20 Ocak 2025
20 Recep 1446
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER KVKK ve GİZLİLİK POLİTİKASI
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






B harfiyle başlayan bebek isimleri


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Babacan :Türkçe +FarsçaErkekCana yakın, olgun, güvenilir kimse.
Babaç :TürkçeErkekGösterişli, heybetli.
Babayiğit :TürkçeErkek1. Yürekli kimse.
2. Bir girişimde kendine güvenebilecek durumda olan kimse.
3. Güçlü kuvvetli, korkusuz kimse.
Babür :FarsçaErkekKaplan.
Babürşah :FarsçaErkekKaplan gibi şah.
Bacı :TürkçeKız1. Büyük kız kardeş, abla.
2. Kız kardeş.
3. Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen unvan.
4. Tarikat şeyhlerinin karısı.
5. Kadınlara söylenen bir seslenme sözü.
Bade :FarsçaKızŞarap, içki.
Badegül :FarsçaKızGül renkli şarap.
Badiye :ArapçaKızÇöl.
Bağatur :TürkçeErkekbk. Bahadır
Bağdaç :TürkçeErkekbk. Bağdaş
Bağdagül :Farsça +TürkçeKızBağda olan gül.
Bağdaş :TürkçeErkekYakın arkadaş, dost.
Bağır :TürkçeErkek1. Göğüs.
2. Ok yayı ve dağda orta bölüm.
Bağış :TürkçeErkekBağışlanan şey, yardım.
Bağışhan :TürkçeErkekBağışı seven hükümdar.
Bağlan :TürkçeKız“Sev, sevdiğine bağlı kal“ anlamında kullanılan bir ad.
Baha :Erkek1. Ar. Güzellik, zariflik.
2. Ar. Parıltı.
3. Far. Kıymet, değer, paha.
Bahadır :FarsçaErkekSavaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse.
Bahadırhan :TürkçeErkekSavaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren hükümdar.
Bahai :ArapçaErkekBahailik yanlısı kimse.
Bahar :FarsçaKız1. Kuzey yarım kürede 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim.
2. Bu mevsimde açan çiçekler ve yapraklar.
3. Gençlik çağı.
Bahattin :ArapçaErkekDinin güzelliği.
Bahir :ArapçaErkekDeniz.
Bâhir :ArapçaErkek1. Işıklı, parlak, güzel.
2. Belli, açık, apaçık.
Bâhire :ArapçaKız1. Işıklı, parlak, güzel.
2. Belli, besbelli, açık.
Bahise :ArapçaKızSöz eden, bahseden.
Bahri :ArapçaErkek1. Denizle ilgili olan.
2. Bir tür deniz ördeği.
Bahriye :ArapçaKızDenizle ilgili olan.
Bahşı :TürkçeErkek1. Bilgin, öğretmen.
2. Saz şairi, âşık.
3. Hekim.
Bahtınur :Farsça +Türkçe +ArapçaKızTalihli, şanslı, yazgısı parlak olan.
Bahtıser :Farsça +TürkçeKızTalihli, şanslı, iyi yazgılı olan.
Bahtışen :Farsça +TürkçeKızMutlu, neşeli, talihli kimse.
Bahti :FarsçaErkek1. Bahtla, kaderle ilgili olan.
2. Bazı divan şairlerinin ortak mahlası.
Bahtiyar :FarsçaKızMutlu.
Bakanay :TürkçeErkekAy gibi aydınlık saçan.
Bakır :TürkçeErkekDoğada serbest ve birleşik olarak bulunan kızıl renkli, kolay işlenir bir maden.
Bakırhan :TürkçeErkekBakır gibi işe yarayan hükümdar.
Baki :ArapçaErkek1. Sürekli.
2. Bir şeyden artan miktar.
3. Öteki.
Bakinaz :Arapça +FarsçaKızSürekli nazlanan, çok nazlı.
Bakiye :ArapçaKız1. Artık, artan, kalan, geri kalan.
2. Kalıntı.
Baksı :TürkçeErkekbk. Bahşı
Bala :TürkçeErkekYavru, çocuk.
Balâ :FarsçaErkekYüksek, üst, yüce.
Balaban :TürkçeErkek1. İri, büyük.
2. Şişman, gürbüz kimse.
2. Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş.
Balâbey :Farsça +TürkçeErkekYüce bey.
Balaman :TürkçeErkekbk. Balaban
Balamir :Türkçe +FarsçaErkekEski bir Türk kağanı.
Balatekin :TürkçeErkekPrens, şehzade çocuğu.
Balatürk :TürkçeErkekTürk çocuğu.
Balaz :TürkçeErkekAğaç, asma filizi, sürgün.
Balbal :TürkçeErkekEski Türklerde kişinin anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen taş.
Balbay :TürkçeErkekBal-bay.
Balbey :TürkçeErkekBal gibi tatlı olan bey.
Balca :TürkçeKızBal gibi tatlı, sevimli olan.
Balcan :Türkçe +FarsçaErkekBal gibi sevimli ve tatlı olan.
Baldan :TürkçeKızBal gibi tatlı, şirin ve güzel olan.
Baldemir :TürkçeErkekBal gibi tatlı ve sevimli olan yiğit.
Baler :TürkçeErkekTatlı dilli, cana yakın kimse.
Balhan :TürkçeErkekBal gibi tatlı ve cana yakın hükümdar.
Balı :TürkçeErkek1. Büyük kardeş.
2. Sevgi gösterilen kimse.
3. Veli, ermiş.
Balıbaş :TürkçeErkekErmiş kimse.
Balıbey :TürkçeErkekDeğer verilen olgun bey.
Balım :TürkçeErkek“Balım, tatlım, güzelim“ anlamında kullanılan bir ad.
Balın :TürkçeKızSevgili, sevilen.
Balibey :TürkçeErkekbk. Balıbey.
Balk :TürkçeErkek1. Şimşek.
2. Parıltı, parlayış.
Balkan :TürkçeErkek1. Sık ormanla kaplı dağ.
2. Yığın, küme.
3. Sazlık, bataklık.
Balkı :TürkçeErkek1. Parıltı, ışık.
2. Güzel, parlak, süslü kimse.
3. Şimşek.
Balkın :TürkçeKızParıldayan, parlak.
Balkır :TürkçeErkek1. Parıltı, ışıltı, ışık.
2. Şimşek.
Balkış :TürkçeErkekŞimşek.
Balkız :TürkçeKızŞirin, tatlı, hoş kız.
Balkoç :TürkçeErkekBal gibi tatlı ve sevimli yiğit.
Ballı :TürkçeKızŞirin, güzel, tatlı dilli.
Balsan :TürkçeErkek“Bal gibi tatlısın“ anlamında kullanılan bir ad.
Balsarı :TürkçeKızSarışın.
Balşeker :Türkçe +FarsçaKızBal gibi tatlı olan.
Baltaş :TürkçeErkekKüçük balta.
Bandak :TürkçeErkek1. Dağlardan inen suların dağ eteğinde oluşturduğu bataklık.
