04 Haziran 2023
15 Zi'l-ka'de 1444
halveti
MENÜ
SOHBETLER HAZRET-İ MUHAMMED'IN
(S.A.V) HAYATI
SEVGİLİ PEYGAMBERİM KUR'AN-I KERİM İLMİHAL İSLAM VE TOPLUM 40 HADİS HADİS-İ ŞERİFLER OSMANLICA SÖZLÜK RÜYA TABİRLERİ BEBEK İSİMLERİ POSTA KODLARI ABDÜLKADİR BİLGİLİ
(SEBATİ) DİVANI
NİYAZİ MISRİ DİVANI HİKMETLİ SÖZLER KUR'AN-I KERİM ÖĞRENİYORUM KUR'AN-I KERİM (SESLİ ve YAZILI) SESLİ ARŞİV İLAHİLER
İSLAM ve TASAVVUF
TASAVVUFUN TARİFLERİ TASAVVUFUN DOĞUŞU TASAVVUFUN ANADOLU'YA GİRİŞİ HALVETİLİĞİN TARİHİ HALVETİLİĞİN TARİHİ GELİŞİMİ HALVETİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ HALVETİYYE SİLSİLESİ PİRLERİMİZİN HAYATLARI MEHMET ALİ İŞTİP (VAHDETİ) ABDÜLKADİR BİLGİLİ (SEBATİ) İBRAHİM GÜLMEZ(KANÂATÎ)
EHLİ - BEYT
EHL-İ BEYT KİMDİR? EHL-İ BEYTİ SEVMEK
RESÛLULLAH'I SEVMEKTİR
EHL-İ BEYT EMANETİ RESÛLULLAH'TIR EHL-İ BEYTİN HALİ NUH'UN GEMİSİ GİBİDİR EHL-İ BEYT OLMAK HEM NESEBİ HEMDE MEZHEBİDİR
ONİKİ İMAMLAR
HZ. İMAM ALİ K.A.V RA HZ. İMAM HASAN-I (MÜCTEBA) HZ. İMAM HÜSEYİN-İ (KERBELA) HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR HZ. İMAM CAFER-İ SADIK HZ. İMAM MUSA-İ KAZIM HZ. İMAM ALİYYUL RIZA HZ. İMAM MUHAMMED CEVAD (TAKİ) HZ. İMAM ALİ HADİ (NAKİ) HZ. İMAM HASAN’UL ASKERİ HZ. İMAM MUHAMMED MEHDİ






KIZ BEBEK İSİMLERİ


KIZ BEBEK İSİMLERİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

İsimKökeniCinsiyetAnlamı
Aba :TürkçeKız1. Abla.
2. Anne.
Ağca :TürkçeKız1. Ak renkte, beyaz, oldukça beyaz.
2. Temiz, lekesiz.
3. Alaca.
4. Pamuk ipliğinden dokunmuş çul.
Akça :TürkçeKız1. Ak renkte, beyaz, oldukça beyaz.
2. Temiz, lekesiz.
3. Alaca.
4. Para.
Ağkız :TürkçeKız1. Akça pakça kız.
2. Temiz, iffetli kız.
Ağbet :TürkçeKız1. Akça pakça yüz.
2. Akça pakça yüzlü.
Akile :ArapçaKız1. Akıllı, zeki, anlayışlı.
2. Ergenlik yaşına varmış olan kimse.
Alaz :TürkçeKız1. Alev.
2. Ağaçsız, açıklık yerler.
3. Gösteriş, haşmet.
Anıl :TürkçeKız1. Amaç, erek.
2. Yavaş, ağır.
3. Bellek, hafıza.
4. “Adın her zaman anılsın” anlamında kullanılan bir ad.
Amber :ArapçaKız1. Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde.
2. Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı.
Abide :ArapçaKız1. Anıt.
2. Önemi ve değeri çok olan yapıt.
3. İbadet eden, tapan kul.
Alıncak :TürkçeKız1. Anlayışlı, duygusal.
2. Alıngan, onurlu.
3. Kurumlu, çalımlı, gururlu.
Arsal :TürkçeKız1. Arı gibi temiz, çalışkan.
2. Kumral.
Andaç :TürkçeKız1. Armağan.
2. Evlat, nesil.
3. Ün, şöhret.
4. Eş, denk.
Alisa :Yun.Kız1. Asil soydan olan.
2. Güzel.
Aytürk :TürkçeKız1. Ay gibi güzel olan.
2. “Ey Türk!“ anlamında kullanılan bir ad.
Afra :ArapçaKız1. Ayak değmemiş ak toprak.
2. Pembeye çalar beyazrenk.
Ayça :TürkçeKız1. Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, hilal.
2. Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem.
Ayla :TürkçeKız1. Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, hale.
2. Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi.
Aşkın :TürkçeKız1. Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş.
2. Benzerlerinden üstün.
3. Çok, fazla.
Akçıl :TürkçeKız1. Beyazımsı.
2. Rengini atmış, ağarmış, soluk, solgun.
Aşina :FarsçaKız1. Bildik, tanıdık.
2. Bilinen.
Arife :ArapçaKız1. Bilen, bilgili.
2. Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler.
Amire :ArapçaKız1. Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse.
2. Şenlendiren, bayındırlaştıran kimse.
Aslı :Arapça +TürkçeKız1. Bir şeyin kendisi.
2. Kerem ile Aslı öyküsünün kadın kahramanının adı.
Aral :TürkçeKız1. Birbirine yakın adaların oluşturduğu topluluk, takımada.
2. Sıradağlar.
Armağan :TürkçeKız1. Birini sevindirmek için verilen şey, hediye.
2. Ödül.
3. Bağış, ihsan.
Alım :TürkçeKız1. Çekicilik.
2. Kurum, çalım, gurur.
Ahu :FarsçaKız1. Ceylan, karaca.
2. Güzel, ince, zarif kadın.
3. Parlak, güzel bakışlı.
4. Güzellerin gözü.
Akel :TürkçeKız1. Doğru, dürüst işler yapan kimse.
