İsim | Kökeni | Cinsiyet | Anlamı |
---|---|---|---|
Ilgın : | Türkçe | Kız | 1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaççık. 2. Hafif esen rüzgâr. 3. Kavurucu sıcak. 4. Belli belirsiz, hafif. 5. Serap. 6. Hayal. 7. İnce. 8. Konya'nın bir ilçesi. |
Ilgaz : | Türkçe | Kız | 1. Atın dört nala koşması. 2. Hücum, akın. |
Işık : | Türkçe | Kız | 1. Aydınlık, ziya. 2. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, yüzde ve gözlerde beliren parıltı. 3. Yol gösteren, aydınlatan, önderlik eden kimse. |
İkbal : | Arapça | Kız | 1. Baht açıklığı. 2. Arzu, istek. |
İrfan : | Arapça | Kız | 1. Bilme, anlama 2. Kültür, ekin. 3. Tasavvufta, evrenin sırlarını bilme gücü. |
İnkılâp : | Arapça | Kız | 1. Bir durumdan başka bir duruma dönme, dönüşüm. 2. Devrim. |
İnanç : | Türkçe | Kız | 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu. |
Işım : | Türkçe | Kız | 1. Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti. 2. Simşek. |
İpek : | Türkçe | Kız | 1. Bir tür böceğin ördüğü kozadan elde edilen ve kumaş yapımında kullanılan ince parlak tel ve bundan yapılan kumaş. 2. Zarif, kibar, ince. |
İklim : | Arapça | Kız | 1. Bir ülke veya bölgenin ortalama hava koşullarıyla beliren durumu. 2. Ülke, diyar. 3. Çevre, ortam. |
İclâl : | Arapça | Kız | 1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram. |
İrem : | Arapça | Kız | 1. Cennete benzetilerek yapılan bahçe. 2. Efsanelerde, masallarda ve edebiyatta adı geçen mutluluk simgesi olan şehir veya bahçe. 3. Eşi benzeri olmayan, özel ve heybetli olan. |
İslim : | Farsça | Kız | 1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buhar. |
İslimî : | Farsça | Kız | 1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buharlı. |
İba : | Türkçe | Kız | 1. Çiy, nem. 2. İncelik, nezaket. |
İme : | Türkçe | Kız | 1. Çukur, kuytu yer. 2. Bir tür dağ keçisi veya geyik. 3. İlaç, çare, şifa, deva. |
İhya : | Arapça | Kız | 1. Diriltme, canlandırma. 2. İyilik, lütuf. 3. Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. |
İstikbal : | Arapça | Kız | 1. Gelecek zaman, gelecek. 2. Karşılama. |
Itır : | Arapça | Kız | 1. Güzel koku. 2. Itır çiçeği. |
İyimser : | Türkçe | Kız | 1. Her olayı umutla karşılayan ve her şeyin sonunu iyi gören. 2. İyiliksever kimse. |
İhsan : | Arapça | Kız | 1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey. |
İsmet : | Arapça | Kız | 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus. |
İris : | Yun. | Kız | 1. Mitolojide geçen, Tanrıların elçisi ve gökkuşağının simgesi olarak bilinen kızın adı. 2. Çiçek adı. 3. Gözün bir tabakası. |
Ildır : | Türkçe | Kız | 1. Parıltı, parlayış. 2. Alaca karanlık. 3. Ege Denizi kıyısında Karaburun yarımadasının batısında arkeolojik nitelikte bir köy. |
İncilâ : | Arapça | Kız | 1. Parlaklık, ışık. 2. Parlama, aydınlanma. 3. Görünme, ortaya çıkma. |
Işılar : | Türkçe | Kız | 1. Parlayan, ışıldayan. 2. Neşeli, canlı, şen. |
İsabet : | Arapça | Kız | 1. Rast gelme, yerini bulma. 2. Doğru bir fikir söyleme. |
İtibar : | Arapça | Kız | 1. Saygı gösterme, önem verme. 2. Onur, şeref. |