2. Uç taraflarından bağlanmış ot demeti.
Bangu :TürkçeErkek1. Haykırış, bağırış.
2. Gök gürültüsü.
3. Yankı.
Banu :FarsçaKız1. Kadın, hatun, hanım.
2. Prenses.
3. Hanımefendi.
4. Gelin.
Banuhan :Farsça +TürkçeKızBanu-han.
Barak :TürkçeErkekTüylü, kıllı çuha, kebe.
Baran :TürkçeErkek1. Varan, ulaşan.
2. Yüce, ulu.
Baranalp :TürkçeErkekHedefine ulaşan yiğit.
Baranbilge :TürkçeErkekAmacını elde eden bilge.
Baransel :Türkçe +ArapçaErkekHedefine ulaşan sel gibi olan.
Baray :TürkçeErkek1. Ezelî, öncesiz, öncesi olmayan.
2. Yeni ay, ay başı.
Barbaros :TürkçeErkekBüyük Türk denizcisi, Barbaros Hayrettin Paşa'ya. (1467-1546) Avrupalılar tarafından verilen ve “Kızıl sakal“ anlamına gelen bir ad.
Barça :TürkçeErkekHepsi, tamamı.
Barçak :TürkçeErkekbk. Balçak
Barçın :TürkçeErkekBir tür ipekli kumaş.
Barım :TürkçeErkek1. Varlık, servet, zenginlik.
2. İktidar.
Barın :TürkçeErkek1. Bütün, hep.
2. Güç, kuvvet.
3. Göğüs.
Barış :TürkçeErkek1. Barışma işi.
2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum.
3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.
4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.
Barışcan :Türkçe +FarsçaErkekBarıştan yana olan kimse.
Baria :ArapçaKızGüzel, tam, mükemmel, üstün.
Barik :ArapçaErkekIşıklı, parıltılı, parlak, parlayan.
Barika :ArapçaKız1. Işık, parıltı,
2. Şimşek, yıldırım parıltısı.
Bariz :ArapçaErkekAçık, gözle görülür, belirgin.
Barkan :TürkçeErkekÇöllerde rüzgârın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan, ay biçimindeki küçük kum kitlesi.
Barkın :TürkçeErkek1. Yolculuk eden, yolcu, gezgin.
2. Kendisini yolundan hiçbir şeyin alıkoymadığı yolcu.
Barlas :TürkçeErkekKahraman, savaşçı.
Barlık :TürkçeErkekVarlık, zenginlik.
Bars :FarsçaErkekKedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan.
Barsbay :Farsça +TürkçeErkekbk. Barsbey
Barsbey :Farsça +TürkçeErkekYiğit, cesur bey.
Bartu :TürkçeErkek1. Varlık, servet.
2. Varılacak yer, mesafe.
Basa :TürkçeErkek1. Fazla, üstün, baskın.
2. Arka.
Basak :TürkçeErkekSağlam, dayanıklı.
Basım :TürkçeErkekGüç, kuvvet.
Basıra :ArapçaKız1. Gören, görücü.
2. Görme gücü, görüş.
3. Göz.
Basir :ArapçaErkek1. Görüp anlayan.
2. Zeki.
3. Her şeyi görüp anlayan Allah.
Basiret :ArapçaKız1. Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık.
2. Anlayış, kavrayış.
Baskak :TürkçeErkekCesur, yürekli.
Baskan :TürkçeErkekÜstün gelme, yenme, zafer.
Baskın :TürkçeErkek1. Kısa süreli beklenmedik saldırı.
2. Üstün.
Basri :ArapçaErkekGörme ile ilgili olan.
Basut :TürkçeErkek1. Yardım, arka.
2. Yardımcı.
Başağa :TürkçeErkekEn büyük ağa.
Başak :Kız1. Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı.
2. Zodyak üzerinde Aslan ile Terazi arasında bulunan takımyıldızın adı.
Başal :TürkçeErkek“En yükseğe çık, yüksel“ anlamında kullanılan bir ad.
Başar :TürkçeErkek“Bir işi istenilen biçimde bitir“ anlamında kullanılan bir ad.
Başargan :TürkçeErkekBaşarılı olan.
Başarman :TürkçeErkekYaptığı işleri başarıyla sonuçlandıran kimse.
Başat :TürkçeErkekSertlik, zorluk bakımından üstün olan.
Başay :TürkçeErkekbk. İlkay
Başaydın :TürkçeErkekAydınların önde geleni.
Başbay :TürkçeErkekZenginlerin önde geleni.
Başbuğ :TürkçeErkekEski Türklerde baş, başkan, komutan.
Başçık :TürkçeKızÇiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık.
Başdemir :TürkçeErkekİleri gelen, saygın kimse.
Başdoğan :TürkçeErkekÖnce doğan.
Başeğmez :TürkçeErkekBuyruk altına girmeyen.
Başel :TürkçeErkekBaş ve el.
Başer :TürkçeErkekEn önemli kimse.
Başhan :TürkçeErkekEn önemli, ileri gelen hükümdar.
Başkal :TürkçeErkek“Her zaman önder ol, önderliğin sürsün“ anlamında kullanılan bir ad.
Başkan :TürkçeErkek1. Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse.
2. Bazı ülkelerde devletin ve hükûmetin başı.
Başkara :TürkçeErkekÖnemli, saygın kimse.
Başkaynak :TürkçeErkekEn önemli kaynak, ilk kaynak.
Başkur :TürkçeErkekTürk çadırlarının çevresindeki kanatları örten bölümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm. kadar eni olan kuşak.
Başkurt :TürkçeErkek1. En önemli kimse.
2. Ural Dağları bölgesinde yaşayan ve Türklerin Kıpçak kolundan olan bir boy.
Başkut :TürkçeErkekKutlu, talihli kimse.
Başman :TürkçeErkekBaş olan, ileri gelen, saygın, önemli kimse.
Başok :TürkçeErkekOk gibi sivri olan, her işte ön plana çıkan kimse.
Başol :TürkçeErkek“Önder ol, lider ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Başöz :TürkçeErkekHer şeyin en önemli olanı.
Başsoy :TürkçeErkekSoyu asil olan kimse.
Baştaş :TürkçeErkekYaşıt, akran, kafadar, benzer.
Baştemir :TürkçeErkekbk. Başdemir
Baştugay :TürkçeErkekÖnemli olan tugay.
Baştürk :TürkçeErkekTürklerin önderi, lideri.
Batı :TürkçeErkekGüneşin battığı yön.
Batıbay :TürkçeErkekÜstün gelen, gücü yeten, galip olan zengin.
Batıbey :TürkçeErkekÜstün gelen, gücü yeten, galip olan bey.
Batıcan :Türkçe +FarsçaErkekÜstün gelen, gücü yeten, galip olan kimse.
Batıhan :TürkçeErkekbk. Batuhan
Batır :TürkçeErkekbk. Batur
Batıray :TürkçeErkekbk. Baturay
Batırhan :TürkçeErkekKahraman, yiğit, cesur, bahadır hükümdar.
Battal :ArapçaErkek1. Cesur, kahraman.