2. Eli uğurlu olan kimse.
Adile :ArapçaKız1. Doğruluktan ayrılmayan kimse.
2. Adaletli.
3. Hakka uygun, haklı.
Asya :ArapçaKız1. Doğu.
2. Dünyanın beş kıtasından en büyük ve en kalabalık olanı.
Aygen :TürkçeKız1. Dost, arkadaş.
2. Sevgili, yâr.
Ayyalap :TürkçeKız1. Duru ay.
2. Ay gibi parlak ve duru.
Arman :TürkçeKız1. Dürüst, doğru, güvenilir kimse.
2. İstek.
3. Özlem.
Atıfe :ArapçaKız1. Eğilen, meyleden.
2. Bağlayan.
3. Şefkatli, sevecen.
Azra :ArapçaKız1. El değmemiş bakire kız.
2. Delinmemiş inci.
3. Ayak basılmamış kum.
4. Medine’nin diğer bir adı.
5. Hz. Meryem’e verilen ad.
Adar :TürkçeKız1. Erginlik, olgunluk.
2. Süre, zaman.
3. Arkadaş, taraftar, omuzdaş, yandaş.
4. Mart ayı.
Araz :TürkçeKız1. Esenlik, mutluluk.
2. Sel, akıntılı su.
3. Bir tür ot.
4. Soğuk.
5. Belirti, işaret.
Âtike :ArapçaKız1. Eski.
2. Özgür.
3. Soylu.
4. Güzel, genç kız.
Ajda :FarsçaKız1. Filiz, sürgün.
2. Çentik çentik olan şey.
Alımlı :TürkçeKız1. Göz alıcı, çekici, cazibeli.
2. Kurumlu, çalımlı, gururlu.
Asıma :ArapçaKız1. Günahtan, haramdan çekinen.
2. Namuslu, iffetli.
Abiye :ArapçaKız1. Güzel, zarif, ince.
2. Yüzünü örtü ile örten utangaç kadın.
Afet :ArapçaKız1. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın.
2. Bela, felaket.
Adalet :ArapçaKız1. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe.
2. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme.
Adıbelli :TürkçeKız1. Herkesçe bilinen, tanınan kimse.
2. Soyu temiz, tanınmış soydan gelen.
Arda :TürkçeKız1. Hükümdar veya kumandan asası.
2. İşaret olarak yere dikilen çubuk.
3. Sonra gelen.
4. Meriç ırmağının Edirne yöresindeki önemli bir kolu.
5. Uygur yazılarında geçen çok eski bir Türk adı.
Atiye :ArapçaKız1. İhsan, lütuf, bağışlama.
2. Armağan.
Aydın :TürkçeKız1. Işıklı, pırıltılı, aydınlık.
2. Açık, kolay anlaşılır.
3. Öğrenimi, bilgisi ve görgüsü olan, ileri düşünceli kimse.
4. Umut veren.
5. Mehtap.
Arzu :FarsçaKız1. İstek, dilek.
2. Heves.
Ak :TürkçeKız1. Kar, süt gibi şeylerin rengi, beyaz.
2. Temiz, namuslu.
3. Sıkıntısız, rahat.
Ala :TürkçeKız1. Karışık renkli, çok renkli, alaca.
2. Açık kestane renginde olan, ela.
3. Kekliğin boynundaki siyah halka.
4. Benekli.
5. Tam olgunlaşmamış.
Aksu :TürkçeKız1. Kayalardan sızan tatlı ve berrak su.
2. Gözdeki billur cismin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen körlük.
Altan :TürkçeKız1. Kızıl tan.
2. Hakan, sultan, padişah.
Acar :TürkçeKız1. Kuvvetli, güçlü, dinç.
2. Çevik, atılgan, kabına sığmaz.
3. Gözü pek, yiğit, cesur, kabadayı, yılmaz,
4. Hoş, sevimli yüzlü (kimse).
5. Yeni.
6. Taze.
7. Şişman, etli, semiz.
8. Çalışkan, becerikli.
9. Açıkgöz, zeki. 10. Çapkın. 11. Bir çeşit zehirli ot.
Aran :TürkçeKız1. Kuytu, sıcak yer.
2. Yayla.
3. Düzlük, ova, kışlak.
4. Ilımlı, uyumlu, uygun.
Abaza :TürkçeKız1. Kuzeybatı Kafkasya’da yaşayan bir halk.
2. Bu halka mensup olan kimse.
Abher :ArapçaKız1. Nergis çiçeği.
2. Yasemin.
3. Dolu kap.
Alika :ArapçaKız1. Özgür, hür.
2. Asil, soylu.
3. Güzel, genç kız.
4. Eski.
Altın :TürkçeKız1. Parlak sarı renkte, kolay işlenen, değerli paslanmaz maden.
2. Üstün nitelikli, değerli kimse.
Asfer :ArapçaKız1. Sarı.
2. Uçuk, soluk benizli.
Asliye :ArapçaKız1. Seçkin, özel.
2. Esas, temel.
Afi :ArapçaKız1. Silen.
2. Silinmiş.
3. Affeden, bağışlayan.
4. Affedilmiş, bağışlanmış.
5. Yalvaran.
Asalet :ArapçaKız1. Soyluluk.
2. Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma.
Arın :TürkçeKız1. Temiz, arı, saf.
2. Alın.
3. Yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü.
Arınç :TürkçeKız1. Temiz, saf, arı.
2. Barış, huzur.
Arı :TürkçeKız1. Temiz.
2. Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf.
3. Kutsal.
4. Günahsız.
5. Çiçeklerden bal yapan böcek.
6. Çalışkan.
Ahenk :FarsçaKız1. Uyum.
2. Uyuşma, anlaşma.
3. Çalgılı eğlence
Alev :TürkçeKız1. Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerde uzanan ışıklı dili.
2. Sıcaklık.
3. Kıvılcım.
Arkın :TürkçeKız1. Yavaş, ağır, sakin.
2. Zayıf.
3. Gelecek yıl.
Afak :ArapçaKız1. Yer ile göğün birleşmiş gibi göründüğü yer.