İkram : | Arapça | Kız | 1. Saygı gösterme. 2. Ağırlama. 3. Bir şeyi armağan olarak verme |
Ilgım : | Türkçe | Kız | 1. Serap, belli belirsiz görünme. 2. Göz erimi, ufuk. |
İlke : | Türkçe | Kız | 1. Temel düşünce, temel kanı. 2. Temel bilgi. 3. Davranış kuralı. |
İffet : | Arapça | Kız | 1. Temizlik. 2. Namus. |
İdil : | Türkçe | Kız | 1. Volga Nehri'ne Türklerin verdiği isim. 2. Aşkla ilgili olup köy ve kır yaşayışını anlatan kısa şiir veya yazı. 3. Yun. İçten ve saf aşk. |
İnayet : | Arapça | Kız | 1. Yardım, ihsan, iyilik, lütuf. 2. Gözetme, kayırma. 3. İnsanları rahata kavuşturmak için Allah’ın yapmış olduğu doğaüstü bağış veya yardım. |
Ildız : | Türkçe | Kız | 1. Yıldız. 2. Gün dönümünden on gün önceki gün. |
İnsaf : | Arapça | Kız | Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet. |
İsmigül : | Arapça +Türkçe +Farsça | Kız | Adı da kendi gibi güzel olan. |
İsmican : | Arapça +Türkçe +Farsça | Kız | Adı da kendi gibi sevimli olan. |
İsminaz : | Arapça +Türkçe +Farsça | Kız | Adı gibi kendi de nazlı olan. |
İsmihan : | Arapça +Türkçe | Kız | Adı hükümdar adı gibi olan. |
Işınay : | Türkçe | Kız | Ay gibi parlak yüzlü kimse. |
Işıtan : | Türkçe | Kız | Aydınlatan, ışık saçan. |
İlkay : | Türkçe | Kız | Ayın hilal durumu, yeni ay. |
İldeş : | Türkçe | Kız | Aynı ülkeden olanlardan her biri. |
İstiklâl : | Arapça | Kız | Bağımsızlık, özgürlük |
İnciser : | Türkçe +Farsça | Kız | Baş inci, en güzel inci. |
Işın : | Türkçe | Kız | Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne dağılıp giden ışık demeti. |
İnan : | Türkçe | Kız | Bir kimsenin veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman. |
İmece : | Türkçe | Kız | Birçok kimsenin el birliğiyle, bir kişinin veya topluluğun işini yapması. |
İlgin : | Türkçe | Kız | bk. Elgin |
İncilây : | Arapça | Kız | bk. İncilâ |
İzgi : | Türkçe | Kız | bk. İzgü |
Iraz : | Türkçe | Kız | bk. Raziye |
İzem : | Arapça | Kız | Büyüklük, ululuk. |
İklil : | Arapça | Kız | Çiçekten taç. |
Irmak : | Türkçe | Kız | Çoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir. |
İmer : | Türkçe | Kız | Çok zengin, varlıklı. |
İmbat : | Yun. | Kız | Denizden esen serin rüzgâr. |
İlmiye : | Arapça | Kız | Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu. |
İnce : | Türkçe | Kız | Düşünce, duygu veya davranış bakımından sevgi ve saygı uyandıran, nazik. |
İlgü : | Türkçe | Kız | Engel. |
İsen : | Türkçe | Kız | Esen, esenlikte olan. |
İsenbike : | Türkçe | Kız | Esenlikte olan kadın. |
İsenkutluğ : | Türkçe | Kız | Esenlikte ve uğurlu olan. |
İlginay : | Türkçe | Kız | Garip, yabancı, gurbette yaşayan güzel kimse. |
İmren : | Türkçe | Kız | Görünen bir şeyi veya benzerini edinme isteği. |
İzgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Gül gibi güzel etki yapan. |
İzgün : | Türkçe | Kız | Güneş gibi parlak bir iz bırakan. |
İyem : | Türkçe | Kız | Güzellik. |
İlgün : | Türkçe | Kız | Halk, ulus, ahali. |
İfakat : | Arapça | Kız | Hastalıktan kalkma, iyileşme, kurtulma, onma. |
İçim : | Türkçe | Kız | Hoş, güzel |