2. Pek büyük, iri.
Batu :TürkçeErkekÜstün gelen, gücü yeten, galip.
Batucem :Türkçe +FarsçaErkekÜstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar.
Batur :TürkçeErkekKahraman, yiğit, cesur, bahadır.
Baturalp :TürkçeErkekKahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.
Bayar :TürkçeErkekUlu, yüce, saygın, soylu kimse.
Baybars :Türkçe +FarsçaErkek1. Zengin ve korkusuz kimse.
2. Bir tür kaplan.
Baybaş :TürkçeErkekZengin, ileri gelen, saygın kimse.
Baybek :TürkçeErkekZengin bey.
Baybora :TürkçeErkekFırtına.
Baybörü :TürkçeErkekZengin ve yiğit olan kimse.
Baycan :Türkçe +FarsçaErkekZengin, varlıklı kimse.
Bayça :TürkçeErkekZengin, varlıklı.
Baydoğan :TürkçeErkekDünyaya zengin olarak gelen, zengin doğan.
Baydu :TürkçeErkek1. “Zengindi, varlıklıydı“ anlamında kullanılan bir ad.
2. İlhanlı Devletinin hükümdarı.
Baydur :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli, cesur.
Bayduralp :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli, cesur olan yiğit.
Bayezit :ArapçaErkek1. Yezit'in babası.
2. Çeşitli dönemlerde yaşamış Osmanlı şehzadelerinin ortak adı.
Baygüç :TürkçeErkekGüçlü ve zengin kimse.
Bayhan :TürkçeErkekZengin ve varlıklı hükümdar.
Bayhun :TürkçeErkekZengin kimse.
Bayık :TürkçeErkek1. Doğru, gerçek (söz).
2. Açık, belli.
Bayın :TürkçeErkekbk. Baylan
Bayındır :TürkçeErkekGelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı.
Bayırhan :TürkçeErkekZengin, varlıklı hükümdar.
Baykal :TürkçeErkek1. Yabani at.
2. Deniz.
Baykam :TürkçeErkekDoktor, hekim.
Baykan :TürkçeErkekZengin bir soydan gelen kimse.
Baykara :TürkçeErkekDoğan cinsinden bir kuş türü.
Baykır :TürkçeErkekAy ışığı.
Baykoca :TürkçeErkekVarlıklı, saygın kimse.
Baykor :TürkçeErkek“Zengin, varlıklı bir duruma getirir“ anlamında kullanılan bir ad.
Baykul :TürkçeErkekZengin, varlıklı kul.
Baykurt :TürkçeErkekZengin, varlıklı saygın kimse.
Baykutay :TürkçeErkekZengin. talihli kimse.
Baylan :TürkçeKız1. Ağırbaşlı, uslu, kibar.
2. Şımarık, nazlı, yaramaz.
3. Sebatsız, tembel.
Baylan :TürkçeErkek1. Ağırbaşlı, uslu, kibar.
2. Şımarık nazlı, yaramaz.
3. Sebatsız, tembel.
Bayol :TürkçeErkek“Zengin ve varlıklı ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Bayrak :TürkçeErkekBir ulusun, bir topluluğun veya örgütün simgesi olarak kullanılan, belli bir rengi ve biçimi olan, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş.
Bayraktar :Türkçe +FarsçaErkekBayrağı taşıyan, bayrak taşımakla görevli kimse.
Bayram :TürkçeErkek1. Ulusal veya dinsel bakımdan önemi olan, kutlanan gün.
2. Sevinç, neşe.
Bayrı :TürkçeErkekÇok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim.
Bayru :TürkçeErkekbk. Bayrı
Bayrualp :TürkçeErkekEskiden beri yiğit olan kimse.
Bayrubay :TürkçeErkekEskiden beri varlıklı olan kimse.
Bayruhan :TürkçeErkekEskiden beri hükümdar olan kimse.
Baysal :TürkçeErkek1. Rahat ve dingin.
2. Gürültüsüz, huzurlu.
Baysal :TürkçeKız1. Rahat, dingin.
2. Gürültüsüz, huzurlu.
Baysan :TürkçeErkekZengin ve tanınmış kimse.
Baysoy :TürkçeErkekVarlıklı soydan gelen kimse.
Baysu :TürkçeErkekBol, bereketli, gür su.
Baysungur :TürkçeErkekŞahin türünden yırtıcı bir kuş.
Baytal :TürkçeErkek1. Kısrak.
2. Bayır, yokuş.
Baytaş :TürkçeErkekZengin ve varlıklı olan kimse.
Baytekin :TürkçeErkekZengin prens, şehzade.
Baytimur :TürkçeErkekZengin ve güçlü kimse.
Baytok :TürkçeErkekZengin ve tok olan kimse.
Baytugay :TürkçeErkekZengin ve varlıklı kimse.
Baytüze :TürkçeErkekZengin ve adaletli kimse.
Baytüzün :TürkçeErkekSoylu kişi.
Bayuk :TürkçeErkekbk. Bayık
Bayülken :TürkçeErkekYüce, yüksek, ulu zengin kişi.
Bayyiğit :TürkçeErkekZengin yiğit.
Bedel :ArapçaErkek1. Değer, fiyat, kıymet.
2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık.
3. Eşit, denk.
Beder :TürkçeKız1. Süs, bezek.
2. Nakış, kumaş nakışı.
Bedi :ArapçaErkek1. Eşi ve benzeri olmayan, eşsiz.
2. Yeni, görülmemiş.
Bedia :ArapçaKız1. Beğenilen, değeri bilinen yeni şey.
2. Estetik değeri yüksek olan sanat eseri.
Bedih :ArapçaErkekAçık, anlaşılır, ilk göze çarpan, ilk akla gelen.
Bedihe :ArapçaKız1. Başlangıç.
2. Güzel söz.
Bedir :ArapçaErkekAyın on dördüncü gecesi, dolunay.
Bedirhan :Arapça +TürkçeErkekDolunay gibi güzel olan hükümdar.
Bedirnisa :ArapçaKızAy gibi güzel kadın.
Bedis :TürkçeKızbk. Bediz
Bediz :TürkçeErkek1. Süs, bezek, nakış.
2. Resim, heykel, şekil.
Bediz :TürkçeKız1. Süs, bezek; nakış.
2. Resim, heykel, şekil.
Bedreka :FarsçaKızKılavuz, yol gösterici.
Bedrettin :ArapçaErkekDinin dolunayı.
Bedri :ArapçaErkekDolunayla, ayın on dördü ile ilgili olan.
Bedük :TürkçeErkekBüyük, yüce, gösterişli, önemli.
Begim :TürkçeKızbk. Begüm
Begüm :TürkçeKız1. Hanım, hanımefendi.
2. Hint prenseslerine verilen unvan.
Beğenç :TürkçeErkekGüzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, beğenme.
Behçet :ArapçaErkekSevinç.
Behice :ArapçaKızŞen, güzel, güler yüzlü ve şirin.
Behiç :ArapçaErkekŞen, güzel yüzlü kimse.
