeteneği, zekâ. |