2. Ufuklar.
Ay :TürkçeKız1. Yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi, kamer.
2. Yılın on iki bölümünden her biri.
3. Güzel, parlak, nurlu.
Ağan :TürkçeKız1. Yerin hava yuvarına girince, sürtünmeden dolayı akkor duruma gelen ve ardından bir ışık çizgisi bırakarak geçen gök cismi, akan yıldız, ağma.
2. Göğe doğru yükselen, yukarı çıkan.
3. Akan yıldız, kayan yıldız.
Akarsu :TürkçeKız1. Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su.
2. Tek sıra elmastan gerdanlık.
Ahter :FarsçaKız1. Yıldız.
2. Talih, şans, uğur.
Arkay :TürkçeKız1. Yükselen.
2. Çeşitli yönlere doğru çıkık bir durumda olan.
Abıru :FarsçaKız1. Yüz suyu.
2. Irz, namus, şeref, haysiyet.
Abaca :TürkçeKızAbla veya anneye benzeyen.
Açkıngül :Türkçe +FarsçaKızAçan, açmış gül.
Aylan :TürkçeKızAçıklık, meydan, alan.
Açangül :TürkçeKızAçmış gül.
Adanır :TürkçeKızAd alan, ünlenen kimse, şanlı, şöhretli.
Adıgüzel :TürkçeKızAdı güzel olan.
Adışah :Türkçe +FarsçaKızAdı şah olan.
Akbal :TürkçeKızAk bal, beyaz bal, oğul balı.
Aksuna :TürkçeKızAk renkli yaban ördeği.
Akdolun :TürkçeKızAk ve kaybol“ anlamlarında iki fiilin emir biçiminden oluşan bir ad.
Ağbilek :TürkçeKızAkça pakça bilekli, beyaz bilekli.
Ağbacı :TürkçeKızAkça, pakça bacı.
Ağbegüm :TürkçeKızAkça, pakça hanımefendi.
Argana :TürkçeKızAkıllı.
Atime :ArapçaKızAkşamın ilk karanlığı, karanlığın başlangıcı.
Alayunt :TürkçeKızAl kısrak.
Alipek :TürkçeKızAl renkli ipek.
Alışın :TürkçeKızAl renkli ışın.
Allı :TürkçeKızAl renkli, al renge boyanmış.
Albeni :TürkçeKızAlım, çekicilik, cazibe.
Alangoya :Moğ.KızAltın geyik.
Altıntaç :Türkçe +FarsçaKızAltın taç takınmış kimse.
Amiran :Arapça +FarsçaKızAmirler.
Anargül :Türkçe +FarsçaKızAnımsayan, hatırlayan güzel kadın.
Anahanım :TürkçeKızAnne olmuş kadın.
Anabacı :TürkçeKızAnne ve kız kardeş.
Anakız :TürkçeKızAnne ve kız.
Aça :TürkçeKızAnne, anne yerinde olan yaşlı kadın.
Abaç :TürkçeKızAnnesine benzeyen.
Akibe :ArapçaKızArkadan gelen, izleyen, takip eden.
Aşa :TürkçeKızAşırı, aşkın, fazla.
Alevnaz :Türkçe +FarsçaKızAşk ateşine düşmüş nazlı güzel.
Atagül :Türkçe +FarsçaKızAtaların anısı olan gül gibi güzel.
Atanur :Türkçe +FarsçaKızAtası aydın, bilge olan kimse.
Azer :FarsçaKızAteş.
Avunç :TürkçeKızAvunma, teselli.
Aytan :TürkçeKızAy aydınlığı.
Ayten :Türkçe +FarsçaKızAy gibi beyaz tenli olan.
Aydinç :TürkçeKızAy gibi dinç olan.
Aydoğan :TürkçeKızAy gibi doğan.
Ayduru :TürkçeKızAy gibi duru, parlak ve lekesiz olan.
Aytuna :TürkçeKızAy gibi gösterişli, görkemli olan.
Aygüler :TürkçeKızAy gibi gülümseyen.
Aybegüm :TürkçeKızAy gibi güzel hanımefendi.
Ayhanım :TürkçeKızAy gibi güzel olan kadın.
Ayperi :Türkçe +FarsçaKızAy gibi güzel olan peri.
Aysultan :Türkçe +ArapçaKızAy gibi güzel olan sultan.
Aygüzel :TürkçeKızAy gibi güzel olan.
Ayceren :Türkçe +Moğ.KızAy gibi güzel ve parlak ceylan.
Aybanu :TürkçeKızAy gibi güzel ve parlak hanımefendi.
Aykız :TürkçeKızAy gibi güzel ve parlak olan kız.
Aydanur :Türkçe +ArapçaKızAy gibi güzel ve parlak olan.
Ayşen :TürkçeKızAy gibi güzel ve şen olan.
Aybeniz :TürkçeKızAy gibi güzel yüzü olan.
Aydeniz :TürkçeKızAy gibi güzel, deniz gibi coşkulu olan.
Aybike :TürkçeKızAy gibi güzel, el değmemiş kız.
Aygök :TürkçeKızAy gibi güzel, gök gibi parlak olan.
Aygöl :TürkçeKızAy gibi güzel, göl gibi durgun olan.
Aysim :Türkçe +FarsçaKızAy gibi güzel, gümüş kadar parlak ve değerli olan.
Aygünkız :TürkçeKızAy gibi güzel, güneş gibi parlak olan kız.
Aygün :TürkçeKızAy gibi güzel, güneş gibi parlak olan.
Ayca :TürkçeKızAy gibi güzel, ışıklı, parlak.
Aypınar :TürkçeKızAy gibi güzel, pınar gibi saf olan.
Aygerim :TürkçeKızAy gibi güzel.
Ayşim :TürkçeKızAy gibi güzelolan.
Aykaş :TürkçeKızAy gibi hilal kaşlı olan.
Ayterim :TürkçeKızAy gibi ince ve nazik olan.
Ayşıl :TürkçeKızAy gibi ışıklı, parlak.
Aysunar :TürkçeKızAy gibi olan güzelliğini gösteren.