Behin :FarsçaKızbk. Bihin
Behire :ArapçaKız1. Hayırlı ve iyiliksever, soylu kadın.
2. Şişmanlık yüzünden yürürken soluyan kadın.
Behiye :ArapçaKızGüzel.
Behlül :ArapçaErkek1. Çok güldüren, şakacı.
2. Hayırsever, iyi adam.
Behmen :FarsçaErkek1. Zeki, anlayışlı.
2. Tedbirli.
Behnan :ArapçaErkek1. İyi huylu kimse.
2. Güler yüzlü kimse.
Behnane :ArapçaKız1. İyi huylu kadın.
2. Güler yüzlü kdaın.
Behram :FarsçaErkek1. Merih yıldızı.
2. Eski İran dininde yolcuları korumakla görevli olduğuna inanılan melek.
Behzat :FarsçaErkekSoyu sopu temiz, doğuştan iyi, temiz kimse.
Bek :TürkçeErkek1. Sağlam, sert, katı.
2. Bey.
3. İleri gelen, sözü geçen, saygın, zengin kişi.
Bekâm :FarsçaErkekAmacına, isteğine kavuşmuş, erişmiş olan kimse.
Bekata :TürkçeErkekAtası bey olan kimse.
Bekbars :Türkçe +FarsçaErkekCesur, yiğit bey.
Bekbay :TürkçeErkekGüçlü ve varlıklı olan kimse.
Bekdemir :TürkçeErkekDemir gibi sağlam ve güçlü olan kimse.
Bekdil :TürkçeErkekDoğru sözlü, mert kimse.
Bekem :TürkçeErkekSağlam, dayanıklı, güçlü kimse.
Beken :TürkçeKızDayanıklı, güçlü.
Beker :TürkçeErkekGüçlü, yiğit kimse.
Bekir :ArapçaErkekSabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse.
Beksan :TürkçeErkekTanınmış, ünlü, saygın kimse.
Bektaş :TürkçeErkek1. Akran, eş, yaşıt.
2. Eşit, denk.
Bektöre :TürkçeErkekGüçlü, değişmez töreleri olan, törelerine bağlıkimse.
Bektürk :TürkçeErkekGüçlü Türk.
Beleda :TürkçeErkekbk. Bileda
Belek :TürkçeErkek1. Hediye, armağan.
2. Alacalı, karışık renkli.
3. Nişan, iz.
Belen :TürkçeErkek1. Dağlık, sarp yer.
2. Sırt, bayır, yamaç, dağ eteği.
3. Yüksek, dağlık yerlerde görülen düzlük.
4. Issız yer.
Belge :TürkçeErkekBir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman.
Belgi :TürkçeKız1. Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan.
2. Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik.
Belgin :TürkçeKızTam ve kesin olarak belirlenmiş olan, açık, anlaşılır, belirgin.
Beliğ :ArapçaErkek1. Düzgün söz söyleyen.
2. Düzgün, güzel söz.
Belik :TürkçeKız1. Saç örgüsü.
2. İşaret, iz, nişan,
3. Çok, fazla.
4. Tepe, doruk.
Belin :TürkçeKız1. Korku, ürkü.
2. Şaşkınlık, hayret.
Beliz :TürkçeKızİşaret, im, iz.
Belkıs :ArapçaKızSüleyman Peygamber zamanındaki Saba melikesinin adı.
Bellek :TürkçeErkek1. Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü.
2. Bellenerek öğrenilen şey.
3. İşaret, iz.
Bellisan :TürkçeErkekTanınmış, ünlü kimse.
Belma :FarsçaKızYumuşak, sakin, telaşsız kimse.
Belmen :TürkçeKızÇok güzel kadın.
Benal :TürkçeErkekYüzünde kırmızı benleri olan kimse.
Benam :FarsçaErkek1. Namlı, ünlü, meşhur.
2. Güzel, iyi.
3. Az bulunan.
Benan :ArapçaKız1. Parmaklar, parmak uçları,
2. Parmakla gösterilen, ünlü, tanınmış.
Benay :TürkçeKızAy gibi parlak olan kız.
Benazir :Farsça +ArapçaErkekEşsiz, tek olan.
Bender :FarsçaErkekTicaret limanı, iskele.
Bendeş :TürkçeErkekEş, benzer.
Benek :TürkçeKız1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta.
2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm.
Bener :TürkçeErkek“Ben yiğitim“ anlamında kullanılan bir ad.
Benevşe :FarsçaKız1. Menekşe.
2. Mor renk.
Bengi :TürkçeErkekSonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî.
Bengialp :TürkçeErkekSonsuza dek yiğit olarak kalacak olan.
Bengibay :TürkçeErkekSonsuza dek varlıklı olarak kalacak olan.
Bengigül :Türkçe +FarsçaKızSonsuza dek güzel olarak kalacak olan.
Bengisan :TürkçeErkekÖlümsüz adı olan.
Bengisoy :TürkçeErkekSoyu sonsuza dek sürecek olan.
Bengisu :TürkçeErkekEfsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, abıhayat.
Bengitaş :TürkçeErkekOrhun anıtları.
Bengü :TürkçeErkekbk. Bengi
Bengühan :TürkçeKızHükümdarlığı sürekli olan.
Bengül :Türkçe +FarsçaKız“Gül gibi güzelim“ anlamında kullanılan bir ad.
Benian :TürkçeKız“Beni anımsa“ anlamında kullanılan bir ad.
Benice :TürkçeKızSonsuz, ebedî.
Benli :TürkçeKızVücudunda ben bulunan.
Benligül :Türkçe +FarsçaKızVücudunda ben olan güzel.
Bennur :Türkçe +ArapçaKız“Ben nur gibi parlak ve güzelim“ anlamında kullanılan bir ad.
Benol :TürkçeErkek“Ben işte oyum“ anlamında kullanılan bir ad.
Bensu :TürkçeKızbk. Bengisu
Benşen :TürkçeErkek“Mutluyum, şenim“ anlamında kullanılan bir ad.
Bent :FarsçaErkek1. Bağ.
2. Zincir.
3. Düğüm.
4. Tutsak, esir.
Bentürk :TürkçeErkek“Bm Türküm“ anlamında kullanılan mi ad.
Benzer :TürkçeErkekNitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
Berat :ArapçaKız1. Nişan, rütbe.
2. Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent.
3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu.
Berat :ArapçaErkek1. Nişan, rütbe.
2. Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent.
3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu.Berceste :FarsçaKız1. Seçilmiş, beğenilmiş.
2. Sanat değeri yüksek anlamlar taşıyan dize.Bercis :ArapçaKız1. Jüpiter gezegeni.
2. Çok süt veren deve.Bereket :ArapçaErkek1. Bolluk, gürlük, ongunluk.
2. Yağmur.Bereket :ArapçaKızl. Bolluk, gürlük, ongunluk.
2. Yağmur.Beren :TürkçeErkek1. Güçlü, kuvvetli.
2. Akıllı.
3. Tanınmış.
4. Kadife kumaş.Berfin :FarsçaErkekKardan, kar ile ilgili.Berfu :FarsçaKızKar tanesi.Berge :TürkçeErkekİm, iz, eser.Bergin :TürkçeErkekbk. BerkinBergüzar :FarsçaKızAnmak için verilen armağan, hatıra, yadigâr.Beri :ArapçaErkek1. Salim, kurtulmuş.
