İsim | Kökeni | Cinsiyet | Anlamı |
---|---|---|---|
Babacan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Cana yakın, olgun, güvenilir kimse. |
Babaç : | Türkçe | Erkek | Gösterişli, heybetli. |
Babayiğit : | Türkçe | Erkek | 1. Yürekli kimse. 2. Bir girişimde kendine güvenebilecek durumda olan kimse. 3. Güçlü kuvvetli, korkusuz kimse. |
Babür : | Farsça | Erkek | Kaplan. |
Babürşah : | Farsça | Erkek | Kaplan gibi şah. |
Bacı : | Türkçe | Kız | 1. Büyük kız kardeş, abla. 2. Kız kardeş. 3. Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen unvan. 4. Tarikat şeyhlerinin karısı. 5. Kadınlara söylenen bir seslenme sözü. |
Bade : | Farsça | Kız | Şarap, içki. |
Badegül : | Farsça | Kız | Gül renkli şarap. |
Badiye : | Arapça | Kız | Çöl. |
Bağatur : | Türkçe | Erkek | bk. Bahadır |
Bağdaç : | Türkçe | Erkek | bk. Bağdaş |
Bağdagül : | Farsça +Türkçe | Kız | Bağda olan gül. |
Bağdaş : | Türkçe | Erkek | Yakın arkadaş, dost. |
Bağır : | Türkçe | Erkek | 1. Göğüs. 2. Ok yayı ve dağda orta bölüm. |
Bağış : | Türkçe | Erkek | Bağışlanan şey, yardım. |
Bağışhan : | Türkçe | Erkek | Bağışı seven hükümdar. |
Bağlan : | Türkçe | Kız | “Sev, sevdiğine bağlı kal“ anlamında kullanılan bir ad. |
Baha : | Erkek | 1. Ar. Güzellik, zariflik. 2. Ar. Parıltı. 3. Far. Kıymet, değer, paha. | |
Bahadır : | Farsça | Erkek | Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse. |
Bahadırhan : | Türkçe | Erkek | Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren hükümdar. |
Bahai : | Arapça | Erkek | Bahailik yanlısı kimse. |
Bahar : | Farsça | Kız | 1. Kuzey yarım kürede 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim. 2. Bu mevsimde açan çiçekler ve yapraklar. 3. Gençlik çağı. |
Bahattin : | Arapça | Erkek | Dinin güzelliği. |
Bahir : | Arapça | Erkek | Deniz. |
Bâhir : | Arapça | Erkek | 1. Işıklı, parlak, güzel. 2. Belli, açık, apaçık. |
Bâhire : | Arapça | Kız | 1. Işıklı, parlak, güzel. 2. Belli, besbelli, açık. |
Bahise : | Arapça | Kız | Söz eden, bahseden. |
Bahri : | Arapça | Erkek | 1. Denizle ilgili olan. 2. Bir tür deniz ördeği. |
Bahriye : | Arapça | Kız | Denizle ilgili olan. |
Bahşı : | Türkçe | Erkek | 1. Bilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim. |
Bahtınur : | Farsça +Türkçe +Arapça | Kız | Talihli, şanslı, yazgısı parlak olan. |
Bahtıser : | Farsça +Türkçe | Kız | Talihli, şanslı, iyi yazgılı olan. |
Bahtışen : | Farsça +Türkçe | Kız | Mutlu, neşeli, talihli kimse. |
Bahti : | Farsça | Erkek | 1. Bahtla, kaderle ilgili olan. 2. Bazı divan şairlerinin ortak mahlası. |
Bahtiyar : | Farsça | Kız | Mutlu. |
Bakanay : | Türkçe | Erkek | Ay gibi aydınlık saçan. |
Bakır : | Türkçe | Erkek | Doğada serbest ve birleşik olarak bulunan kızıl renkli, kolay işlenir bir maden. |
Bakırhan : | Türkçe | Erkek | Bakır gibi işe yarayan hükümdar. |