Aytöz :TürkçeKızAy gibi parlak cevher.
Aycagül :Türkçe +FarsçaKızAy gibi parlak olan güzel.
Aytaç :Türkçe +ArapçaKızAy gibi parlak taç takmış olan.
Ayçiçek :TürkçeKızAy gibi parlak ve çiçek gibi güzel olan.
Aygür :TürkçeKızAy gibi parlak ve gür.
Ayaba :TürkçeKızAy gibi parlak ve güzel ana.
Aybala :TürkçeKızAy gibi parlak ve güzel çocuk.
Aygönenç :TürkçeKızAy gibi parlak ve huzurlu, rahat olan.
Ayyüce :TürkçeKızAy gibi parlak ve ulu olan.
Ayyüz :TürkçeKızAy gibi parlak yüzlü olan.
Aysema :Türkçe +ArapçaKızAy gibi parlak, gök gibi yüce olan.
Aygül :Türkçe +FarsçaKızAy gibi parlak, gül gibi güzel olan.
Aygümüş :TürkçeKızAy gibi parlak, gümüş gibi değerli, beyaz olan.
Aysel :TürkçeKızAy gibi parlak, ışıklı, güzel.
Aysan :TürkçeKızAy gibi parlak, ışıklı, temiz tanınmış adı olan.
Aysu :TürkçeKızAy gibi parlak, su gibi berrak olan.
Aytemiz :TürkçeKızAy gibi saf ve temiz olan.
Ayşan :Türkçe +ArapçaKızAy gibi şanlı, görkemli, parlak olan.
Aysevim :TürkçeKızAy gibi sevimli olan.
Ayşirin :Türkçe +FarsçaKızAy gibi şirin ve tatlı olan.
Aytek :TürkçeKızAy gibi tek, biricik, eşsiz.
Aysoy :TürkçeKızAy gibi temiz soylu olan.
Ayyalın :TürkçeKızAy gibi temiz ve saf olan.
Aytuğ :TürkçeKızAy gibi tuğ.
Ayçıl :TürkçeKızAy gibi, aya benzeyen, ay gibi güzel.
Aysal :TürkçeKızAy gibi, aya benzeyen.
Ayfer :Türkçe +FarsçaKızAy ışığı.
Ayşın :TürkçeKızAy ışını.
Aymaral :TürkçeKızAy kadar güzel ceylan.
Aysılu :TürkçeKızAy kadar temiz, iffetli, nazik olan.
Aypare :Türkçe +FarsçaKızAy parçası, ay gibi güzel.
Ayaltın :TürkçeKızAy ve altın gibi parlak olan.
Ayzühre :Türkçe +ArapçaKızAy ve çoban yıldızı.
Aytün :TürkçeKızAy ve gece.
Ayyarkın :TürkçeKızAy ve güneş ışığı.
Aymelek :Türkçe +ArapçaKızAy ve melek gibi güzel olan.
Ayülger :TürkçeKızAy ve Süreyya yıldızı.
Ayyıldız :TürkçeKızAy ve yıldız.
Aybirgen :TürkçeKızAy veren.
Aybet :Türkçe +FarsçaKızAy yüzlü.
Ayçağ :TürkçeKızAy-çağ.
Aynımah :Arapça +FarsçaKızAya benzeyen, ayın benzeri, eşi, ay kadar güzel.
Aydagül :Türkçe +FarsçaKızAyda ve gül gibi güzel olan.
Aydınay :TürkçeKızAydan daha güzel ve parlak olan.
Aysere :TürkçeKızAydan daha güzel, daha parlak ve temiz.
Ayışını :TürkçeKızAydan gelen ışın, ayın yaydığı ışın.
Aylanur :Türkçe +ArapçaKızAyın çeresindeki ışık gibi parlak olan.
Aydenk :TürkçeKızAyın dengi olacak kadar güzel, ay gibi güzel.
Ayışığı :TürkçeKızAyın ışığı, mehtap.
Aydolu :TürkçeKızAyın on beşi.
Aynagül :FarsçaKızAyna gibi parlak olan güzel.
Arıç :TürkçeKızBarış.
Ayral :TürkçeKızBenzerlerinden farklı olan.
Arıpınar :TürkçeKızBerrak akan pınar.
Arısu :TürkçeKızBerrak akan su temiz ve dürüst olan kimse.
Akçasu :TürkçeKızBerrak su gibi temiz olan.
Akpınar :TürkçeKızBerrak ve saf suyu olan pınar.
Âtik :ArapçaKızBerrak, saf, değerli.
Aktolun :TürkçeKızBeyaz ay.
Akçiçek :TürkçeKızBeyaz çiçek.
Ağgül :Türkçe +FarsçaKızBeyaz gül, ak gül.
Akgül :Türkçe +FarsçaKızBeyaz gül.
Akinci :TürkçeKızBeyaz inci.
Akipek :TürkçeKızBeyaz ipek.
Aksülün :TürkçeKızBeyaz renkli sülün.
Aktaç :Türkçe +FarsçaKızBeyaz taç.
Akseven :TürkçeKızBeyazı, dürüstlüğü, doğruluğu seven.
Akçagül :Türkçe +FarsçaKızBeyazımsı gül gibi olan kadın.
Alime :ArapçaKızBilgin kadın.
Adak :TürkçeKızBir dileğin, bir isteğin yerine gelmesi amacıyla kutsal sayılan bir güce adanmış nesne.
Amile :ArapçaKızBir işi yapmakla yükümlü olan.
Akide :ArapçaKızBir şeye inanarak bağlanış, inanç, din inancı.
Akanay :TürkçeKızBir yerden bir yere doğru giden güzel kadın.
Azelya :Yun.Kızbk. Açalya
Acarkatun :TürkçeKızbk. Acarhatun.
Acunbegim :TürkçeKızbk. Acunbegüm.
Acunbike :TürkçeKızbk. Acunbüke.
Adviye :ArapçaKızbk. Adeviye.
Afiye :ArapçaKızbk. Afi.
Ağakatun :TürkçeKızbk. Ağahatun.
Ağanbegim :TürkçeKızbk. Ağanbegüm.