2. Temiz.Beria :ArapçaKızOlgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili, kadın.Berin :FarsçaErkek1. En yüksek, çok yüce.
2. Soylu.Beriye :ArapçaKızSalim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.Berk :TürkçeErkek1. Sağlam, kuvvetli.
2. Katı, sert.
3. Şiddetli.
4. Hızlı.
5. Orman.
6. Ar. Şimşek.
7. Yaprak.Berkal :TürkçeErkek“Sağlam, güçlü ol“ anlamında kullanılan bir ad.Berkan :TürkçeErkek“İyice hatırla“ anlamında kullanılan bir ad.Berkant :TürkçeErkekGüçlü, bozulmaz yemin.Berkay :TürkçeErkekSağlam ve güçlü kimse.Berke :TürkçeErkekKamçı.Berkel :TürkçeErkekEli güçlü olam kimse.Berker :TürkçeErkekGüçlü, sağlam kişilikli kimse.Berki :ArapçaErkekŞimşek gibi, parlak.Berkin :TürkçeErkekSağlam, güçlü, kuvvetli.Berkkan :TürkçeErkekGüçlü soydan gelen kimse.Berkmen :TürkçeErkekbk. BerkmanBerkok :TürkçeErkekOk gibi çevik ve güçlü olan kimse.Berkol :TürkçeErkek“Güçlü, dayanıklı ol“ anlamında kullanılan bir ad.Berköz :TürkçeErkekÖzü güçlü kimse.Berksal :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli kimse.Berksan :TürkçeErkekGüçlü tanınan kimse.Berksay :TürkçeErkek“Güçlü olarak kabul et“ anlamında kullanılan bir ad.Berksu :TürkçeErkekBol, gür akan su.Berksun :TürkçeErkek“Kendini sağlam ve güçlü olarak göster“ anlamında kullanılan bir ad.Berktan :Türkçe +ArapçaErkekSabahın parlaklığı.Berktin :TürkçeErkekÖzü güçlü, sağlam olan kimse.Berkün :TürkçeErkekSağlam, güçlü tanınmış kimse.Bermude :FarsçaKızNesne, şey.Berna :FarsçaErkekGenç, körpe.Berrak :ArapçaKızDuru, temiz, aydınlık, açık.Berran :ArapçaErkekbk. BürranBerrin :ArapçaKızKarada yaşayan.Berşe :TürkçeKızHep, bütün, çok.Bertan :Farsça +TürkçeErkekŞafak yemişi.Berter :FarsçaErkekÜstün, yüksek, nitelikli, değerli.Besalet :ArapçaErkekKorkusuzluk, yüreklilik; yararlılık.Besamet :ArapçaKızGüler yüzlülük, şenlik.Besat :ArapçaErkekDüz yer, düzlük.Besen :TürkçeErkekbk. PesenBesim :ArapçaErkekGüler yüzlü, güleç adam.Besime :ArapçaKızGüler yüzlü, güleç, neşeli kız.Beste :FarsçaKız1. Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin tümü.
2. Bağlanmış, bitiştirilmiş.Bestegül :FarsçaKızGül demeti.Beşaret :ArapçaErkekMüjde, muştu, iyi haber.Beşarettin :ArapçaErkekDinin müjdesi.Beşer :ArapçaErkekİnsan, insanoğlu.Beşgül :Türkçe +FarsçaKızBeş tane gül.Beşir :ArapçaErkek1. Müjde getiren, müjdeci.
2. Güler yüzlü, güleç.Betigül :Türkçe +FarsçaKızGül yüzlü güzel.Betik :TürkçeErkekYazılı olan şey, yazılmış, yapıt.Betil :ArapçaKızbk. BetülBetim :TürkçeErkek1. Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya yazı.
2. Herhangi bir şeyin resmi veya heykeli.Betül :ArapçaKız1. Namuslu, temiz kadın.
2. Allah'ın emri.
3. Hazreti Meryem'in ve Hazreti Fatma'nın lakapları.
4. Ana ağaçtan ayrılıp, ayrı kök salan fidan.Betülay :Arapça +TürkçeKızNamuslu, iffetli, ay gibi güzel kadun.Beyaz :ArapçaKız1. Kar rengi, ak.
2. Temiz, lekesiz.Beyazıt :ArapçaErkekbk. BayezitBeybars :Türkçe +FarsçaErkekbk. BaybarsBeybolat :Türkçe +FarsçaErkekÇelik gibi güçlü, saygın kimse.Beycan :Türkçe +FarsçaErkekBey gibi olan kimse.Beyda :ArapçaErkekSahra, çöl.Beydağ :TürkçeErkek1. Beyin gezip dolaştığı dağ.
2. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde dağların ortak adı.Beydaş :TürkçeErkekAdil, doğru.Beygu :TürkçeErkekYırtıcı bir kuş.Beyhan :ArapçaErkekSır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen.Beyhatun :TürkçeKızBey hanımı.Beykal :TürkçeErkek“Beyliğini sürüdür“ anlamında kullanılan bir ad.Beykan :TürkçeErkekBey soylu olan kimse.Beykara :TürkçeErkekbk. BaykaraBeylem :ArapçaKız1. Açılmamış pamuk kozası.
2. Çiçek buketi.Beyrek :TürkçeErkek1. Çok nazik, efendi, bey.
2. Hüzünlü.Beysan :TürkçeErkekBey gibi tanınmış olan.Beysun :TürkçeKız“Kendini bey olarak göster“ anlamında kullanılan bir ad.Beytekin :TürkçeErkekbk. BaytekinBeytemir :TürkçeErkekbk. BaydemirBeytöre :TürkçeErkekTörelere göre bey olmuş kimse.Beytullah :ArapçaErkekAllah’ın evi, Kâbe.Beyza :ArapçaKızÇok beyaz, daha ak; çok temiz, lekesiz.Beyzade :Türkçe +FarsçaErkek1. Bey oğlu.
2. Soylu.
3. Nazlı, şımarık yetiştirilmiş.Beyzat :Türkçe +FarsçaErkekDoğuştan bey olan, soylu, asilzade.Bezek :TürkçeKız1. Süs, ziynet.
2. Bir yapıtı süsleyen motiflerden her biri.Bezen :TürkçeKız“Süslen, ziynetlen“ anlamında kullanılan bir ad.Bezmiâlem :Farsça +ArapçaKızDünya meclisi, sohbet toplantısı.Bican :FarsçaErkekCansız.Bidar :FarsçaKızUyanık, uyumayan, uykusuz.Bidayet :ArapçaKızBaşlama, başlangıç.Bige :TürkçeKızEvlenmemiş, çocuğu olmamış kadın.Bihan :FarsçaKızİyiler, iyi olanlar.Bihin :FarsçaKızEn iyi, çok iyi, seçkin.Bihter :FarsçaKızDaha iyi, en iyi, pek iyi.Bihterin :FarsçaKızEn iyi, pek iyi.Bike :TürkçeKızbk. BigeBilâl :ArapçaErkek1. Su gibi ıslatan.