Baki : | Arapça | Erkek | 1. Sürekli. 2. Bir şeyden artan miktar. 3. Öteki. |
Bakinaz : | Arapça +Farsça | Kız | Sürekli nazlanan, çok nazlı. |
Bakiye : | Arapça | Kız | 1. Artık, artan, kalan, geri kalan. 2. Kalıntı. |
Baksı : | Türkçe | Erkek | bk. Bahşı |
Bala : | Türkçe | Erkek | Yavru, çocuk. |
Balâ : | Farsça | Erkek | Yüksek, üst, yüce. |
Balaban : | Türkçe | Erkek | 1. İri, büyük. 2. Şişman, gürbüz kimse. 2. Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş. |
Balâbey : | Farsça +Türkçe | Erkek | Yüce bey. |
Balaman : | Türkçe | Erkek | bk. Balaban |
Balamir : | Türkçe +Farsça | Erkek | Eski bir Türk kağanı. |
Balatekin : | Türkçe | Erkek | Prens, şehzade çocuğu. |
Balatürk : | Türkçe | Erkek | Türk çocuğu. |
Balaz : | Türkçe | Erkek | Ağaç, asma filizi, sürgün. |
Balbal : | Türkçe | Erkek | Eski Türklerde kişinin anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen taş. |
Balbay : | Türkçe | Erkek | Bal-bay. |
Balbey : | Türkçe | Erkek | Bal gibi tatlı olan bey. |
Balca : | Türkçe | Kız | Bal gibi tatlı, sevimli olan. |
Balcan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Bal gibi sevimli ve tatlı olan. |
Baldan : | Türkçe | Kız | Bal gibi tatlı, şirin ve güzel olan. |
Baldemir : | Türkçe | Erkek | Bal gibi tatlı ve sevimli olan yiğit. |
Baler : | Türkçe | Erkek | Tatlı dilli, cana yakın kimse. |
Balhan : | Türkçe | Erkek | Bal gibi tatlı ve cana yakın hükümdar. |
Balı : | Türkçe | Erkek | 1. Büyük kardeş. 2. Sevgi gösterilen kimse. 3. Veli, ermiş. |
Balıbaş : | Türkçe | Erkek | Ermiş kimse. |
Balıbey : | Türkçe | Erkek | Değer verilen olgun bey. |
Balım : | Türkçe | Erkek | “Balım, tatlım, güzelim“ anlamında kullanılan bir ad. |
Balın : | Türkçe | Kız | Sevgili, sevilen. |
Balibey : | Türkçe | Erkek | bk. Balıbey. |
Balk : | Türkçe | Erkek | 1. Şimşek. 2. Parıltı, parlayış. |
Balkan : | Türkçe | Erkek | 1. Sık ormanla kaplı dağ. 2. Yığın, küme. 3. Sazlık, bataklık. |
Balkı : | Türkçe | Erkek | 1. Parıltı, ışık. 2. Güzel, parlak, süslü kimse. 3. Şimşek. |
Balkın : | Türkçe | Kız | Parıldayan, parlak. |
Balkır : | Türkçe | Erkek | 1. Parıltı, ışıltı, ışık. 2. Şimşek. |
Balkış : | Türkçe | Erkek | Şimşek. |
Balkız : | Türkçe | Kız | Şirin, tatlı, hoş kız. |
Balkoç : | Türkçe | Erkek | Bal gibi tatlı ve sevimli yiğit. |
Ballı : | Türkçe | Kız | Şirin, güzel, tatlı dilli. |
Balsan : | Türkçe | Erkek | “Bal gibi tatlısın“ anlamında kullanılan bir ad. |
Balsarı : | Türkçe | Kız | Sarışın. |
Balşeker : | Türkçe +Farsça | Kız | Bal gibi tatlı olan. |
Baltaş : | Türkçe | Erkek | Küçük balta. |
Bandak : | Türkçe | Erkek | 1. Dağlardan inen suların dağ eteğinde oluşturduğu bataklık. 2. Uç taraflarından bağlanmış ot demeti. |
Bangu : | Türkçe | Erkek | 1. Haykırış, bağırış. 2. Gök gürültüsü. 3. Yankı. |
