İsim | Kökeni | Cinsiyet | Anlamı |
---|---|---|---|
Servi : | Farsça | Kız | 1. Akdeniz bölgesinde çok yetişen, yapraklarını dökmeyen, ince, uzun bir ağaç. 2. Uzun boylu. |
Sahba : | Arapça | Kız | 1. Al, kızıl. 2. Şarap, özellikle kırmızı şarap. |
Sırma : | Türkçe | Kız | 1. Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. 2. Sarı ve güzel saç. |
Sunu : | Türkçe | Kız | 1. Armağan, hediye. 2. Sunulan, takdim edilen şey. 3. Geline verilen armağan. |
Sevda : | Arapça | Kız | 1. Aşk, sevgi. 2. İstek, heves, arzu. 3. Aşırı sevgiden doğan bir tür hastalık. |
Selma : | Arapça | Kız | 1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş kadın. |
Sünbüle : | Arapça | Kız | 1. Başak. 2. Başak burcu. 3. Türk müziğinde bir makam. |
Selva : | Arapça | Kız | 1. Bıldırcın eti. 2. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş. |
Siret : | Arapça | Kız | 1. Bir kimsenin ahlakı, karakteri, kişiliği, davranışı. 2. Gidiş, tarz. |
Sonuç : | Türkçe | Kız | 1. Bir olayın oluşturduğu başka bir olay veya durum. 2. Öz, özet. |
Suna : | Türkçe | Kız | 1. Bir tür yaban ördeği, erkek ördek. 2. Boylu, güzel, yakışıklı. |
Sanevber : | Arapça | Kız | 1. Çam fıstığı ağacı veya kozalağı. 2. Sevgilinin boyu posu. |
Sargın : | Türkçe | Kız | 1. Candan, içten, yürekten. 2. Çekici, cazibeli. 3. Kapalı, puslu hava. 4. İstekli, hevesli. |
Sidre : | Arapça | Kız | 1. Cennetteki son ağaç. 2. İnsanoğlunun bilim ve sanatta ulaşabileceği son nokta. |
Sıddıka : | Arapça | Kız | 1. Çok doğru, yalan söylemeyen. 2. Hz. Ayşe’nin lakabı. 3. Hz. Meryem’in lakabı. |
Şeyma : | Arapça | Kız | 1. Çok kıymetli,değerli. 2. Vücudunda ben olan. |
Şehnaz : | Farsça | Kız | 1. Çok nazlı. 2. Türk müziğinin eski mürekkep makamlarından biri. |
Şaylan : | Türkçe | Kız | 1. Çok övünen, gururlu kimse. 2. Sevinçli, neşeli. |
Şekerpare : | Farsça | Kız | 1. Çok tatlı bir kayısı türü. 2. Bir tür nakış. 3. Bir tür tatlı. |
Serap : | Arapça | Kız | 1. Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması, ılgın. 2. Öteki dünya. |
Servinaz : | Farsça | Kız | 1. Dalları yana sarkan servi. 2. Uzun boylu sevgili. |
Şaheser : | Farsça | Kız | 1. Değerli, üstün nitelikli. 2. Kalıcı, değerli, üstün yapıt. |
Sabite : | Arapça | Kız | 1. Değişmeyen, kımıldamayan. 2. Kanıtlanmış, anlaşılmış. |
Sakibe : | Arapça | Kız | 1. Döken, dökücü. 2. Dökülen. |
Saçı : | Türkçe | Kız | 1. Düğün armağanı. 2. Gelinin başına saçılan şeker, arpa, para gibi şeyler. |
Sakine : | Arapça | Kız | 1. Durgun, dingin. 2. Sessiz, kendi hâlinde. |
Saliha : | Arapça | Kız | 1. Elverişli, iyi, uygun, yakışır. 2. Yetkisi ve hakkı olan. 3. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan. |
Sükûn : | Arapça | Kız | 1. Erinç, huzur, rahat. 2. Durgunluk, dinginlik. |
Selâmet : | Arapça | Kız | 1. Esenlik. 2. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. 3. Kurtulma, kurtuluş. |
Sahire : | Arapça | Kız | 1. Geceleri uyumayan, uykusuz. 2. Büyücü, büyüleyici güzel. |
Seyyare : | Arapça | Kız | 1. Gezegen. 2. Kervan, kafile. |
Sine : | Farsça | Kız | 1. Göğüs. 2. Gönül, yürek. 3. İç, derinlik. |
Sadriye : | Arapça | Kız | 1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Çocuğun anasıyla olan bağı. |
Sefa : | Arapça | Kız | 1. Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. 2. Eğlence, zevk, neşe. |
Sürmeli : | Türkçe | Kız | 1. Gözleri sürme çekilmiş gibi güzel olan kimse. 2. Bir tür buğday. |
Sincan : | Türkçe | Kız | 1. Gülgillerden, Doğu Anadolu Bölgesinde yetişen, kırmızı veya kan kırmızısı renkte çiçekleri olan çok yıllık kokulu bir bitki. 2. Uygur Özerk Bölgesinin Çince'deki adı. |
Saba : | Arapça | Kız | 1. Gün doğusundan esen hafif rüzgâr. 2. Musikide bir makam. |
Serin : | Türkçe | Kız | 1. Hafifçe soğuk. 2. Hoşgörülü, sabırlı. |
Selcen : | Arapça +Farsça | Kız | 1. Hareketli, coşkulu kimse. 2. İyi huylu ve maharetli. |
Şahnisa : | Farsça | Kız | 1. Hükümdar kadın. 2. Hükümdar karısı. |
Saydam : | Türkçe | Kız | 1. İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan nesne. 2. Parlak, ışıklı. |
Saniye : | Arapça | Kız | 1. İkinci. 2. Dakikanın altmışta biri. |