Ağanbike :TürkçeKızbk. Ağanbüke.
Ağbegim :TürkçeKızbk. Ağbegüm.
Ağça :TürkçeKızbk. Ağca.
Akyipek :TürkçeKızbk. Akipek.
Alabegim :TürkçeKızbk. Alabegüm.
Almila :TürkçeKızbk. Alımla.
Alyipek :TürkçeKızbk. Alipek
Alise :TürkçeKızbk. Alisa.
Altuncan :Türkçe +FarsçaKızbk. Altıncan
Anber :ArapçaKızbk. Amber.
Aru :TürkçeKızbk. Arı
Arefe :ArapçaKızbk. Arife
Asalbegim :TürkçeKızbk. Asalbegüm
Asime :ArapçaKızbk. Asıma.
Asye :ArapçaKızbk. Asiye.
Atılay :TürkçeKızbk. Atalay
Atıfa :ArapçaKızbk. Atıfe
Ayas :TürkçeKızbk. Ayaz
Aybegim :TürkçeKızbk. Aybegüm
Aybige :TürkçeKızbk. Aybike
Ayçil :TürkçeKızbk. Ayçıl
Ayçolpan :TürkçeKızbk. Ayçulpan
Aykönül :TürkçeKızbk. Aygönül
Aykün :TürkçeKızbk. Aygün
Aykatun :TürkçeKızbk. Ayhatun
Aylin :TürkçeKızbk. Ayla
Aybir :TürkçeKızbk. Aytek
Aytirim :TürkçeKızbk. Ayterim
Ayülker :TürkçeKızbk. Ayülger
Ayulduz :TürkçeKızbk. Ayyıldız
Ayyuca :TürkçeKızbk. Ayyüce
Amine :ArapçaKızbk. Emine
Açelya :Yun.Kızbk.Açalya.
Acarbike :TürkçeKızbk.Acarbüke
Andelip :ArapçaKızBülbül.
Azime :ArapçaKızBüyük, yüce.
Aysima :Türkçe +ArapçaKızÇehresi, yüzü ay gibi parlak, nurlu, ışıklı, kutlu, uğurlu olan.
Adniye :ArapçaKızCennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik bayan.
Akyıldız :TürkçeKızÇoban yıldızı.
Aydar :TürkçeKızÇocuğun ensesindeki saçlar, perçem.
Ahsen :ArapçaKızÇok güzel, en güzel.
Alanur :Türkçe +ArapçaKızÇok renkli parlaklık.
Asma :TürkçeKızDalları çardak üzerine yayılan bitkilere, genel olarak verilen ad.
Ayda :TürkçeKızDere kıyılarında, çayırlarda yetişen bir bitki.
Aydilek :TürkçeKızDileği, isteği dürüstlük olan.
Anabörü :TürkçeKızDişi kurt.
Aytolun :TürkçeKızDolunay, ayın on dördü.
Aydolun :TürkçeKızDolunay, mehtap.
Algış :TürkçeKızDua, övgü.
Acunbüke :TürkçeKızDünya güzeli.
Acungüneş :TürkçeKızDünyanın güneşi, dünyayı aydınlatan şey.
Acunbegüm :TürkçeKızDünyanın hanımefendisi.
Acunışık :TürkçeKızDünyanın ışığı, dünyayı aydınlatan ışık.
Âlemtap :Arapça +FarsçaKızDünyayı parlatan, aydınlatan.
Akhanım :TürkçeKızDürüst, güvenilir kadın.
Akmaral :TürkçeKızDürüst, güvenilir, ceylan gibi güzel kadın.
Akalın :TürkçeKızDürüst, temiz, namuslu kadın.
Arıel :TürkçeKızDürüst, temiz, namuslu.
Akün :TürkçeKızDürüstlüğü ve iyiliğiyle ün yapmış kimse.
Alagöz :TürkçeKızEla gözlü kimse.
Akdes :ArapçaKızEn kutsal, en kutlu.
Azize :ArapçaKızErmiş kadın.
Ayzıt :TürkçeKızEski Türklerde güzellik, iffet, doğum tanrıçasının adı.
Açalya :Yun.KızFundagillerden, güzel, renkli, kokusuz çiçekler açan bir bitki.
Asılgül :Arapça +FarsçaKızGerçek gül.
Asılbanu :Arapça +FarsçaKızGerçek hanımefendi, gerçek prenses.
Asalbegüm :TürkçeKızGerçek hanımefendi.
Alageyik :TürkçeKızGeyikgillerden, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan, postu benekli, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen, bir cins geyik
Ağanbüke :TürkçeKızGöğe doğru yükselen hanım, göğe doğru yükselen güzel.
Ağanbegüm :TürkçeKızGöğe doğru yükselen, yüce hanımefendi.
Asuman :FarsçaKızGök, gökyüzü.
Alkım :TürkçeKızGökkuşağı.
Aysine :Türkçe +FarsçaKızGönlü ay gibi parlak ve temiz olan.
Aydil :Türkçe +FarsçaKızGönlü ay gibi temiz olan kimse.
Azmidil :Arapça +FarsçaKızGönül yüceliği.
Aktuna :TürkçeKızGösterişli, görkemli dürüst kimse.
Aynıfer :Arapça +FarsçaKızGöz nuru, gözün ışığı.
Ayniye :ArapçaKızGözle ilgili olan.
Ayanfer :Arapçaayn +FarsçaferKızGözün ışığı, göz nuru, parlaklığı.
Arzugül :FarsçaKızGül gibi istenilen, beğenilen.
Almagül :TürkçeKızGüle gibi güzel.
Asimegül :Arapça +FarsçaKızGünah ve haramdan sakınan gül yüzlü.
Akgüneş :TürkçeKızGüneş gibi parlak ve aydınlık olan kimse.
Algün :TürkçeKızGünün henüz kızıl olan durumu.
Aygönül :TürkçeKızGüzel gönüllü.
Acarkan :TürkçeKızGüzel soylu, soyu sopu güzel, sevimli.
Afitap :FarsçaKızGüzel yüz.