Banu : | Farsça | Kız | 1. Kadın, hatun, hanım. 2. Prenses. 3. Hanımefendi. 4. Gelin. |
Banuhan : | Farsça +Türkçe | Kız | Banu-han. |
Barak : | Türkçe | Erkek | Tüylü, kıllı çuha, kebe. |
Baran : | Türkçe | Erkek | 1. Varan, ulaşan. 2. Yüce, ulu. |
Baranalp : | Türkçe | Erkek | Hedefine ulaşan yiğit. |
Baranbilge : | Türkçe | Erkek | Amacını elde eden bilge. |
Baransel : | Türkçe +Arapça | Erkek | Hedefine ulaşan sel gibi olan. |
Baray : | Türkçe | Erkek | 1. Ezelî, öncesiz, öncesi olmayan. 2. Yeni ay, ay başı. |
Barbaros : | Türkçe | Erkek | Büyük Türk denizcisi, Barbaros Hayrettin Paşa'ya. (1467-1546) Avrupalılar tarafından verilen ve “Kızıl sakal“ anlamına gelen bir ad. |
Barça : | Türkçe | Erkek | Hepsi, tamamı. |
Barçak : | Türkçe | Erkek | bk. Balçak |
Barçın : | Türkçe | Erkek | Bir tür ipekli kumaş. |
Barım : | Türkçe | Erkek | 1. Varlık, servet, zenginlik. 2. İktidar. |
Barın : | Türkçe | Erkek | 1. Bütün, hep. 2. Güç, kuvvet. 3. Göğüs. |
Barış : | Türkçe | Erkek | 1. Barışma işi. 2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum. 3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. 4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam. |
Barışcan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Barıştan yana olan kimse. |
Baria : | Arapça | Kız | Güzel, tam, mükemmel, üstün. |
Barik : | Arapça | Erkek | Işıklı, parıltılı, parlak, parlayan. |
Barika : | Arapça | Kız | 1. Işık, parıltı, 2. Şimşek, yıldırım parıltısı. |
Bariz : | Arapça | Erkek | Açık, gözle görülür, belirgin. |
Barkan : | Türkçe | Erkek | Çöllerde rüzgârın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan, ay biçimindeki küçük kum kitlesi. |
Barkın : | Türkçe | Erkek | 1. Yolculuk eden, yolcu, gezgin. 2. Kendisini yolundan hiçbir şeyin alıkoymadığı yolcu. |
Barlas : | Türkçe | Erkek | Kahraman, savaşçı. |
Barlık : | Türkçe | Erkek | Varlık, zenginlik. |
Bars : | Farsça | Erkek | Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan. |
Barsbay : | Farsça +Türkçe | Erkek | bk. Barsbey |
Barsbey : | Farsça +Türkçe | Erkek | Yiğit, cesur bey. |
Bartu : | Türkçe | Erkek | 1. Varlık, servet. 2. Varılacak yer, mesafe. |
Basa : | Türkçe | Erkek | 1. Fazla, üstün, baskın. 2. Arka. |
Basak : | Türkçe | Erkek | Sağlam, dayanıklı. |
Basım : | Türkçe | Erkek | Güç, kuvvet. |
Basıra : | Arapça | Kız | 1. Gören, görücü. 2. Görme gücü, görüş. 3. Göz. |
Basir : | Arapça | Erkek | 1. Görüp anlayan. 2. Zeki. 3. Her şeyi görüp anlayan Allah. |
Basiret : | Arapça | Kız | 1. Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık. 2. Anlayış, kavrayış. |
Baskak : | Türkçe | Erkek | Cesur, yürekli. |
Baskan : | Türkçe | Erkek | Üstün gelme, yenme, zafer. |
Baskın : | Türkçe | Erkek | 1. Kısa süreli beklenmedik saldırı. 2. Üstün. |
Basri : | Arapça | Erkek | Görme ile ilgili olan. |