2. Islaklık.Bilan :TürkçeErkekSüslü ve işlemeli kılıç kemeri.Bilay :TürkçeErkek“Ey ay gibi güzel ve parlak olan, bunu bil!“ anlamında kullanılan bir ad.Bilbaşar :TürkçeErkek“Bil ve başar“ anlamında kullanılan bir ad.Bilbay :TürkçeErkek“Ey varlıklı kimse, bunu bil!“ anlamında kullanılan bir ad.Bileda :TürkçeErkekTarihte, Atillâ'nın kardeşi. (434-445) yıllarında saltanat süren Hun Hükümdarı.Bilen :TürkçeErkekBilgili, görgülü, anlayışlı.Bilender :TürkçeErkek“Seyrek olarak bil“ anlamında kullanılan bir ad.Bilge :TürkçeErkekBilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse.Bilgealp :TürkçeErkekBilgili yiğit.Bilgebay :TürkçeErkekBilgili, varlıklı kimse.Bilgecan :Türkçe +FarsçaKızBilgili kimse.Bilgehan :TürkçeErkekBilgili hükümdar.Bilgekan :TürkçeErkekBilgin soydan gelen kimse.Bilgekut :TürkçeErkekBilgili ve kutlu kimse.Bilgen :TürkçeErkekBilgili, çok bilen.Bilgenur :Türkçe +ArapçaKızBilgili ve aydın kimse.Bilger :TürkçeErkekAkıllı, bilgili, bilge, bilgin.Bilgetürk :TürkçeErkekBilgili Türk.Bilgi :TürkçeErkekÖğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek.Bilgiç :TürkçeErkek1. Bilgili kimse, her şeyi bilen, anlayan.
2. Bilmediği hâlde bilir gibi görünen, bilgili geçinen.Bilgin :TürkçeErkekBilimsel bir konuda derin bilgisi olan, âlim.Bilginer :TürkçeErkekBilimsel bir konuda derin bilgisi olan kimse.Bilginur :Türkçe +ArapçaKızBilginin ışığı, bilginin aydınlığı.Bilgiser :TürkçeKız“Bilgi ortaya koy“ anlamında kullanılan bir ad.Bilgivar :TürkçeKızBilgili, bilen.Bilgü :TürkçeErkekbk. BilgiBilgün :TürkçeKızbk. BilginBilgütay :TürkçeErkekBilgili.Bilhan :TürkçeErkekÇok bilgili, çok bilen.Bilik :TürkçeErkek1. Güçlü bir seziş ve görgüden doğan ruh uyanıklığı ve zevk olgunluğu.
2. Akıl, us, hikmet, bilgi.Bilir :TürkçeErkekBilgili, her şeyi bilen, anlayan, görgülü, kültürlü.Biliş :TürkçeKız1. Bilme, anlama, kavrama.
2. Tanıdık.Billûr :ArapçaKız1. Duru, temiz, saydam, tanınmış ve değerli kesme cam, kristal.
2. Parlak, ışıklı.
3. Duru.Bilmen :TürkçeErkekBilen, anlayan, bilgili.Bilnur :Türkçe +ArapçaErkek“Ey aydın kimse, bunu bil!“ anlamında kullanılan bir ad.Bilsay :TürkçeErkek“Bil ve say“ anlamında kullanılan bir ad.Bilsen :TürkçeErkek“Sen bil“ anlamında kullanılan bir ad.Bilsev :TürkçeKız“Bil ve sev“ anlamında kullanılan bir ad.Bilsin :TürkçeKız“Bilsin, tanısın“ anlamında kullanılan bir ad.Biltaş :TürkçeErkek“Bil ve coşkunluk yap“ anlamında kullanılan bir ad.Biltay :TürkçeErkek“Bunu bil“ anlamında kullanılan bir ad.Bilyap :TürkçeErkek“Bilerek yap“ anlamında kullanılan bir ad.Binal :TürkçeErkek“Bindikten sonra al“ anlamında kullanılan bir ad.Binali :ArapçaErkekHz. Ali'nin oğlu.Binalp :TürkçeErkekBin yiğit.Binan :TürkçeErkek“Bin ve an“ “ anlamında kullanılan bir ad.Binat :TürkçeErkek“Ata bin“ anlamında kullanılan bir ad.Binay :TürkçeErkek“Bin ay“ “ anlamında kullanılan bir ad.Binbaşar :TürkçeErkek“Bin ve başar“ anlamında kullanılan bir ad.Binbay :TürkçeErkekÇok zengin kimse.Bindal :TürkçeErkekBin tane dal.Biner :TürkçeErkek“Bin tane erkek“ anlamında kullanılan bir ad.Bingöl :TürkçeErkekBin tane göl.Bingül :Türkçe +FarsçaKızBin tane gül.Bingün :TürkçeKızBin tane gün.Binhan :TürkçeKızBin tane han.Binışık :TürkçeErkekÇok parlak.Biniz :TürkçeKızBinlerce iz.Binkan :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetliBinnaz :Türkçe +FarsçaKızÇok nazlı, cilveli.Binnur :Türkçe +ArapçaErkekÇok nurlu.Bintuğ :TürkçeErkekSavaşçı, dövüşken.Binyaşar :TürkçeErkekÇocuğun uzun yaşaması dileğiyle verilen adlardandır.Binzet :TürkçeKızGüzel, zarif.Biran :TürkçeErkek“Bir kez olsun hatırla“ anlamında kullanılan bir ad.Birant :TürkçeErkek“Ant iç, yemin et“ anlamında kullanılan bir ad.Biray :TürkçeErkekAy gibi tek, eşsiz.Birben :TürkçeKız“Yalnızca ben“ anlamında kullanılan bir ad.Birbenek :TürkçeKızGüzel kadın.Bircan :Türkçe +FarsçaErkekÇok sevimli, cana yakın.Birce :TürkçeErkekTek, eşsiz, biricik.Birçek :TürkçeKızSaç, kâkül, zülüf.Birdal :TürkçeErkekYardımsever.Birge :TürkçeErkek1. Kamçı.