Safire : | Arapça | Kız | 1. İnce, güzel ses. 2. Islık. |
Sahibe : | Arapça | Kız | 1. İye, sahip. 2. Koruyan, gözeten. 3. Bir iş yapmış olan. 4. Herhangi bir niteliği olan. |
Sayın : | Türkçe | Kız | 1. Kendisine saygı gösterilen, seçkin, değerli. 2. Saygı belirtisi olarak konuşma ve yazışmalarda kişi adlarının önüne getirilen san. |
Seyfiye : | Arapça | Kız | 1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker zümresi. |
Şadiye : | Far +Arapça | Kız | 1. Memnunluk, sevinç, gönül ferahlığı. 2. Güzel sesle şarkı okuyan, şiir söyleyen kadın. |
Sümeyre : | Arapça | Kız | 1. Meyve çağlası. 2. Kıvrılmış yaprak. |
Semiramis : | İbr. | Kız | 1. Mitolojide güvercinlerin hayatını kurtardığı kız çocuğunun adı. 2. Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçelerini kurduran Asur kraliçesi. |
Selen : | Türkçe | Kız | 1. Müjde. 2. Varlık, bolluk. |
Saide : | Arapça | Kız | 1. Mutlu, uğurlu. 2. İbadet etmiş, Allah’a karşı görevlerini yapmış kimse. |
Sena : | Arapça | Kız | 1. Övme, övüş. 2. Işık, şimşek parıltısı. |
Selin : | Türkçe | Kız | 1. Övün. 2. Gür akan su. 3. Orta Asya’da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bir bitki. |
Sultan : | Arapça | Kız | 1. Padişah, hükümdar. 2. Hükümdar ailesinden olan kadınlara verilen ad. 3. Sevilen, beğenilen, baş tacı edilen. |
Sanem : | Arapça | Kız | 1. Put 2. Güzel kadın. |
Salime : | Arapça | Kız | 1. Sağ, sağlam. 2. Eksiksiz, kusursuz. 3. Korkusuz, emin. |
Sekine : | Arapça | Kız | 1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur. |
Şehriye : | Farsça | Kız | 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik. |
Şakar : | Türkçe | Kız | 1. Şen, neşeli, şakrak. 2. Yiğit, cesur. |
Şerife : | Arapça | Kız | 1. Şerefli, kutsal. 2. Soylu, temiz. |
Seren : | Türkçe | Kız | 1. Seren, yayan, döşeyen. 2. Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder. |
Seda : | Arapça | Kız | 1. Ses. 2. Yankı. |
Sevim : | Türkçe | Kız | 1. Sevgi. 2. Bir kimsede bulunan ve o kimseyi başkalarına sevdiren özellik. |
Saika : | Arapça | Kız | 1. Sevk eden, götüren. 2. Neden, sebep. 3. Yıldırım. |
Sare : | Arapça | Kız | 1. Sıçrayan, atlayan. 2. İhtiyaç. 3. Susuzluk. 4. Hz. İbrahim'in eşinin adı. |
Sevde : | Arapça | Kız | 1. Siyahlık, esmerlik. 2. Esmer güzeli. |
Sülün : | Türkçe | Kız | 1. Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir kuş. 2. Uzun boylu, endamlı. |
Sel : | Arapça | Kız | 1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış. |
Sude : | Farsça | Kız | 1. Sürülmüş. 2. Boyanmış, sürmeli. |
Sirap : | Farsça | Kız | 1. Suya kanmış. 2. Taze, körpe. |
Saltan : | Türkçe | Kız | 1. Tek, yalnız. 2. Temiz, saf. 3. Yalnız başına giden. |
Sili : | Türkçe | Kız | 1. Temiz, pak. 2. İffetli, erdemli. |
Sebu : | Farsça | Kız | 1. Testi. 2. Şarap kabı. |
Salkım : | Türkçe | Kız | 1. Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. 2. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek topluluğu. 3. Akasya. |
Suzan : | Farsça | Kız | 1. Yakan, yakıcı. 2. Ateşli, coşkulu. |
Saibe : | Arapça | Kız | 1. Yanlışlık yapmayan, yanlışsız, doğru. 2. Amaca, hedefe uygun. 3. Amaca ulaşan. |
Sania : | Arapça | Kız | 1. Yapan, işleyen, meydana getiren. 2. Sanat eseri yaratan. |
Sun : | Arapça | Kız | 1. Yapma, yapış. 2. İş, yapıt. 3. Gün, etki. 4. T. Sunmak eyleminin emir biçimi. |
Sebat : | Arapça | Kız | 1. Yerinde durma, kımıldamama. 2. Sözünden, kararından vazgeçmeme. |
Sitare : | Farsça | Kız | 1. Yıldız. 2. Talih, baht, kader. |
Sebil : | Arapça | Kız | 1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. 3. Hayır için parasız dağıtılan su. |
Sefer : | Arapça | Kız | 1. Yolculuk. 2. Savaş. |
Şamiha : | Arapça | Kız | 1. Yüksek, gösterişli. 2. Kibirli. |
Sadhezar : | Farsça | Kız | 1. Yüz bin. 2. Çok fazla. |
Sadberk : | Farsça | Kız | 1. Yüz yapraklı, katmerli. 2. Katmerli bir gül türü. |
Sima : | Farsça | Kız | 1. Yüz, çehre, beniz. 2. Kimse, insan, tip. |
Şiir : | Arapça | Kız | 1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi. 2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey. |