Acarbüke :TürkçeKızGüzel yüzlü hanım, sevimli hanım.
Acarbegüm :TürkçeKızGüzel yüzlü hanımefendi, sevimli hanımefendi.
Acarhatun :TürkçeKızGüzel yüzlü hatun, sevimli hatun.
Aytutkun :TürkçeKızGüzelliğe tutkun olan.
Aydan :TürkçeKızGüzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel.
Aslıhan :TürkçeKızHan soyundan gelen.
Almabanu :TürkçeKızHanımefendi, prenses.
Abıhayat :Farsçaab +ArapçahayatKızHayat suyu, içene sonsuz yaşam sağlayan efsanevi su.
Ayçulpan :TürkçeKızHem ay hem de çoban yıldızı gibi parlak ve güzel olan.
Alabegüm :TürkçeKızHenüz olgunlaşmamış kadın.
Alakız :TürkçeKızHenüz olgunlaşmamış kız.
Alapınar :TürkçeKızHenüz tam olgunlaşmamış genç kız.
Alışık :TürkçeKızHerhangi bir duruma alışmış olan.
Alemşah :Arapça +FarsçaKızHükümdar nişanı.
Arzuhan :FarsçaKızHükümdarın isteği, dileği.
Ayşedudu :Arapça +FarsçaKızHuzur içinde yaşayan kardeş.
Akife :ArapçaKızİbadet eden, ibadetle uğraşan kadın.
Armanç :TürkçeKızİdeal, ülkü.
Ayilkin :TürkçeKızİlk ay.
Affan :ArapçaKızİradesiyle kötü şeylerden kaçınan kimse.
Ayna :FarsçaKızIşığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam.
Akkor :TürkçeKızIşık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan.
Asiye :ArapçaKızİsyan eden.
Ayselen :TürkçeKızİyi haber.
Aytöre :TürkçeKızİyi töre, aydınlık getiren töre.
Adeviye :ArapçaKızİyilikseverlik, yardımseverlik.
Aksarı :TürkçeKızKanarya sarısı renginde olan.
Akkar :TürkçeKızKar gibi beyaz olan.
Âzime :ArapçaKızKararlı, azmeden.
Ayal :TürkçeArapçaKızKarı, eş, zevce.
Aya :TürkçeKızKibar hanım, hanımefendi.
Alçiçek :TürkçeKızKırımızı çiçek.
Alkor :TürkçeKızKırmızı ateş, köz.
Alköz :TürkçeKızKırmızı ateş.
Almıla :TürkçeKızKırmızı elma.
Algül :Türkçe +FarsçaKızKırmızı gül.
Alkan :TürkçeKızKırmızı kan.
Aldeniz :TürkçeKızKızıl renkli deniz.
Alçin :TürkçeKızKızıl renkli küçük bir kuş.
Âsan :FarsçaKızKolay.
Aguş :FarsçaKızKucak.
Asena :TürkçeKızKurt.
Aykut :TürkçeKızKutlu, uğurlu ay.
Âsiye :ArapçaKızl. Direk, sütun.
2. Acılı, kederli üzüntülü kadın.
3. Hz. Musa’yı Nil’den çıkararak büyütüp yetiştiren Firavun’un eşi.
Alabezek :TürkçeKızLeyleğe benzeyen bir göçmen kuş.
Anka :ArapçaKızMasallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş.
Aytül :TürkçeKızMehtap.
Akkadın :TürkçeKızNamuslu, dürüst kadın.
Aydanarı :TürkçeKızNamuslu, iffetli, güzel kadın.
Afife :ArapçaKızNamuslu, iffetli, temiz, dürüst.
Aknur :Türkçe +ArapçaKızNur gibi parlak ve beyaz olan.
Aslınur :Arapça +TürkçeKızNurdan gelen, aydınlık, ışıklı, temiz.
Akcan :Türkçe +FarsçaKızÖzü temiz, dürüst kimse.
Akay :TürkçeKızParıltılı ay, ışıklı ay.
Aykan :TürkçeKızParlak soylu, soyu sopu temiz.
Ayseren :TürkçeKızParlaklık, ışık saçan.
Alsu :TürkçeKızPembe renkli.
Ayşegül :Arapça +FarsçaKızRahat ve huzur içinde yaşayan gül gibi güzel.
Ayşenur :ArapçaKızRahat ve huzur içinde yaşayan güzel.
Ayşecan :Arapça +FarsçaKızRahat ve huzur içinde yaşayan kimse.
Ayşehan :Arapça +TürkçeKızRahat ve huzur içinde yaşayan sultan.
Ayşe :ArapçaKızRahat ve huzur içinde yaşayan.
Aişe :ArapçaKızRahat yaşam süren, bolluk içinde yaşayan.
Asude :FarsçaKızRahat, dingin, huzurlu, sessiz, sakin.
Allıkız :TürkçeKızSağlıklı, al yanaklı kız.
Afiyet :ArapçaKızSağlıklı, sıhhatli olma, hastalıktan uzak olma durumu.
Aynişah :Arapça +FarsçaKızŞahın ta kendisi.
Altınsaç :TürkçeKızSarı saçlı kadın.
Azade :FarsçaKızSerbest, hür, kurtulmuş.
Azze :ArapçaKızŞerefli, saygıdeğer.
Akses :TürkçeKızSesi güzel olan.
Ayaça :TürkçeKızSevgili hanım, sevgili kibar hanım.
Arukız :TürkçeKızSevimli kız, güzel kız.
Ayşöhret :Türkçe +ArapçaKızŞöhreti ay gibi parlak, aydınlık ve lekesiz olan.
Akbaşak :TürkçeKızSonbaharda ekilen, kabuğu beyaz, yumuşak, kışa dayanıklı bir çeşit buğday.
Asile :ArapçaKızSoylu.
Aslıgül :Arapça +Türkçe +FarsçaKızSoyu gül gibi temiz ve güzel olan.
Aksüyek :TürkçeKızSoyu temiz olan.
Abgül :FarsçaKızSu gibi berrak ve duru olan gül.