İçimbike : | Türkçe | Kız | Hoş, güzel kadın. |
İlgi : | Türkçe | Kız | İki şey arasındaki herhangi bir bağlılık, ilişki. |
İlkiz : | Türkçe | Kız | İkiz doğan çocuklarda ikinci doğanın adı. |
İlkim : | Türkçe | Kız | İlk doğan çocuklara verilen adlardan biri. |
İlkbal : | Türkçe | Kız | İlk doğan çocuklara verilen adlardandır. |
İlkgül : | Türkçe +Farsça | Kız | İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri. |
İlkyaz : | Türkçe | Kız | İlkbahar. |
İbili : | Türkçe | Kız | İnce, narin, nazik |
İncifem : | Türkçe +Farsça | Kız | İnci gibi güzel ağızlı. |
İncigül : | Türkçe +Farsça | Kız | İnci gibi güzel olan. |
İnciden : | Türkçe | Kız | İnci gibi güzel, zarif, değerli. |
İncinur : | Türkçe +Arapça | Kız | İnci gibi parlak olan. |
İncifer : | Türkçe +Farsça | Kız | İnci gibi parlak, güzel. |
İrfaniye : | Arapça | Kız | İrfanla, bilgi ve kültürle ilgili. |
Işıl : | Türkçe | Kız | Işıldayan, parlayan. |
İnci : | Türkçe | Kız | İstiridye gibi kimi kavkılı deniz hayvanlarının içinde oluşan değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi. |
İşvekâr : | Arapça +Farsça | Kız | İşveli, nazlı, edalı. |
İzel : | Türkçe | Kız | İz bırakan bir ele sahip olan kimse. |
İnal : | Türkçe | Kız | Kendisine inanılan, güvenilen kimse. |
İçli : | Türkçe | Kız | Kolay duygulanan, duygulu, hassas. |
İlgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Memleketin güzeli. |
Irısgül : | Türkçe +Farsça | Kız | Mutluluk gülü. |
Irıs : | Türkçe | Kız | Mutluluk, saadet. |
İpekel : | Türkçe | Kız | Nazik, zafir, kibar kimse. |
Işıldar : | Türkçe | Kız | Parlak, göz alıcı, ışıldayan. |
Işıltı : | Türkçe | Kız | Parlaklık, aydınlık. |
Işılay : | Türkçe | Kız | Parlayan, ışıldayan ay, ay ışığı. |
İrgün : | Türkçe | Kız | Sabahın erken saatleri. |
Işıltan : | Türkçe | Kız | Sabahın ilk aydınlığı. |
Ilıcan : | Türkçe +Farsça | Kız | Sıcakkanlı kimse. |
Işınsu : | Türkçe | Kız | Su gibi parlak ve saf olan. |
İlayda : | Türkçe | Kız | Su perisi. |
İpekten : | Türkçe +Farsça | Kız | Teni ipek gibi yumuşak olan. |
İldeniz : | Türkçe | Kız | Ülkenin denizi. |
İlbilge : | Türkçe | Kız | Ülkenin en bilge kişisi. |
İlay : | Türkçe | Kız | Ülkenin en güzeli. |
İlbike : | Türkçe | Kız | Ülkenin hanımefendisi. |
İlşen : | Türkçe | Kız | Ülkenin mutlu ve şen insanı. |
İlsu : | Türkçe | Kız | Ülkenin su gibi sar ve temiz insanı. |
İlden : | Türkçe | Kız | Yaptığı işin kötü sonuç vermesinden üzülen, pişmanlık duyan. |
İlkbahar : | Türkçe +Farsça | Kız | Yılın ılık mevsimi, bahar. |
İpar : | Türkçe | Kız | Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtırak çiçekleri. |
İlter : | Türkçe | Kız | Yurdu koruyan, gözeten, yurtsever kimse. |
İçten : | Türkçe | Kız | Yürekten, candan, samimi. |
Işınbike : | Türkçe | Kız | Yüzü ay gibi parlak kadın. |
İmge : | Türkçe | Kız | Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal. |
Işıt : | Türkçe | Kız | “Aydınlat, ışık saç, parlaklık ver“ anlamında kullanılan bir ad. |
Işınsal : | Türkçe | Kız | “Etrafı aydınlat, ışık saç“ anlamında kullanılan bir ad. |