Seyyal : | Arapça | Kız | Akıcı, akan, akışkan. |
Şehime : | Arapça | Kız | Akıllı ve kurnaz. |
Seylân : | Arapça | Kız | Akma, akış. |
Şule : | Arapça | Kız | Alev, ateş alevi. |
Sebile : | Arapça | Kız | Allah yolunda olan, hayırlı kadın. |
Simüzer : | Farsça | Kız | Altın ve gümüş gibi parlak ve değerli olan. |
Sungu : | Türkçe | Kız | Armağan, bağış, ihsan. |
Sonol : | Türkçe | Kız | Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad. |
Senar : | Farsça | Kız | Âşık, seven kimse, yâr. |
Soykan : | Türkçe | Kız | Asil, soylu kimse. |
Sevi : | Türkçe | Kız | Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, aşk. |
Seray : | Farsça +Türkçe | Kız | Ay gibi güzel olanların başı, önde geleni. |
Sanay : | Türkçe | Kız | Ay gibi güzel, ayı anımsatacak kadar güzel. |
Somay : | Türkçe | Kız | Ay gibi kusursuz, eksiksiz olan güzel. |
Sunay : | Arapça +Türkçe | Kız | Ay gibi parlak olan, parıltı veren. |
Somnur : | Türkçe +Arapça | Kız | Aydınlık, nurlu. |
Semiye : | Arapça | Kız | Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş. |
Şakayık : | Arapça | Kız | Bahçelerde yetiştirilen, pembe, kırmızı, alaca çiçekler açan, çok yıllık süs bitkisi. |
Selmin : | Arapça | Kız | Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu. |
Sulhiye : | Arapça | Kız | Barışa özgü, barışla ilgili, barış. |
Sernevaz : | Farsça | Kız | Baş okşayan, sevecen. |
Sertaç : | Farsça +Arapça | Kız | Baş tacı, çok sevilen, sayılan kimse. |
Serfiraz : | Farsça | Kız | Başını yukarı kaldıran, yükselten, benzerlerinden üstün olan. |
Siva : | Arapça | Kız | Başka, gayrı, özge. |
Seçkin : | Türkçe | Kız | Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen. |
Sadegül : | Farsça | Kız | Bir gül kadar sade, temiz ve güzel olan. |
Şölen : | Moğ. | Kız | Bir olayı kutlamak veya eğlenmek amacıyla yapılan yemekli toplantı. |
Sevgi : | Türkçe | Kız | Bir şeye veya bir kimseye karşı duyulan sevme duygusu. |
Sumru : | Arapça | Kız | Bir şeyin yüksek yeri, tepesi, üst tarafı. |
Selda : | Türkçe | Kız | Bir söğüt cinsi. |
Sonat : | Fr. | Kız | Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik yapıtı. |
Sulbiye : | Arapça | Kız | Birinin soyundan gelme. |
Şefaat : | Arapça | Kız | Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık. |
Şıray : | Türkçe | Kız | bk. Çıray |
Sebahat : | Arapça | Kız | bk. Sabahat |
Şaduman : | Farsça | Kız | bk. Şadıman |
Şaziye : | Farsça | Kız | bk. Şadiye |
Sehavet : | Arapça | Kız | bk. Sahavet |
Şahver : | Farsça | Kız | bk. Şahvar |
Semire : | Arapça | Kız | bk. Samire |
Senem : | Arapça | Kız | bk. Sanem |
Sanavber : | Arapça | Kız | bk. Sanevber |
Satu : | Türkçe | Kız | bk. Satı |
Saygun : | Türkçe | Kız | bk. Saygın |
Sada : | Arapça | Kız | bk. Seda |
Safa : | Arapça | Kız | bk. Sefa |
Şahamet : | Arapça | Kız | bk. Şehamet |
Samahat : | Arapça | Kız | bk. Semahat |
Semine : | Arapça | Kız | bk. Semin |
Selvi : | Farsça | Kız | bk. Servi |
Sezel : | Türkçe | Kız | bk. Sezal |
Sıdıka : | Arapça | Kız | bk. Sıddıka |
Sıtkıye : | Arapça | Kız | bk. Sıdkıye |
Sumer : | Kız | bk. Sümer | |
Sümeyra : | Arapça | Kız | bk. Sümeyre |
Subhiye : | Arapça | Kız | bk. Suphiye |
Süveyde : | Arapça | Kız | bk. Süveyda |
Şelâle : | Arapça | Kız | Büyük çağlayan. |
Şerefnur : | Arapça | Kız | Büyük, ulu, üstün ve güzel kimse. |
Şerefnaz : | Arapça +Farsça | Kız | Büyük, ulu, üstün ve nazlı kimse. |
Şevketfeza : | Arapça +Farsça | Kız | Büyüklüğü artıran, heybet kazandıran. |
Şeref : | Arapça | Kız | Büyüklük, ululuk, üstünlük. |
Şeremet : | Türkçe | Kız | Çalışkan, becerikli, eli çabuk kimse. |
Şenay : | Türkçe | Kız | Canlı, neşeli kimse. |
Şencan : | Türkçe +Farsça | Kız | Canlı, neşeli, hareketli yapısı olan kimse. |
Su : | Türkçe | Kız | Canlıların yaşamında önemli bir yeri olan, rengi, tadı, kokusu olmayan sıvı. |
Süsen : | Farsça | Kız | Çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi. |
Semin : | Arapça | Kız | Çok değerli. |
Saniha : | Arapça | Kız | Çok düşünmeden doğan iyi ve güzel düşünce veya bu düşünceleri doğuran zekâ. |