Basut : | Türkçe | Erkek | 1. Yardım, arka. 2. Yardımcı. |
Başağa : | Türkçe | Erkek | En büyük ağa. |
Başak : | Kız | 1. Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı. 2. Zodyak üzerinde Aslan ile Terazi arasında bulunan takımyıldızın adı. | |
Başal : | Türkçe | Erkek | “En yükseğe çık, yüksel“ anlamında kullanılan bir ad. |
Başar : | Türkçe | Erkek | “Bir işi istenilen biçimde bitir“ anlamında kullanılan bir ad. |
Başargan : | Türkçe | Erkek | Başarılı olan. |
Başarman : | Türkçe | Erkek | Yaptığı işleri başarıyla sonuçlandıran kimse. |
Başat : | Türkçe | Erkek | Sertlik, zorluk bakımından üstün olan. |
Başay : | Türkçe | Erkek | bk. İlkay |
Başaydın : | Türkçe | Erkek | Aydınların önde geleni. |
Başbay : | Türkçe | Erkek | Zenginlerin önde geleni. |
Başbuğ : | Türkçe | Erkek | Eski Türklerde baş, başkan, komutan. |
Başçık : | Türkçe | Kız | Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık. |
Başdemir : | Türkçe | Erkek | İleri gelen, saygın kimse. |
Başdoğan : | Türkçe | Erkek | Önce doğan. |
Başeğmez : | Türkçe | Erkek | Buyruk altına girmeyen. |
Başel : | Türkçe | Erkek | Baş ve el. |
Başer : | Türkçe | Erkek | En önemli kimse. |
Başhan : | Türkçe | Erkek | En önemli, ileri gelen hükümdar. |
Başkal : | Türkçe | Erkek | “Her zaman önder ol, önderliğin sürsün“ anlamında kullanılan bir ad. |
Başkan : | Türkçe | Erkek | 1. Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse. 2. Bazı ülkelerde devletin ve hükûmetin başı. |
Başkara : | Türkçe | Erkek | Önemli, saygın kimse. |
Başkaynak : | Türkçe | Erkek | En önemli kaynak, ilk kaynak. |
Başkur : | Türkçe | Erkek | Türk çadırlarının çevresindeki kanatları örten bölümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm. kadar eni olan kuşak. |
Başkurt : | Türkçe | Erkek | 1. En önemli kimse. 2. Ural Dağları bölgesinde yaşayan ve Türklerin Kıpçak kolundan olan bir boy. |
Başkut : | Türkçe | Erkek | Kutlu, talihli kimse. |
Başman : | Türkçe | Erkek | Baş olan, ileri gelen, saygın, önemli kimse. |
Başok : | Türkçe | Erkek | Ok gibi sivri olan, her işte ön plana çıkan kimse. |
Başol : | Türkçe | Erkek | “Önder ol, lider ol“ anlamında kullanılan bir ad. |
Başöz : | Türkçe | Erkek | Her şeyin en önemli olanı. |
Başsoy : | Türkçe | Erkek | Soyu asil olan kimse. |
Baştaş : | Türkçe | Erkek | Yaşıt, akran, kafadar, benzer. |
Baştemir : | Türkçe | Erkek | bk. Başdemir |
Baştugay : | Türkçe | Erkek | Önemli olan tugay. |
Baştürk : | Türkçe | Erkek | Türklerin önderi, lideri. |
Batı : | Türkçe | Erkek | Güneşin battığı yön. |
Batıbay : | Türkçe | Erkek | Üstün gelen, gücü yeten, galip olan zengin. |
Batıbey : | Türkçe | Erkek | Üstün gelen, gücü yeten, galip olan bey. |
Batıcan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Üstün gelen, gücü yeten, galip olan kimse. |
