İsim | Kökeni | Cinsiyet | Anlamı |
---|---|---|---|
Zerefşan : | Farsça | Kız | 1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü. |
Zerrin : | Farsça | Kız | 1. Altından yapılmış. 2. Altın gibi sarı, parlak. 3. Fulya. |
Zafer : | Arapça | Kız | 1. Amaca ulaşma, başarma. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku. |
Zişan : | Arapça | Kız | 1. Canlı. 2. Onurlu, şerefli. 3. Bir tür lale. |
Zarif : | Arapça | Kız | 1. Güzel, şık, ince,kibar tavırlı. 2. İnce esprili, esprilerle konuşan. |
Zamire : | Arapça | Kız | 1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. |
Zahire : | Arapça | Kız | 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın. |
Zergûn : | Farsça | Kız | Altın renkli. |
Zerrintaç : | Farsça +Arapça | Kız | Altın taç. |
Zerrişte : | Farsça | Kız | Altın tel, sırma. |
Zerrinkâr : | Farsça | Kız | Altınla süslenmiş. |
Zekiye : | Arapça | Kız | Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi. |
Zeren : | Türkçe | Kız | Anlayışlı, kavrayışlı, zeki. |
Zaide : | Arapça | Kız | Artan, artıran. |
Zatinur : | Arapça | Kız | Aydınlık, nurlu kişi. |
Zekire : | Arapça | Kız | Belleği güçlü olan, unutmayan. |
Ziynet : | Arapça | Kız | bk. Zinet |
Zennur : | Arapça | Kız | bk. Zinnur |
Zuhal : | Arapça | Kız | bk. Zühal |
Zeliha : | Arapça | Kız | bk. Züleyha |
Zülfibar : | Farsça | Kız | bk. Zülfübar |
Zülfiyar : | Farsça | Kız | bk. Zülfüyar |
Zülfiye : | Farsça | Kız | bk. Zülfüye |
Zülfizar : | Farsça | Kız | bk. Zülfüzar |
Zümrüt : | Arapça | Kız | Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam, değerli bir süs taşı. |
Zican : | Arapça +Farsça | Kız | Canlı, cana yakın, candan. |
Zühre : | Arapça | Kız | Çulpan, Çoban yıldızı, Venüs. |
Zülfübar : | Farsça | Kız | Dağılmış, saçılmış saç. |
Zeynep : | Arapça | Kız | Değerli taşlar, mücevherler. |
Zahide : | Arapça | Kız | Dinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu. |
Zambak : | Arapça | Kız | Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi. |
Zarife : | Arapça | Kız | Güzel, şık, ince. |
Ziba : | Farsça | Kız | Güzel. |
Zühtiye : | Arapça | Kız | Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. |
Zerafet : | Arapça | Kız | İncelik, güzellik, zariflik. |
Zemzem : | Arapça | Kız | Kâbe çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu. |
Zatiye : | Arapça | Kız | Kendiyle ilgili, kendine ait, özel. |
Zernişan : | Farsça | Kız | Kılıç, kalemtıraş gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme süs. |
Zinnure : | Arapça | Kız | Nurlu, ışıklı, aydınlık. |
Zübeyde : | Arapça | Kız | Öz, asıl, cevher. |
Zülfüzar : | Farsça | Kız | Saçı gür, bol saçlı. |
Zülâl : | Arapça | Kız | Saf, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. |
Zühal : | Arapça | Kız | Satürn gezegeni, Sekendiz. |
Zülfüye : | Farsça | Kız | Sevgilinin saçı. |
Zülfüyar : | Farsça | Kız | Sevgilinin zülfü, saçı. |
Züleyha : | Arapça | Kız | Su perisi. |
Zinet : | Arapça | Kız | Süs, bezek. |
Zeyniye : | Arapça | Kız | Süslü. |
Zaika : | Arapça | Kız | Tat alan, tadıcı, tat alan. |
Zennişan : | Farsça +Arapça | Kız | Ünlü, tanınmış kadın. |
Zeria : | Arapça | Kız | Vesile, bahane, sebep, fırsat. |
Ziyafet : | Arapça | Kız | Yemekli toplantı. |
Zehra : | Arapça | Kız | Yüzü pek beyaz ve parlak olan kimse. |
Zafire : | Arapça | Kız | Zafer kazanan, üstün gelen. |
Zekâvet : | Arapça | Kız | Zekâ, zekilik. |
Zeyno : | Türkçe | Kız | Zeynep adının bozulmuş biçimi. |
Zihniye : | Arapça | Kız | Zihinle, akılla ilgili. |
Zakire : | Arapça | Kız | Zikreden, anan. |
Zebercet : | Arapça | Kız | Zümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı. |