Sehhare : | Arapça | Kız | Çok güzel, büyüleyici kadın. |
Şahnur : | Farsça +Arapça | Kız | Çok güzel, çok parlak. |
Şekernaz : | Farsça | Kız | Çok nazlanan güzel. |
Sernaz : | Farsça | Kız | Çok nazlı . |
Safinaz : | Arapça +Farsça | Kız | Çok nazlı, çok naz eden. |
Şahnaz : | Farsça | Kız | Çok nazlı. |
Şendağ : | Türkçe | Kız | Çok neşeli ve sevinçli olan. |
Safinur : | Arapça | Kız | Çok nurlu, çok aydınlık, temiz kimse. |
Sabbar : | Arapça | Kız | Çok sabırlı. |
Sevgür : | Türkçe | Kız | Çok seven. |
Şekûre : | Arapça | Kız | Çok şükreden. |
Şansel : | Arapça | Kız | Çok tanınmış, çok ünlü kimse. |
Samiha : | Arapça | Kız | Cömert, eli açık. |
Semahat : | Arapça | Kız | Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik. |
Sahavet : | Arapça | Kız | Cömertlik, el açıklığı. |
Selay : | Arapça +Türkçe | Kız | Coşkulu, hareketli güzel. |
Selcan : | Arapça +Farsça | Kız | Coşkulu, taşkın yaradılışlı, hareketli olan kimse. |
Şahika : | Arapça | Kız | Dağ tepesi, dağ doruğu, zirve. |
Seldağ : | Arapça +Türkçe | Kız | Dağdan gelen sel gibi coşkulu, hareketli. |
Sabir : | Arapça | Kız | Dayanan, sabreden. |
Şekime : | Arapça | Kız | Dayanma, dayanıklılık, karşı koyma. |
Saygı : | Türkçe | Kız | Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı dolayısıyla bir kimseye karşı dikkatli özenli, ölçülü davranmaya neden olan sevgi duygusu. |
Samur : | Arapça | Kız | Değerli kürkü olan bir sansar türü. |
Sahil : | Arapça | Kız | Deniz, nehir, göl kıyısı. |
Sıla : | Arapça | Kız | Doğup büyüdüğü yere gidip ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma. |
Sezen : | Türkçe | Kız | Duyan, hisseden, anlayan, sezgili. |
Sezek : | Türkçe | Kız | Duygulu, hassas, anlayışlı. |
Sezer : | Türkçe | Kız | Duygulu, hisli, anlayışlı. |
Semra : | Arapça | Kız | Esmer. |
Şebnur : | Farsça +Arapça | Kız | Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı. |
Serra : | Arapça | Kız | Genişlik, kolaylık. |
Seyran : | Arapça | Kız | Gezme, bakıp seyretme. |
Sema : | Arapça | Kız | Gökyüzü. |
Samanur : | Arapça | Kız | Gökyüzünün aydınlığı, ışığı. |
Şengönül : | Türkçe | Kız | Gönlü şen, sevinçli, mutlu kimse. |
Serdil : | Farsça | Kız | Gönlü yüce olan kimse. |
Suzidil : | Farsça | Kız | Gönül ateşi, gönül sıcaklığı. |
Şevkidil : | Arapça +Farsça | Kız | Gönül neşesi, gönül sevinci. |
Selvet : | Arapça | Kız | Gönül rahatlığı. |
Sevgican : | Türkçe +Farsça | Kız | Gönülden gelen sevgi. |
Sevencan : | Türkçe +Farsça | Kız | Gönülden seven kimse. |
Semagül : | Arapça +F. | Kız | Göüyüzünün gülü. |
Şahıgül : | Farsça | Kız | Gül dalı. |
Safıgül : | Arapça +Farsça | Kız | Gül gibi, katıksız, saf, duru, temiz. |
Şengül : | Türkçe +Farsça | Kız | Güler yüzlü, hoşsohbet kimse. |
Sergül : | Farsça | Kız | Güllerin, güzellerin en güzeli. |
Simay : | Farsça +Türkçe | Kız | Gümmüş gibi parlak güzel. |
Simber : | Farsça | Kız | Gümüş gibi beyaz göğüslü. |
Simhan : | Farsça +Türkçe | Kız | Gümüş gibi parlak olan. |
Simruy : | Farsça | Kız | Gümüş yüzlü, gümüş gibi parlak, ışıltılı yüzü olan. |
Simden : | Farsça +Türkçe | Kız | Gümüşten yapılmış gibi, güzel ve parlak. |
Simin : | Farsça | Kız | Gümüşten, gümüş gibi, gümüşe benzeyen, parlak, ışıltılı. |
Sabah : | Arapça | Kız | Gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı. |
Şafak : | Arapça | Kız | Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık. |
Şemsifer : | Arapça +Farsça | Kız | Güneşin aydınlığı, parlaklığı. |
Şemsiye : | Arapça | Kız | Güneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik. |
Şemime : | Arapça | Kız | Güzel kokan, güzel kokulu. |
Sözen : | Türkçe | Kız | Güzel konuşan, söylev veren, hatip. |
Şendil : | Türkçe | Kız | Güzel konuşan, tatlı dilli. |
Selçuk : | Türkçe | Kız | Güzel konuşma yeteneği olan, uz dilli. |
Sevimgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Güzel sevgisi. |
Sühandan : | Farsça | Kız | Güzel, iyi konuşan. |
Sermin : | Türkçe | Kız | Güzel, kibar. |
Sabiha : | Arapça | Kız | Güzel, şirin, hoş. |
Sergün : | Farsça +Türkçe | Kız | Güzellerin önde geleni. |
Sabahat : | Arapça | Kız | Güzellik, yüz güzelliği. |