2. Birlikte, beraber.
3. Kuma, ortak.Birgen :TürkçeKızYalnızlığa alışmış.Birgi :TürkçeErkek1. Kamçı.
2. Birlikte, beraber.Birgit :TürkçeErkekBirleşik, birleşmiş, birlik olmuş.Birgül :Türkçe +FarsçaKızBiricik.Birgün :TürkçeKızBir gün.Birhan :TürkçeErkekSeçkin kimse.Biricik :TürkçeKızTek, eşsiz, çok sevilen, benzeri olmayan.Birim :TürkçeKız“Bir tanem, sevdiğim, biriciğim“ anlamında kullanılan bir ad.Biriz :TürkçeErkek“Birlikteyiz, beraberiz“ anlamında kullanılan bir ad.Birkan :TürkçeErkekAynı soydan olan.Birke :TürkçeKızbk. BirgeBirmen :TürkçeErkekTek olan, benzeri olmayan kimse.Birnaz :Türkçe +FarsçaKızNazlı, cilveli.Birnur :Türkçe +ArapçaKızParlak, güzel.Birol :TürkçeErkek“Tek ol, biricik ol“ anlamına kullanılan bir ad.Birsan :TürkçeErkekÜnlü, tanınmış.Birsel :Türkçe +ArapçaErkekHareketli, canlı.Birsen :TürkçeErkek“Teksin, biriciksin“ anlamında kullanılan bir ad.Birsin :TürkçeErkek“Teksin, eşsizsin“ anlamında kullanılan bir ad.Birsoy :TürkçeErkekAynı soydan olan kimse.Birşen :TürkçeErkekŞen, şakrak, mutlu.Birtan :TürkçeErkekSabahın ilk aydınlığı gibi yakışıklı olan.Birtek :TürkçeKızEşi olmayan, çok sevilen, yegâne.Birten :Türkçe +FarsçaErkekKimseye bağımlı olmayan.Bitek :TürkçeErkekVerimli.Bitengül :Türkçe +FarsçaKızAçılmış gül gibi güzel olan.Bitim :TürkçeErkek1. Son, sonuç.
2. Yapı, kuruluş.
3. Ekinin yerden bitmesi, çimlenme.Boğa :TürkçeErkek1. Damızlık erkek sığır.
2. Bal yapan dişi arı.Boğaç :TürkçeErkek1. Boğan.
2. Boğaya benzeyen.
3. Dede Korkut hikâyelerinde geçen bir kahraman adı. Küçük yaşta bir boğayı öldürdüğü için bu ad verilmiştir.Boğaçhan :TürkçeErkekbk. BoğaçBoğahan :TürkçeErkekKuvvetli, cesur hükümdar.Boğataş :TürkçeErkekGüçlü ve kuvvetli kimse.Boğatekin :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli şehzade.Boğatimur :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli.Bolat :FarsçaErkekbk. PolatBolcan :Türkçe +FarsçaErkekCanlı, hareketli, neşeli.Bolgan :TürkçeErkekOlan, bulunan.Bolhan :TürkçeErkekbk. BolganBolkan :TürkçeErkekKanı bol, hareketli, yerinde duramayan.Boncuk :TürkçeKızCam, taş, sedef, tahta gibi şeylerden yapılan yuvarlak ve renkli süs tanesi.Bor :TürkçeErkek1. İşlenmemiş, ekilmemiş toprak.
2. Fr. Doğada bor asidi veya boratlar durumunda bulunan bir element.Bora :TürkçeErkekGenellikle arkasından yağmur getiren sert ve şiddetli fırtına.Borahan :TürkçeErkekFırtına gini hükümdar.Borak :TürkçeErkekYağmurdan sonra toprağın üstünde oluşan tuzlu beyaz katman.Borakan :TürkçeErkekBora-kan.Borakhan :Arapça +TürkçeErkekbk. BurakBoran :TürkçeErkek1. Bora.
2. Sis, duman.
3. İç sıkıntısı.
4. Yaban güvercini.Boranalp :TürkçeErkekCesur, çevik yiğit.Boranbay :TürkçeErkekÇok zengin, varlıklı.Boransü :TürkçeErkekFırtına gibi asker.Borataş :TürkçeErkekSağlam, kuvvetli ve fırtına gibi olan kimse.Boratav :Türkçe +FarsçaErkekFırtına gibi hızlı olan kimse.Boratay :TürkçeErkekFırtına gibi olan kimse.Boray :TürkçeErkekbk. BorayBorkan :TürkçeErkekKanlı, canlı kimse.Boy :TürkçeErkek1. Bir aşiretin kollarından her biri.
2. Uzunluk.Boyar :TürkçeErkekEskiden Tuna bölgesinde, Transilvanya’da ve Rusya’da soylulardan olan kimselere verilen unvan.Boydak :TürkçeErkekÖzgür, serbest.Boydaş :TürkçeErkekAynı boyda olan.Boyer :TürkçeErkekUzun boylu olan kimse.Boylan :TürkçeErkekKibirli, mağrur.Boylu :TürkçeErkekBoyu uzun olan kimse.Boynak :TürkçeErkekBoynu eğri.Boyraz :Yun.Erkekbk. PoyrazBoysal :TürkçeErkek“Boyun uzasın, uzun boylu ol“ anlamında kullanılan bir ad.Boysan :TürkçeErkek1. Uzun boylu, yakışıklı delikanlı.
2. Serbest.Boz :TürkçeErkek1. Toprak rengi.
2. Yiğit.
3. Kin, düşmanlık.Bozan :TürkçeErkekSürülmemiş tarla.Bozat :TürkçeErkekBoz donlu at.Bozay :TürkçeErkekBaşkalarına yararı az olan kimse.Bozbağ :Türkçe +FarsçaErkek“Bağı boz“ anlamında kullanılan bir ad.Bozbala :TürkçeErkekYiğit delikanlı.Bozbay :TürkçeErkekYiğit ve delikanlı olan zengin kimse.Bozbey :TürkçeErkekYiğit ve cesur olan bey.Bozbora :TürkçeErkekFırtına gibi sert ve kuvvetli olan.Bozca :TürkçeErkekBoza benzeyen.Bozçin :TürkçeKızDişi geyik.Bozdağ :TürkçeErkekTepeleri dumanla kaplı olan dağ.Bozdemir :TürkçeErkekDemir gibi sağlam ve kuvvetli olan kimse.Bozdeniz :TürkçeErkekDalgalı deniz.Bozdoğan :TürkçeErkekBir şahin türü.Bozer :TürkçeErkekCesur ve yiğit kimse.Bozerk :TürkçeErkekSağlamlık, kuvvetlilik.Bozhan :TürkçeErkekYiğit hükümdar.Bozkan :TürkçeErkekCesur, yiğit, güçlü kimse.Bozkara :TürkçeErkekTeni esmer olan yiğit.Bozkaya :TürkçeErkekKuvetli, cesur, yürekli kimse.Bozkır :TürkçeErkekAğaçsız ve susuz ova.Bozkurt :TürkçeErkekGöktürk efsanelerinde yer alan kutsal hayvan.Bozlak :TürkçeErkekOrta ve Güney Anadolu'nun bazı bölgelerinde bir türkü ezgisi.Bozok :TürkçeErkek24 Oğuz boyundan on ikisine verilen ad. Osmanoğulları bu boydan gelmiştir.Bozokay :TürkçeErkekBozoklardan olan kimse.Boztaş :TürkçeErkekSağlam ve kuvvetli olan kimse.Boztepe :TürkçeErkekBozkır olan yer.Boztimur :TürkçeErkekbk. BozdemirBozyel :TürkçeErkekYağmur getiren lodos rüzgârı.Bozyiğit :TürkçeErkekÇok cesur ve yürekli olan yiğit.Böget :TürkçeErkek1. Havuz.