Batıhan : | Türkçe | Erkek | bk. Batuhan |
Batır : | Türkçe | Erkek | bk. Batur |
Batıray : | Türkçe | Erkek | bk. Baturay |
Batırhan : | Türkçe | Erkek | Kahraman, yiğit, cesur, bahadır hükümdar. |
Battal : | Arapça | Erkek | 1. Cesur, kahraman. 2. Pek büyük, iri. |
Batu : | Türkçe | Erkek | Üstün gelen, gücü yeten, galip. |
Batucem : | Türkçe +Farsça | Erkek | Üstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar. |
Batur : | Türkçe | Erkek | Kahraman, yiğit, cesur, bahadır. |
Baturalp : | Türkçe | Erkek | Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse. |
Bayar : | Türkçe | Erkek | Ulu, yüce, saygın, soylu kimse. |
Baybars : | Türkçe +Farsça | Erkek | 1. Zengin ve korkusuz kimse. 2. Bir tür kaplan. |
Baybaş : | Türkçe | Erkek | Zengin, ileri gelen, saygın kimse. |
Baybek : | Türkçe | Erkek | Zengin bey. |
Baybora : | Türkçe | Erkek | Fırtına. |
Baybörü : | Türkçe | Erkek | Zengin ve yiğit olan kimse. |
Baycan : | Türkçe +Farsça | Erkek | Zengin, varlıklı kimse. |
Bayça : | Türkçe | Erkek | Zengin, varlıklı. |
Baydoğan : | Türkçe | Erkek | Dünyaya zengin olarak gelen, zengin doğan. |
Baydu : | Türkçe | Erkek | 1. “Zengindi, varlıklıydı“ anlamında kullanılan bir ad. 2. İlhanlı Devletinin hükümdarı. |
Baydur : | Türkçe | Erkek | Güçlü, kuvvetli, cesur. |
Bayduralp : | Türkçe | Erkek | Güçlü, kuvvetli, cesur olan yiğit. |
Bayezit : | Arapça | Erkek | 1. Yezit'in babası. 2. Çeşitli dönemlerde yaşamış Osmanlı şehzadelerinin ortak adı. |
Baygüç : | Türkçe | Erkek | Güçlü ve zengin kimse. |
Bayhan : | Türkçe | Erkek | Zengin ve varlıklı hükümdar. |
Bayhun : | Türkçe | Erkek | Zengin kimse. |
Bayık : | Türkçe | Erkek | 1. Doğru, gerçek (söz). 2. Açık, belli. |
Bayın : | Türkçe | Erkek | bk. Baylan |
Bayındır : | Türkçe | Erkek | Gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı. |
Bayırhan : | Türkçe | Erkek | Zengin, varlıklı hükümdar. |
Baykal : | Türkçe | Erkek | 1. Yabani at. 2. Deniz. |
Baykam : | Türkçe | Erkek | Doktor, hekim. |
Baykan : | Türkçe | Erkek | Zengin bir soydan gelen kimse. |
Baykara : | Türkçe | Erkek | Doğan cinsinden bir kuş türü. |
Baykır : | Türkçe | Erkek | Ay ışığı. |
Baykoca : | Türkçe | Erkek | Varlıklı, saygın kimse. |
Baykor : | Türkçe | Erkek | “Zengin, varlıklı bir duruma getirir“ anlamında kullanılan bir ad. |
Baykul : | Türkçe | Erkek | Zengin, varlıklı kul. |
Baykurt : | Türkçe | Erkek | Zengin, varlıklı saygın kimse. |
Baykutay : | Türkçe | Erkek | Zengin. talihli kimse. |
Baylan : | Türkçe | Kız | 1. Ağırbaşlı, uslu, kibar. 2. Şımarık, nazlı, yaramaz. 3. Sebatsız, tembel. |
Baylan : | Türkçe | Erkek | 1. Ağırbaşlı, uslu, kibar. 2. Şımarık nazlı, yaramaz. 3. Sebatsız, tembel. |
Bayol : | Türkçe | Erkek | “Zengin ve varlıklı ol“ anlamında kullanılan bir ad. |