Aysuda :TürkçeKızSuda yansıyan ay ışığı.
Angın :TürkçeKızTanınmış, ünlü.
Alakuş :TürkçeKızTavus kuşu.
Akbacı :TürkçeKızTemiz ve namuslu bacı.
Arıcan :TürkçeKızTemiz, doğru kimse.
Akkız :TürkçeKızTemiz, dürüst, güvenilir kız.
Aksoy :TürkçeKızTemiz, tanınmış soydan gelen kimse.
Arziye :ArapçaKızToprakla ilgili, topraktan yetişen.
Âlemşah :Arapça +FarsçaKızTüm dünyanın hükümdarı.
Akkutlu :TürkçeKızUğurlu, kutsal, mutlu olan dürüst kimse.
Alsoy :Türkçe +ArapçaKızÜnlü bir soydan gelen kimse.
Altınbike :TürkçeKızÜstün nitelikli, değerli kadın.
Altınay :TürkçeKızÜstün nitelikli, değerli kimse.
Altınışık :TürkçeKızÜstün nitelikli, değerli, güzel kadın.
Aysun :TürkçeKızUysal.
Âtiye :ArapçaKızVeren, bağışlayan.
Asu :TürkçeKızYaramaz, haşarı çocuk.
Aslım :TürkçeKızYarar, fayda.
Avniye :ArapçaKızYardım ve yardımcılıkla ilgili.
Amre :ArapçaKızYaşam süren, yaşayan.
Alagün :TürkçeKızYazın, güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum.
Alpnur :Türkçe +ArapçaKızYiğit, cesur, yürekli, güzel kadın.
Aliye :ArapçaKızYüksek, yüce.
Ayaşan :TürkçeKızYükselen.
Ağış :TürkçeKızYükseliş, yükselme.
Atlas :ArapçaKızYüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş.
Ayben :TürkçeKızYüzünde benleri olan güzel.
Ağahanım :TürkçeKızZengin hanım, malı mülkü bol olan hanım.
Ağahatun :TürkçeKızZengin hanım, varlıklı hanım.
Adal :TürkçeKız“Adın yayılsın, ün kazan” anlamında bir ad.
Alsevin :TürkçeKız“Al ve sevin“ anlamında kullanılan bir ad.
Anar :TürkçeKız“Anımsar, hatırlar“ anlamında kullanılan bir ad.
Açılay :TürkçeKız“Ay gibi doğ, ay gibi açıl” anlamında kullanılan bir ad.
Ayım :TürkçeKız“Ay gibi güzel olan sevgilim!” anlamında kullanılan bir ad.
Ayseven :TürkçeKız“Ay gibi güzel ve parlak olanları seven“ anlamında kullanılan bir ad.
Aysev :TürkçeKız“Ay gibi güzel ve parlak olanları sev“ anlamında kullanılan bir ad.
Aysevil :TürkçeKız“Ay gibi her zaman sevilen, beğenilen biri ol.“ anlamında kullanılan bir ad.
Aykal :TürkçeKız“Ay gibi parlak ve ışıklı kal“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayferim :T +FarsçaKız“Ay ışığım“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayımbet :TürkçeKız“Ay yüzlüm, sevgilim“ anlamında kullanılan bir ad.
Akgüngör :TürkçeKız“Aydınlık, güzel günler gör“ anlamında bir ad.
Aşkım :Arapça +TürkçeKız“Benim aşkım, sevdiğim insan, sevgilim“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayımşa :TürkçeKız“Benim küçük ayım, güzelim“ anlamında kullanılan bir ad.
Aksevil :TürkçeKız“Biraz hareket et de herkes seni sevsin“ anlamında kullanılan bir ad.
Abacan :Türkçe +FarsçaKız“Canım anneciğim, sevgili anneciğim” anlamında kullanılan bir ad.
Ayver :TürkçeKız“Çevrene ışık saç, yararlı ol“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayverdi :TürkçeKız“Çevresine ışık saçtı, yararlı oldu“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayasun :TürkçeKız“El uzat“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayana :TürkçeKız“Ey ana!“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayataç :TürkçeKız“Ey büyüklenen sevimliçocuk1“ anlamında kullanılan bir ad.
Aycennet :Türkçe +ArapçaKız“Ey cennet!“ anlamında kullanılan bir ad.
Ayhan :TürkçeKız“Ey hükümdar!“ anlamında kullanılan bir ad.
Aycan :Türkçe +FarsçaKız“Ey sevgili“ anlamında kullanılan bir ad.
Aysunay :TürkçeKız“Güzelliğini göster“ anlamında kullanılan bir ad.
Arzum :FarsçaKız“İsteğim, dileğim” anlamında kullanılan bir ad.
Ayser :TürkçeKız“Parlaklık ver, aydınlık getir“ anlamında kullanılan bir ad.
Alsan :TürkçeKız“San al, şanın, adın duyulsun” anlamında kullanılan bir ad.
Aksel :TürkçeKız“Sel gibi ak“ anlamında kullanılan bir ad.
Aksın :TürkçeKız“Sen aksın, temiz ve lekesizsin, doğru ve namuslusun” anlamında kullanılan bir ad.
Aksen :TürkçeKız“Sen aksın, temizsin, doğru ve namuslusun” anlamında kullanılan bir ad.
Aysen :TürkçeKız“Sen aysın, ay gibi güzelsin“ anlamında kullanılan bir ad.
Aysın :TürkçeKız“Sen aysın, ay kadar güzelsin” anlamında kullanılan bir ad.
Altaç :Türkçe +FarsçaKız“Taç takın“ anlamında kullanılan bir ad.
Akol :TürkçeKız“Terbiyeli, temiz, dürüst ol“ anlamında kullanılan bir ad.

Derneğimiz
Mekke Canlı Yayın
Medine Canlı Yayın
Eserlerimiz
İlahiler
Sure ve Namaz
Namaz Kılmayı Öğreniyorum
Tecvid Dersleri
SON EKLENENLER
GÜNÜN AYETİ
O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.
(YÂSÎN – 54)
ÖZLÜ SÖZLER
  • Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir.
  • Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun?
  • Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır.
  • Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. (Hz. Ali)
  • Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur.
  • Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir.
  • En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır.
  • Alem-i Berzah insanın kendisidir.
  • Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır.
  • Mutaşabih ayetler ledünidir.
  • Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir.
  • Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz.
  • Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir.
  • Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez.
  • Her zorluğun çözümü sevgidir.
  • Allah var gayrı yok sevgi var dert yok.
  • Allah de ötesini bırak.
  • Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız.
  • Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur.
  • Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır.
  • Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.(Mevlana)
  • Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar.
  • Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum"
  • Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır.
  • Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara.
  • Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır.
  • Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin.
  • İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir.
  • Kalıcı dostluklar edinin.
  • İhvan gibi yaşa, gerisine karışma.
  • Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır.
  • İslam dini istişare esaslıdır.
  • Allah için affet, Allah için paylaş.
  • İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın.
  • Kul, iradesini Allah’a teslim edendir.
  • Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun.
  • "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok.
  • Ben merkezli değil, biz merkezli olun.
  • Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır.
  • Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın.
  • Kullukta devamlılık esastır.
  • Önce emin insan olmalıyız.
  • Derviş, halinden belli olmalıdır.
  • Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir.
  • Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır.
  • İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur.
  • Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir.
  • Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır.
  • İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır.
  • Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz.
  • Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir.
  • Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak.
  • Bu âleme kavga için gelmedik.
  • Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır.
  • İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır.
  • Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır.
  • Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır.
  • Kazası olmayan tek şey hayatımızdır.
  • Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır.
  • Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur.
  • Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir.
  • En güzel keramet istikamet üzere olmaktır.
  • Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım.
  • Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz.
  • İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir.
  • Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır.
  • Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır.
  • Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır.
  • Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır.
  • Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır.
  • Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır.
  • Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır.
  • Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir.,
  • Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir.
  • Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz.
  • Hakkı görmeyen gözler amadır.
  • Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz.
  • Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz.
  • Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur.
  • Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir.
  • İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir.
  • İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür.
  • Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz.
  • Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin.
  • Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır.
  • Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız.
  • Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız.
  • Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz.
  • Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir.
  • Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır.
  • Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır.
  • Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur.
  • Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz.
  • Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür.
  • İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır.
  • İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir.
  • İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır.
  • Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır.
  • Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır.
  • İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır.
  • Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır.
  • Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir.
  • İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır.
  • Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur.
  • Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin.
  • Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız.
  • Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın.
  • Kişi tercihinin neticesini yaşar.
  • İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır.
  • İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır.
  • Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak.
  • Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz.
  • Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir.
  • Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez.
  • Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır.
  • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
  • Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir.
  • Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir.
  • Sevginin tezahürü ibadettir.
  • Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız.
  • Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur.
  • Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir.
  • Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir.
  • İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır.
  • İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır.
  • Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir.
  • Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz.
  • İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır.
  • Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez.
  • Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz.
  • Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur.
  • Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir.
  • Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir.
  • Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur.
  • Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir.
  • Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır.
  • İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır.
  • Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır.
  • Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır.
  • Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez.
  • Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik.
  • Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür.
  • Geceleri ve seher vakti çok özeldir.
  • Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir.
  • Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır.
  • Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür.
  • Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız.
  • Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır.
  • Biz eyvallah tacını, ‘sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız.
  • Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur.
  • Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim.
  • Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım.
  • Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır.
  • İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir.
  • Edep ve âdap dışında nefes almayalım.
  • Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız.
  • Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir.
  • Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir.
  • Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar.
  • "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım.
  • Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir.
  • Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır.
  • Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur.
  • Büyük laf etmemeye çalışalım.Tevazu sahibi olalım.
  • Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir.
  • Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir.
  • Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır.
  • Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim.
  • Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir.
  • Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir.
  • Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz.
  • Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır.
  • Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur.
  • Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır.
  • Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır.
  • Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir.
  • Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır..
  • Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır.
  • Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz.
  • Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur.
  • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
  • İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek.
  • İhvanlık, halde örnek olmaktır.
  • Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz.
  • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz.
  • İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız.
  • Kıyas, şeytani sıfatlardandır.
  • Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz.
  • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz.
  • Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir.
  • Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız.
  • Anlayan ve öğrenen olmalıyız.
  • Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız.
  • Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile yaşanır.Sonra hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir.
  • Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir.
  • Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır.
  • Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir.
  • İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir.
  • Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır.
  • Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir.
  • İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır.
  • Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım.
  • İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır.
  • Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir.
  • Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız.
  • İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir.
  • Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur.
  • Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız.
  • Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız.
  • Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz.
  • Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım.
  • Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar.
  • Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır.
  • Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz.
  • Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz.
  • Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir.
  • Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir.
  • Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun.
  • Gayret, kulluğun esasıdır.
  • Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir.
  • Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir.
  • Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım.
  • Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır.
  • Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz.
  • İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur.
  • Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun.
  • Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır.
  • Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır.
  • Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir.
  • Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır.
  • İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur.
  • Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin.
  • Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur.
  • Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız.
  • Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır.
  • Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder.
  • Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır.
  • Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır.
  • Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır.
  • İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir.
  • Her şeye rağmen seveceğiz
  • Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız
  • Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır.
  • Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız.
  • Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız.
  • Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir.
  • Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz.
  • Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir.
  • Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister.
  • Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz.
  • Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır.
  • Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır.
  • Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir.
  • Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır.
  • İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir.
  • Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz.
  • Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez.
  • Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir.
  • Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir.
  • Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır.
  • Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım.
  • Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır.
  • İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır.
  • İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir.
  • Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek.
  • İnancı olmayanın istikameti olmaz.
  • İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır.
  • Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz.
  • Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir.
  • Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur.
  • Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız.
  • İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur.
  • “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur.
  • Hedefi olmayanın istikameti de olmaz.
  • İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır.
NAMAZ VAKİTLERİ