Sara : | Farsça | Kız | Halis, katkısız, temiz. |
Soyhan : | Türkçe | Kız | Han soyundan gelen kimse. |
Sitti : | Arapça | Kız | Hanım, kadın. |
Saygül : | Türkçe +Farsça | Kız | Hatırı sayılan, değer verilen güzel. |
Şebnem : | Farsça | Kız | Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, çiy. |
Solmaz : | Türkçe | Kız | Her zaman taze, körpe ve genç olan. |
Şevval : | Arapça | Kız | Hicri takvime göre yılın onuncu ayı, ilk üç günü Ramazan Bayramıdır. |
Seringül : | Türkçe +Farsça | Kız | Hoşgörülü, sabırlı güzel. |
Şahbanu : | Farsça | Kız | Hükümdar eşi, şah hanımı. |
Şahane : | Farsça | Kız | Hükümdarlara yakışacak kadar güzel, eksiksiz olan. |
Sıdkıye : | Arapça | Kız | İçi, yüreği temiz, doğru kimse. |
Şenöz : | Türkçe | Kız | İçinde mutluluk ve sevinç bulunan. |
Şamile : | Arapça | Kız | İçine alan, kapsayan. |
Sadıka : | Arapça | Kız | İçten bağlı, doğru, gerçek dost. |
Sertap : | Farsça | Kız | İnatçı, direngen, asi. |
Şahdane : | Farsça | Kız | İri inci tanesi. |
Şahvar : | Farsça | Kız | İri ve iyi cins inci. |
Seyhan : | Arapça | Kız | Irmaklar. |
Simge : | Türkçe | Kız | İşaret, sembol. |
Sernur : | Farsça +Arapça | Kız | Işık saçan güzellerin önde geleni. |
Selışık : | Arapça +Türkçe | Kız | Işık seli, aydınlık. |
Selnur : | Arapça | Kız | Işık seli. |
Seran : | Arapça | Kız | Işıklı, parlak. |
Selışın : | Arapça +Türkçe | Kız | Işın seli, aydınlık. |
Şaika : | Arapça | Kız | İstekli, hevesli kimse. |
Sevinç : | Türkçe | Kız | İstenilen şeye ulaşmaktan doğan büyük coşku, hoşnutluk duygusu. |
Sümer : | Kız | IV. bin yılın ikinci yarısında, aşağı Mezopotamya’da yaşamış olan bir kavim. | |
Şifa : | Arapça | Kız | İyi olma, kurtulma. |
Şengil : | Türkçe | Kız | İyi yürekli, hoşsohbet kimse. |
Şafiye : | Arapça | Kız | İyileştiren, iyi eden, şifa veren. |
Şükriye : | Arapça | Kız | İyilik bilen. |
Şükran : | Arapça | Kız | İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık. |
Şaire : | Arapça | Kız | Kadın şair. |
Şahhanım : | Farsça +Türkçe | Kız | Kadınların en güzeli. |
Şemsinisa : | Arapça | Kız | Kadınların güneşi. |
Sabrinnisa : | Arapça | Kız | Kadınların sabırlısı. |
Süveyda : | Arapça | Kız | Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek. |
Sadice : | Arapça | Kız | Karışık olmayan, düz, yalın, saf. |
Safiye : | Arapça | Kız | Katkısız, duru, arı. |
Sabır : | Arapça | Kız | Katlanma, dayanma,ses çıkarmadan bekleme, tahammül etme. |
Şehrazat : | Farsça | Kız | Kendi kendine yaşayan, özgür. |
Satıgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Kendisini adamış güzel. |
Satıhanım : | Türkçe | Kız | Kendisini adamış hanım. |
Şaziment : | Farsça | Kız | Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz. |
Sahra : | Arapça | Kız | Kır, ova, çöl. |
Sonbahar : | Türkçe +Farsça | Kız | Kıştan önceki mevsim, güz. |
Savniye : | Arapça | Kız | Koruma, gözetme ile ilgili. |
Sarmaşık : | Türkçe | Kız | Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki. |
Sabiye : | Arapça | Kız | Küçük kız, kız çocuğu. |
Sırga : | Türkçe | Kız | Küpe. |
Şehbal : | Farsça | Kız | Kuş kanadının en uzun tüyü. |
Süeda : | Arapça | Kız | Kutlu, uğurlu insanlar. |
Şükûfe : | Farsça | Kız | l. Açmamış çiçek, tomurcuk. 2. Süslemede çiçek motiflerine dayanan bir tarzın adı. |
Sibel : | Türkçe | Kız | l. Buğday başağı. 2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası. |
Sim : | Farsça | Kız | l. Gümüş. 2. Gümüş para. 3. Gümüş gibi parlak ve beyaz. |
Safir : | Fr. | Kız | Mavi renkli, değerli bir korindon türü, gök yakut. |
Şahmelek : | Farsça +Arapça | Kız | Melek gibi güzel olan. |
Sermelek : | Farsça +Arapça | Kız | Melek kadar güzel ve iyi olanların önde geleni. |
Samire : | Arapça | Kız | Meyveli, meyve veren. |
Sedef : | Arapça | Kız | Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde. |
Şensu : | Türkçe | Kız | Mıtlu, sevinçli ve su kadar temiz, berrak kimse. |
Şeminur : | Arapça | Kız | Mum ışığı, mum aydınlığı. |
Şenyıl : | Türkçe | Kız | Mutlu ve neşeli bir biçimde geçen yıl. |
Şahende : | Farsça | Kız | Mutlu, memnun. |