Bayrak : | Türkçe | Erkek | Bir ulusun, bir topluluğun veya örgütün simgesi olarak kullanılan, belli bir rengi ve biçimi olan, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş. |
Bayraktar : | Türkçe +Farsça | Erkek | Bayrağı taşıyan, bayrak taşımakla görevli kimse. |
Bayram : | Türkçe | Erkek | 1. Ulusal veya dinsel bakımdan önemi olan, kutlanan gün. 2. Sevinç, neşe. |
Bayrı : | Türkçe | Erkek | Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim. |
Bayru : | Türkçe | Erkek | bk. Bayrı |
Bayrualp : | Türkçe | Erkek | Eskiden beri yiğit olan kimse. |
Bayrubay : | Türkçe | Erkek | Eskiden beri varlıklı olan kimse. |
Bayruhan : | Türkçe | Erkek | Eskiden beri hükümdar olan kimse. |
Baysal : | Türkçe | Erkek | 1. Rahat ve dingin. 2. Gürültüsüz, huzurlu. |
Baysal : | Türkçe | Kız | 1. Rahat, dingin. 2. Gürültüsüz, huzurlu. |
Baysan : | Türkçe | Erkek | Zengin ve tanınmış kimse. |
Baysoy : | Türkçe | Erkek | Varlıklı soydan gelen kimse. |
Baysu : | Türkçe | Erkek | Bol, bereketli, gür su. |
Baysungur : | Türkçe | Erkek | Şahin türünden yırtıcı bir kuş. |
Baytal : | Türkçe | Erkek | 1. Kısrak. 2. Bayır, yokuş. |
Baytaş : | Türkçe | Erkek | Zengin ve varlıklı olan kimse. |
Baytekin : | Türkçe | Erkek | Zengin prens, şehzade. |
Baytimur : | Türkçe | Erkek | Zengin ve güçlü kimse. |
Baytok : | Türkçe | Erkek | Zengin ve tok olan kimse. |
Baytugay : | Türkçe | Erkek | Zengin ve varlıklı kimse. |
Baytüze : | Türkçe | Erkek | Zengin ve adaletli kimse. |
Baytüzün : | Türkçe | Erkek | Soylu kişi. |
Bayuk : | Türkçe | Erkek | bk. Bayık |
Bayülken : | Türkçe | Erkek | Yüce, yüksek, ulu zengin kişi. |
Bayyiğit : | Türkçe | Erkek | Zengin yiğit. |
Bedel : | Arapça | Erkek | 1. Değer, fiyat, kıymet. 2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık. 3. Eşit, denk. |
Beder : | Türkçe | Kız | 1. Süs, bezek. 2. Nakış, kumaş nakışı. |
Bedi : | Arapça | Erkek | 1. Eşi ve benzeri olmayan, eşsiz. 2. Yeni, görülmemiş. |
Bedia : | Arapça | Kız | 1. Beğenilen, değeri bilinen yeni şey. 2. Estetik değeri yüksek olan sanat eseri. |
Bedih : | Arapça | Erkek | Açık, anlaşılır, ilk göze çarpan, ilk akla gelen. |
Bedihe : | Arapça | Kız | 1. Başlangıç. 2. Güzel söz. |
Bedir : | Arapça | Erkek | Ayın on dördüncü gecesi, dolunay. |
Bedirhan : | Arapça +Türkçe | Erkek | Dolunay gibi güzel olan hükümdar. |
Bedirnisa : | Arapça | Kız | Ay gibi güzel kadın. |
Bedis : | Türkçe | Kız | bk. Bediz |
Bediz : | Türkçe | Erkek | 1. Süs, bezek, nakış. 2. Resim, heykel, şekil. |
Bediz : | Türkçe | Kız | 1. Süs, bezek; nakış. 2. Resim, heykel, şekil. |
Bedreka : | Farsça | Kız | Kılavuz, yol gösterici. |
Bedrettin : | Arapça | Erkek | Dinin dolunayı. |
Bedri : | Arapça | Erkek | Dolunayla, ayın on dördü ile ilgili olan. |
Bedük : | Türkçe | Erkek | Büyük, yüce, gösterişli, önemli. |