2. Gölün derin yeri.
3. Su birikintisi.Böğrek :TürkçeErkekbk. BeyrekBöğürtlen :TürkçeKızBahçe çitlerinde, yol kıyılarında kendiliğinden yetişen dikenli bir çalı ve bunun tadı mayhoş meyvesi.Böke :TürkçeErkek1. Kahraman, güçlü kimse.
2. Önder, başkan, reis.
3. Kabadayı, cesur, efe.
4. Güreşçi, pehlivan.Böken :TürkçeErkekbk. BökeBölükbaşı :TürkçeErkekAskerlikte takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birliğin başı.Börçek :TürkçeErkekKâkül, perçem, pürçek.Börk :TürkçeErkekEskiden kullanılan, genellikle hayvan postundan yapılan başlık.Börteçin :TürkçeErkekEski tarihçilere göre Türkleri Ergenekondan kurtaran demircinin adı.Börü :TürkçeErkek1. Kurt.
2. Yiğit, bahadır, cesur.Börübey :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli bey.Börühan :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli hükümdar.Börükan :TürkçeErkekGüçlü, kuvvetli bir soydan gelem kimse.Bucak :TürkçeErkek1. Gizli veya uzak bir köşe, kuytu yer.
2. Irmak kıyılarındaki kumluk, çalılık yerler.
3. Dağ tepesi.Budak :TürkçeErkek1. İnce ve küçük dal.
2. Ağaç gövdesinde tomurcuk çıkacak yuvarlak boğum.Budun :TürkçeErkekHalk, kavim, ulus.Budunal :TürkçeErkek“Milletini sev“ anlamında kullanılan bir ad.Budunalp :TürkçeErkekMilletin yiğidi.Bugül :Türkçe +FarsçaKız“Bu, gül kadar güzeldir“ anlamında kullanılan bir ad.Buğday :TürkçeKızTohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başaktan ayrılmış tanesi.Buğra :TürkçeErkekErkek deve.Buğrahan :TürkçeErkek1. Erkek deve gibi korkusuz olan hükümdar.
2. X. yüzyılın başlarında Orta Asya´daki Yağma boyundan çıkan ve ilk İslam devletini kuran Türk hükümdarlarının birçoğuna verilen san.Bukay :TürkçeErkekAlçak, aşağı, kısa.Buket :Fr.KızÇiçek demeti.Bulak :TürkçeErkekKaynak, pınar, çeşme.Bulgan :TürkçeErkekOlgun, bilgili, görgülü, hoşgörülü kimse.Bulgu :TürkçeErkek1. Bulunan şey, keşif.
2. Anlayış.
3. İlham.Bulgubay :TürkçeErkekAnlayışlı zengin.Bulgucan :Türkçe +FarsçaErkekAnlayışlı kimse.Bulgunoyan :Türkçe +Moğ.ErkekAnlayışlı bey.Buluç :TürkçeErkekBulunan şey, buluş.Bulunç :TürkçeErkekVicdan.Buluş :TürkçeErkekİlk kez yeni bir şey yaratma, icat.Bulut :TürkçeErkekAtmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığınlar.Bulutay :TürkçeErkekBulut ve ay.Buluttekin :TürkçeErkekBulut gibi her yeri kaplayan bey.Bumin :TürkçeErkek1. Baykuş.
2. Tümen.Buminhan :TürkçeErkekbk. BuminBurak :ArapçaErkekHz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti.Burcu :TürkçeKız1. Güzel koku, ıtır.
2. Sakız ağacının tomurcuğu.Burç :ArapçaErkek1. Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı.
2. Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad.
3. Ökse otu.Burçak :TürkçeErkekBaklagillerden, taneleri yem olarak kullanılan bir bitki.Burçhan :Arapça +TürkçeErkekYüce, ulu, saygın hükümdar.Burçin :ErkekGeyik, dişi geyik.Burhan :ArapçaErkekKanıt, delil, ispat.Burhanettin :ArapçaErkekDinin kanıtı, ispatı.Burkay :TürkçeErkek1. Ay, hilal.
2. Gücenmiş, kırılmış kimse.Buruk :TürkçeErkek1. Tadı kekre olan.
2. Alınmış, kırılmış, gücenmiş.
3. Aksak, topal, eğri basan.
4. Kapalı havuz.
5. Hortum, kasırga.Burukbay :TürkçeErkekGücenmiş, kırılmış zengin kimse.Buruktekin :TürkçeErkekGücenmiş, kırılmış şehzade.Buse :FarsçaKızÖpücük, öpme, öpüş.Buyan :TürkçeErkek1. Mutluluk, uğur, talih.
2. İyi iş, sevap.Buyruk :TürkçeErkek1. Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir.
2. Egemenlik.Buyrukalp :TürkçeErkekBuyruk veren yiğit.Buyrukata :TürkçeErkekBuyruk veren ata.Buyrukbay :TürkçeErkekBuyruk veren zengin.Buyrukçu :TürkçeErkekBuyruk veren, emreden.Buyrukhan :TürkçeErkekBuyruk veren hükümdar.Büge :TürkçeErkekSu bendi, bent.Büget :TürkçeErkekbk. BögetBüğdüz :TürkçeErkek1. Ağacın budak yeri.
2. Çam ağacının özü.Bük :TürkçeErkek1. Ova ve dere kıyılarındaki çalı ve diken topluluğu.
2. Böğürtlen.
3. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar.
4. Dönemeç.
5. Sık ağaçlık, orman.Bükay :TürkçeErkekHilal.Büke :TürkçeKız1. Ejderha, büyük yılan.
2. Akıllı, bilgili.Büke :TürkçeErkek1. Ejderha, büyük yılan.
2. Akılı, bilgili.Büklüm :TürkçeErkekBükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.Bülbül :FarsçaKız1. Sesinin güzelliğiyle tanınan, Akdeniz ülkelerinde, orman ve bahçelerde yaşayan ötücü kuş.
2. Sesi çok güzel olan kimse.Büldan :ArapçaKızÜlkeler, şehirler, iller.Bülent :FarsçaErkekYüksek, yüce, ulu.Bünyamin :İbr.ErkekYakup Peygamber'in en küçük oğlunun adı.Büran :FarsçaErkekKeskin, kesici.Bürçe :TürkçeErkekKurt yavrusu.Bürçin :TürkçeKızbk. BurçinBürge :TürkçeErkek1. Pire.
2. Bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse.
3. Keklik.
4. Bahşiş, armağan.Bürgü :TürkçeKız1. Baş örtüsü.
2. Çarşaf, atkı.
3. İnce perde.Bürkan :ArapçaErkekVolkan, yanardağ.Bürküt :TürkçeErkekKartal.Bürümcek :TürkçeKızHam ipekten dokunmuş ince bez.Büşra :ArapçaKızMüjde, sevinçli haber.Büte :FarsçaKızÇalılık.Bütün :TürkçeKızEksiksiz, tam.Bütün :TürkçeErkekEksiksiz, tüm.

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
Oysa sen onların içinde iken, Allah onlara azap edecek değildi.( ENFÂL-33 )
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
NAMAZ VAKİTLERİ