Şenyüz : | Türkçe | Kız | Mutlu, neşeli, sevinçli yüzü olan kimse. |
Şeniz : | Türkçe | Kız | Mutlu, sevinçli bir iz bırakan kimse. |
Şenyer : | Türkçe | Kız | Mutlu, sevinçli, neşe dolu kimse. |
Sadiye : | Arapça | Kız | Mutlu, uğurlu. |
Suat : | Arapça | Kız | Mutlu. |
Saadet : | Arapça | Kız | Mutluluk, bahtiyarlık. |
Şive : | Farsça | Kız | Naz, eda. |
Şevkinaz : | Arapça +Farsça | Kız | Nazlı ve neşeli. |
Şivekâr : | Farsça | Kız | Nazlı, edalı, işveli. |
Şengün : | Türkçe | Kız | Neşe ve mutluluk dolu gün. |
Şetaret : | Arapça | Kız | Neşe, şenlik, sevinç. |
Şennur : | Farsça +Arapça | Kız | Neşeli ve mutlu insan. |
Şen : | Türkçe | Kız | Neşeli, sevinçli. |
Şahsınur : | Arapça | Kız | Nurlu kişi, aydınlık kimse. |
Sannur : | Türkçe +Arapça | Kız | Nurlu, ışıklı, güzel olmasıyla tanınan. |
Saime : | Arapça | Kız | Oruç tutan, oruçlu kadın. |
Sayran : | Türkçe | Kız | Öten, cıvıldayan, şakıyan. |
Samime : | Arapça | Kız | Öz, asıl, iç, gönül. |
Şehriyâr : | Farsça | Kız | Padişah, hükümdar. |
Sündüs : | Arapça | Kız | Parlak renkli, çiçekli altın veya gümüş telle işlemeli, nakışlı dokunmuş ipek kumaş. |
Sabıka : | Arapça | Kız | Parlak, ışıklı. |
Sönmezay : | Türkçe | Kız | Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı olan kimse. |
Sönmez : | Türkçe | Kız | Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı. |
Şarika : | Arapça | Kız | Parlayan, parlak. |
Sanemnur : | Arapça | Kız | Put gibi güzel ve parlak kadın. |
Sabahnur : | Arapça | Kız | Sabah ışığı, sabah aydınlığı. |
Suphiye : | Arapça | Kız | Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. |
Seher : | Arapça | Kız | Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı. |
Şekibe : | Arapça | Kız | Sabırlı, dayanıklı, tahammüllü. |
Sabriye : | Arapça | Kız | Sabırlı, dayanıklı. |
Şafaknur : | Arapça | Kız | Şafak aydınlığı. |
Saffet : | Arapça | Kız | Saflık, temizlik, arılık. |
Safiyet : | Arapça | Kız | Saflık, temizlik, masumluk. |
Selime : | Arapça | Kız | Sağlam, kusursuz, doğru. |
Sahure : | Arapça | Kız | Sahur vakti doğan kız çocuklarına verilen bir ad. |
Salınbike : | Türkçe | Kız | Salınan, nazlanan kadın. |
Sera : | Farsça | Kız | Saray. |
Sarıçiçek : | Türkçe | Kız | Sarı renkli çiçek. |
Sarıgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Sarı renkli gül. |
Sırmahan : | Türkçe | Kız | Sarı ve güzel saçlı güzel. |
Sarıgüzel : | Türkçe | Kız | Sarışın güzel. |
Sarıkız : | Türkçe | Kız | Sarışın kız. |
Saygın : | Türkçe | Kız | Saygı gören, sayılan, hatırlı. |
Sayar : | Türkçe | Kız | Saygılı, hürmet eden. |
Seyyide : | Arapça | Kız | Saygın, muhterem kadın. |
Sacide : | Arapça | Kız | Secde eden, alnını yere koyan. |
Seçilay : | Türkçe | Kız | Seçilmiş, seçkin güzel. |
Seçik : | Türkçe | Kız | Seçilmiş, seçkin. |
Seçgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Seçkin, seçilmiş güzel. |
Şefika : | Arapça | Kız | Şefkatli, acıması olan, esirgeyici. |
Sehernaz : | Arapça +Farsça | Kız | Seher vakti nazlanan kimse. |
Şehriban : | Farsça | Kız | Şehrin büyüğü, ileri geleni. |
Şeker : | Farsça | Kız | Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı. |
Selhan : | Arapça +Türkçe | Kız | Sel gibi coşkun, taşkın hükümdar. |
Seylâp : | Arapça +Farsça | Kız | Sel, sel suyu, taşkın. |
Selvinaz : | Farsça | Kız | Selvi gibi nazlı nazı salınan. |
Selvican : | Farsça | Kız | Selvi gibi uzun boylu olan güzel. |
Selvihan : | Farsça +Türkçe | Kız | Selvi gibi uzun boylu olan hükümdar. |
Serengül : | Türkçe +Farsça | Kız | Seren, yayan, döşeyen güzel. |
Sedanur : | Arapça | Kız | Ses ve ışık, parıltı |
Sükût : | Arapça | Kız | Sessizlik, sakinlik. |
Şeyda : | Farsça | Kız | Sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın. |
Sevdakâr : | Farsça | Kız | Sevdalı, âşık. |
Şefkat : | Arapça | Kız | Sevecenlik, acıma ve sevgi duygusu. |
Sevenay : | Türkçe | Kız | Seven güzel. |
Sevgen : | Türkçe | Kız | Seven, sevgi dolu olan. |
Sevengün : | Türkçe | Kız | Sevgi duyan aydın kimse. |
Sevengül : | Türkçe +Farsça | Kız | Sevgi duyan güzel. |
Sever : | Türkçe | Kız | Sevgi duyan, seven. |