Begim : | Türkçe | Kız | bk. Begüm |
Begüm : | Türkçe | Kız | 1. Hanım, hanımefendi. 2. Hint prenseslerine verilen unvan. |
Beğenç : | Türkçe | Erkek | Güzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, beğenme. |
Behçet : | Arapça | Erkek | Sevinç. |
Behice : | Arapça | Kız | Şen, güzel, güler yüzlü ve şirin. |
Behiç : | Arapça | Erkek | Şen, güzel yüzlü kimse. |
Behin : | Farsça | Kız | bk. Bihin |
Behire : | Arapça | Kız | 1. Hayırlı ve iyiliksever, soylu kadın. 2. Şişmanlık yüzünden yürürken soluyan kadın. |
Behiye : | Arapça | Kız | Güzel. |
Behlül : | Arapça | Erkek | 1. Çok güldüren, şakacı. 2. Hayırsever, iyi adam. |
Behmen : | Farsça | Erkek | 1. Zeki, anlayışlı. 2. Tedbirli. |
Behnan : | Arapça | Erkek | 1. İyi huylu kimse. 2. Güler yüzlü kimse. |
Behnane : | Arapça | Kız | 1. İyi huylu kadın. 2. Güler yüzlü kdaın. |
Behram : | Farsça | Erkek | 1. Merih yıldızı. 2. Eski İran dininde yolcuları korumakla görevli olduğuna inanılan melek. |
Behzat : | Farsça | Erkek | Soyu sopu temiz, doğuştan iyi, temiz kimse. |
Bek : | Türkçe | Erkek | 1. Sağlam, sert, katı. 2. Bey. 3. İleri gelen, sözü geçen, saygın, zengin kişi. |
Bekâm : | Farsça | Erkek | Amacına, isteğine kavuşmuş, erişmiş olan kimse. |
Bekata : | Türkçe | Erkek | Atası bey olan kimse. |
Bekbars : | Türkçe +Farsça | Erkek | Cesur, yiğit bey. |
Bekbay : | Türkçe | Erkek | Güçlü ve varlıklı olan kimse. |
Bekdemir : | Türkçe | Erkek | Demir gibi sağlam ve güçlü olan kimse. |
Bekdil : | Türkçe | Erkek | Doğru sözlü, mert kimse. |
Bekem : | Türkçe | Erkek | Sağlam, dayanıklı, güçlü kimse. |
Beken : | Türkçe | Kız | Dayanıklı, güçlü. |
Beker : | Türkçe | Erkek | Güçlü, yiğit kimse. |
Bekir : | Arapça | Erkek | Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse. |
Beksan : | Türkçe | Erkek | Tanınmış, ünlü, saygın kimse. |
Bektaş : | Türkçe | Erkek | 1. Akran, eş, yaşıt. 2. Eşit, denk. |
Bektöre : | Türkçe | Erkek | Güçlü, değişmez töreleri olan, törelerine bağlıkimse. |
Bektürk : | Türkçe | Erkek | Güçlü Türk. |
Beleda : | Türkçe | Erkek | bk. Bileda |
Belek : | Türkçe | Erkek | 1. Hediye, armağan. 2. Alacalı, karışık renkli. 3. Nişan, iz. |
Belen : | Türkçe | Erkek | 1. Dağlık, sarp yer. 2. Sırt, bayır, yamaç, dağ eteği. 3. Yüksek, dağlık yerlerde görülen düzlük. 4. Issız yer. |
Belge : | Türkçe | Erkek | Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman. |
Belgi : | Türkçe | Kız | 1. Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan. 2. Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik. |
Belgin : | Türkçe | Kız | Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, açık, anlaşılır, belirgin. |
Beliğ : | Arapça | Erkek | 1. Düzgün söz söyleyen. 2. Düzgün, güzel söz. |
Belik : | Türkçe | Kız | 1. Saç örgüsü. 2. İşaret, iz, nişan, 3. Çok, fazla. 4. Tepe, doruk. |
Belin : | Türkçe | Kız | 1. Korku, ürkü. 2. Şaşkınlık, hayret. |
Beliz : | Türkçe | Kız | İşaret, im, iz. |
Belkıs : | Arapça | Kız | Süleyman Peygamber zamanındaki Saba melikesinin adı. |
Bellek : | Türkçe | Erkek | 1. Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü. 2. Bellenerek öğrenilen şey. 3. İşaret, iz. |
Bellisan : | Türkçe | Erkek | Tanınmış, ünlü kimse. |
Belma : | Farsça | Kız | Yumuşak, sakin, telaşsız kimse. |
Belmen : | Türkçe | Kız | Çok güzel kadın. |
Benal : | Türkçe | Erkek | Yüzünde kırmızı benleri olan kimse. |
Benam : | Farsça | Erkek | 1. Namlı, ünlü, meşhur. 2. Güzel, iyi. 3. Az bulunan. |
Benan : | Arapça | Kız | 1. Parmaklar, parmak uçları, 2. Parmakla gösterilen, ünlü, tanınmış. |
Benay : | Türkçe | Kız | Ay gibi parlak olan kız. |
Benazir : | Farsça +Arapça | Erkek | Eşsiz, tek olan. |
Bender : | Farsça | Erkek | Ticaret limanı, iskele. |
Bendeş : | Türkçe | Erkek | Eş, benzer. |
Benek : | Türkçe | Kız | 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm. |
Bener : | Türkçe | Erkek | “Ben yiğitim“ anlamında kullanılan bir ad. |
Benevşe : | Farsça | Kız | 1. Menekşe. 2. Mor renk. |
Bengi : | Türkçe | Erkek | Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî. |
Bengialp : | Türkçe | Erkek | Sonsuza dek yiğit olarak kalacak olan. |
Bengibay : | Türkçe | Erkek | Sonsuza dek varlıklı olarak kalacak olan. |
Bengigül : | Türkçe +Farsça | Kız | Sonsuza dek güzel olarak kalacak olan. |
Bengisan : | Türkçe | Erkek | Ölümsüz adı olan. |
Bengisoy : | Türkçe | Erkek | Soyu sonsuza dek sürecek olan. |
Bengisu : | Türkçe | Erkek | Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, abıhayat. |
Bengitaş : | Türkçe | Erkek | Orhun anıtları. |
Bengü : | Türkçe | Erkek | bk. Bengi |
Bengühan : | Türkçe | Kız | Hükümdarlığı sürekli olan. |
Bengül : | Türkçe +Farsça | Kız | “Gül gibi güzelim“ anlamında kullanılan bir ad. |
Benian : | Türkçe | Kız | “Beni anımsa“ anlamında kullanılan bir ad. |
Benice : | Türkçe | Kız | Sonsuz, ebedî. |
Benli : | Türkçe | Kız | Vücudunda ben bulunan. |
Benligül : | Türkçe +Farsça | Kız | Vücudunda ben olan güzel. |
Bennur : | Türkçe +Arapça | Kız | “Ben nur gibi parlak ve güzelim“ anlamında kullanılan bir ad. |
Benol : | Türkçe | Erkek | “Ben işte oyum“ anlamında kullanılan bir ad. |
Bensu : | Türkçe | Kız | bk. Bengisu |
Benşen : | Türkçe | Erkek | “Mutluyum, şenim“ anlamında kullanılan bir ad. |
Bent : | Farsça | Erkek | 1. Bağ. 2. Zincir. 3. Düğüm. 4. Tutsak, esir. |
Bentürk : | Türkçe | Erkek | “Bm Türküm“ anlamında kullanılan mi ad. |
Benzer : | Türkçe | Erkek | Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan. |
Berat : | Arapça | Kız | 1. Nişan, rütbe. 2. Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. 3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu. |