Seven : | Türkçe | Kız | Sevgi duyan, sevgi dolu kimse, tutkun, âşık. |
Sevilen : | Türkçe | Kız | Sevgi duyulan, beğenilen kimse. |
Sevgili : | Türkçe | Kız | Sevgi ve bağlılık duyulan, sevilen. |
Sercan : | Farsça | Kız | Sevgili, sevilen. |
Şeydagül : | Farsça | Kız | Sevgisi dolayısıyla çılgına dönmüş güzel. |
Şeydanur : | Farsça +Arapça | Kız | Sevgisi nedeniyle çılgına dönmüş güzel. |
Sevginur : | Türkçe +Arapça | Kız | Sevgisiyle ışık saçan kimse. |
Sevilay : | Türkçe | Kız | Sevilen güzel. |
Sevgihan : | Türkçe | Kız | Sevilen hükümdar. |
Şirinşah : | Farsça | Kız | Sevimli, cana yakın hükümdar. |
Şirinbegim : | Farsça +Türkçe | Kız | Sevimli, cana yakın kadın. |
Sıylıkız : | Türkçe | Kız | Sevimli, hoş kız. |
Şendeniz : | Türkçe | Kız | Sevinç ve neşeye boğulan, çok neşeli. |
Şadan : | Farsça | Kız | Sevinçli, keyifli, hoşnut. |
Şendoğan : | Türkçe | Kız | Sevinçli, neşeli olarak dünyaya gelen. |
Şadıman : | Farsça | Kız | Sevinçli, neşeli. |
Şevkiye : | Arapça | Kız | Şevkli, neşeli, istekli. |
Sevginaz : | Türkçe +Farsça | Kız | Sevmekte nazlanan kimse. |
Saire : | Arapça | Kız | Seyreden, hareket eden, yürüyen. |
Sezal : | Türkçe | Kız | Sezgili kimse. |
Sezgen : | Türkçe | Kız | Sezgili, hisseden, duyan. |
Sezgin : | Türkçe | Kız | Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı. |
Sezgi : | Türkçe | Kız | Sezme, anlama yeteneği, seziş. |
Sezin : | Türkçe | Kız | Sezme, duyma, anlama. |
Sırriye : | Arapça | Kız | Sır saklamasını bilen kimse. |
Serma : | Farsça | Kız | Soğuk. |
Sonay : | Türkçe | Kız | Son çocuk. |
Şevkinur : | Arapça | Kız | Son derece aydın ve parlak. |
Sonel : | Türkçe | Kız | Son doğan çocuk. |
Songül : | Türkçe +Farsça | Kız | Son doğan kız çocuk. |
Sonver : | Türkçe | Kız | Son olması istenen çocuklara verilen bir ad. |
Sonsuz : | Türkçe | Kız | Sonu olmayan, sürecek olan, ebedî. |
Sudan : | Türkçe | Kız | Su gibi güzel, berrak olan. |
Suay : | Türkçe | Kız | Su gibi saf ve temiz kimse. |
Şakire : | Arapça | Kız | Şükreden, durumundan memnun olan kimse. |
Saltanat : | Arapça | Kız | Sultanlık, hükümdarlık. |
Sümbülveş : | Farsça | Kız | Sümbüle benzeyen, sümbül gibi güzel. |
Sermet : | Arapça | Kız | Sürekli ve sonsuz olma. |
Seniha : | Arapça | Kız | Süs, bezek. |
Süslü : | Türkçe | Kız | Süslenmiş, bezenmiş, süsleri olan, güzel. |
Sehergül : | Arapça +Farsça | Kız | Tan vakti açan gül. |
Sevtap : | Türkçe | Kız | Tapılacak kadar sevilen kimse. |
Şerbet : | Arapça | Kız | Tatlı içecek. |
Şirin : | Farsça | Kız | Tatlı, sevimli, cana yakın. |
Salıkbike : | Türkçe | Kız | Tavsiye edilen, beğenilen kadın. |
Sadedil : | Farsça | Kız | Temiz yürekli. |
Simten : | Farsça | Kız | Teni gümüş gibi güzel, parlak olan. |
Şehrinaz : | Farsça | Kız | Türk müziğinin en eski makamlarından biri. |
Sevdiye : | Türkçe | Kız | Türkçe “sevdi“ sözüne yanlış olarak Arapça dişillik eki getirilerek elde edilen bir ad. |
Salise : | Arapça | Kız | Üçüncü. |
Süreyya : | Arapça | Kız | Ülker yıldızı. |
Şan : | Arapça | Kız | Ün, nam, şöhret. |
Şöhret : | Arapça | Kız | Ün, san. |
Siren : | Fr. | Kız | Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı. |
Şermende : | Farsça | Kız | Utangaç, çok utanan, mahcup. |
Şermin : | Farsça | Kız | Utangaç, mahcup. |
Seden : | Türkçe | Kız | Uyanık, tetikte, gözü açık olan. |
Seza : | Farsça | Kız | Uygun, yaraşır, bir şeye değer. |
Sülünay : | Türkçe | Kız | Uzun boylu, endamlı güzel. |
Sülünbike : | Türkçe | Kız | Uzun boylu, endamlı kadın. |
Seblâ : | Arapça | Kız | Uzun kirpikli göz. |
Satı : | Türkçe | Kız | Uzun ömürlü olması için doğumundan önce ermişlere adanan çocuk. |
Serpin : | Türkçe | Kız | Yağmur. |
Şayan : | Farsça | Kız | Yakışır, yaraşır, uygun. |
Şayegân : | Farsça | Kız | Yakışır, yaraşır. |
Sudiye : | Farsça | Kız | Yararlı, faydalı, kazançlı. |
Semen : | Farsça | Kız | Yasemin çiçeği. |
Seba : | Arapça | Kız | Yedi sayısı. |
Samiye : | Arapça | Kız | Yüksek, yüce. |
Satıa : | Arapça | Kız | Yükselen, yükselip ortaya çıkan. |
Süheylâ : | Arapça | Kız | Yumuşak huylu, sakin kadın. |
Severcan : | Türkçe +Farsça | Kız | Yürekten seven kimse. |
Simayişems : | Farsça +Arapça | Kız | Yüzü güneş gibi aydınlık olan. |
Sümbül : | Farsça | Kız | Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi. |
Servet : | Arapça | Kız | Zenginlik, varlık. |
Sanal : | Türkçe | Kız | “Adın duyulsun, ün kazan“ anlamında kullanılan bir ad. |
Şanal : | Arapça +Türkçe | Kız | “Adın duyulsun, ünlü, şanlı bir insan ol” anlamında kullanılan bir ad. |
Sevnur : | Türkçe +Arapça | Kız | “Aydınlığı, ışığı sev“ anlamında kullanılan bir ad. |
Seçil : | Türkçe | Kız | “Benzerlerin arasından seçil, beğenil, üstün ol, sevgi ve saygı gör“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sinem : | Farsça +Türkçe | Kız | “Gönlüm, yüreğim, çok sevdiğim“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevcan : | Türkçe +Farsça | Kız | “Gönülden sev“ anlamında kullanılan bir ad. |
Şengeldi : | Türkçe | Kız | “Güler yüzle, sevinçle geldi“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevgül : | Türkçe +Farsça | Kız | “Güzel olanı sev“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevay : | Türkçe | Kız | “Güzel sev“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevinay : | Türkçe | Kız | “Güzeli sevin“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sezay : | Türkçe | Kız | “Güzeli sez, tanı“ anlamında kullanılan bir ad. |
Şenkal : | Türkçe | Kız | “Her zaman neşeli kal“ anlamında kullanılan bir ad. |
Şenol : | Türkçe | Kız | “Her zaman neşeli mutlu ol“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevsevil : | Türkçe | Kız | “Her zaman sev ve sevil“ anamında kullanılan bir ad. |
Sevil : | Türkçe | Kız | “Her zaman sevilen, beğenilen biri ol“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevkal : | Türkçe | Kız | “Her zaman sev“ anlamında kullanılan bir ad. |
Serpil : | Türkçe | Kız | “İyi geliş, büyü, güzelleş“ anlamında kullanılan bir ad. |
Şansal : | Arapça +Türkçe | Kız | “İyi niteliklerinle ün kazan, şanın yayılsın“ anlamında kullanılan bir ad. |
Süzülay : | Türkçe | Kız | “Nazlan, süzül, nazlı nazlı salın“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevnaz : | Türkçe +Farsça | Kız | “Nazlanarak sev“ anlamında kullanılan bir ad. |
Saynur : | Türkçe +Arapça | Kız | “Parlak, güzel olarak kabul et“ anlamında kullanılan bir ad. |
Şanser : | Arapça +Türkçe | Kız | “Şanını, yüceliğini göster“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sayıl : | Türkçe | Kız | “Saygı gör, sözün dinlensin değerin artsın anlamında kullanılan bir ad. |
Sunar : | Türkçe | Kız | “Saygılı bir biçimde verir, takdim eder“ anlamında kullanılan bir ad. |
Senal : | Türkçe | Kız | “Sen al“ anlamında kullanılan bir ad. |
Senay : | Türkçe | Kız | “Sen aysın, ay gibi güzelsin“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sengül : | Türkçe +Farsça | Kız | “Sen gül gibi güzelsin“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sengün : | Türkçe | Kız | “Sen gündüz gibi aydınlık, güneş kadar parlaksın“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sennur : | Türkçe +Arapça | Kız | “Sen nur gibi güzel ve aydınlıksın“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevsay : | Türkçe | Kız | “Sev ve saygı göster“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevgim : | Türkçe | Kız | “Sevdiğim, sevgilim, sevgi duyduğum“ anlamında kullanılan bir ad. |
Seval : | Türkçe | Kız | “Severek al“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevan : | Türkçe | Kız | “Severek hatırla“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevgisun : | Türkçe | Kız | “Sevgi, dostluk göster“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevilsen : | Türkçe | Kız | “Sevil, beğenil“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevin : | Türkçe | Kız | “Sevinç duy, hep neşeli ve sevinçli ol“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevkan : | Türkçe | Kız | “Sevmeye doy“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sezan : | Türkçe | Kız | “Sezerek an, hatırla“ anlamında kullanılan bir ad. |
Sevilcan : | Türkçe +Farsça | Kız | “Yürekten sevil“ anlamında kullanılan bir ad. |